koşturuyorum ebrucum. okuyorum, yazmaya fırsat kalmadan ya eşim çağırıyor, ya kızım ağlıyor. papatyaya da cevap yazacaktım diğer konudan, yarım kalmış. dün erkenden çocuklara gittim. annem ikisini alıp cumaya gitmiş. ikisi de yeni gelmiş eve( kuran kursuna gidiyorlardı, anahtarları var). ben de giderken bi ton ıvır zıvır aldım sevinsinler diye. onları alıp eşimin iş yerine geçtik az bir işi varmış. sonrasında annemin de aynı yerde olduğunu öğrendik. toplandık hep beraber çocukların bayıldığı bi avm var. mall of ist. oraya gittik. daha görür görmez sevinç çığlıkları atıyorlar. orda hep beraber patene bindik. ben de dahil. akşama kadar yürüdüm anlayacağınız. sonra da dışarda iftar yaptık. bi çorba içtim. 3 parçadan da tadımlık aldım. bu sabah 69,3 tüm. ama acayip açtı karnım.
M
maviduvar1
canım benim büyük oğlum kitap düşkünü. yalnız kalmak için sürekli kitap okuyor. öyle ki beni deli edecek duruma geliyor bazen. o da asosyal oldu, kimseyle oynayamıyor. sürekli mükemmeli arıyor, o öyle olmaz böyle diye diye kaçırıyor etrafındakileri. bi de çok olgun bi çocuk belki de ondan anlaşamıyor yaşıtlarıyla. büyüklerle çok güzel anlaşıyor ama
ara sıra benimle ark olmak istemiyorlar falan diyor, içim gidiyor. yaşıtlarıyla bir değil, farkındayım. yani o yaşlardakiler genelde yaramazlık peşinde. saçma geliyor sanırım ona :) ben de ona taktım bu aralar :)
ben de ödev dışında hiç ders çalışmazdım açıkçası. çoğu zaman deli gibi ders çalışan arkadaşlarımdan yüksek alırdım okulda dinleyerek. demek ki yetiyor. üstüne düşme.
banusultan
canım geçmiş olsun.
ebruli1820
tatlım okuldan çok aileyle ilgili o. sıkma canını. ilkokul öğretmenini araştır, iyi birisine ver. gerisi hallolur. sonuçta ilkokulda da var etkinlik vs. herşeyi öğrenir merak etme. ama ne olur her işini yapıp, onu kendine muhtaç bırakma. misal kendi ayakkabısını giysin, kıyafetlerini giysin. takıldığı yerde yardımcı ol bırak. sen yedirmeye çalışma. ne biliyim. sanki bana çok düşkün bir anne gibi geliyorsun ondan yazıyorum. belki de dikkat ediyorsun :) oğlumun sınıfında bi çocuk vardı. annesi herşeyini yapmaya alıştırmış, kendi montunu dahi giyemiyormuş. veliler konuşurken duymuştum. annesi de: ne yapsın çocuk hep ben giydiriyorum, evin en küçüğü o demişti. yani çocuklara iyilik yapmaya çalışırken, onlara zarar vermeyelim :)
hadeka
tatlım çok hayırlı bir iş yapıyorsun insanları iftara davet ederek. ben ne yemek ne temizlik. ara verdim işlere ramazan boyu. kızım sağolsun.. evet çok eksi çıktım çok şükür. inşallah 68 görebilirim bugün. sahur yaptım ama açım hala.
menüleri de paylaşıp yatayım bari. çok uykum var
dün sahur: salatalık, yoğurt,yumurta
iftar: sebze çorbası, tadımlık sofradakilerden, yarım bardak ayran
2lt su, 5-6 saat yürüdüm sanırım, 5-10dk da çocuklarla paten. dilim damağıma yapıştı. akşam 38 beden beyaz bi pantolon aldım. inşallah olur yakında :)
bugün sahur: 2 yumurta, domates, salatalık, yoğurt, peynir, 1 kaşık yulaf ezmesi(ekmek yemediğim için yulaf yiyorum)