- 29 Aralık 2010
- 8.416
- 23.879
- 548
Çok yaşayın siz istemsiz güldüm burada :))Mahremiyet konusu artik kimseye guvenimiz yok elimden geldigince hem sınıfta hemde kizima anlatıyorum ama çocuk nihayeti
Sabah diyoki dede götüme baksana kizim öyle denirmi deden o senin diyorum gülüyor.Sen istediğin kadar anlat.
Ne demek canım konunu takipteyim.Cok tesekkur ederim. Mesajiniz beni biraz rahatlatti. Biraz da duymak istedigim benzer yas gruplarinin davranışları. Insam sadece kendisininkine bakarak tam anlayamiyor olagan mi diye.
Inanin nasıl yazacagimida sasirdim.Goz atiyom anlamiyo babam kizim oyle denmez diyo .Çok yaşayın siz istemsiz güldüm burada :))
Benim oğlum da aynen böyle, 6 yaşında. Arkadaş diye ölür tabiri caizse, parkta hemen arkadaş edinir. Oyuna doymaz, hep canı sıkılır. Bence çok fazla ilgilendiğimiz için üzerine düştüğümüz için böyleler. Her imkanı önlerine sunduğumuz için.Bu yil 1.sinifa basliyor. 2 yil ana okuluna gitti.
Inanin cok sosyal bir cocuk.ama nedir bu aclik anlamıyorum.
2 ,5 sene cimnastik yapti . haftanin 3 gunu gidiyorduk ama hamileligimde birakmak zorunda kaldik dusuk riskim vardi getir gotur yapamadim.
Cok fazla arkadasi var ama bu durumun onune gecemiyorum goren hapishanede buyutuyoruz sanir
Bu konuda ana okulu öğretmeni aynen böyle söyledi bu sene. Çok fazla bilgiye aktiviteye boğmuşsunuz, o yüzden bizim yaptığımız aktiviteler ilgisini çekmiyor çünkü doymuş , hep arkadaşları ile oynamak istiyor demişti4 yasina kadar aktiviteye bogdum sanirim evet.
Ama sonrasinda okula basladi ve arada yalniz bırakmaya da basladim
Zaten ben de calisan bir anneyim her an yaninda olamam hem eve hem ise yetismeye çalıştım.
Yukarda da yazdim dr destegi de aldik.
Olay doğrudan gelisince cok mantikli. Mesela dr muayene etmek icin gogsunu acmasini isteyince bana bakiyor , izin vermek istemiyor. Ama goruyorum ki oyun soz konusu olunca bu durum hic önemli degil. Beni korkutan da bu oluyor zaten
Okudukça benzerlikleri artıyor :) 2 yaşından sonra özel bölgeleri anlatmaya başladık ve wc den çıkınca çamaşırsız dolaşıyor, artık ikaz etmekten yoruldumBen de surekli anlatiyorum ama olmuyor sanki. Yani bir yerden sonra ben de kendimi tekrar ediyorum, kendimi itici buluyorum bidi bidi bidi surekli yonlendirmeye calisan bir anne gibi hissediyorum.
Mahremiyet konusu biraz enteresan. Genelde dikkatli , ama bazen de sacma şeyler yapabiliyor. Dusa girdi mesela ( kisa bir sure kendi yıkanıyor sonra ben giriyorum yanına ) suyun altinda islanmis, bir de baktim manyak gibi islak ve çiplak kosturuyor evde. Kizim ne bu hal boyle gezilir mi diyorum, çisi gelmis. Yani kafasina gore takılıyor diyebilirim.
Bebeklere, Çocuklara, gençlere çok fazla yükleniyoruz galiba. Konunuzu okuyunca kendi çocukluğumu düşündüm. Lojmanda oturuyorduk, ayyy sürekli komşu çocuklarıyla evcilik oynardık, aprtmanda merdivenlere oyuncak sererdik, evden eve gelir giderdik, sokakta top oynardık. Evde oturduğumu hatırlamıyorum pek. Hatta bir kere, abim 3. Kattaki arkadaşımıza çıkacaktı, beni beklemez tek çıkar diye büyük tuvaletim bitmeden kalkmıştım klozetten her yerim pislik:))) o halde iç çamaşırımı çekip konşuya çıkmıştım koşa koşa. Yaş sanırım 7-8.
Şimdiki halimi anlatayım size: doğum yaptım, eve 1 tane eski bir arkadaşım geldi o kadar. Yine lojmanda oturuyoruz. Komşuluk ilişkim sıfır, kimseyle görüşmem, sosyal arkadaşım yok, hastalık, ölüm, doğum vb mecbur kalmadıkça kimseyi aramam. Bana da misafir gelsin istemem. Kendi halinde, etliye sütlüye karışmayan bir insanım.
Gelişim psikolojisinde birkaç kuram vardır. Çocuğun kişiliğinin ilk 3 yılda şekillendiğini söyler. O yüzden şimdilerde şu zeka kartları çıktı. 2 aylık bebeğin karşısına geçip kart gösteriyorlar melül melül baksın diye ama çizgi film izletme diyorlar. 4 yaşında çocuk iletişsin diyorlar kreşlere yönlendiriyorlar. Çünkü anne baba sevgisini alamayacak kadar yalnız çocuk, hepimiz çalışıyoruz. Sistem tamamen düzene uygun profil yetiştirme derdinde. Velhasıl ben o kuramları sorguluyorum artık. Benim çocukluğum ve yetişkinliğim karakter olarak çok farklı. Ergenliğim hele bambaşka bir geçiş dönemi. Eminim ki diğer insanlar da böyle. Biraz geçmişinizi sorgulayın empati yapmak adına. Bir insan, hap bilgilerle yetişmiyor. Yine sonunda genlerinin verdiği yönlendirmelerle ve hatta anlık uyaranlarla bile bambaşka bir hale bürünebiliyor.
Benim babamla ilişkim soğuk mesela, gelip şimdi kızım nasılsın iyi misin diye sık sık arasa, torununu görmek için gelip gitse tüm geçmişi kafamdan silip, yeni bir iletişim şekli kurabilirim onunla. Bir çocuk da bunu yapabilir. Çevre faktörü, genler ve hayattaki değişkenler insanın ne yöne gideceğinin kesinliğini bitiriyor. Biz onlara güvenli bir ortam sağlamalıyız. Maalesef konu komşu da girince olaya, bu güvenlik sarsılıyor.
Size tavsiyem hassaslaşmamak. Çocuğunuza tepkilerinizi şiddet uygulamadan, kızarak, otorite kurarak belirtmeniz. Bir yapar, iki yapar üçüncüde sınırı belirlemek zorunda. Babanız sinirlenmiş mesela, bu tepkiyi size değil, kızına göstersin. Kızım sana kızıyorum, bunu, şunu yapmamalısın vb gibi. Aman çocuğum alınır, aman bebeğim etkilenir diye diye hassas, kırılgan, doyumsuz, hayattaki keskin manevralarla karşılaşmamış çocuklar yetiştiriyoruz. Maalesef hayat evdeki gibi demokratik değil. Bazen en sert tepkiyi ebeveynden alması gerekebiliyor çocuğun. Benim kızım neden böyle diye sorgulamayın. Çocuk o, insan isteyecek, ilgi isteyecek. Havuz gördü mü büyülenmiş gibi girecek. Bir daha benden izinsiz, başkasının izni ile havuza girmeyeceksin deyin. Bu kadar. Anlayana kadar böyle. Anne baba birlikte bu tutumu sürdürün. Bir müddet arkadaşlarıyla görüşmeme cezası verin. Tek başına oynamaktan sıkılıyorsa, tek başına oturmayı ona güzel bir biçimde sunmak yerine tek başına kalmasını öğrenmeyi kendine bırakın. Evdeki terlikle uçak yapsın kendine. Ne bileyim sindrelladaki bal kabağı yapsın. Sunmadan önce olanakları, onu kendi haline bırakın. Sürekli ona civcivli aktiviteler, havuzlar, insanlar, çeşit çeşit müzikler sunamazsınız. Alınmayı, kırılmayı da öğrensin bunlar hayata dair şeyler. ağlıyorsa, ağlasın bırakın. Dünyayı önüne seremezsiniz.
Kardeş kıskançlığı ne yaparsanız yapın olur. Yeğenlerim 3 kardeş, hepsi birbirini kıskanıyor. Kıskanmayan çocuk duymadım. 6 aylık bebeğin bakımı zordur, benim de bebeğim 5 aylık. Bir de sizde abla var. sizin için her şey iki kat zor. Umarım zamanla hallolur.
Bırakmaz, anlarım.. Ben kendimi unutuyorum bazen. Gerçekten erken çıkan ve ardı arkası kesilmeyen dişler insanı kendinden geçiriyor. Uykusuzluk, yorgunluk çabası. Bir de hareketli bir bebekse insan adını bile unutabiliyor :)Haklisiniz oyle yapabilirdim ama o an hic oyle bir sey gelmedi aklima.
Insan her zaman genis pencereden bakip düşünemiyor.
Bir de ufaklik sağolsun kafa beyin birakmadi :))(
Huy olsada zamanla değişiyor. Benim kızım 2.5 yaşındayken çocuk peşinde koşardı parkta avmde "kardeş gel oynayalım,arkadaş olalım"diye diye yapışıyordu çocuklara.Kardes bizde bu konuyu doğrudan etkiledi onu görebiliyorum ben de.
Hcibir zaman tutturukcu bir cocuk olmamisti. Hayir hayirdi yani. Mesela oyincakciya sadece bakmak icin girer, bakar ve cikardik. Ya da markete sadece peynir ve cay almak icin giriliyorsa sadece onlar alinirdi. Ama kardesinden sonra bu konularda inatlasmalar basladi.
Yalniz arkadas konusu heo boyleydi malesef
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?