Baba evinden gönderilme anlarını biliyorum. Çocuk o kadar mutsuz, o kadar içine kapanık oluyordu ki, kaynım kendi elleriyle oğlunu götürüyordu annesine. Anne çalıştığı halde kirasını, aylık alışverişini kaynım yapıyordu, Oğlana ancak o şartlarla bakmıştı. Oda takımları, pc ler aklına gelebilecek her şartı sunuyordu oğluna. 9 yaşındaki çocuğa pc alındı diye "benim kızımın neyi eksik" diyip 2,5-3 yaşlarındaki çocuğa da pc aldırmıştı.
Offf diyorum ya o günler geldi aklıma, çok kötü oldum inan çok.
Şimdi oğlan hala çok sessiz.
Çok içine kapanık.
Şu anda Lise 2 'de.
Çok başarılı bir öğrenci değil, zaten olmasını da beklemiyoruz hiç birimiz.
Baba elinden geleni yapıyor, dersaneler, özel öğretmenler.
Hayatını kurtarsın yeter diyor, benim yarınım belli değil.
Evlerini değiştirdiler yeni. Kıyametler koptu. Eltim kendi üstüne istedi (oğlana pay vermeyecek ya) Kaynım yapmadı tabi. (gerçi kanuni olarak zaten her ikisinin oluyor orası ayrı). Ama gene de kıyametler, kavgalar bitmedi.
İnsanda önce vicdan olacak, vicdan...
8 aylıkken bırakmış gelmiş kızını, diyorum ya 14-15 yaşında imiş şimdi ve her ikisi de birbirini bilmiyor.
Kızından bahsederken ağlıyor, kızının babası da evlenmiş.
Kız kan kustuyormuş üvey anneye.
"Hakediyordur o kadın" diyor.
E be kadın o kadın nasıl üvey anne ise, sen de öylesin. Sen de mi hakediyorsun yani????
O yüzden hep derim ya önce EMPATİ.
Kendi kızından ayrı olmasının acısını mı çıkarttı acaba yeğeninizden..
"Kendi kızıma bakamazken, elin çocuğuyla uğraşıyorum" gibilerinden?
Kaynınız ne kadar iyiymiş, en azından oğlunun eğitimi için elinden geleni yapmış ve gayrimenkul konusunda da eşine yüz vermemiş.
Benim babamın nesi varsa karısının üzerine yaptı mesela. Beni kandırarak elimden aldığı paralarla aldığı ev de dahil.
"İpekle kocası yiyeceğine, karımla oğlum yesin" dedi.
Babamın yaşlılığını çok merak ediyorum, çook..