Erdal Atabek’in “Beyaz Balinayı Sevmek” isimli kitabını okuduğumda, asıl sevginin sadece kendimize ait olanı sevmek demek olmadığını ayırt edebilmiştim. Sadece kendi çocuğunu seven biri iyi bir anne olabilir tabi ki ama anaç, empati sahibi, hoşgörülü bir insan olamaz bence. Çocuk kadar masum, kimin elinde yoğuruluyorsa ona göre şekil alan bir varlık nasıl sevilmez bende asla bunu anlayamam. Hele çocukluklarını yaşayamayan, yaşıtlarına özentiyle bakan, sevgiye hasret çocukları görünce sarıp sarmalayasım gelir. Çocuk benim ince çizgimdir, nasıl ki “hayvan sevmeyen insanda sevmez” diye bir genelleme varsa aynı şey çocuklar içinde öyle bence.
Çocuklarda tolere edemediğim tek şey akran zorbalığıdır diyebilirim. Sebebide diğer tarafta bir masum çocuğun canı yandığı için sanırım. Kendi oğlum malesef bir süre maruz kalmış olmasına rağmen, bir süre tatlı dil ve konuşmakla düzeltmeye uğraştım. Sonra baktım ki asıl sorun anne/baba vazgeçtim. Benim tahammülümü zorlayan tek şeyde bile çocuğun değil ebeveyni suçladım. Sinir olduysam aileye oldum.
Konu sahibi çocukları sevmediğine dair bir genelleme yapmış bence, yani ben okuduklarımdan direkt bunu anladım. Ne kadar empati yapmaya çalışsamda “çocuklara gıcık oluyorum” diye başlık atan birine sempati duyamadım melesef