Ev hanımları tü kakamı yahu!


Estağfurullah sabote ne demek. Bende size katılıyorum. İşte bu toplumumuzun kanayan yarası bana göre. Biz hemcinsimize hainlik beslemekten vazgeçene kadar kadına şiddet bitmeyecektir. Önce biz hemcinsimize değer vermeliyizki karşı tarafta versin. Arsız biri ise de zarar vermekten korksun
 
Tamam da canim ev hanımları da ona kadar devirip totoyu yatmiyor ki..
Hele çocuk olunca .. valla yataga nasıl yattigimi bilmiyorum.. Hem beden yorgun hem kafa binbeşyüz çocuk sesinden..
 
Kadın erkeğin kazandığı paraya muhtaçsa erkek kadının evde yaptığı işlere daha muhtaç. Gurur meselesi yapmamak gerek aslında. İhtiyaç yoksa,eşin normal ihtiyaçları karşılayabiliyorsa çalışmamanız sorun değilse ev hanımı olunabilir.Çalışmak ağırda gelebilir aile hayatını,çocukları etkileyebilir sonuçta kadın kibar yaratılışlı.Eve gelindiğinde yorgunluktan cocuklarla ilgilenilmiyorsa çokta zorlamamak gerek çocuklar daha önemli..
Yine de iş çok ağır değilse üniversite mezunu olunduğu halde evde olmak bana sıkıcı geliyor.
 
Valla canim hakli oldugun yerler var tabi ama sabah 6 da kalkip 7 de isimin basinda oluyorum aksam eve gelmem 9 u buluyor. Butun gun csnla basla calisiyorum. İsimi meslegimi severek yapiyorum. Ama yinede o dedigin sayginliga ulasamadim her gun azar isitiyorum mukelleflerden. Tahsilat dersen buyuk skinti.Sen isini vaktinde yapiyorsun ama is paraya gelince yaz tshtaya al haftaya. Ev hanimlarida sandigin gibi 10 a kadar yapmiyorlar. Annem her sabah benimle ayni saatte uyaniyor.Bazen eve geldigim de onun hala yapacak isleri oluyor. Baktigin zaman ikisinin de avantajlari dezavantajlari var. İs hayatina fazla guvenmemek lazim bakarsin bir kriz olur ilk once kadinlari cikartirlar isten. Hepimiz kocanin eline bakabiliriz
 
annem küçük yaşta evlenmiş,3 çocuk.babam hastalanınca hayat standardı düşünce 40 yaşından sonra annem çalışmaya başladı ama nasıl.tarlalarda çalıştı.daha sonra otele işe girdi,senelerce çalıştı ama doğru dürüst sigortası yatmamış.bilememiş,aklına gelmemiş kontrol etmek.velhasıl kelam emekli de olamadı.şimdi babamın 3 kuruş bağkur aylığı ve bizim yardımlarımızla yaşıyor.
 
Tabiki onlara bu yaşlarda verdiğiniz emek,özen yetişmeleri açısından herşeyden önemli. Ama bundan 15 sene sonra istediği ayakkabıyı, istediği telefonu alamadığınız zaman çocuklarınız sizin ne kadar mükemmel bir anne olduğunuzu düşünmeyecek. Ya da eşinizle aranız şimdilik iyi ama, bir gün ayrılmak zorunda kaldığınızda yıllar önce bıraktığınız iş hayatınıza eskisi gibi dönemeyeceksiniz belki. Eve et almak değil mevzu, geleceği de biraz düşünmek gerekiyor maalesef.
 
"Eşim bana bakmak zorunda, çünkü ben onun hayat arkadaşıyım, çoucklarımda biricik evlatlarıdır." demişsiniz. Allah korusun eşiniz çalışamayacak duruma geldi veya vefat etti, siz de biricik evlatlarınızla eşsiz kaldınız. Hayat bu, erken yaşta göçüp gidebilir. Bu durumda ne olacak peki? Burada insanlar kadının çalışmasını savunurken birçok açıdan bu durumu değerlendirerek bunu savunuyorlar. Tercihler yapılırken hayatta başa gelebilecek olumsuz şeyleri de göz önünde bulundurmak lazım. 35-40 yaşından sonra iş bulmak hele ki bir kadın için çok zor, gençler için bile bu kadar zorken... Bulunur, bulunmaz değil ama hayat standartları ne olacak? Hadi sizde biraz tecrübe var, eğitim var. Biz istiyoruz ki genç kızlarımız nasıl olsa kocam ya da ailem bana bakmak zorunda diye düşünüp de eğitimlerine devam etmemeyi tercih etmesinler. Şimdi sizin karşınızda lise eğitimini tamamlamış bir genç kız olsa ve üniversite okuyup okumama, çalışıp çalışmama konusunda kararsız kalmış olsa ve gelse size sorsa, ona ne dersiniz? Eğer bir kadın kendine güveniyorsa, çok geniş açılı düşünebiliyorsa, bu hayatta 35 yaşında eşi vefat etse ve kendisi 2 küçük çocukla kalsa, başına öyle bir durum gelecek olursa hemen toparlanıp çocukları için çalışmayı göze alabiliyorsa, hemen ayağa kalkabilecek gücü varsa tamam, çalışmamayı tercih etsin. Eğer ki bu kadının çözümü, eşim vefat etti, çocuklarım da var, bize bakacak birini bulup yeniden evleneyim kafasındaysa ben bu klavyede iki kelime daha yazmak için kendimi yormam.

Not: Eşim bakmak zorunda dediğiniz için boşanma durumunu söylemedim çünkü boşanma durumunu söylesem bu defa nafaka vererek bakmak zorunda şeklinde bir görüş beyan edilebilir.
 
Bizim toplumumuzdaki bu zihniyet değişmedikçe kadın hak ve özgürlüklerinin değişmesini beklemekte abes oluyor.
" ben çalışmam, kocam bana baksın"
Neden?
Eliniz ayağınız yok mu sizin? Bir vasfınız yok mu? Evde çocuk büyütmek dediğin 4 bilemediniz 5 yıl sürer en fazla. Sonra çocuk okula gidecek zaten. Ortada özel ilgi gerektiren bir çocuk yoksa kadının ben çalışmıycam demesi sadece tembelliktendir bana göre. Madem bu kadar düşünüyorsunuz çocuklarınızı,onlara en iyi eğitimi aldırmak için çalışın enazından. Çalışın, üretin, toplumda bir yerlere gelin ki Türkiyede kadın-erkek eşitliğini konuşabilelim, toplum yapısını değiştirelim. Kız çocuklarımızı statü sahibi yapalım , ezdirmeyelim.
Hem güçlü , hem mutlu kız çocukları yetiştirelim.
 
Ben aydınlatayım. Eşim maaşını aldığında kurusuna kadar alıyorum. Ona haftalik harçlık veriyorum :)
Aynen bizde de durum böyledir. Eşim maaşını bana verir ve lazım olduğu zaman benden ister.
Ben de ev hanımıyım,eşim para konusunda yönetimi bana bıraktı. Eve ne alınıp ne alınmayacak benden daha iyi bilirsin der her zaman. Kredi kartının birisi de bende diğeri kendindedir. Kredi kartınlarına ödeme yapacağı zaman parayı benden alır yine.
Ben mahkumluk diye birşey düşünmüyorum.
Sonuçta kadınlarda evde temizlik yemek ütü vs yapıyor yani adamlar da bu durumda kadına mı mahkum oluyor.
Ama kadınların da elinde mesleği olmalı bence zor durumda kaldıklarında çalışıp kendi kendilerine para kazanabilme güçleri olmalı. Aynı şekilde adamlar da evi temizlemeyi yemek yapmayı bilmeli.
Bende üniversite bitirdim ama bir süre daha çocuğum olduğu için çalışmayı düşünmüyorum ve eşim de zaten çalışma konusunu tamamen bana bırakır her zaman ve hep der ben bu parayı kazanıyorsam kendim için değil bizim için kazanıyorum diye.
Ben de çocuğu annenin büyütmesi taraftarıyım ama hayat şartlarına göre yani eğer adam evi geçindiremeyecek durumdaysa tabi ki kadın da çalışmak durumunda kalabilir.
Bir de her ev hanımı ve her çalışan kadın asla aynı durumda değil.
Sanıyor musunuz ki her çalışan kadın ekonomik özgürlüğe sahiptir veya her ev hanımı kocasına mahkumdur kuruşu kurusuna hesap vermek zorundadır asla öyle birşey yok.
Benim arkadaşımın ablası anaokulu öğretmeni ve kocası bundan üç yıl önce haftalık sadece 5TL harçlık veriyordu.
Birgün ablası kendi kredi kartını kocasından habersiz alıp 5TL lık alışveriş yaptı diye öldüresiye dayak yemiş ve bayılmıştı şu an aynı adamla evli ve böyle bir insan öğretmenlik yapıyor.
Ev hanımı olup da beğendikleri 5 TL lik tabağı alırken kocalarından izin alanlar da var çevremde.
Yani bu durum kişiden kişiye göre değişiyor.
Ne çalışmak kötüdür diyebiliriz ne de çalışmamak. Herkesin yaşam tarzı farklıdır.
 

Mesleğim var ve onlar okula başlayınca çalısabilirim bu benim elimde
 
Ben ozellikle tenzih ettim sizin gibi anneleri zaten. Kendi cevremdekiler diye belirttim. İnanin ben denk gelmedim hic.
 

Bizimki gibi olmayan toplumlarda hayır. Bireyler zaten saygı görmüyor, kadınlar birey olarak kaale bile alınmıyor.

Kadın-erkek eşitliğinin olmadığı Türkiye, İran vb toplumlara bakın kadınlar ya zorla arka planda ya da sindirildikleri için kendi istekleriyle arka planda. Bu arka planda olma kafasını arkada bırakması gerek kadınların.
Bizim toplumumuzda kadınlar eşit olacaklarsa söke söke alacaklar. Dilenmeyle, talep etmeyle hak alınmaz. Hak ve özgğrlükler ancak çabayla alınır, bedavaya gelenlerin içi boştur.
Toplumumuzda kadın 2. sınıf. Bunu kırmak gerek. Toplumda

Doktora mezunu kadın : az
Gelir getiren rekabetçi işler yapan kadın : az
Mecliste kadın : az ; ekonomi, dışişleri gibi önemli bakanlıklar kadınlara verilmiyor.
Maddiyatta, kariyerde kendine güvenen kadın daha da az.
İyi işler erkek hegomonyasında, az sayıda kadın çalışan da tacize uğruyor.

Teraziyi önce burda çevirmek gerek. Kadınlar artık toplumda 2. sınıf olmak istemiyorlarsa daha dişli olacaklar.

Sıkıntı şu ki kadınlarımız tembel. Bu gidişe dur demek mi yoksa çalışmak mı alınteri akıtmak mı dendiğinde kadınlar evlenince nasılsa kocam bakacağı seçiyor. Varolmak için çabalamaktansa tembellik daha kolay geliyor.

Söylediklerimi başka yere hiç çekmeyin ne yazdığımı çok iyi anladınız. Okuyan herkes de anladı. Ömrüm yettiğince mühendislikte kadınların önünü açıcam, 2 değil 5 çocuğum olsa da benim çektiklerimi diğer insanlar çekmesin diye elimden geleni yapıcam.
 
Son düzenleme:
Arkadaşlar üslubuna dikkat etmeyenleri muhattap alıp cvp dahi vermek istemiyorum. Konuyu ortalık karıştırmak için açmadım, sadece yapabildiğim kadar önyargıyı ortadan kaldırmak için açtım. Herkesin düşüncesine saygım var fakat dikkat etmelisiniz. Sizin anneleriniz belki ananelerinizde ev hanımı yada ev hanımıydı...
 
Vallahi sanki ben yazıyorum
 
Hem çalışan hem evinin hanımı olan kadınları varın siz düşünün o zaman? akşam işten gel,yemek, temizlik ÇOCUK ...yetişmesi gereken işler.. eşinle çocuklarınla ilgilenmek..onların sana sağduyusu vs..
Normal bir ev hanımın yükünü kat kat çarparsınız böyle..
Ev hanımı olmakta kutsaldır; ama her ev hanımı mı? günlere gezmelere giden eşini çocuğunu düşünmeyen gösteriş meraklısı olanlar aynı kefeye koyulabilirmi..
Benim için ev hanımı olmak çok göreceli bi kavram.. Malesef hepsini bir tutamam.
 
Arkadaşlar üslubuna dikkat etmeyenleri muhattap alıp cvp dahi vermek istemiyorum. Konuyu ortalık karıştırmak için açmadım, sadece yapabildiğim kadar önyargıyı ortadan kaldırmak için açtım. Herkesin düşüncesine saygım var fakat dikkat etmelisiniz. Sizin anneleriniz belki ananelerinizde ev hanımı yada ev hanımıydı...
 
ben,çalışırken nişanlandım ve işten ayrıldım.özelde çalışıyordum ve yaşayacağım yerde çalışma imkanım yoktu.kocam da istemedi ben de tamam dedim.biz en fazla ayda yılda bir yemeği dışarda yedik.sinemamız,kafemiz dışarı eğlencemiz yoktu.bir şekilde idare ettik.haaa boş durmadım.kendi giysimi,çocukların giysilerini diktim.dışarı dikiş diktim,dantel ördüm ufak tefekde olsa para kazandım.ama şu yaşımda bile olsa çalışmak isterim.
ayrıca gelinlerimin tahsilli ve çalışmasını isterim.ben 30 sene önce lise mezunuysam,gelinlerim benden üstün olmalı bu devirde.
 

Ben şu yazdıklarınızı yapan biri olmadığım.halde şu bakış açısına maruz kalıyorum ya canımı sıkanda o. Gögüs
 

İnanın hiç birimiz iş başa düşer diye evlenmiyoruz. Hep ömürlüktü hayallerimiz. Ama bazen öyle bir düşüyor ki.. Nasıl olduğunu, neden olduğunu bile anlamıyorsunuz. Ölene kadar diye söz verenler kendi çocukları yerine başkalarının çocuklarına bakıyor. Ve bize çocuğumuz gördüğünden geri kalmasın diye bir değil iki işte çalışmak düşüyor.
 
Bu arada göğüs uzmanı bir aile dostumuz çocukları için mesleğine 5 yıl ara verdi ki eşinin batıya gidince maaşı düşmüştü. Şuan tekrar mesleğe döndü. 5 yıl kocasının eline baktı ama umrunda dahi olmadı
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…