• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlenip yurtdışında yaşamak

Ben tam tersini yaptim. Evin tek kizi olarak Fransa'dan Turkiye'ye evlilik ugruna geldim. Esimi seviyorum ama aile hasretim her gecen gun artiyor neden kendime bunu yaptim diyorum sonra esimle iyi giden evliligimizi kendime hatirlatip, belki orada kalip oradan biriyle evlenseydim mutlu olmayacaktim diyorum. Benim sansim evlendikten 1bucuk ay sonra hemen ise baslamam oldu. Dil bariyerim yok aksine iki dili de akici konustugum icin Turkiye'de hayat bana daha kolay. Ama esimi oraya goturmus olsam ne yapacakti ? Yazilimci veya doktor olsa mutlaka gotururdum. Ama maalesef degil ki olsa bile burada yonettigi bi sirket var o emege yazik olurdu.
Sizin dil bariyeriniz olacak. Hersey de esinize muhtac olacaksiniz. Bence Turkiye'deki sartlariniz iyiyse bi dusunun derim. Benim tam tersim olacaksiniz. Ben bile aile hasreti cekiyosam..
 
Şimdi böyle söylüyor. Peki herhangi bir hastalık durumunda anne ve babanız tamamen elden ayaktan düştüğünde bakıma ihtiyacı olduğunda anne ve babanızı huzurevi / bakımevine mi göndereceksiniz ?

İstediğiniz zaman gidip gelebilirsiniz hmm...peki hayır der ise ? Uçak ücretini yolculuk masraflarınızı kim karşılayacak ? Çocuğunuzu kocanızı bırakıp günlerce aylarca ailenizin evinde kalabilir misiniz?

İnsanlar uzak mesafe arkadaşlıklarını yürütemiyor siz ilişkiden bahsediyorsunuz bir de uzak mesafe evliliği mi olacak ?

Erkek arkadaşınız ailesine yakın oturmak isteyecek. Sizi ailenizden koparıyor ama kendisi acaba sizin için Fransa'yı bırakıp Türkiye'ye yerleşir miydi ?

Ödeyeceğiniz bedele değer mi ?

Fransa'da ne işle meşgul olacaksınız ? Müstakbel eşinizle anlaşmazlık durumunda çocuk / çocuklarla yeniden hayat kurabilecek misiniz ? Fransa'da hiç kimse olmadan ayakta kalabilir misiniz ?
Ilk 2 paragraf beni aglatti. Bu kadar aci gercekleri okumak icimi bi tuhaf yapti. Ailemden uzaktayim. Senede 2, 3 hatta 4 kere gidiyorum ama yaslandiklarinda ne olacak bilmiyorum. Erkek kardeslerim var ama benim kadar ilgilenebilirler mi hayir.. Ben sirf bu yuzden 2.cocugu dusunmuyorum. Ayda 1 cuma gider pazar donerim ailemin temel ihtiyaclarini karsilarim kardeslerimse doktor islerini halleder diye. Kariyer bile yapamiyorum, senelerdir ayni firmada home office calisan basit bi beyaz yakaliyim. Ama ailemin bana ihtiyaci olsa laptopmu alip giderim diye de yerimde sayikliyorum. Tek tesellim iyi bir esim, saglikli bir cocugum ve ekonomik ozgurlugumun olmasi...
 
Evlenme teklif ettimi nasip bu işler yani bence daha erken bu düşünceler için.Ne zaman aileler tamamen işin içine girer sayılı gün kalır o zaman düşünürsünüz
 
Ilk 2 paragraf beni aglatti. Bu kadar aci gercekleri okumak icimi bi tuhaf yapti. Ailemden uzaktayim. Senede 2, 3 hatta 4 kere gidiyorum ama yaslandiklarinda ne olacak bilmiyorum. Erkek kardeslerim var ama benim kadar ilgilenebilirler mi hayir.. Ben sirf bu yuzden 2.cocugu dusunmuyorum. Ayda 1 cuma gider pazar donerim ailemin temel ihtiyaclarini karsilarim kardeslerimse doktor islerini halleder diye. Kariyer bile yapamiyorum, senelerdir ayni firmada home office calisan basit bi beyaz yakaliyim. Ama ailemin bana ihtiyaci olsa laptopmu alip giderim diye de yerimde sayikliyorum. Tek tesellim iyi bir esim, saglikli bir cocugum ve ekonomik ozgurlugumun olmasi...

Yaptığım yorumun sizi ağlatmasına üzüldüm. Kendinizi basit bir beyaz yakalı olarak da görmeyin lütfen. Nasıl olsa eşim iyi bir insan çocuğum da var diyerek iş hayatından çekilebilirdiniz ama siz güçlü ve gururlu bir kadınsınız. Homeoffice çalışmanız bu gerçeği değiştirmiyor. Kesinlikle bir erkekten para istemeyi gururuma yediremem. Elim ayağım tutuyor, kafam da az buçuk çalışıyor, niye bir erkek bana baksın ki ?

Konu sahibi Fransa'ya gittiğinde ekonomik özgürlüğü olmayacak. Çünkü sizin gibi akıcı konuştuğu bir dili yok. Bu devirde babaya bile güven olmaz iken el oğluna nasıl güvenebilirler anlayamıyorum. Ay sonu kendi maaşını bankadan çekmek, kimseye hesap vermeden harcamak, istediğin kıyafeti almaktan daha güzel ne olabilir ki.

Belçika ve Fransa'ya gelin gitmiş, hayatı boyunca tek bir gün çalışmamış, yaşları ilerlediği için kocaları tarafından yabancı uyruklu kadınlar için terk edilen kadınlar tanıyorum. Bu kadınlar '' benim kocam bir dediğimi iki etmez, kocamın maaş kartı bendedir onun maaşını bankadan ben çekiyorum, biz Avrupa'da yaşıyoruz '' diye hava atıyorlardı. Yaş oldu 45-50 . İş tecrübeleri olmadığı için hiçbir yerde iş de bulamıyorlar.

Biz kadınlar el oğlu için anne babamızı bırakıp uzak memleketlere gelin gidiyoruz da erkekler kendi anne babalarını memleketlerini asla terk etmiyor. Kadınlar kayınvalidelerine bakmadıkları zaten suçlu oluyor, ama kız anne babalarının durumu perişan. Tek suçları kız çocuk sahibi olmaları mı ? Benim de erkek kardeşim var ama ne erkek kardeşim ne de gelecekteki müstakbel eşi benim kadar iyi bakamaz. Kaldı ki konu sahibi tek kardeş. Yok mümkün değil vicdanen doğru bulmuyorum.
 
Biz de iki kız kardeşiz ben evlendim yurtdışında yaşıyorum üstelik eşim yabancı kız kardeşim de evlenip yurtdışında yaşamayı düşünüyor. Bizimkiler anlayışla karşıladı ailenin yapısına da bağlı. Üniversiteyi filan şehir dışında okuduysan kolay alışırlar. Ayrıca Fransa kaç saat ki uçakla gelirken vize almana da gerek yok. Türkiye içi olup araçla daha uzak olan yerler var.
 
Erkek arkadaşımla güzel gıden bir ilişkimiz var ama kendisi Fransa'da yaşıyor ben ailenin tek kızıyım onları burda bırakıp gitmek nankörlük bencillik mi olur bilemiyorum benim durumum da olanlar düşüncelerini belirtirse mutlu olurum
İçinde şüphe varsa , ailene düşkünsen sakın gitme yurtdışına , ben 20 yıldır yurtdışındayım .. dönemiyorum , çok özlesemde öyle kolay olmuyor dönmesi , sevgilinle ilişkiniz ciddiyse konuş , emin değilsen ne istediğine karar ver ,öyle konuş , gidip denemek istiyorsanda , yazılı bir sözleşme yap , mutsuz olursan dönmene mani olmayacağına , hala birlikteyseniz seninle geleceğine , boşanma esnasında bir sorun çıkarmayacağına , kendini garantiye almadan sakın gitme , sonrasında üzülme benim gibi , dönemiyorum kimim kimsem de yok , yapayalnız kızımdan ayrı kalmamak için yurtdışında çırpınıyorum
 
Evlenme teklif ettimi nasip bu işler yani bence daha erken bu düşünceler için.Ne zaman aileler tamamen işin içine girer sayılı gün kalır o zaman düşünürsünüz
Sonuçta çocuk oyuncağı oynamıyoruz herşeyden önce kararı verecek olan benim. Düşünüp ölçüp biçip tartmam lazım. Ona göre ilişkiye yön vermeliyim. Aileler işin içine girdikten sonra sen bizim nerde ne koşulda yaşadığımızı en başından biliyordun derler yani.
 
Yaptığım yorumun sizi ağlatmasına üzüldüm. Kendinizi basit bir beyaz yakalı olarak da görmeyin lütfen. Nasıl olsa eşim iyi bir insan çocuğum da var diyerek iş hayatından çekilebilirdiniz ama siz güçlü ve gururlu bir kadınsınız. Homeoffice çalışmanız bu gerçeği değiştirmiyor. Kesinlikle bir erkekten para istemeyi gururuma yediremem. Elim ayağım tutuyor, kafam da az buçuk çalışıyor, niye bir erkek bana baksın ki ?

Konu sahibi Fransa'ya gittiğinde ekonomik özgürlüğü olmayacak. Çünkü sizin gibi akıcı konuştuğu bir dili yok. Bu devirde babaya bile güven olmaz iken el oğluna nasıl güvenebilirler anlayamıyorum. Ay sonu kendi maaşını bankadan çekmek, kimseye hesap vermeden harcamak, istediğin kıyafeti almaktan daha güzel ne olabilir ki.

Belçika ve Fransa'ya gelin gitmiş, hayatı boyunca tek bir gün çalışmamış, yaşları ilerlediği için kocaları tarafından yabancı uyruklu kadınlar için terk edilen kadınlar tanıyorum. Bu kadınlar '' benim kocam bir dediğimi iki etmez, kocamın maaş kartı bendedir onun maaşını bankadan ben çekiyorum, biz Avrupa'da yaşıyoruz '' diye hava atıyorlardı. Yaş oldu 45-50 . İş tecrübeleri olmadığı için hiçbir yerde iş de bulamıyorlar.

Biz kadınlar el oğlu için anne babamızı bırakıp uzak memleketlere gelin gidiyoruz da erkekler kendi anne babalarını memleketlerini asla terk etmiyor. Kadınlar kayınvalidelerine bakmadıkları zaten suçlu oluyor, ama kız anne babalarının durumu perişan. Tek suçları kız çocuk sahibi olmaları mı ? Benim de erkek kardeşim var ama ne erkek kardeşim ne de gelecekteki müstakbel eşi benim kadar iyi bakamaz. Kaldı ki konu sahibi tek kardeş. Yok mümkün değil vicdanen doğru bulmuyorum.
Ben de Turkiye'den Avrupa'ya gelin/damat gitmeyi cok mantikli bulmuyorum ama nasip kismet belli olmuyor. Yazilimci veya doktorsan bi sıkinti yok ama diger turlu maalesef zorluk cekiliyor. Ozellikle kadinlar icin. Ama cocuk olayina hemen girmeyip dile odaklanilirsa is imkani dogar. Yuksek mevki olmaz belki ama asgari ucretle gayet rahat calisilan isler var. Orada temizlik yapmak bile buradaki cogu isten rahat.
Ben isin aile kismindayim. Anne babalarin evlatlarina ozellikle kiz evlatlarina yaslandiklarinda ihtiyaci oluyor. Ben bu konuda kendimi yiyip bitiriyorum. Gecen bi yakinim gez toz keyfine bak hayat sana guzel dedi. Ama ben ailesinden uzakta yasayan biri olarak gezme isini kisitli yapiyorum, birikim yapip ileride ailemin bana ihtiyaci oldugunda cekirdek ailemi maddi olarak zora sokmadan gidebileyim istiyorum. Bekarlara tavsiyem ailenizden cok uzaga mantikli sartlariniz olmadikca gitmeyin...
 
Ben kaçırmışım bu konuyu, aslaaaa tavsiye etmiyorum. Ama bu iş olacak diyorsanız tavsiyelerim şunlar olur; şimdiden Fransızca öğrenmeye başlayın A2-B1 seviyelerine daha gitmeden gelmeye çalışın. Dil bariyeri sizi orada çok zorlayacak bir şey, ingilizce konuşmayan bir ülke olduğu için sinirleriniz bozulabilir. Türkiyede çalışan biriyseniz mümkünse oradan iş bulup öyle gidin, işten ayrılıp ülke değiştirirseniz eve kapanıyorsunuz ve her şey çok zor oluyor.
 
O kadar satırlarca yazmışsınız da aldatılmaktan bahsetmişsiniz de hatta erkek arkadaşımı tanımadan bilmeden hakkında çok güzel yargılama da yapmışsınız buraya kadar herşey okey siz anladığım kadarıyla nişanlınızla aynı ülkede değilsiniz sanırım nişanlınızın da F*** buddysi var ve sizde bunu kabullenmiş gibisiniz ayrıca diploma sahibi olamayanların garsonluk bile yapamayacağını söylemişsiniz sanırım buradan gıden Türkler orda b*k yiyor galiba.

siz buradaki kadınlara fütursuzca laflar söylerken dikkat edin isterseniz. zira sizin mesaj geçmişiniz de görünebiliyor. yargılanmayı istemiyorsanız kelimelerinizi dikkatli seçin
 
Sonuçta çocuk oyuncağı oynamıyoruz herşeyden önce kararı verecek olan benim. Düşünüp ölçüp biçip tartmam lazım. Ona göre ilişkiye yön vermeliyim. Aileler işin içine girdikten sonra sen bizim nerde ne koşulda yaşadığımızı en başından biliyordun derler yani.
Tabiki kısmetse elbette nasibiniz bu kişiyse bir şekilde olur zaten nasip değilse ne kadar düşünseniz son dakika olsa olmaz hayırlısı ise inşallah hakkunizda iyi olsun .
 
Konu sahibesi işini yapabileceksen git bence, yapamayacaksan gitme yoksa iş bulamazsın çok cebelleşirsin

Fransızları ben de hic sevmem nemrut ve kendini beğenmiş tipler🤐Sen önce git birkaç hafta yaşa, ortama bak öyle karar ver hatta yer varsa en az 2 ay kal iyice ölç tart.
 
Yurtdışında yaşayan ve orada doğup büyümüş biriyle evlenmiş biri olarak yorumum: 1) eşinizin ailesiyle uyumlu olmanız aşırı önemli. Yurtdışındaki gurbetçiler hep ezildikleri ve hayattaki tek amaçları para kazanmak olduğu için Tükiye’de yaşayanlardan daha az gelişmiş çoğu, hep -kapalı yaşamışlar. İnsani değerleri vs bizim Türkiye’ye göre çok daha kötü. Bunları bilin, Facebook’ta Fransa’da yaşayan kadınlar / Türkler gibi sayfalara girin kadınların yaşadıklarını öğrenin.

2) türkiye’den gelin alındığında genelde köle muamelesi yapıyorlar, öyle hikayeler var ki mesela aile birleşimiyle gittiğiniz için vize oturumunuz eşinize bağlı olacak, kadınlar her türlü eziyeti görüyor, dil yetersizliğinden ya da ülkeden gönderilmesinler diye ya da kendi kendilerine ev tutamadıkları için katlanmaya devam ediyorlar. Evlendikleri adamlar ve aileleri de bunu koz olarak kullanıyor hep. Bunları araştırın.

3) iş bulursunuz ama yazılım IT yapmıyorsanız büyük ihtimal eğitimini aldığınız bir alanda olmaz, denklik yapmanız gerek, dilinizi geliştirmeniz gerek, bunlar hep süreç. Evlendiğiniz kişi ve ailesi bunları desteklemeli. Almanya’da öyle aileler var ki kadınları devletin zorunlu kıldığı almanca kursuna göndermiyor gözü açılmasın diye. Mutlaka çalışın bence ama. Kariyer değil ama iş bulursunuz. Yaşınız gençse meslek okullarına mutlaka bakın.

4) ailenizden arkadaşlarınızdan ayrı kalınca duygusal destek azalıyor, ama yine eşinize ve ailesine bağlı yeni arkadaşlar edinip çevre yapanlar da oluyor.

5) ben fransa’yı ve fransızları severim ama bir Türkiye’deki yakın ilişki kültürünü beklemeyin sizin için önemliyse.

6) gelecekten beklentilerinize göre karar verin derim.

7) oradaki türklere pek güvenmeyin.

Benden bu kadar, hangi şehir olduğunu yazarsanız belki oradan birileri de yanıtlar ya da kaçırdım ben belki.

Bol şans!
 
O kadar satırlarca yazmışsınız da aldatılmaktan bahsetmişsiniz de hatta erkek arkadaşımı tanımadan bilmeden hakkında çok güzel yargılama da yapmışsınız buraya kadar herşey okey siz anladığım kadarıyla nişanlınızla aynı ülkede değilsiniz sanırım nişanlınızın da F*** buddysi var ve sizde bunu kabullenmiş gibisiniz ayrıca diploma sahibi olamayanların garsonluk bile yapamayacağını söylemişsiniz sanırım buradan gıden Türkler orda b*k yiyor galiba.

Okuduğunuzu anlamıyorsunuz. Ben nişanlım ile aynı şehirdeyim. Onun yaşadığı ev ile benim yaşadığım ev arasında 2 metro durağı mesafe var. Nişanlımın çalıştığı özel hastane evime yürüme mesafesinde. Size farklı ülkelerde yaşadığımızı düşündüren cümlem nerede ? Finlandiya'da bir hastaneden 2 kez teklif aldı. Ben size diyorum ki bir mali müşavir olarak yurtdışında işsiz kalırım. Ama nişanlım gibi başarılı bir cerrah ya da yazılım müh. elektronik müh. , teknisyenler her ülkede iş bulabilir.

En önemlisi nişanlıma istediğim zaman sarılabiliyorum. Öpebiliyorum. Nişanlımın anne ve babasını, erkek ve kızkardeşlerini ziyaret edebiliyorum. Aile yapısını gözlemleyebiliyorum. Nişanlımın odasını, kütüphanesini, eşyalarını , telefonunu karıştırabiliyorum :) Gün içinde nişanlımın neler yaptığından hangi mekanlara gittiğinden haberim var. Şartlarınız gereği siz bunu yapamıyorsunuz.

Siz erkek arkadaşınıza nasıl sarılabiliyorsunuz ? Telefon / tablet / pc ekranına mı sarılıp öpüyorsunuz ? Dokunmadan, koklamadan, yüz yüze oturup konuşmadan ilişki yaşadığınızı sanıyorsunuz ?

Sex Avrupa'da bizim ülkemize göre daha kolay erişilebilir durumda. Erkek arkadaşınızın eli armut mu topluyor orada ? Telefon / bilgisayar ekranını kapadığında sadece kendi kendini mi tatmin ediyor ? Fransız kadınları ahlaksız demiyorum, değer yargıları farklı olduğu için aldatılma ihtimaliniz, benim aldatılma ihtimalimden çok daha fazla.

Buna rağmen nişanlım beni aldatmaz demiyorum. Aldatırsa yol veririm. Nişanlım ile herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğümde sosyal medyada beni engellese kaç yazar ? yanına gidip neden böyle davrandığını sorabilirim. Ama siz yapamazsınız. Erkek arkadaşınız aniden ortadan kaybolabilir hiçbir açıklama yapmadan ve ortak tanıdığınız olmadığı için ulaşamazsınız.

Fransa'da, Belçika'da, Rusya'da, Yugoslavya'da tanıdıklarım akrabalarım var. Sizin hiç yurtdışı deneyiminiz oldu mu? Gurbetçi Türkleri gözlemleme şansınız oldu mu? Erkek arkadaşınızın annesi / ailesi kendi bölgelerinde yaşayan bir Türk kızını zaten oğullarıyla evlendirmeyi tasarlıyordur. Hazırlıklı olun. Erkek arkadaşınız ailesine ne diyecek ? Yılda 1 2 kez gördüğüm sanal ortamda tanıştığım kız arkadaşım ile evleneceğim :))

Fransızca'nın ne kadar zor bir dil olduğunun farkında mısınız ? Kaç yılda öğrenebileceğinizi ve öğrenememe durumunda kesinlikle iş bulamayacağınızı , maddi manevi müstakbel eşinize bağımlı kalacağınızı.. Aldatılırsanız susacaksınız. Geliriniz, emekliliğiniz, gelecek planlarınız olmayacak. Kişilere ve kurumlara güvenip iş yapılmaz.

Fransızca'da kelimeler Almanca'da olduğu gibi dişi ve erkek olarak ikiye ayrılır ve ama herhangi sabit bir kurala bağlı değildir. Dilbilgisi ve imla kurallarını da oldukça etkileyen ve karmaşıklaştıran unsurlar var. İmla kuralları bir acayiptir. Kuralların ve istisnaların cirit attığı labiretinimsi dili öğrenmek yıllarınızı alır. Kelimeleri telafuz ederken pek çok kelime kurallardan ayrılarak bambaşka bir okunuşa sahip. Fransa'da, Belçika'da veya Kanada'da doğup büyümeyen kişiler Fransızca konuşamıyor.

İzmir St. Benoit Fransız lisesi mezunu kuzenim ile Fransa'ya gittiğimizde '' ben Fransızca bilmiyormuşum '' diyerek isyan etti. Çok sıkıntı çekiyorsunuz yanınızda dil bilen yoksa. İngilizce'nin Lingua franca oluşu orada geçerli değil. Cezayir ve Tunus kökenli kişiler iyi derecede İngilizce bildikleri halde Fransızca konuşuyor. Israrla Fransızca cevap veriyor.

Keyfimi kaçırırlarsa huzurumu bozarlarsa nişanlımın ailesi ile görüşmeyebilirim ama sizin görüşmeme gibi bir seçeneğiniz olmayacak. Sizin kendilerine muhtaç oluşunuzu kullanıp eziyet edebilirler.

Anne ve babanız hasta olduğunda ameliyat v.s gibi durumlarda yanlarında olamayacaksınız. Sizin tüm hayatınız Fransa'da olacak. Anne babanızın yanında en fazla iki hafta kalabilirsiniz. Bir erkeğin eşinden bir iki ay uzakta kalması evliliği sarsar . Bir kez kabul eder, 2. kez gönülsüz olur 3.kez sorun çıkartır. Çocuğunuzu alıp Türkiye'ye gelemezsiniz, çocuğunuzun okulu arkadaşları düzeni ne olacak ? Çocuğunuzu bırakıp gidebilir misiniz ? Evladınızdan sık sık uzakta kalabilir misiniz ? Anne ve babanıza Allah uzun ömür versin de anneniz veya babanız tek kaldığında elden ayaktan düştüğünde hangi akrabanız sizin gibi ilgilenebilir ? ilgilenirler mi ? bir gün iki gün belki 3.gün ilgilenmezler.

Boşanmış bir kadın olarak evliliğin kumar olduğunu kabul etmiyorum. Evlilik öncesi karşınızdaki insanı yeterince tanıyamazsanız, araştıramazsanız, ailenizi ve arkadaşlarınızın uyarılarını dikkate almazsanız boşanırsınız. Hüsrana uğrar, depresyona girer, panik atak hastası, kontrol manyağı olursunuz.
Bir erkek için fedakarlık yapmaya değmez.
 
Son düzenleme:
Okuduğunuzu anlamıyorsunuz. Ben nişanlım ile aynı şehirdeyim. Onun yaşadığı ev ile benim yaşadığım ev arasında 2 metro durağı mesafe var. Nişanlımın çalıştığı özel hastane evime yürüme mesafesinde. Size farklı ülkelerde yaşadığımızı düşündüren cümlem nerede ? Finlandiya'da bir hastaneden 2 kez teklif aldı. Ben size diyorum ki bir mali müşavir olarak yurtdışında işsiz kalırım. Ama nişanlım gibi başarılı bir cerrah ya da yazılım müh. elektronik müh. , teknisyenler her ülkede iş bulabilir.

En önemlisi nişanlıma istediğim zaman sarılabiliyorum. Öpebiliyorum. Nişanlımın anne ve babasını, erkek ve kızkardeşlerini ziyaret edebiliyorum. Aile yapısını gözlemleyebiliyorum. Nişanlımın odasını, kütüphanesini, eşyalarını , telefonunu karıştırabiliyorum :) Gün içinde nişanlımın neler yaptığından hangi mekanlara gittiğinden haberim var. Şartlarınız gereği siz bunu yapamıyorsunuz.

Siz erkek arkadaşınıza nasıl sarılabiliyorsunuz ? Telefon / tablet / pc ekranına mı sarılıp öpüyorsunuz ? Dokunmadan, koklamadan, yüz yüze oturup konuşmadan ilişki yaşadığınızı sanıyorsunuz ?

Sex Avrupa'da bizim ülkemize göre daha kolay erişilebilir durumda. Erkek arkadaşınızın eli armut mu topluyor orada ? Telefon / bilgisayar ekranını kapadığında sadece kendi kendini mi tatmin ediyor ? Fransız kadınları ahlaksız demiyorum, değer yargıları farklı olduğu için aldatılma ihtimaliniz, benim aldatılma ihtimalimden çok daha fazla.

Buna rağmen nişanlım beni aldatmaz demiyorum. Aldatırsa yol veririm. Nişanlım ile herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğümde sosyal medyada beni engellese kaç yazar ? yanına gidip neden böyle davrandığını sorabilirim. Ama siz yapamazsınız. Erkek arkadaşınız aniden ortadan kaybolabilir hiçbir açıklama yapmadan ve ortak tanıdığınız olmadığı için ulaşamazsınız.

Fransa'da, Belçika'da, Rusya'da, Yugoslavya'da tanıdıklarım akrabalarım var. Sizin hiç yurtdışı deneyiminiz oldu mu? Gurbetçi Türkleri gözlemleme şansınız oldu mu? Erkek arkadaşınızın annesi / ailesi kendi bölgelerinde yaşayan bir Türk kızını zaten oğullarıyla evlendirmeyi tasarlıyordur. Hazırlıklı olun. Erkek arkadaşınız ailesine ne diyecek ? Yılda 1 2 kez gördüğüm sanal ortamda tanıştığım kız arkadaşım ile evleneceğim :))

Fransızca'nın ne kadar zor bir dil olduğunun farkında mısınız ? Kaç yılda öğrenebileceğinizi ve öğrenememe durumunda kesinlikle iş bulamayacağınızı , maddi manevi müstakbel eşinize bağımlı kalacağınızı.. Aldatılırsanız susacaksınız. Geliriniz, emekliliğiniz, gelecek planlarınız olmayacak. Kişilere ve kurumlara güvenip iş yapılmaz.

Fransızca'da kelimeler Almanca'da olduğu gibi dişi ve erkek olarak ikiye ayrılır ve ama herhangi sabit bir kurala bağlı değildir. Dilbilgisi ve imla kurallarını da oldukça etkileyen ve karmaşıklaştıran unsurlar var. İmla kuralları bir acayiptir. Kuralların ve istisnaların cirit attığı labiretinimsi dili öğrenmek yıllarınızı alır. Kelimeleri telafuz ederken pek çok kelime kurallardan ayrılarak bambaşka bir okunuşa sahip. Fransa'da, Belçika'da veya Kanada'da doğup büyümeyen kişiler Fransızca konuşamıyor.

İzmir St. Benoit Fransız lisesi mezunu kuzenim ile Fransa'ya gittiğimizde '' ben Fransızca bilmiyormuşum '' diyerek isyan etti. Çok sıkıntı çekiyorsunuz yanınızda dil bilen yoksa. İngilizce'nin Lingua franca oluşu orada geçerli değil. Cezayir ve Tunus kökenli kişiler iyi derecede İngilizce bildikleri halde Fransızca konuşuyor. Israrla Fransızca cevap veriyor.

Keyfimi kaçırırlarsa huzurumu bozarlarsa nişanlımın ailesi ile görüşmeyebilirim ama sizin görüşmeme gibi bir seçeneğiniz olmayacak. Sizin kendilerine muhtaç oluşunuzu kullanıp eziyet edebilirler.

Anne ve babanız hasta olduğunda ameliyat v.s gibi durumlarda yanlarında olamayacaksınız. Sizin tüm hayatınız Fransa'da olacak. Anne babanızın yanında en fazla iki hafta kalabilirsiniz. Bir erkeğin eşinden bir iki ay uzakta kalması evliliği sarsar . Bir kez kabul eder, 2. kez gönülsüz olur 3.kez sorun çıkartır. Çocuğunuzu alıp Türkiye'ye gelemezsiniz, çocuğunuzun okulu arkadaşları düzeni ne olacak ? Çocuğunuzu bırakıp gidebilir misiniz ? Evladınızdan sık sık uzakta kalabilir misiniz ? Anne veya babanıza Allah uzun ömür versin de anneniz veya babanız tek kaldığında elden ayaktan düştüğünde hangi akrabanız sizin gibi ilgilenebilir ? ilgilenirler mi ? bir gün iki gün belki 3.gün ilgilenmezler.
Fransa’da 1.5 ayda bir 2 hafta okul tatili var zırt pırt tatil. Niye gelemesin Türkiye’ye anlamadım abartmışssınız
 
Bencil bir karar olacagini dusunmuyorum, herkesin kendi hayati.
Ama iyi dusunup karar vermeniz gereken bir konu. Orda kendinize esinizden bagimsiz bir hayat kurabilcek misiniz? Is bulabilcek misiniz? Arkadas edinebilcek misiniz? Bunlar onemli konular.
Eger bunlari yapamazsiniz mutsuz olursunuz.
Iki yildir yurtdisinda yasayan bir insan olarak soyluyorum bunlari, ozellikle sosyallesmek en zor kismi bu isin.
Siz yapabildiniz mi? Hangi ülkedesiniz?
 
Bencillik değil de tek evlatmışsın Allah korusun yaşlandıklarında vs hastane işleri vs olacak nasıl yapacaklar? Ya da bir düğün sevdiğin birinin cenazesi vs hiçbirine yetişemeyeceksin,, bence bir adam için ne ülke ne aile terkedilmemeli, kötü biri çıkabilir ve sen hem kötü evlilik hem yalnızlık derken yıllarca depresyon da kalabilirsin boşanırım diyorsanda herkesten de öyle hemen hemen boşanılmıyor
 
Back
X