arkadaşlar benim sormak istediğim şey şu; bekarsınız, ailenizle yaşıyorsunuz, iyi kötü bir işiniz var çalışıyorsunuz, ufak ufak da olsa istediğiniz şeyleri alabiliyorsunuz, nispeten huzurlu ve rutin bir hayatınız var. bir yandan da aile kurmayı çocuk sahibi olmayı ve kendinize ait bir düzeniniz olsun istiyorsunuz. ama karşınıza hep abuk sabuk insanlar çıkmış, hep hayalkırıklığı yaşamışsınız. sonra karşınıza biri çıkıyor, karakteri düzgün, ortak zevklerinizin olduğu, sizi anlayacağını düşündüğünüz, birlikte bir hayatı paylaşabileceğine inandığınız biri. o da sizinle aynı düşüncelerde.
ama onunla evlendiğiniz taktirde şuanda yaşadığınız yerden çok daha küçük ve hiçbir tanıdığınızın olmadığı ve imkanların çok kısıtlı olduğu bir şehre gelin gideceksiniz. bu kişi kendi işinde çalışıyor ve siz de ona o işyerinde yardım edeceksiniz, kendinize ait bir maaşınız ve zamanınız olmayacak. çok bunalınca çıkıp görüşebileceğiniz kimseniz olmayacak. çıkıp bir sinemaya bir alışverişe bile gidemeyeceksiniz belki tek başınıza. belki onunla bile kırk yılda bir gideceksiniz çünkü tabiri caizse bütün zamanını işyerinde yoğun çalışarak geçiren birisi. insanlarla fazla sosyal olması gereken bir işi var siz kıskanç birisiniz de.ve şunu da ekleyeyim, o işi açmak için yüklü miktarda borçlandığını da baştan biliyorsunuz ve borçların ne zaman biteceği de belli değil.
şimdi böyle bir durumda bu insanla evlenmeyi düşünür müydünüz? tüm bu koşullara rağmen bu adamla ( ondan hoşlanıyorsunuz da)sırf karakteri düzgün diye iyi bir aile babası olabileceğini düşünerek evlenir miydiniz? kendinizi bu ufacık kısıtlı hayata hapseder miydiniz?
Şimdiki huzurum devam etmeyecekse ve hayatın sorumluluğunu paylasmayacaksam neden evleneyim ki? Dimi?bekarlara tavsiyem : eğer bekarken yaşadığınızdan daha güzel hayat yaşayacaksanız evlenin. evlendikten sonra bekarlık standartlarını özleyecekseniz kesinlikle evlenmeyin. evlendiğinizde her anlamda size güzel hayat beklemiyorsa eziyet çekmenin anlamı yok
+1Aklın varsa evlenmem..Yaşa hayatını.Burada, evlenenleri görüyoruz ya kayınvalide derdinde ya kayınpeder ya da kocasının saçma sapan davranışlarını çekiyorlar..
Evlilik ateşten bir gömlek,insanlar mutlu olmak için evleniyo ama eşiyle hayata aynı pencereden bakmiyosa(genelde evlendikten sonra aynı pencereden bakılmadığı ortaya çıkıyo)o evlilik sürekli biseyleri görmezden gelmekle,kendinden ödün vermekle,bişeyleri düzeltmeye çalışmakla geciyo.
Zaten tamamiyle aynı pencereden baktığın birini bulmak imkansız gibi birşey..
Ha bir de genel itibariyle sürekli borç ödemekle geciyo..
O yüzden ne diyoruz bekarlık sultanlıktır
tek basina disari cikmasi uygun düşmezmis orasi küçük yermişAa ben hiç okumadan yazdım. Allah Allah neden tek çıkılmıyormuş ki? İş konusu da ayrı sıkıntı... Öyle bedavadan yardıma gitmek falan. Verilen emek ne olacak? Borç ödemekle mi geçecek en güzel yıllar?
Valla ben olsam hiç yanaşmam, dertsiz başıma da dert açmazdım durup dururken...
+11. si bir yere gelin gitmek tabirinde hic hoslanmam ve bana hep nedense kadinin evlenip hayatini terk etmek zorunda kalmasi bunun bir zorunluluk olarak dayatilmasi sacma gelir.
Ve sorunuza gelecek olursak hayir, zaten bastan hersey sizin icin olumsuz evlenmeyin gitmeyinde. Illaki karsiniza yasadiginiz sehirde daha baska bir meslegi olan ve sizin simdiki hayatinizda koparmayack biri cikacaktir. Kocanin soyu tukenmedi ve ayrica anlattiginiz kisiyide sevdiginizi yazmamissiniz sirf fikir yurutuyorsunuz iyi bir baba olabilir, huyu duzgun gibi diyorsunuz. O dedikleriniz zamanla belli olacak seyler.
Bence sirf evlenmis olmak icin evlenilmez.
Bu çok doğru. Çünkü ilk zamanlar anlayamasan da sonra kaybettiğin hayat standardı için karşı tarafa suçlar hale gelirsin. Hatta bir süre sonra nefret bile edebilirsin, onu suçlaya suçlaya. Sonuç olarak mutsuz olunur yani.bekarlara tavsiyem : eğer bekarken yaşadığınızdan daha güzel hayat yaşayacaksanız evlenin. evlendikten sonra bekarlık standartlarını özleyecekseniz kesinlikle evlenmeyin. evlendiğinizde her anlamda size güzel hayat beklemiyorsa eziyet çekmenin anlamı yok
İnsan duygularıyla hareket edeceğini yerde aklıyla,aklıyla hareket edeceği yerde duygularıyla hareket ettiği için hata yapar diye bir söz var.Bu söze katılıyorum.Burada duygulardan çok akılla hareket etmek lazım.Yani cevabım hayır.Zaten siz sadece hoşlanıyorsunuz. Hoslanma gelip geçicidir.ya bu insan hayatın boyunca karşına çıkacak en sana hitap eden insansa? off çok ikilemdeyim mutsuzum
Sana tek tavsiyem, karşındaki önce borçlarını bitirsin, zamanla ona aşık olursan eminimki bunları hiç düşünmeyeceksin. Bir kuru ekmek paylaşırım gerekirse diyeceksin. Sana soyleyebilecegim tek şey bu olur. Zaman ver
Valla cogu insanin gegerçek karakteri evlendikten sonra ortaya çıkıyor. Siz ise evlenerek butun hayatinizi degistireceksiniz. Evlilik kumarsa sizin ki russian rullet olmus olacak. Benim hayatim aynen sizin taniminiza uyuyor. Hayat sartlarimiz ayni. Yani kendimi sizin yerinize koyarsam, ki benim yasim 32 bu arada, evlenmezdim sanirim. Duzenli bir hayata onem veren birisiyim ve bu yastan sonra karmasaya ve curcunaya atmazdim kendimi. Siz cogu seyi feda ediyorsunuz ve buna degip degmeyecegini de bilmiyorsunuz. Bence cok iyi düşünün ve karar verin. Degecek mi?
Evlilik icin degil de sevdigim adamla evlenmek icin giderdim.
"Tabii ki ben babamın evinde..." diye baslayan cümleler kurmayacaginizdan eminseniz..
size örnek vereyim. Büyük bir sehirde dogdum büyüdüm okudum. Hep ayni sehirdeydim, harika olmasa da pek cok imkan ayaklarimizin altinda... ni s anliyim ve gidecegimiz ne yer belli ne yurt.. is durumunu sınav sonuclarini bekliyoruz. Insan muallak olan bir seyde dahi sevdigi adamin yaninda oluyor.
eger sevginizden kendinizden emin degilseniz bu ise kalkismamak lazim sanirim.
iş saatleri oldukça uzun ve gecesi gündüzü yok haftasonu yok. allahım kendimi öldürmeye mi niyetim var acaba
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?