Evrenin saç baş yolduran espri anlayışı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
merhabalar ben de cocuklari hic sevmem tahammul edemem seslerine.hamileligimde de hicbisey hissetmedim heyecanla beklemedim.simdi 11 aylik oldu oglum.oyle muthis harika hisler hissedeceksin diye birsey yok.ama seviyorsun kendi cocugunu.onunla yasamayi hayatina katmayi ogreniyorsun bunalsan da.sevmeyi sabretmeyi dayanmayi ogreniyorsun.Allah saglik versin yeter ki ustesinden gelirsin.bebekle birlikte kendini ve esini yeniden kesfediyorsun alternatif uretme becerin gelisiyor oyle birsey.ne cok sevinilecek ne de cok uzulunecek birsey degil bence.hayirli olsun :)
 
Normal. Ben de düşünmüyor ve istemiyordum açıkçası. Baya uzun süre de epey mutsuz geçirdim günlerimi. Pazartesi, yarından sonra geliyor ve ben hala heyecan hissetmiyorum:) fikre alışmak için sürekli videolar izledim, bloglarda takıldım, yazılar okudum ettim. Ama hala tık yok. Herkes bana ne kadar duygusuz ve ruhsuz olduğumu söylüyor:) Ama herkesin yaradılışı farklı. Doğduğu ana bıraktım. Çok farklı şeyler hissedeceğimi tabi ki düşünüyorum. Ama şimdiden hesabını yapmadan, kendimi çevre baskısıyla "analık" formuna sokmadan en doğal şekilde karşılayacağım:) yani elestirecek bir şey yok bu durumda. Herkes istemek zorunda değil. Ama bu doğunca da sevmeyecek anlamında da değil insan hayatının şokunu yaşıyor...
 
Merhaba. Bu kadar isteksiz bir hamilelik yaşadığınız için postpartum depresyonu yaşamaya adaysınız. Doğum öncesi ve sonrası yaşayacağınız bu süreci en sağlıklı şekilde yönetebilmek için şimdiden psikolojik destek almaya başlayın.
Ama en sonrası için şimdiden şundan eminim. Bu süreçler geride kaldığında çocuğunuzla bütünleşecek, onun varlığı sizin de hayatınıza anlam katacak. Onu çok ama çok seveceksiniz
 

Evlilikle ne alaka
Belki evlenmeden sevişiyor
 
bu kadar çocuk istemeyen bir kadın üniversite çağında evlenmemeli demek mi sorun?

Evlilikle ne alaka yahu
Üniversite zamanı evlenmeden de sevişebilirdi
Çocuk sahibi olmak istemeyenler sevişmesin demeyeceksiniz heralde değil mi?
Sürekli kondom ile korunmuşlar
Binde birlik ihtimal onları vurmuş
Aynı şey koalina ya da olmuştu

Hiçbir koruma yöntemi yüzde 100 değil

Ama evlenmesin demek cidden mantıksızlık
Üremek için mi evleneceksiniz siz sadece
 
Abi ne yaptın yaa uçmuşsun tutanın yok
Bi sakin relax

Konu şöööyle bi girişle başlasaydı :Ayyy kızçeler inanmayacaksınız ama biz geçenlerde kocişle birliktelik yaşadık kondom denen merettte yırtılmış... test yaptım sanırım göbüşümde bi bebiş olacak ayyy inanamıyoroommm çok heyecanlıyımben şimdi hamiş mi olduummm (şak şak şak yorumlar)ay canlarım yaa bulantıların başladı hiç bişey yiyemiyorum sanırım aşeriyorum kociş te sağolsun gece 3 olsada dürtükle beni uyandır bebişimizin biyeri şişer canın ne istiyorsa liste yap alırım diyor ay canım kocişim ...

Ay darlandım daha fazla yazamadım yani herkes bir değil siz böyle yazınca fikir yine aynı oluyor değişen bişey yok her hamilede bi anda sevgi pıtırcıkları oluşmuyor bu herkese göre değişir
 
evet evlenmeden hamile kaldım sanane diyeceksin.
çocuk istemiyorum diye dik dururken bu konuda mı çekineceksin?
korkarak hayat yaşanmaz.
ki evli olmasaydın hamile kalma ihtimalin çok düşüktü.

Niy2 düşüktü
Evlenmeden de haftada 2 3 kez düzenli sevişebilirler
Bu istatistiği nereden elde ettin
Kaynağın nedir?

Yoksa kadın bedeninde bir sensör var aa bu evli değil salmayayım yumurtaları mı diyor?
 
İstememeniz çok normal ama bu denli istemeyen birinin işini %85 koruyuculuğu olan kondoma bırakmaması,daha kesin çözüm olan yolları kullanması gerekirdi.
 
Bu sözlerinizi kutsal annelik kavramına bağlıyorum. O kadar abartılıyor ki ben dedim bu işin içinden nasıl çıkacağım. Herkes hep sevgi dolu ve mıç mıç.
Çocuklarımı çok seviyorum. Ama bende hayatıma anne olduğum kadar kadın ve insan olarak devam ediyorum.
 
Evren kavun kokusu 'na, ben size espri yapmaya geldim.
İçerik çocuk istemeyen bir kadının hamile kalması ve yaşadığı duygu karmaşası olunca kavga çıkıyor.
Her kadın anne doğar, çocuk sevmeyen kadın olur mu düşüncesiyle tartışma çıkarılıyor.

Oysa her kadın çocuk istemek, doğurmak ve çocuk bakmak zorunda değildir.
Korunma yöntemlerinden de dem vurulmuş sanırım, evet ben de çocuk istemeyen kadınların korunma yöntemlerine dikkat etmesi gerektiğini düşünenlerdenim ama eğer bir bebek ısrarla dünyaya gelmek istiyorsa hiçbir korunma yöntemi işe yaramıyor, annemden biliyorum, kadın peşpeşe sezaryenler sonrası tüplerini bağlattığı halde hamile kalmıştı hem de tüp bağlatma operasyonundan 4 yıl sonra.

O yüzden böyle konularda büyük laflar edemiyorum.

@kavun kokusu 'nun kafası karışık, istemediği bir gebelik yaşıyor, ki kızsanız da haksız bulsanız da bebekler hakkında herkes aynı düşünmek zorunda değil, bunu kabul etmek lazım, eleştirebilirsiniz ama aşağılayıp hakaret etmeye, ağzınıza gelen herşeyi söylemeye hakkınız yok zira onun yaşamını siz üstlenmeyeceksiniz, herkes kendi yaşamına devam edecek, kapısını kapatıp kendi koşturmaları içerisinde bulacak kendini.

Artık bizden farklı düşünenlerde var, olabilir düşüncesini de kabul etme zamanı gelmedi mi?
 
Okudukça cevap yazasım geliyor :))) tüp bağlatma bekar kadınlara veya hiç doğurmamış ve belli yaşın altındaki kadınlara yapılmıyor.
Biliyorum çünkü tek bir çocuğum olsun başka olsun istemiyordum, bu sebeple kızımın doğumu sırasında(sezaryen) tüplerim bağlansın istedim, doktorum 23 yaşında olduğum için ısrar etmeme, belge imzalamak istediğimi söylememe rağmen operasyonu yapmadı.
 
Ben size hak verdim. Ama neden haklı olduğunuz konusunda yorum yapmayacağım. Bi de beni linç etmekle uğraşmasınlar "dünyanın en iyi, en duyarlı anneleri" (!)

Ama şunu söyleyebilirim lohusa depresyonu falan yaşamadım. Kızıma karşı sevgisizlik, ilgisizlik bir yana sesimi bile yükseltmem. Anneliği hala sevmiyorum. Korkuyla, endişeyle, paranoyalarla yaşamak zor geliyor. Hatta bazen böyle leş bi dünyaya onu getirdiğim için suçluluk duyuyorum. Anneliği sevmiyorum ama kızımın saçının teline zarar gelse yaşayamam. Evet kesinlikle yaşayamam. Onunla geçirdiğim her an kıymetli. Zor ama kıymetli. Kendimi uçurumu bi ip üzerinde elimde kristal bi yumurta ile geçmeye çalışıyormuş gibi hissediyorum. Yumurtaya aşığım ama bu görevin korkusu ağır geliyor.

Neyse sizin için hayırlısı olsun.
 
Sizi anladığımı söyleyerek başlayayım. Ben de hamile olduğumu öğrendiğimde çok karışık duygular yaşamıştım. Keyfine son derece düşkün, ekstra sorumluluklardan hoşlanmayan/kaçınan, çocukları uzakta oldukları sürece seven, 30 yıllık hayatında kucağına bir bebek almamış, aklına eseni yapan, bağımsızlığına düşkün bir kadındım. Bebeğim isteyerek oldu, yani olursa iyi olur diye düşündüğüm bir zamanda hamile kaldım. Şimdi anlıyorum ki aslında çok da iyi düşünmeden karar vermişim.(Kararımdan asla pişman değilim, ama beni nelerin beklediğini iyi tartmamışım.) Çocuk sahibi olmak bilinçli bir insan için hayatta üstlenilecek en büyük sorumluluk. Nitekim daha ilk kontrolde doktorum “Depresyonda mısın?” demişti. İnsan başına neler geleceğini bilmiyor, hamilelik ve sonrası öyle bir süreç ki ne kadar okusanız da araştırsanız da tecrübeniz sadece size özel oluyor.

Benim hamileliğim rahat geçti, fazla sorun yaşamadım. Karnım büyüdüğünde bile aklım bir karış havadaydı; yani hamileydim hem de çok ama hala bebeğin gelişine inanamıyordum öyle saçma bir ruh hali. Bazen sosyal medyada bebekleri görünce içim ısınıyordu, bazen sokakta bebek çocuk görünce ben ne yapacağım diye ağlıyordum. Bazen çok güçlü bazen çok yetersiz hissediyordum. Bir gün hayatım bitti diye ağlıyorsam üç gün sonra ben bu çocuğa nasıl iyi anne olacağım diye ağlıyordum. Tam olarak ne olduğunu, yani “anne” olmak üzere olduğumu bir gün bebeğimin beşiğindeki dönenceyi çalıştırıp o melodiyi dinleyince anladım. Böyle diyince kulağa saçma geliyor, onca zaman anlamadın mı diye ama bendeki “aydınlanma” böyle oldu. Kafa karışıklığım o gün son buldu. Dünyaya bir bebek getiriyorsun, kendini hazırlasan iyi edersin diye çalıyordu o müzik aslında. Her şey bir anda çok gerçek gözüktü. Düşünce olmaktan sıyrılıp somutlaştı. 8 aylık hamileydim. O gün çok ağladım.

Sonrası doğum ve lohusalık. Bence bir kadının hayatındaki en hassas dönem bu olabilir. Hele ki bizim gibi doğuştan anaç değilse. Yazımın başında demiştim, çok iyi düşünmemişim diye. Ben çocuk sahibi olarak ne kadar büyük bir sorumluluk aldığımı, hayatımdaki en büyük ve önemli kararı çok da bilinçli olmayarak vermiş olduğumu sonradan, bebeğimi kucağıma alınca anladım. Kendi içimde alışma dönemini zor geçirdim. Bebeğimin o savunmasızlığı, muhtaçlığı her gün gözlerimi dolduruyordu. Kolik bir bebekti, zor bir bebekti, bazen çok bunalıyordum ve “ben kendime ne yaptım” diye düşünüyordum. Ama bunu düşünürken bile hep ona en iyi şekilde bakmaya çalışıyordum.

İnsanlardan çok da haz etmeyen ben, bebeğimde gördüm o saflığı, o gerçek masumiyeti. Bu beni yavaş yavaş iyileştirdi.

O dünyayı tanımaya başladıkça, tepkiler vermeye başladıkça aramızdaki bağ gün gün kuvvetlendi. Yenidoğanken dokunmaya korkardım çünkü. Yetersizlik hissim onu gülerken, mutlu, oynarken, huzurla uyurken gördükçe zamanla azaldı. Onu tanımaktan keyif almaya başladım. Bir insan nasıl gelişiyor, karakteri nasıl gün gün şekilleniyor, bir insan bir diğerini nasıl hesapsız ve sonsuz sevebiliyor, buna şahit olmak bu hayatta yaşadığım en özel şey. Ben kendi sınırlarımı oğlum ile öğrendim. Şimdi 11 aylık. O minicik ellerini yüzüme dayayıp, bütün yüzümü yalıyor, çünkü beni öpmek istiyor:) Bundan daha saf bir şeye hayatımda şahit olmadım.

Ebeveyn olmak hayatımda yaptığım en çılgınca şey. Bundan büyük bir macera yaşamadım. (Ki hızlı yaşadım:) Şimdi hayatımdaki en değerli şey oğlum. Artık her şeyden büyük bir amacım var. Bir insan yetiştiriyorum. Sorumluluk çok büyük ama verdiği haz daha büyük.

Hamileliğinin başında aşağı yukarı siz gibi hisseden birinden geleceğe dair spoiler duymak istersiniz diye bu kadar uzun yazdım. Kendimce size destek olmak istedim. Dilerim her şey sizin için yolunda gider.
 
Sevmediğinizi düşündüğünüz bir canlıya hergün karnınızın içinde sevilmediğini hissettiriyordunuz
Siz istemiyor olabilirsiniz bu çocuğu ama onun bir yaşam hakkı var ve hayatını onu sevmeyen bir anneyle mi geçirecek ?
Seri katiller ya da piskopat kişilerin hep anne problemleri oluyor....

Bilmem anlatabildim mi?

Ben de 8 sene çocuk düşünmedim, uçaklarda bile hep en arkaya oturdum, oraya çocuk oturmuyo diye...
restoranlardan kaçtım çocuk var diye
Tutacağım evin üst katında alt katında çocuk var diye vazgeçtim.
Ama sonra çocuk isteği geldi ,
Sonra da kolay olmayınca bu istek tutkuya dönüştü, sonra gebe olduğumda çok kıymetli oldu..
ama doğduktan sonra maalesef zor bi çocuktu ve çok sıkıntı çektim, hayatta ikinciyi dşünmem dedim. Zor günler bitince ikinci düştü gönlüme..

Diyeceğim şu ki , doğuracaksanız bu kadar negatif olmayın.
İnsan kendi çocugunu seviyor inanın, ben kendi oğluma kadar bi tane dünya tatlısı bebek dışında bebek taşımışlığım yoktu kucağımda.

İnanın seveceksiniz,
Ama madem bu kadar negatif gidiyor bu düşünceniz şimdiden annenizi kaynananızı hazır edin, işe de en kısa sürede dönün.
Minimumda ihtiyaçlarını gidermeye çalışın çocugunuzun.
Ne biliyim istemiyorsanız emzirmeyin
Ya da sezeryanla doğumı gerçekleştirin
Gözünüze batacak her negatifliğinden uzaklaşın ki
Çocugunuzu sevmediğiniz hissini ona hissettirmeyin, hep diğer insanlardan yardım alın..
 
Eşiniz adına sevindim ne yalan söyleyeyim. Sizin de kendi tercihiniz elbette çocuk istemeyebilirsiniz ama evli olduğunuz erkek baba olmak istiyorsa bu ona büyük haksızlık olurdu. Hamileyken bende de o annelik duygusu hiç olmadı. Ama doğduğu anda seviyorsun , kendinden birşeyler arıyorsun o minicik bebekte senin parçan çünkü sen can vereceksin ona. Hayırlı olsun bebeğiniz .
 

Mevzu bir kadinin cocuk istememesi yahut kazara hamile kalip soke olmasi degil sevgili Mune mevzu bir kadinin icindeki canliya icine yolunu sasirip düşmüş bir uzayli gibi yaklasip bunu tuhaf bi anlatimla sanki cok basitmis gibi lanse etmesi. Oysa durum cok ciddi. Ortada bahcede rastgele cikmis bir salatalik mevzu bahis degil. Bir cocuk söz konusu olan. Ben de o nedenle kizdim acikcasi. Yoksa bebek sahibi olmak elbette ne kadar hazir olsaniz da ruhen ve bedenen yipratici. Ancak söz konusu cocuklar ve onlarin sevilmeme ihtimali olunca sinir uclarim uyariliyor benim de. Hakaret etmem haddim degil ama gülerek de karsilayamam. Ülkemizde ve dünyada sevgisizlikten solup giden bu kadar cocuk varken böyle düşünmemin de normal oldugu kanaatindeyim. Sevgiler
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…