- Konu Sahibi kavun kokusu
-
- #281
merhabalar ben de cocuklari hic sevmem tahammul edemem seslerine.hamileligimde de hicbisey hissetmedim heyecanla beklemedim.simdi 11 aylik oldu oglum.oyle muthis harika hisler hissedeceksin diye birsey yok.ama seviyorsun kendi cocugunu.onunla yasamayi hayatina katmayi ogreniyorsun bunalsan da.sevmeyi sabretmeyi dayanmayi ogreniyorsun.Allah saglik versin yeter ki ustesinden gelirsin.bebekle birlikte kendini ve esini yeniden kesfediyorsun alternatif uretme becerin gelisiyor oyle birsey.ne cok sevinilecek ne de cok uzulunecek birsey degil bence.hayirli olsun :)Kese varmış, kalp demek ki 2-3 hafta sonraki. Hani belki kalp atışı işin içine girince duygulanır mıyım acaba bilemiyorum ki.
Keyfi kürtaja karşıyım, evet. Evlilik dışı değil, sağlıkla ilgili de bir problem çıkmazsa doğacak.
Üzüldüğünüz için teşekkür ederim, anlamışsınız beni demek ki.
Biyolojik saat dediler, an gelecek isteyeceksin dediler, hiçbiri olmadı. E bariz hamileyim şu an, hala his yok.
Adım adım gideyim o zaman. Sırada kalp atışı.
Merhaba. Bu kadar isteksiz bir hamilelik yaşadığınız için postpartum depresyonu yaşamaya adaysınız. Doğum öncesi ve sonrası yaşayacağınız bu süreci en sağlıklı şekilde yönetebilmek için şimdiden psikolojik destek almaya başlayın.@Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.
Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.
Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!
Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.
Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.
Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.
Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.
Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.
Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.
Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.
Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.
Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?
4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.
Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.
Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
neresi vicdansızsa?
asıl konu sahibinin ilk mesajı çok vicdansız resmen çocuğa vebalı muamelesi yapıyor.
ben de diyorum ki bu kadar çocuk istemeyen kadın evli olmamalı ve gerekli tıbbi müdehaleyi yaptırabilirdi.
bu kadar çocuk istemeyen bir kadın üniversite çağında evlenmemeli demek mi sorun?
Abi ne yaptın yaa uçmuşsun tutanın yokBU KADAR BU KADAR BU KADAR FAZLA BEBEK İSTEMİYORDUNUZ MADEM O ZAMAN HAYATINIZ BOYUNCA HİÇ SEVİŞMEYECEKTİNİZ. 10 YILLIK EVLİSİNİZ MADEM, KORUNMA YOLLARININ HEPSİNİ BİRDEN AYNI ANDA YAPSANIZ DAHİ BAŞARI ORANININ YÜZDE YÜZ NET CEVAP VEREMEYECEĞİNİ BİLMENİZ GEREKİR. AYRICA BEBEKTEN BİR BOKMUŞ GİBİ MİŞLİ MIŞLI KONUŞMANIZDA ÇOK İRRİTE EDİCİ. İNŞALLAH ALLAH KALBİNE EVLAT SEVGİSİ VERİR YOKSA YAZIK O SABİCİĞE.......
evet evlenmeden hamile kaldım sanane diyeceksin.
çocuk istemiyorum diye dik dururken bu konuda mı çekineceksin?
korkarak hayat yaşanmaz.
ki evli olmasaydın hamile kalma ihtimalin çok düşüktü.
Aynen buyudukce sevgi artiyor ve daha cok baglaniyor insan8 ay sonraki yorumunuz muhtemelen degismeyecek ama mesela 18 ay 28 38 ay sonra kendinizi mukemmel hissedeceksiniz inaniyorum ♡
Sevmediğinizi düşündüğünüz bir canlıya hergün karnınızın içinde sevilmediğini hissettiriyordunuz@Koalina lütfen gel ve yorum yaz, lütfen.
Ağlamak ile çığlık atmak arasında gidip geliyorum.
Erken yaşta evlendim, evlenirken amacım üremek değil, sevdiğim adamla aynı evde olmaktı. Hatta üniversiteyi bıraktım evlendiğim için, sonra beni eşim okuttu.
10 küsur yıldır da evliyim.
Kendimi bildim bileli emin olduğum tek şey çocuk istemediğimdi. Hatta bir tık üstü, çocuk sevmem. Bir çocuğa tebessüm etmem için çok sevimli ya da güzel olması gerekir. Ağladığı anda araziyim.
Bunca yıl gayet güzel korun, bir kere bile kürtaj ya da hamilelik deneyimin olmasın, sonra pat!
Yıllardır deli gibi uğraşanlar, ilaçlar kullananlar, çocuk diye yalvaranlar varken elbette çocuk istemeyen birisi hamile kalacaktı, çünkü hayat böyledir. Murphy kanunları geçerlidir.
Önce evde test yaptım, 2 tane. 5 dakika bile beklemeye gerek kalmadı, anında iki çizgi.
Testler aynı markaydı, bozuktur dedim, ama içten içe hissediyorum, zaten hayatımda ilk defa test yapma gereği duydum.
Koştur koştur git sağlık ocağına. Sabah 10a kadar kan alıyorlarmış. Devlete gidersem mesai bitimine çıkarmış. (saat daha 11)
Koş özel hastaneye. Sonuç? Beta denilen bir şey varmış 4000e yakınmış, gözüm aydınmış. Ama kese diye bir şey varmış, o olmazsa dış gebelikmiş yani gebelik yokmuş. Randevu al, ultrasona gir.
Bir gözünüz aydın silsilesini de orada ye. Nasıl bir suratım varsa artık
"şoktasınız galiba"
"istenmeyen gebelik galiba"
"3. çocuğunuz falan mı çok mu geldi"
gibi laflar duydum sık sık.
Bunlar söylenirken eşim ayağıyla beni dürtüyor. Benim yerime cevap veriyor. Ben hayatım boyunca uğramayacağıma emin olduğum kadın doğum bölümünde irite bir şekilde etrafa bakıyorum, kadınlar birbirlerini anlayan, onaylayan bakışlarla bakıyor. Yanımda bir çocuk olmadığına göre karnımda var demek, ben de onlardanım demek, herkes mutlu, ben içime böğürüyorum.
Tek kalmış bir prezervatif, kutusu olmayan, tek duran, onun yanında da jelatini daha açılmamış yeni kutu. Sevişme anında kim jelatini, arkasından kutuyu, arkasından da prezervatifi sırasından koparır? Tek başına duran varken kimse yapmaz işte. Yapmazsan böyle oluyor demek. Yırtıldı belki de.
Keyfi kürtaja karşıyım, haliyle benim için seçenek değil.
Zaten bütün bunlar olurken eşin ne alemde derseniz, eşim çocuk istiyordu ama ben istemediğim için ve çocuk %99 annenin alanı olduğu için baskı yapmıyordu. Şu an çok mutlu ama mutsuz olduğum için anlık mutluluk yaşayabiliyor. Adama yine huzur yok yani.
Gerçekten anlamıyorum. Çocuk isteyenlerin beni anlamayacağını da biliyorum. Peki ben sizden ne istiyorum?
4 haftalık mıymış neymiş, 2-3 hafta sonra bir şey için gidecektik unuttum ne için olduğunu da, ben (olumsuzluk harici) hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik mannelik yok içimde. Ben nasıl alışacağım? Bana tavsiye verin.
Arkadaşım "kızım-oğlum" diyerek karnını sev dedi. Ben karnımı ellediğimde tek düşündüğüm "zaten 8-9 kilo fazlam vardı, bir de bu çıktı" oluyor. Diyetisyene gideceğim, neden? En faydalı besinler nedir diye değil, en az kiloyu alarak nasıl atlatırım onu öğrenmek için.
Çok mutsuzum. Umutsuzum. Hayatın artık bittiğini düşünüyorum. İpoteklendi hayatım.
Bu yazdıklarımı okumak zorunda olan, tedavi gören arkadaşım senin için de mutsuzum. Benim bunları yazmam yerine senin mutlulukla "hamileyim" diye konu açman gerekiyordu. Lütfen bana kızma. Hayat adil değil, bunu bilmiyor muyduk zaten?
Haha buraya gelip bizim olmuyo olan da söyleniyo bi bakın gari diye mi tagşediniz
Evrenkavun kokusu 'na, ben size espri yapmaya geldim.
İçerik çocuk istemeyen bir kadının hamile kalması ve yaşadığı duygu karmaşası olunca kavga çıkıyor.
Her kadın anne doğar, çocuk sevmeyen kadın olur mu düşüncesiyle tartışma çıkarılıyor.
Oysa her kadın çocuk istemek, doğurmak ve çocuk bakmak zorunda değildir.
Korunma yöntemlerinden de dem vurulmuş sanırım, evet ben de çocuk istemeyen kadınların korunma yöntemlerine dikkat etmesi gerektiğini düşünenlerdenim ama eğer bir bebek ısrarla dünyaya gelmek istiyorsa hiçbir korunma yöntemi işe yaramıyor, annemden biliyorum, kadın peşpeşe sezaryenler sonrası tüplerini bağlattığı halde hamile kalmıştı hem de tüp bağlatma operasyonundan 4 yıl sonra.
O yüzden böyle konularda büyük laflar edemiyorum.
@kavun kokusu 'nun kafası karışık, istemediği bir gebelik yaşıyor, ki kızsanız da haksız bulsanız da bebekler hakkında herkes aynı düşünmek zorunda değil, bunu kabul etmek lazım, eleştirebilirsiniz ama aşağılayıp hakaret etmeye, ağzınıza gelen herşeyi söylemeye hakkınız yok zira onun yaşamını siz üstlenmeyeceksiniz, herkes kendi yaşamına devam edecek, kapısını kapatıp kendi koşturmaları içerisinde bulacak kendini.
Artık bizden farklı düşünenlerde var, olabilir düşüncesini de kabul etme zamanı gelmedi mi?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?