- 4 Eylül 2011
- 11.007
- 23.691
- 598
- Konu Sahibi Yumurtalik
-
- #21
Canım çocuk çok güzel bir şey gerçekten çok büyük bir aşk. Ama işte aileye tahammül edemiyorsan hiç düşünme Şuan zamana bırak biraz. Bakalım eşinin davranışları nasıl olacak gör. İnan çocuk olduktan sonra daha fazla muhattap olacaksın 3 gidiyorsan 5 gideceksin ya da gelecekler. Bende öyle oldu diye öyle düşünüyorum belki bilmiyorum ama boşanamıyorsun çocuk olunca elin kolun bağlanıyor çocukla hiçbir yere sığamıyorsun ben ki annemlerden çıkmazdım çocuk olmadan önce eşim şehir dışındaydı çocuk olunca evinden de çıkamıyorsun bir düzeni oluyor durmuyor zaten çocuk. İyi düşün benim yaptığım hataları yapma. Abla tavsiyesi sana kuzum:)Bir çocuğumuz olmasını çok isterdim. Eşim de çok isterdi. Ama bu yüzden ben de aynı şeyleri düşünüyorum sizinle. Malesef. Dün yeğenimi gördüm gözlerim doldu. Bizim de böyle küçük oğlumuz olurdu ne güzel bakardık ne vardı diye düşündüm. Çok üzüldüm.
Biz hiç konuşmadık iki gündür. Abimle konuşmuş. Abime demiş ki “Benimle konuşmak istemiyorsa bile size söylesin ne yapmam gerekiyorsa yapayım mutlu olmak istiyorum.” Eşim iyi biri. Ama çözüm ailesiyle arasının açılmasıysa bunu istemiyorum. Ailesini kırmadan da olay çözülmüyor. Kimseyi ailesinden uzaklaştırmak istemem yük olur bana vicdan azabı. Benim çekilmem daha mantıklı geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?Eşiniz ne diyor iletişiminiz nasıl şuanda?
Canım çocuk çok güzel bir şey gerçekten çok büyük bir aşk. Ama işte aileye tahammül edemiyorsan hiç düşünme Şuan zamana bırak biraz. Bakalım eşinin davranışları nasıl olacak gör. İnan çocuk olduktan sonra daha fazla muhattap olacaksın 3 gidiyorsan 5 gideceksin ya da gelecekler. Bende öyle oldu diye öyle düşünüyorum belki bilmiyorum ama boşanamıyorsun çocuk olunca elin kolun bağlanıyor çocukla hiçbir yere sığamıyorsun ben ki annemlerden çıkmazdım çocuk olmadan önce eşim şehir dışındaydı çocuk olunca evinden de çıkamıyorsun bir düzeni oluyor durmuyor zaten çocuk. İyi düşün benim yaptığım hataları yapma. Abla tavsiyesi sana kuzum:)
Eşini sevdiğin için kıyamıyorum sana da .. ama hayırlısı olsun.Bana da öyle olur gibi geliyor. Teşekkür ederim tavsiyeniz için :)
Aynen bu cümleleri eşine söyle.Biz hiç konuşmadık iki gündür. Abimle konuşmuş. Abime demiş ki “Benimle konuşmak istemiyorsa bile size söylesin ne yapmam gerekiyorsa yapayım mutlu olmak istiyorum.” Eşim iyi biri. Ama çözüm ailesiyle arasının açılmasıysa bunu istemiyorum. Ailesini kırmadan da olay çözülmüyor. Kimseyi ailesinden uzaklaştırmak istemem yük olur bana vicdan azabı. Benim çekilmem daha mantıklı geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bu sefer de bir anneyi üzdüm kendi oğlunun yanında laf söyledim falan falan diye kendimi yerim. Huzur istiyorum ben.Cok sessiz kalmışsin onlar da bunu kullanıyor aş biraz kendini
Söyledim giderken. İnşallah.Aynen bu cümleleri eşine söyle.
Çözülecektir orta yolu bulacaktır inş
Daha çok Yen'i evlisin.birazda sessiz sakin bi yapın varsa böyle sindirirler işte.susma gereken cevabı gerektiği yerde ver.bende yapı olarak ağır başlı sakin biriyimdir.ama asla kendimi ezdirmedim ezdirmem.kim olursa olsun.kp kv görümce filan hiç fark etmez yapıştırırım cevabı.bi daha kimse azını açamaz.çok şükür eşimin ailesiyle aram iyi bi sıkıntımız yok.ama evliliğimizin ilk yıllarında bizde sorun yaşadık onlar yüzünden.ama ben hiç kendime laf filan söyletmedim.şimdi 8 yıl oldu tabi birbirimizi daha iyi tanıyoruz.onun için sorun yaşamıyoruz.size tavsiyem biraz sesiniz çıksın.
Sende anne kuzusunun ..huzur tek tarafin baskın olup diğer tarafın sinik olması ile olmaz nihayetinde sizde bir evsiniz ailesiniz yuvanizi korumaktan cok kendi psikolojisinizi mutluluğunuzu korumak zorundasin .... gerektiği yerde sesini çıkarmalısın biz hep oyle yapiyoruz :)Bu sefer de bir anneyi üzdüm kendi oğlunun yanında laf söyledim falan falan diye kendimi yerim. Huzur istiyorum ben.
Susma ne derlerse cevaplarını ver görümcem dalga geçince sende onla dalga geç laf sok çağırdıkları zaman eşinin cevap vermesini bekleme sen müsait değiliz gelmiyoruz de sessiz durursan onların daha çok işine gelir ben evlendiğimizin ilk yıllarında sessiz duruyordum baktım iyice eziyorlar şimdi ağzıma geleni söylüyorum ben çok konuşunca bu defa onlar sinir oluyor bana laf yetiştiremiyorKalbim sıkışıyor düşününce.
Kısa yazayım dedim beceremedim.
1,5 yıl önce evlendim. Nişanlı olduğumuz dönemde farklı şehirlerdeydik. Ben ev eşyası almak için onun olduğu şehre giderdim hafta sonları. Gittiğim hafta sonları eşimin ailesiyle görüşüyordum ve her şey yolunda görünüyordu. Bir ablası var, o zamanlar ablasını hiç görmüyordum denk gelmiyordu. Ya da hafta sonları ben varım diye gelmiyordu belki şimdi böyle de olabilir diye düşünüyorum. Tanışır tanışmaz yaşımla dalga geçti (90lıyım. Beğenemedi genç buldu. Kardeşinin 50 yaşında biriyle evlenmesi onu mutlu edecekti büyük ihtimalle). Nişanda da öyleydi, sade olmamla dalga geçti o zaman da. Görür görmez herkesin içinde “O kadar sadesin ki sanki benim nişanım ahahahaha” gibi. Ondan sonra da sık sık benimle ilgili “şaka”ları vardı.
Evlendik. Ablası boşandı. Annesi durmadan bizi çağırmaya başladı. Hayır’dan anlamadı. Annesi çağırmadıysa babası çağırdı. Babası çağırmadıysa ablası çağırdı. Ben kendi ailemi ayda bir görüyorum. Nasıl daha sık görmek istersem onun da hakkı tabii ki ailesiyle vakit geçirmek. Ama ben kendi ailemle de bu kadar sık görüşmek istemezdim evliyken. Çünkü bir cumartesi akşam üstü eşimle marketten bir şeyler alıp evimize gidip pişirip yiyemiyoruz. Çünkü annesinin o gün yine pişirdiği ve benim hiç de yemek istemediğim bir şey oluyor. Bizim evimizde de var yemek. Niye evimizde yemeyelim? Sıkılıyorum. Sevgiliykenki halimizi özlüyorum.
Ablası boşandığından beri her gün sporda stepte. Boşandığı günden başlayarak istisnasız kendisini her gördüğümde rejimini sporunu vücudunu bir şeyini anlattı. Çok sıkılıyorum bu muhabbetlerden ben. Hiç sevmem böyle kilo konuşup duran kadınları. Yapamıyor da zaten. Bir yıldır günde bin tane ip atlamak gibi şeyler yapıyor. Bir yüzmeye bir jimnastiğe bir mekiğe vs vs sarıp “çok kontrollü şeker tüketiyorum geçen gün bir mısır yedim nasıl şekerli geldi ıyy” gibi şeyler konuşup bir yandan ne zaman görsem pasta tatlı falan yiyor aslında. Kilosunda tipinde de bir değişiklik yok. Yani demek istediğim şu: Madem yapamıyorsun da neden kafa ütülüyorsun bununla? Dillendiremiyorum bunu. Haksız ve huysuz durumunda kalacağımı düşünüyorum.
Kısacası bunaldım çok. Annesini tanıyamamışım. Bu kadar ağzını açınca hayat emen biri olduğunu anlamamıştım. Bazen ailemle ilgili çok zoruma giden şeyler söylüyor. Mesela annem rahatsız etmemek için evimize gelip kalmıyor pek. Onun için diyor ki “Gelmiyor hiç bu nasıl annelik”. Çok zoruma gidiyor annemin anneliğine laf edilmesi. Ne yapacağımı şaşırıyorum. Bunun gibi şeyler oluyor görüşünce. O yüzden susup bir kenarda oturup vakit geçirmek bile zor geliyor onlarla. Bir dönem bu görüşmeleri susup bir kenarda vakit geçirerek atlatmaya çalışıyordum. Bu sefer de sessiz olmamdan şikayetçi olmuşlar eşime. Ablası zaten dillendirmekten çekinmiyor. Hepimiz oturuyoruz mesela diyor ki “Sizin çocuğunuz olsa konuşmayı öğrenemez böyle mivvv mivv diye oturur miyavlar” diyor sonra kendi kızına “nasıl miyavlar kızım çocukları?” Diyor kızı miyavlıyor buna gülmemiz gerekiyor.
Eşim genelde bana destek oluyor hak veriyor. Ama durum engellenemezken haklı olmanın ne önemi var? Üstelik her zaman hak da vermiyor. En son yine bir “Börek yaptım gelin. Gelin. Gelin. Gelin” vakasında “Bak yine bu yüzden tartışıyoruz güzel bir gün geçirirken” dedim eşime. “Senin yüzünden. Güleryüzlü olsan anlayışlı olsan böyle olmaz.” dedi. Yemin ederim ki bir insan ne kadar güleryüz gösterebilirse o kadar gösterdim. Dahası yok bende. Yaşadığımız şehirde arkadaşım yok, iş bulamadım, evde kpss’ye hazırlanıyorum. Güleryüzlüyümdür.
Gitmek istiyorum. Siz olsanız gider miydiniz? Zaten benim yüzümden olduğunu duyduğumda çıkıp ailemin yanına geldim. Zoruma gitti çok. 2 gün oldu.
Teşekkür ederim okuduysanız.
Ben karşı tarafta kötü niyetli bir davranış göremedim açıkcası. Sanki siz biraz soğuksunuz.Kalbim sıkışıyor düşününce.
Kısa yazayım dedim beceremedim.
1,5 yıl önce evlendim. Nişanlı olduğumuz dönemde farklı şehirlerdeydik. Ben ev eşyası almak için onun olduğu şehre giderdim hafta sonları. Gittiğim hafta sonları eşimin ailesiyle görüşüyordum ve her şey yolunda görünüyordu. Bir ablası var, o zamanlar ablasını hiç görmüyordum denk gelmiyordu. Ya da hafta sonları ben varım diye gelmiyordu belki şimdi böyle de olabilir diye düşünüyorum. Tanışır tanışmaz yaşımla dalga geçti (90lıyım. Beğenemedi genç buldu. Kardeşinin 50 yaşında biriyle evlenmesi onu mutlu edecekti büyük ihtimalle). Nişanda da öyleydi, sade olmamla dalga geçti o zaman da. Görür görmez herkesin içinde “O kadar sadesin ki sanki benim nişanım ahahahaha” gibi. Ondan sonra da sık sık benimle ilgili “şaka”ları vardı.
Evlendik. Ablası boşandı. Annesi durmadan bizi çağırmaya başladı. Hayır’dan anlamadı. Annesi çağırmadıysa babası çağırdı. Babası çağırmadıysa ablası çağırdı. Ben kendi ailemi ayda bir görüyorum. Nasıl daha sık görmek istersem onun da hakkı tabii ki ailesiyle vakit geçirmek. Ama ben kendi ailemle de bu kadar sık görüşmek istemezdim evliyken. Çünkü bir cumartesi akşam üstü eşimle marketten bir şeyler alıp evimize gidip pişirip yiyemiyoruz. Çünkü annesinin o gün yine pişirdiği ve benim hiç de yemek istemediğim bir şey oluyor. Bizim evimizde de var yemek. Niye evimizde yemeyelim? Sıkılıyorum. Sevgiliykenki halimizi özlüyorum.
Ablası boşandığından beri her gün sporda stepte. Boşandığı günden başlayarak istisnasız kendisini her gördüğümde rejimini sporunu vücudunu bir şeyini anlattı. Çok sıkılıyorum bu muhabbetlerden ben. Hiç sevmem böyle kilo konuşup duran kadınları. Yapamıyor da zaten. Bir yıldır günde bin tane ip atlamak gibi şeyler yapıyor. Bir yüzmeye bir jimnastiğe bir mekiğe vs vs sarıp “çok kontrollü şeker tüketiyorum geçen gün bir mısır yedim nasıl şekerli geldi ıyy” gibi şeyler konuşup bir yandan ne zaman görsem pasta tatlı falan yiyor aslında. Kilosunda tipinde de bir değişiklik yok. Yani demek istediğim şu: Madem yapamıyorsun da neden kafa ütülüyorsun bununla? Dillendiremiyorum bunu. Haksız ve huysuz durumunda kalacağımı düşünüyorum.
Kısacası bunaldım çok. Annesini tanıyamamışım. Bu kadar ağzını açınca hayat emen biri olduğunu anlamamıştım. Bazen ailemle ilgili çok zoruma giden şeyler söylüyor. Mesela annem rahatsız etmemek için evimize gelip kalmıyor pek. Onun için diyor ki “Gelmiyor hiç bu nasıl annelik”. Çok zoruma gidiyor annemin anneliğine laf edilmesi. Ne yapacağımı şaşırıyorum. Bunun gibi şeyler oluyor görüşünce. O yüzden susup bir kenarda oturup vakit geçirmek bile zor geliyor onlarla. Bir dönem bu görüşmeleri susup bir kenarda vakit geçirerek atlatmaya çalışıyordum. Bu sefer de sessiz olmamdan şikayetçi olmuşlar eşime. Ablası zaten dillendirmekten çekinmiyor. Hepimiz oturuyoruz mesela diyor ki “Sizin çocuğunuz olsa konuşmayı öğrenemez böyle mivvv mivv diye oturur miyavlar” diyor sonra kendi kızına “nasıl miyavlar kızım çocukları?” Diyor kızı miyavlıyor buna gülmemiz gerekiyor.
Eşim genelde bana destek oluyor hak veriyor. Ama durum engellenemezken haklı olmanın ne önemi var? Üstelik her zaman hak da vermiyor. En son yine bir “Börek yaptım gelin. Gelin. Gelin. Gelin” vakasında “Bak yine bu yüzden tartışıyoruz güzel bir gün geçirirken” dedim eşime. “Senin yüzünden. Güleryüzlü olsan anlayışlı olsan böyle olmaz.” dedi. Yemin ederim ki bir insan ne kadar güleryüz gösterebilirse o kadar gösterdim. Dahası yok bende. Yaşadığımız şehirde arkadaşım yok, iş bulamadım, evde kpss’ye hazırlanıyorum. Güleryüzlüyümdür.
Gitmek istiyorum. Siz olsanız gider miydiniz? Zaten benim yüzümden olduğunu duyduğumda çıkıp ailemin yanına geldim. Zoruma gitti çok. 2 gün oldu.
Teşekkür ederim okuduysanız.
Niye karşımdaki kırılacak diye bu kadar kendini yıpratıyorsun ki.onlar senin bu laflarla kırılabileceğini düşünüyorlar mı acaba söylerken.bırak kırılsınlar da senin ne hissettiğini anlasınlar.benim anneme böyle deseler benim annemin anneliğini sorgulamak kimsenin haddi değil derim.ki gerçekten öyle dünyanın en kötü insanı da olsa kimse annenize laf söyleyemez.Ne dersiniz mesela “Bu nasıl annelik” lafına? Ya da miyavlı şakaya? Kırmadan dökmede nasıl halledilir?
Susmayız saygısız oluruz susunca da tepeye binerler allah yardımcın olsunKalbim sıkışıyor düşününce.
Kısa yazayım dedim beceremedim.
1,5 yıl önce evlendim. Nişanlı olduğumuz dönemde farklı şehirlerdeydik. Ben ev eşyası almak için onun olduğu şehre giderdim hafta sonları. Gittiğim hafta sonları eşimin ailesiyle görüşüyordum ve her şey yolunda görünüyordu. Bir ablası var, o zamanlar ablasını hiç görmüyordum denk gelmiyordu. Ya da hafta sonları ben varım diye gelmiyordu belki şimdi böyle de olabilir diye düşünüyorum. Tanışır tanışmaz yaşımla dalga geçti (90lıyım. Beğenemedi genç buldu. Kardeşinin 50 yaşında biriyle evlenmesi onu mutlu edecekti büyük ihtimalle). Nişanda da öyleydi, sade olmamla dalga geçti o zaman da. Görür görmez herkesin içinde “O kadar sadesin ki sanki benim nişanım ahahahaha” gibi. Ondan sonra da sık sık benimle ilgili “şaka”ları vardı.
Evlendik. Ablası boşandı. Annesi durmadan bizi çağırmaya başladı. Hayır’dan anlamadı. Annesi çağırmadıysa babası çağırdı. Babası çağırmadıysa ablası çağırdı. Ben kendi ailemi ayda bir görüyorum. Nasıl daha sık görmek istersem onun da hakkı tabii ki ailesiyle vakit geçirmek. Ama ben kendi ailemle de bu kadar sık görüşmek istemezdim evliyken. Çünkü bir cumartesi akşam üstü eşimle marketten bir şeyler alıp evimize gidip pişirip yiyemiyoruz. Çünkü annesinin o gün yine pişirdiği ve benim hiç de yemek istemediğim bir şey oluyor. Bizim evimizde de var yemek. Niye evimizde yemeyelim? Sıkılıyorum. Sevgiliykenki halimizi özlüyorum.
Ablası boşandığından beri her gün sporda stepte. Boşandığı günden başlayarak istisnasız kendisini her gördüğümde rejimini sporunu vücudunu bir şeyini anlattı. Çok sıkılıyorum bu muhabbetlerden ben. Hiç sevmem böyle kilo konuşup duran kadınları. Yapamıyor da zaten. Bir yıldır günde bin tane ip atlamak gibi şeyler yapıyor. Bir yüzmeye bir jimnastiğe bir mekiğe vs vs sarıp “çok kontrollü şeker tüketiyorum geçen gün bir mısır yedim nasıl şekerli geldi ıyy” gibi şeyler konuşup bir yandan ne zaman görsem pasta tatlı falan yiyor aslında. Kilosunda tipinde de bir değişiklik yok. Yani demek istediğim şu: Madem yapamıyorsun da neden kafa ütülüyorsun bununla? Dillendiremiyorum bunu. Haksız ve huysuz durumunda kalacağımı düşünüyorum.
Kısacası bunaldım çok. Annesini tanıyamamışım. Bu kadar ağzını açınca hayat emen biri olduğunu anlamamıştım. Bazen ailemle ilgili çok zoruma giden şeyler söylüyor. Mesela annem rahatsız etmemek için evimize gelip kalmıyor pek. Onun için diyor ki “Gelmiyor hiç bu nasıl annelik”. Çok zoruma gidiyor annemin anneliğine laf edilmesi. Ne yapacağımı şaşırıyorum. Bunun gibi şeyler oluyor görüşünce. O yüzden susup bir kenarda oturup vakit geçirmek bile zor geliyor onlarla. Bir dönem bu görüşmeleri susup bir kenarda vakit geçirerek atlatmaya çalışıyordum. Bu sefer de sessiz olmamdan şikayetçi olmuşlar eşime. Ablası zaten dillendirmekten çekinmiyor. Hepimiz oturuyoruz mesela diyor ki “Sizin çocuğunuz olsa konuşmayı öğrenemez böyle mivvv mivv diye oturur miyavlar” diyor sonra kendi kızına “nasıl miyavlar kızım çocukları?” Diyor kızı miyavlıyor buna gülmemiz gerekiyor.
Eşim genelde bana destek oluyor hak veriyor. Ama durum engellenemezken haklı olmanın ne önemi var? Üstelik her zaman hak da vermiyor. En son yine bir “Börek yaptım gelin. Gelin. Gelin. Gelin” vakasında “Bak yine bu yüzden tartışıyoruz güzel bir gün geçirirken” dedim eşime. “Senin yüzünden. Güleryüzlü olsan anlayışlı olsan böyle olmaz.” dedi. Yemin ederim ki bir insan ne kadar güleryüz gösterebilirse o kadar gösterdim. Dahası yok bende. Yaşadığımız şehirde arkadaşım yok, iş bulamadım, evde kpss’ye hazırlanıyorum. Güleryüzlüyümdür.
Gitmek istiyorum. Siz olsanız gider miydiniz? Zaten benim yüzümden olduğunu duyduğumda çıkıp ailemin yanına geldim. Zoruma gitti çok. 2 gün oldu.
Teşekkür ederim okuduysanız.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?