- 20 Aralık 2017
- 9.800
- 32.019
- 548
- Konu Sahibi Yumurtalik
-
- #41
Kayınvalidemle aynı bahçede oturuyoruz bu kadar görmüyorum yüzünü,olay biraz eşinle alakalı,henüz evinin farkında değil,o yüzden öyle toplu bi hayat yaşamak istiyor. Örneğin biz sadece haftada bir beraber yemek yeriz o da klasik pazar akşamıdır,dışarı çıkacaksak da çok kolay gelmiyoruz deriz ve hayırları hep eşim söyler bana bile gerek kalmadanKalbim sıkışıyor düşününce.
Kısa yazayım dedim beceremedim.
1,5 yıl önce evlendim. Nişanlı olduğumuz dönemde farklı şehirlerdeydik. Ben ev eşyası almak için onun olduğu şehre giderdim hafta sonları. Gittiğim hafta sonları eşimin ailesiyle görüşüyordum ve her şey yolunda görünüyordu. Bir ablası var, o zamanlar ablasını hiç görmüyordum denk gelmiyordu. Ya da hafta sonları ben varım diye gelmiyordu belki şimdi böyle de olabilir diye düşünüyorum. Tanışır tanışmaz yaşımla dalga geçti (90lıyım. Beğenemedi genç buldu. Kardeşinin 50 yaşında biriyle evlenmesi onu mutlu edecekti büyük ihtimalle). Nişanda da öyleydi, sade olmamla dalga geçti o zaman da. Görür görmez herkesin içinde “O kadar sadesin ki sanki benim nişanım ahahahaha” gibi. Ondan sonra da sık sık benimle ilgili “şaka”ları vardı.
Evlendik. Ablası boşandı. Annesi durmadan bizi çağırmaya başladı. Hayır’dan anlamadı. Annesi çağırmadıysa babası çağırdı. Babası çağırmadıysa ablası çağırdı. Ben kendi ailemi ayda bir görüyorum. Nasıl daha sık görmek istersem onun da hakkı tabii ki ailesiyle vakit geçirmek. Ama ben kendi ailemle de bu kadar sık görüşmek istemezdim evliyken. Çünkü bir cumartesi akşam üstü eşimle marketten bir şeyler alıp evimize gidip pişirip yiyemiyoruz. Çünkü annesinin o gün yine pişirdiği ve benim hiç de yemek istemediğim bir şey oluyor. Bizim evimizde de var yemek. Niye evimizde yemeyelim? Sıkılıyorum. Sevgiliykenki halimizi özlüyorum.
Ablası boşandığından beri her gün sporda stepte. Boşandığı günden başlayarak istisnasız kendisini her gördüğümde rejimini sporunu vücudunu bir şeyini anlattı. Çok sıkılıyorum bu muhabbetlerden ben. Hiç sevmem böyle kilo konuşup duran kadınları. Yapamıyor da zaten. Bir yıldır günde bin tane ip atlamak gibi şeyler yapıyor. Bir yüzmeye bir jimnastiğe bir mekiğe vs vs sarıp “çok kontrollü şeker tüketiyorum geçen gün bir mısır yedim nasıl şekerli geldi ıyy” gibi şeyler konuşup bir yandan ne zaman görsem pasta tatlı falan yiyor aslında. Kilosunda tipinde de bir değişiklik yok. Yani demek istediğim şu: Madem yapamıyorsun da neden kafa ütülüyorsun bununla? Dillendiremiyorum bunu. Haksız ve huysuz durumunda kalacağımı düşünüyorum.
Kısacası bunaldım çok. Annesini tanıyamamışım. Bu kadar ağzını açınca hayat emen biri olduğunu anlamamıştım. Bazen ailemle ilgili çok zoruma giden şeyler söylüyor. Mesela annem rahatsız etmemek için evimize gelip kalmıyor pek. Onun için diyor ki “Gelmiyor hiç bu nasıl annelik”. Çok zoruma gidiyor annemin anneliğine laf edilmesi. Ne yapacağımı şaşırıyorum. Bunun gibi şeyler oluyor görüşünce. O yüzden susup bir kenarda oturup vakit geçirmek bile zor geliyor onlarla. Bir dönem bu görüşmeleri susup bir kenarda vakit geçirerek atlatmaya çalışıyordum. Bu sefer de sessiz olmamdan şikayetçi olmuşlar eşime. Ablası zaten dillendirmekten çekinmiyor. Hepimiz oturuyoruz mesela diyor ki “Sizin çocuğunuz olsa konuşmayı öğrenemez böyle mivvv mivv diye oturur miyavlar” diyor sonra kendi kızına “nasıl miyavlar kızım çocukları?” Diyor kızı miyavlıyor buna gülmemiz gerekiyor.
Eşim genelde bana destek oluyor hak veriyor. Ama durum engellenemezken haklı olmanın ne önemi var? Üstelik her zaman hak da vermiyor. En son yine bir “Börek yaptım gelin. Gelin. Gelin. Gelin” vakasında “Bak yine bu yüzden tartışıyoruz güzel bir gün geçirirken” dedim eşime. “Senin yüzünden. Güleryüzlü olsan anlayışlı olsan böyle olmaz.” dedi. Yemin ederim ki bir insan ne kadar güleryüz gösterebilirse o kadar gösterdim. Dahası yok bende. Yaşadığımız şehirde arkadaşım yok, iş bulamadım, evde kpss’ye hazırlanıyorum. Güleryüzlüyümdür.
Gitmek istiyorum. Siz olsanız gider miydiniz? Zaten benim yüzümden olduğunu duyduğumda çıkıp ailemin yanına geldim. Zoruma gitti çok. 2 gün oldu.
Teşekkür ederim okuduysanız.
yüzSen çok sessiz kalmış ve belli ki sürat asmissin hakliyken haksız duruma düşmüşsun sen bisey demezsen onlar sorun yok sanıyorlar durduk yerde surat asan problemli gelin oluyorsun şimdide durduk yere evi terkeden simarik gelinsin gözlerinde emin ol rahat batti yaranamadik bı türlü diyorlar arkandan ve eşinde onlara hak veriyor şuan aynı şeyleri bende yasardim ilk evlendiğim zamanlar sonra sevdiğim bı ablam akil verdi değiştim politik olmaya başladım gülerek saka yollu verdim ağızlarının payını
Onlarin ki gibi karşılık vermeniz gerekmiyor. Hop öyle bir laf diyim ki ağızları kapansın gibi mükemmel cümleler kurmanıza gerek yok. Direkt siz şimdi bana şaka yaptınız ama bu benim hiç hoşuma gitmedi kirilıyorum bu laflara deseniz eşiniz sizden önce kızar size laf edenlere diye düşünüyorum.Ne dersiniz mesela “Bu nasıl annelik” lafına? Ya da miyavlı şakaya? Kırmadan dökmede nasıl halledilir?
Sanki benim salak gorumcemi anlatmışsin ya inanamadimKalbim sıkışıyor düşününce.
Kısa yazayım dedim beceremedim.
1,5 yıl önce evlendim. Nişanlı olduğumuz dönemde farklı şehirlerdeydik. Ben ev eşyası almak için onun olduğu şehre giderdim hafta sonları. Gittiğim hafta sonları eşimin ailesiyle görüşüyordum ve her şey yolunda görünüyordu. Bir ablası var, o zamanlar ablasını hiç görmüyordum denk gelmiyordu. Ya da hafta sonları ben varım diye gelmiyordu belki şimdi böyle de olabilir diye düşünüyorum. Tanışır tanışmaz yaşımla dalga geçti (90lıyım. Beğenemedi genç buldu. Kardeşinin 50 yaşında biriyle evlenmesi onu mutlu edecekti büyük ihtimalle). Nişanda da öyleydi, sade olmamla dalga geçti o zaman da. Görür görmez herkesin içinde “O kadar sadesin ki sanki benim nişanım ahahahaha” gibi. Ondan sonra da sık sık benimle ilgili “şaka”ları vardı.
Evlendik. Ablası boşandı. Annesi durmadan bizi çağırmaya başladı. Hayır’dan anlamadı. Annesi çağırmadıysa babası çağırdı. Babası çağırmadıysa ablası çağırdı. Ben kendi ailemi ayda bir görüyorum. Nasıl daha sık görmek istersem onun da hakkı tabii ki ailesiyle vakit geçirmek. Ama ben kendi ailemle de bu kadar sık görüşmek istemezdim evliyken. Çünkü bir cumartesi akşam üstü eşimle marketten bir şeyler alıp evimize gidip pişirip yiyemiyoruz. Çünkü annesinin o gün yine pişirdiği ve benim hiç de yemek istemediğim bir şey oluyor. Bizim evimizde de var yemek. Niye evimizde yemeyelim? Sıkılıyorum. Sevgiliykenki halimizi özlüyorum.
Ablası boşandığından beri her gün sporda stepte. Boşandığı günden başlayarak istisnasız kendisini her gördüğümde rejimini sporunu vücudunu bir şeyini anlattı. Çok sıkılıyorum bu muhabbetlerden ben. Hiç sevmem böyle kilo konuşup duran kadınları. Yapamıyor da zaten. Bir yıldır günde bin tane ip atlamak gibi şeyler yapıyor. Bir yüzmeye bir jimnastiğe bir mekiğe vs vs sarıp “çok kontrollü şeker tüketiyorum geçen gün bir mısır yedim nasıl şekerli geldi ıyy” gibi şeyler konuşup bir yandan ne zaman görsem pasta tatlı falan yiyor aslında. Kilosunda tipinde de bir değişiklik yok. Yani demek istediğim şu: Madem yapamıyorsun da neden kafa ütülüyorsun bununla? Dillendiremiyorum bunu. Haksız ve huysuz durumunda kalacağımı düşünüyorum.
Kısacası bunaldım çok. Annesini tanıyamamışım. Bu kadar ağzını açınca hayat emen biri olduğunu anlamamıştım. Bazen ailemle ilgili çok zoruma giden şeyler söylüyor. Mesela annem rahatsız etmemek için evimize gelip kalmıyor pek. Onun için diyor ki “Gelmiyor hiç bu nasıl annelik”. Çok zoruma gidiyor annemin anneliğine laf edilmesi. Ne yapacağımı şaşırıyorum. Bunun gibi şeyler oluyor görüşünce. O yüzden susup bir kenarda oturup vakit geçirmek bile zor geliyor onlarla. Bir dönem bu görüşmeleri susup bir kenarda vakit geçirerek atlatmaya çalışıyordum. Bu sefer de sessiz olmamdan şikayetçi olmuşlar eşime. Ablası zaten dillendirmekten çekinmiyor. Hepimiz oturuyoruz mesela diyor ki “Sizin çocuğunuz olsa konuşmayı öğrenemez böyle mivvv mivv diye oturur miyavlar” diyor sonra kendi kızına “nasıl miyavlar kızım çocukları?” Diyor kızı miyavlıyor buna gülmemiz gerekiyor.
Eşim genelde bana destek oluyor hak veriyor. Ama durum engellenemezken haklı olmanın ne önemi var? Üstelik her zaman hak da vermiyor. En son yine bir “Börek yaptım gelin. Gelin. Gelin. Gelin” vakasında “Bak yine bu yüzden tartışıyoruz güzel bir gün geçirirken” dedim eşime. “Senin yüzünden. Güleryüzlü olsan anlayışlı olsan böyle olmaz.” dedi. Yemin ederim ki bir insan ne kadar güleryüz gösterebilirse o kadar gösterdim. Dahası yok bende. Yaşadığımız şehirde arkadaşım yok, iş bulamadım, evde kpss’ye hazırlanıyorum. Güleryüzlüyümdür.
Gitmek istiyorum. Siz olsanız gider miydiniz? Zaten benim yüzümden olduğunu duyduğumda çıkıp ailemin yanına geldim. Zoruma gitti çok. 2 gün oldu.
Teşekkür ederim okuduysanız.
Allah aşkına iki haftada bir yada haftada bir gidince ailesinden uzaklaştırmış olmazsınız korkmayın. Hazır eşiniz ne yapabilirim diye sormuşken söyleyin sık gitmek istemiyorum diye. Kadınıda duymazdan gelin bir söyler iki söyler vazgeçer. Her dediğini yapmak zorunda değilsiniz. Benim yüzümden benim yüzümden moduna girmeyin.Biz hiç konuşmadık iki gündür. Abimle konuşmuş. Abime demiş ki “Benimle konuşmak istemiyorsa bile size söylesin ne yapmam gerekiyorsa yapayım mutlu olmak istiyorum.” Eşim iyi biri. Ama çözüm ailesiyle arasının açılmasıysa bunu istemiyorum. Ailesini kırmadan da olay çözülmüyor. Kimseyi ailesinden uzaklaştırmak istemem yük olur bana vicdan azabı. Benim çekilmem daha mantıklı geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Dik dur dik.Eğilip bükülme.Annene laf ettiklerinde,senle dalga geçtiklerinde TAVRINI KOY.Kimsenin oyuncağı değilsin.Şu an ne yaşıyorsan,buna kendin izin veriyorsun.Gitmek katlanmak zorunda değilsin.Sınır diye bir şey varKalbim sıkışıyor düşününce.
Kısa yazayım dedim beceremedim.
1,5 yıl önce evlendim. Nişanlı olduğumuz dönemde farklı şehirlerdeydik. Ben ev eşyası almak için onun olduğu şehre giderdim hafta sonları. Gittiğim hafta sonları eşimin ailesiyle görüşüyordum ve her şey yolunda görünüyordu. Bir ablası var, o zamanlar ablasını hiç görmüyordum denk gelmiyordu. Ya da hafta sonları ben varım diye gelmiyordu belki şimdi böyle de olabilir diye düşünüyorum. Tanışır tanışmaz yaşımla dalga geçti (90lıyım. Beğenemedi genç buldu. Kardeşinin 50 yaşında biriyle evlenmesi onu mutlu edecekti büyük ihtimalle). Nişanda da öyleydi, sade olmamla dalga geçti o zaman da. Görür görmez herkesin içinde “O kadar sadesin ki sanki benim nişanım ahahahaha” gibi. Ondan sonra da sık sık benimle ilgili “şaka”ları vardı.
Evlendik. Ablası boşandı. Annesi durmadan bizi çağırmaya başladı. Hayır’dan anlamadı. Annesi çağırmadıysa babası çağırdı. Babası çağırmadıysa ablası çağırdı. Ben kendi ailemi ayda bir görüyorum. Nasıl daha sık görmek istersem onun da hakkı tabii ki ailesiyle vakit geçirmek. Ama ben kendi ailemle de bu kadar sık görüşmek istemezdim evliyken. Çünkü bir cumartesi akşam üstü eşimle marketten bir şeyler alıp evimize gidip pişirip yiyemiyoruz. Çünkü annesinin o gün yine pişirdiği ve benim hiç de yemek istemediğim bir şey oluyor. Bizim evimizde de var yemek. Niye evimizde yemeyelim? Sıkılıyorum. Sevgiliykenki halimizi özlüyorum.
Ablası boşandığından beri her gün sporda stepte. Boşandığı günden başlayarak istisnasız kendisini her gördüğümde rejimini sporunu vücudunu bir şeyini anlattı. Çok sıkılıyorum bu muhabbetlerden ben. Hiç sevmem böyle kilo konuşup duran kadınları. Yapamıyor da zaten. Bir yıldır günde bin tane ip atlamak gibi şeyler yapıyor. Bir yüzmeye bir jimnastiğe bir mekiğe vs vs sarıp “çok kontrollü şeker tüketiyorum geçen gün bir mısır yedim nasıl şekerli geldi ıyy” gibi şeyler konuşup bir yandan ne zaman görsem pasta tatlı falan yiyor aslında. Kilosunda tipinde de bir değişiklik yok. Yani demek istediğim şu: Madem yapamıyorsun da neden kafa ütülüyorsun bununla? Dillendiremiyorum bunu. Haksız ve huysuz durumunda kalacağımı düşünüyorum.
Kısacası bunaldım çok. Annesini tanıyamamışım. Bu kadar ağzını açınca hayat emen biri olduğunu anlamamıştım. Bazen ailemle ilgili çok zoruma giden şeyler söylüyor. Mesela annem rahatsız etmemek için evimize gelip kalmıyor pek. Onun için diyor ki “Gelmiyor hiç bu nasıl annelik”. Çok zoruma gidiyor annemin anneliğine laf edilmesi. Ne yapacağımı şaşırıyorum. Bunun gibi şeyler oluyor görüşünce. O yüzden susup bir kenarda oturup vakit geçirmek bile zor geliyor onlarla. Bir dönem bu görüşmeleri susup bir kenarda vakit geçirerek atlatmaya çalışıyordum. Bu sefer de sessiz olmamdan şikayetçi olmuşlar eşime. Ablası zaten dillendirmekten çekinmiyor. Hepimiz oturuyoruz mesela diyor ki “Sizin çocuğunuz olsa konuşmayı öğrenemez böyle mivvv mivv diye oturur miyavlar” diyor sonra kendi kızına “nasıl miyavlar kızım çocukları?” Diyor kızı miyavlıyor buna gülmemiz gerekiyor.
Eşim genelde bana destek oluyor hak veriyor. Ama durum engellenemezken haklı olmanın ne önemi var? Üstelik her zaman hak da vermiyor. En son yine bir “Börek yaptım gelin. Gelin. Gelin. Gelin” vakasında “Bak yine bu yüzden tartışıyoruz güzel bir gün geçirirken” dedim eşime. “Senin yüzünden. Güleryüzlü olsan anlayışlı olsan böyle olmaz.” dedi. Yemin ederim ki bir insan ne kadar güleryüz gösterebilirse o kadar gösterdim. Dahası yok bende. Yaşadığımız şehirde arkadaşım yok, iş bulamadım, evde kpss’ye hazırlanıyorum. Güleryüzlüyümdür.
Gitmek istiyorum. Siz olsanız gider miydiniz? Zaten benim yüzümden olduğunu duyduğumda çıkıp ailemin yanına geldim. Zoruma gitti çok. 2 gün oldu.
Teşekkür ederim okuduysanız.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?