Hayat bundan mı ibaret?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Çok şey umduğumuz bu hayat yaşadıklarımızdan ibaret.hassas olan kimseler için de yorucu biraz.yasa gitsin,kendine dogrunla yaşa.oyle yapıyorum hassas biri olarak.hep üzülecek kadar çok kalmiyoruz ki zaten.huzunlerini,stresini hızlıca yok etmeyi uzun vadede takmamayi öğrenmelisin.bunlari "senin agirliginla"yaşayan pek çok insan var.hicbir duygu sonsuz değil,her sey bizler gibi geçici...dedim ya yaşa gitsin,kizmayi KeNDinLE SaVasİ bırak gitsin!!
 
KENDİMLE SAVAŞ... Evet galiba ben kendimle savaşıyorum. Bazı kişilik yapıları değişmez, değişmesi zordur. (Duygusal yapıda olmak gibi) ama bazı şeylerin değişmesi de bize bağlı. Daha önce bolca arkadaş, dost kazığı yedim mesela ama bunlar beni sert , duygusuz birine çevirmedi. Takmama sanatını öğrenebilirim umarım. Yeni mottom : Carpe Diem ( anı yaşa, günü yakala)
 
Zorba bir anneyle büyüdüm ve ailemle yaşıyorum. Annemin yıkıcı eleştirileri oldu ve oluyor bazen. Peki siz nasıl atlattınız bunu?
Benim annem de örtük narsist diyebilirim. Babam zaten hiç bir zaman başarılarımızı takdir etmedi. Başarılarımız ya tesadif ya da normal sıradan şeylerdi hep. Çocukluk ve ilk ergenlik çağlarımda çok pasiftim. Ama yaşım ilerledikçe yaptıkları şeyin ne kadar sağlıksız olduğunu idrak etmeye başladım.
Bu durumu aşarken hep Onların yetersizliklerini hatalarını düşünürdüm. O genç aklımla hep kendime derdim ki O mükemmel biri mi ki benim yaptığım şeye kusur buluyor. O da falanca şeyde aptallık etti bir de bana laf söylüyor. Bennhata yapabilirim hatamdan ders çıkarırım tecrübe edinirim. Yani bu tarz şeyler işte. Zaten çoğu zaman hemen cevabını veriyordum gömüyordum yani. Beğenmediysen otur sen daha iyisini yap derdim.
Zamanla sustular ama ben de baya yoruldum.
 
Yazı burada kalıcı olarak kalsın diye yazıyorum. Yıllardır hep aynı konular gündemin de aynı, yazdıklarını cümle cümle ezberledim ama faaliyet yok. Artık hayatın için adım atma, iş bulma ve ders çalışma ikisinden birini seçip terapi almak durumundasın bunu kendin de söylüyorsun. Bakalım altı ay sonrasında hala aynı yerde mi olacaksın yoksa kendin için adım atmış olacak mısın. Girer kontrol edersin bu yazıyı. Bu yazıyı gördüğünde hala aynı yerde olursan o zaman bundan sonra dövünüp durma. Hayatı için hiçbir eylemde bulunmayıp sadece dövünüp söylenmenin anlamı olmaz çünkü
Her konunda ya iş bulacağım ya ders çalışacağım demişsin ama herhangi bir faaliyet yok. Gelen önerileri yapacağım deyip hiçbir şey yapmıyorsun. Hiçbir şey yapmadan bir şeyler elde edilmez, dövünmen de anlamsız. Çünkü çaba yok.
 
Son düzenleme:
Ayrıca sen memnun olsan da izole bir hayat insana iyi gelmez. Yıllardır çoğunlukla evdesin. Kafe, avm, bir kahve içeyim yeni bir tatlı deniyim hiçbir şey yok. Dışarı çıkma anlayışın arkadaşlarınla buluşma ya da mahalle içi yürüyüş. Bir alışveriş yapayım reyonlara bakayım kozmetik giysi alayım ya da sadece deneyeyim. Öyle bir olayın da yok. Otuz yaşında olup herhangi bir iş deneyimin olmaması da eksi, böyle devam edersen daha da eksi hale geleceksin.
Bu mesajlar burada kalsın. İleride yine hayatımdan evden bunaldım diye dövünürsen; "kendim için hiçbir şey yapmıyorum bunca şey yazılmış çizilmiş, öneri verenlere yapacağım demişim ama hiçbir şey yapmamışım. Demek ki bu hayatımdan memnunum, dövünmekten vazgeçeyim" de bari.
 
Söylediğim gibi ya doğru düzgün kafamı derse verir kpss çalışırım ya özel bir yerde çalışmaya başlarım. Arkadaşlarımla daha fazla görüşme yaparım. Flört sevgili işlerini bir kenara bırakıp kendi hayatıma odaklanırım. Bu saatten sonra yerimde saymaya devam edersem kendi cezamı keserim. Dikkat eksikliği ve motivasyon sorunumu da ekran bağımlılığını azaltarak halledebilirim.
 
Hadi bakalım. Eski konularına bakıp tek tek alıntı yapmıştım yapacağım edeceğim dediğin mesajları ama atmama gerek yok sen zaten biliyorsun. Ama hiçbir şey yapmamışsın. Bakalım bi altı ay, bir yıl sonra yine yerinde mi sayacaksın. Bu arada bunu tamamen kendinin farkına var diye, senin iyiliğin için yazıyorum. İstersen kendini bir yıl boyunca odana kapat yatağından çıkma yine benim hayatım etkilenmez. Ama iş bulur, kendi paranı kazanıp işinin ehli birinden terapi alırsan bu bir yıl içerisinde acayip olgunlaşır, hayata farklı pencereden bakmaya başlarsın. Ha o da benim işime yaramaz. Kendinin farkına var diye hatırlatma geçiyorum. Yapacağım edeceğim deyip yerinde sayıyorsun. İş bulmak ya da ders çalışmak dışında bir çıkış yolun yok. Yerinde saymaya devam edersen de dövünmekten vazgeç çünkü demek ki böyle olmaktan memnunsun. Altı ay, bir yıl sonra burada oluruz olmayız. Sen kendin eski konularına bakar bu mesajı görür hayatımda adım attım mı yoksa bir şey yapmayıp yapacağım deyip yerimde sayıp hala dövünüyor muyum diye bakarsın artık.
 
Otuz yaşına kadar hiçbir işe girmemiş birinin yıllar geçtikçe iş bulması daha da zorlaşır. Hele insan seslerinden rahatsız oluyorum pek kalabalık olmayan, az çalışanı olan bir iş yeri bulmak istiyorum demiştin. Şimdi bile böyle bir iş bulman zorken yıllar sonra bulma ihtimalin yoka yakın olur. Hayat tozpembe değil. Artık bi zahmet kendin için bir şeyler yapma zamanı. Yapmayacaksan da dövünme. Sürekli dövünme ama eyleme geçmeme. Yaptığının bi mantığı olmaz.
 
Sizi çok iyi anlıyorum genelde yetiştirilme tarzından ve küçüklük travmalarımizdan dolayı bu tarz duygular oluyor.. yani sizin kendini kendinizi suçlamak yerine öncelikle bunları çözmeye çalışın. Ya bir psikoloğa gidin ya da eğer maddi imkanınız yoksa internetteki uzman videolari ile bu durumu çözmeye çalışın.

Aslında bakarsanız bir yerde zaten hayat cok anlamli değil. Biz bu dünyaya misafir olarak, kulluj yapmaya geldik ve bu dunyadada mutlu olamadikca ve dolayısıyla anlam bulamadıkça da debeleniyoruz.. cünkü zaman geçmiyor..
Sizi anlıyorum ben de o psikolojide oluyorum zaman zaman.. açıkçası size de çok bir tavsiyokde yok çünkü benim de işin içine çıkamadığım çok oluyor.

Arkadaş cevrenizi degistirin yada genisletin. Ama öncelikle bu psikolojinizin sebebini araştırın, o zaman her şey daha güzelleşecektir. Benim durumum biraz daha farklı O yüzden çözmesi daha zor ama sizinki daha kolaydır umarım
 
Noldu da konuyu hortlattın?
 
Noldu da konuyu hortlattın?
Akşam bir durum atmış da orada açıklamasını yaptım buraya da orada yazdığımı not düştüm ki ileride denk gelir okur. Kendi durumunu geriye dönük belki değerlendirir diye
(durumu silmiş) buraya yazdığım kaldı en azından. Belki ileride geriye dönük bakıp kendine özeleştiri yapabilir
 
Sanmıyorum. Açıkçası hep aynı paylaşımlar yapması beni bile bezdirdi. Evet onun hayatı beni zerre ilgilendirmez, seni de... Ama neden bazı insanlar sadece sızlanıp durur ve en ufak bir gelişme göstermez inan aklım almıyor. Çünkü ben tam tersi karakterdeyim. Ve şunu bu sene çook daha iyi anladım; bir şeyi istiyorsan dişinle tırnağınla küffederek bile olsa çabalayacaksın, kimsenin ne dediğine ne yaptığına bakmayacaksın, sadece ileriye bakacaksın. Böyle olunca o baştaki ufak adımların çığ gibi büyüyor ve geldiğin yere sen bile inanamıyorsun.

Ayrıca kendini düşünmeyen birini sen hiç düşünme, sen kendi hayatına bak, çünkü 1 senedir milyon tane konu açıyor, hiçbir ilerleme yok. Bizim derdimiz bize yeter.
 
Durumundan yakınıp tavsiye istiyor. Verilen tavsiyelere yapacağım deyip yapmıyor. Durumundan yakınıp yapması gereken en temel şeyleri bile yapmayıp yerinde sayması bana ilginç geliyor. Daha yazmam zaten. Öneri gelince yapacağım deyip yerinde sayıyor. Yapsa da yapmasa da dediğin gibi bana bir faydası olmayacak. Sadece yerinde sayıp oturduğu yerden hayatını değiştirmeyi beklemesi ilginç.
Burada üç dört yıl boyunca ameliyat sonrası zor yürüyorum sürekli evdeyim diye konu açsam, egzersiz yap deseniz evet yapacağım desem. Ama sadece yatsam. Üç dört yıl boyunca benzer şekilde yakınsam ama hiçbir şey yapmasam. Durumu bu tamamen
Bir de durumuyla benzer durumda olan kişilere güzel tavsiyeler veriyor. Kendi yapmadığı bir şeyi başkasına önermek de ilginç. Neyse haklısın daha fazla yazmayayım kendi hayatı. Hiçbir şey yapmayıp yakınması ilginç. O da kendi problemi
 
Bir de mesela böyle konu açıp size fikir danışıp dediklerinizi yapacağım deyip yapmasam o da ilginç. Yapmıyorum bana göre öneriler değil diyemiyor.
Zamanında kendisine birçok öneride bulundum. En son kendisiyle altı yedi ay önce işe girmesi gerektiği hakkında konuşunca cv hazırladı onu attı. İşlere başvuruyorum dedi. Sonra baktım hiçbir şey yapmıyor. Birkaç ay sonra bi baktım burada, işe girme kaygım var. Kalabalık bir iş ortamında çalışamam insan seslerinden rahatsız oluyorum. Az kişinin ve az elemanın bulunduğu bir iş düşünürüm dedi. Bunu bana hiç söylememişti. Market bile olsa çalışırım demişti. Kendisini asla anlamıyorum. Yapmayacağı şeyi bile karşı taraf yap deyince yapacağım diyor. Oysa düşünce yapısı bambaşka çalışıyor. Sayfalarca tavsiye ver hoşuna gider ama yapmaz. Kendi için bir şey yapmayıp kendisiyle benzer durumda olan kişilere ise çok güzel öneriler verir. Tanıdığım en garip insan olabilir
 
Ye, iç gez ,toz , oku , çalış, yeni arkadaşlıklar edin , evlen çoluk çocuğa karış hayat bundan mı ibaret?
Tolstoy'un İtiraflarım adlı bir kitabı vardır, okumanızı tavsiye ederim. Kendi tecrübelerinden bahseder. O da çeşitli sorgulamalara, arayışlara, mutsuzluğa düşer. Çözümü kendi çevresinde zenginlerde arar, bozkırda arar vs. vs. En sonunda işçi sınıfında bazı cevaplar bulur. En fazla tevekkül eden, en mutlu kesim onlardır. Çünkü o kadar çok çalışırlar ki akşam yorgunluktan yemek yiyip uyurlar, sorgulamaya ve düşünmeye vakitleri kalmaz. Velhasıl bazı şeyleri sorgulamak sonuç getirmiyor. İşin sırrı kendini bu hezeyanlara düşemeyecek kadar oyalamak. Çalışmıyorsanız bir işe girin, kendinizi yorun. Kitap okumak, hobiler, gezmek vs. size ödül gibi gelsin ki tadını alın. İnanın insanlar sizi sizin onları önemsediğiniz kadar önemsemiyor, kim ne derse ne yaparsa gülün geçin. Özellikle 30 yaşından sonra hayat çok hızlı geçiyor. Kıymetini bilin.
 
burası imtihan dünyası maalesef ki dünyada kolaylık yok hepimiz öteki dünyamız için yaratıldık o yüzden böyle hissediyoruz. çünkü ruhumuz hep dahasını ötesini istiyor doymuyor sıkılıyoruz dünyanın amacı da o. inancım var dediğiniz için bu açıdan da yazıyorum çünkü kalpler ancak allahı anmakla huzur bulur gerisi boş yalan dünya.

bir de şöyle bakmak lazım bu aralar sık görüyorum “rutin nimettir” diye. gerçekten de bi hasta olsak yakınımıza bi şey olsa ya da ne biliyim kaza bela olsa başımıza kötü şeyler gelse falan yani hayatımızı olumsuz etkileyecek şeyleri düşününce aslında bu günlük hayatımızda sıkıcı gelen şeyler şükür sebebi gibi geliyor.

aslında benim için mutlu olmak kolay demişsiniz bişeylerle de ilgileniyormuşsunuz mesela spor da yapıyormuşsunuz vs. ama bence maddi durumunuz varsa yakınlarınızla seyahat edin tatil yapın şehir şehir gezin mümkünse ülke gezin ya da hobi kurslarına gidip farklı ortamlara katılın çünkü ne kadar iyi anlamda rutinden uzaklaşırsanız beyninizi sağlığınızı ruh halinizi de o kadar memnun etmiş olursunuz
 
Aaa ilk konu acıklamanızda buda aynı ben . Miye böyleyiz bende o yuzden hıc calışamadım biliyormusun. Gerci 1 yıl ara ara calıştımda cok zordu. Dedıklerının hepsı harfıyenben sankı benı anlatıyorsun. Birtek ölüm konusu çünkü ben ölümden cok korkarım
Ölmek filan ıstemem yanı
 
Ay sen ben olmalısın
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…