- 7 Kasım 2016
- 237
- 454
- 53
- Konu Sahibi Yokuspokus
-
- #81
Öyle olmayı nasıl başarırız?
Benim de derdim halının modeli olsa da, halıdan kurtulunca dertten de kurtulmuş olsam keşke.
Var. Resim y/QUOTE]
Öyle olmayı nasıl başarırız?
Benim de derdim halının modeli olsa da, halıdan kurtulunca dertten de kurtulmuş olsam keşke.
Var. Resim yapmak...
Ama o bile gelmez oldu içimden.
Sabah düşünme olayını deneyeceğim; teşekkür ederim.
Sanki içimde bi gün bi delik açıldı ve o günden beri tüm huzurumu içine soğurup yok ediyor.
Aynen bencede. O yuzden etrafindakilar icin de fazla geliyordur anlayamiyorlardir kiziFazla zeki, algısı yüksek biri misiniz? Anlaşılamıyorsunuz gibi geldi de..
Yokuspokus anlatsan mı artık? "yok ya bunlar beni etkilememiştir" dediğin o olayları. "ben neleri atlattım bu mu beni yıkacak?" diye ötelediğin o acıları? Bence senin tek sorunun bu. Burada bir gün açıkça, gizlemeden neler yaşadıysan en ince ayrıntısına kadar anlatıp çıplak kaldığın gün rahatlayacaksın. Ama yapmıyorsun. Ben de yapmıyorum. Yaparsam bir daha bu siteye girmem çünkü :)
Cok begendim, farkindaligi yuksek insanlarin derin dusunceleri zamanla depresif bir hal aliyor. Uzun vade de agir bir depresyon dongusu.Surekli sorgulama hali bitiriyor insani. Bir de gorunurde guzel bir yasami olan insanlarin depresyona girmeye hakki yokmus gibi davraniliyor toplumumuzda tam bir linc sebebi. Halbuki bunun sükürsüzlükle ilgisi yok ki.Simariklik da degil. Ama gelde anlat bunu, yada zaten anlamayacaklar bosver anlatma!Bence bu farkındalık. Hayatı hissetmek. Hissettikçe o cahillik zamanından kalan toz pembe görüntünün kalkması.
Çok düşünüyorsunuz. Her şeyi.
Size rahat vermiyor bazı şeyleri bilmek, üzerinde düşünmek.
Bazen düz bir insan olarak yaşamak rahatlığı gerekiyor. Dümdüz. Düşünmeden. Varoluşsal sancılar çekmeden. Hayatın anlamını bulmaya çalışmadan.
Onca derdin sıkıntının farkında olmaksızın, kendine dert edindiği tek konu halısının modeli olan kadınlar olmak lazım galiba.
Bilmiyorum . Öyle düşünüyorum nadiren de olsa.
Hayatın farkına varmak, sebep ve anlam aramak her zaman iyi gelmiyor insana.
Ruhunuz böyle, sürekli arayış hali içinden çıkmak çok zor .
Mune harika anlatmışsın bn de aynı şeyleri düşünüyorumGangsta,
yine ben :) çok bilmiş veya hayatın sırrına ermiş biri değilim de bazen sitede çok yazınca ukalalık gibi algılanacak, yine mi bu kadın denecek diye de içimden geçmiyor değil valla, ama seni böyle çökmüş görünce dayanamadım inan ki.
Gittiğin psikolog sorunların çözümü de anahtarı da sende derken yanlış birşey söylemiyor, sen kafanda çözmedikçe milyon tane psikolog gezsen işe yaramaz, grip oluruz veya tansiyonumuz, kolesterolümüz olur devası doktordadır, bize bir ilaç yazar düzeliriz ama ruhun hasta olmasının çaresi yalnızca doktorda değildir bizdedir de aynı zamanda.
Bildiğim kadarıyla sen mükemmeliyetçi birisin, bana kalırsa ruhunu hasta eden bu, herşey mükemmel olsun derken kendinle bile yarışır hale gelip mükemmel olmalıyım daha azıyla yetinemem diye düşünüyor olabilir misin? Satır aralarında kullandığın manasız yetersiz kelimeleri bana bunu düşündürdü.
Kendinle ilgili çıtayı yükseltip ulaşamayınca mutsuz oluyorsun gibi geliyor, aslında kendini salsan hayatın bizlerin mükemmel olamayacağını kabullensen çözülecek gibi.
Bilemiyorum tabii yani varsayım üzerinden gidiyorum ama kendi kendini hasta eden senmişsin hissine kapılıyorum, fazla ince eleyip sık dokuyorsun, fazla zorluyorsun sanki, klişe olacak ama sağlığın iyi, gül gibi bir evladın var, seven bir eşe sahipsin, meşguliyetlerin var, anne baban hayatta, diyeceksin ki mune bunlar olunca dahası beklenmemeli mi? Hayır öyle değil ama ne insanlar var, hayatları o kadar zor geçiyor ki, ne hastalıklar ne badireler atlatıyorlar da yine de ruhlarının hasta olmasına müsade etmiyorlar.
Ben ölümden gayri herşeyin bir çaresi olduğuna inanıyorum, düşünsene insanlar kanser oluyor ama kansere grip muamelesi yapıp yeniyorlar, yani şunu diyorum ruhunu sağlıklı tutarsan bedenin herşeye direniyor, ruhun hasta olursa bedenin de yatağa düşüyor, bazen hayatı olduğu gibi kabullenip beklentileri aza düşürerek, bazen bir kuş sesinden, bazen bir çiçeğin kokusundan bile mutlu olabilmeyi öğrenmek gerekiyor, herşeye karamsar bakınca hayatın aydınlık yanlarını güzelliklerini kaçırıyorsun.
Sen o kadar karamsar hale gelmişsin ki içtiğin su bile keyif vermez hale getirmiş, oysa o suyu canı çekip içeyemenler var, gökyüzünün rengini göremeyenler, kuşların sesini duyamayanlar, bilmiyorum belki ben çok tozpembe görüyorum herşeyi, fazla romantik bakıyor olabilirim hayata ama yaşadığın anın keyfini çıkarmadan geçirilen her saniyeyi kayıp olarak görüyorum.
İmkan varsa bence kendine bir zaman dilimi ayarlayıp doğayla iç içe olacağın bir geziye çıkmalısın, eşin çocuğun olmasın, trekking gruplarına katılabilirsin, seni bilmem ama doğa bana hep iyi gelmiştir, hiçbir şey düşünmüyorsun, huzur var, sessizlik var, kendini dinleme imkanın oluyor, kendini bulmana keşfetmene yardımı olur belki.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?