- 7 Aralık 2018
- 7.332
- 18.898
- 248
- 28
- Konu Sahibi Justalittlebityourheart
-
- #41
Ben de aksini demiyorum ki. Kişiliklerle alakalı özellikle kendi tutumumda bir problem olduğunu düşünüyorum. Çözümü var mı böyle şeyler yaşayıp çözen var mı diye soruyorum. Benden etkilenmediler mi neden etkilenmediler demiyorum. Etkilenmeseler zaten bir sürece girmeyiz. Tavrımdaki bir şeyin ilerleyen süreçte karşımdaki insanı ittiğini düşünüyorum.İki kişi birbirinden etkilendiyse, sohbet muhabbet akıyorsa, arada engel ya da kişiliklerle alakalı kafa karıştırıcı durumlar yoksa bence bir şekilde yürür gider ilişki. Demek ki bunlardan birinde eksiklik varmış ki olmamış. Ya yeterince etkilenilmemiş, ya kafalar uymamış ya da arada engeller varmış (üçüncü bir kişi vs) veya çevreden olumsuz yorumlar almıştır, hakkınızda hoşuna gitmeyen şeyler duyup emin olamamıştır. Bir erkek ne kadar dengesiz, olgunlaşmamış olursa olsun yeterince etkilendiyse karşısındakinin peşinden koşuyor. Demek ki doğru kişiler değilmişsiniz birbiriniz için.
Doğru bu zaten. Böyle kalın. O arkadaş sizin gibi dik durmak istiyor bence ve beceremediğinden öyle söylüyor.Severken de oluruna bakmıyorsun dik dik konuşuyorsun diyorlar ne biliyim yapım bu , bir şey hayırsa hayırdır benim için onu yumuşatıp politik olamıyorum
Pek sanmam, yalnız olan benim çünküDoğru bu zaten. Böyle kalın. O arkadaş sizin gibi dik durmak istiyor bence ve beceremediğinden öyle söylüyor.
Bilmiyorum kendimi suçlu buluyorum. Öyle hissediyorum yani.27 yaşındasın epi topu 2 macera yaşamışsın bende ne sorun var diyorsun.
neden sorun o ikisinde değil de sende olsun ki?
milyarda 2'yle nasıl ispatladın sorunun sende olduğunu?
Bazen olmZ.Olacak dıye bekledıgınızdeb yada hep beklentılı oldugunuzdan olabılır.Tek basınıza kımseyı ıstemeden dıödık durunca guzel seyler oluo .Hepinize iyi akşamlar
Aman aman dert değil ama aklıma takılan bir şey var hanımlar.
Benim ilişkilerim yürümüyor. Ama sorun ne bir türlü bulamıyorum. Örneğin, bi flörtüm vardı üniversite zamanları. Yani ben flörtüz sanıyordum. Hediyeler, şarkılar, şiirler, uzaklaşınca seni çok özlüyorumlar havada uçuşuyordu. Buluşunca asla ayrılmak istemiyordu. Çok ilgiliydi. Uzun bir süre böyle gitti ben de artık sabırsızlanmaya başladım ama ondan atak gelmeyince (en büyük hatayı burada yaptım) özel olup olmadığımı bilmek istedim. O da bana özel olduğumu ancak bunun bir flörtleşme olmadığını, çok değer verdiği bir arkadaşı olduğumu söyledi. Şoka girdim. Çok üzüldüm. İlgi alaka hep üstümdeydi, bu sefer kendi kendime nasıl yanlış anlamış olabilirim diye kızdım. Ardından kısa bir süre sonra hayatıma başka biri girdi. Ama onun sonu da hüsranla bitti. Yıllarca acı çektim. Yani bu yaşadığım iki kötü olaydan sonra da tamamen kapattım kendimi, şimdi bir daha bir şey yaşamaya daha da korkar oldum.
Benim anlamadığım şey şu hanımlar; ben karşımdaki insanı sıkmam, devamlı arayıp bunaltmam, kıskanç değilim, fikirlerine değer veririm. Ne biliyim, kendime nasıl davranılmasını istiyorsam karşımdakine de öyle davranırım. Bunun yanında sınırlarım da var. İnandığım değerler, durulması gereken sınırlarım...
Ama sağlıklı bir ilişki yaşayamıyorum. Zaten herkese öyle kalbim atmıyor, çoooook zor hoşlanıyorum birinden, kalbimin attığıyla da ya olmuyor ya da çok kısa sürüyor. Üzülen hep ben oluyorum. Yaşadıklarıma şahit olan arkadaşlarım da anlam veremiyor. Kimi diyor ki sen çok diksin, erkeklere evet diyeceksin ondan olmuyor. E istemediğim şeylere neden evet diyeyim. Ben bunun evet demeyle alakalı olduğunu sanmıyorum.
Mesela o okuldaki çocuk geri döndü tekrar ben istemedim. Yani o dönem neden öyle yaptın mahvettin olayı sonra neden geri döndün öyle anlamsız ki. Eski sevgilim de bir anda soğudu benden mesela yere göğe koyamıyordu beni, bir anda soğudum dedi. Soğuma sebepleri de o bunu demiş, şu şunu yapmış. E bize ne? Biz kendimize bakalım.
Ya o kadar anlamıyorum ki. Çoook güzel şeyler paylaştığımızı düşündüğüm, özel olduğunu düşündüğüm anda pat diye gidiyorlar. Ha diyeceksiniz başkası vardır. Yok gerçekten yok. Başkasıyla da olmuyorlar. Ama ben karşımdakine ne yapıyorum bir türlü çözemiyorum. Başlarken süper el üstünde tutuluyorum, ardından sönüp gidiyor her şey...
Dertleşmek istedim, sizin de böyle anlamsız yere bitiyordu ilişkilerim ama kendimdeki problemi buldum dediğiniz dönemler oldu mu? Böyle bir şeyler yaşayıp çözen var mı?
Neden bir hata arıyorsun ki ortada?Hepinize iyi akşamlar
Aman aman dert değil ama aklıma takılan bir şey var hanımlar.
Benim ilişkilerim yürümüyor. Ama sorun ne bir türlü bulamıyorum. Örneğin, bi flörtüm vardı üniversite zamanları. Yani ben flörtüz sanıyordum. Hediyeler, şarkılar, şiirler, uzaklaşınca seni çok özlüyorumlar havada uçuşuyordu. Buluşunca asla ayrılmak istemiyordu. Çok ilgiliydi. Uzun bir süre böyle gitti ben de artık sabırsızlanmaya başladım ama ondan atak gelmeyince (en büyük hatayı burada yaptım) özel olup olmadığımı bilmek istedim. O da bana özel olduğumu ancak bunun bir flörtleşme olmadığını, çok değer verdiği bir arkadaşı olduğumu söyledi. Şoka girdim. Çok üzüldüm. İlgi alaka hep üstümdeydi, bu sefer kendi kendime nasıl yanlış anlamış olabilirim diye kızdım. Ardından kısa bir süre sonra hayatıma başka biri girdi. Ama onun sonu da hüsranla bitti. Yıllarca acı çektim. Yani bu yaşadığım iki kötü olaydan sonra da tamamen kapattım kendimi, şimdi bir daha bir şey yaşamaya daha da korkar oldum.
Benim anlamadığım şey şu hanımlar; ben karşımdaki insanı sıkmam, devamlı arayıp bunaltmam, kıskanç değilim, fikirlerine değer veririm. Ne biliyim, kendime nasıl davranılmasını istiyorsam karşımdakine de öyle davranırım. Bunun yanında sınırlarım da var. İnandığım değerler, durulması gereken sınırlarım...
Ama sağlıklı bir ilişki yaşayamıyorum. Zaten herkese öyle kalbim atmıyor, çoooook zor hoşlanıyorum birinden, kalbimin attığıyla da ya olmuyor ya da çok kısa sürüyor. Üzülen hep ben oluyorum. Yaşadıklarıma şahit olan arkadaşlarım da anlam veremiyor. Kimi diyor ki sen çok diksin, erkeklere evet diyeceksin ondan olmuyor. E istemediğim şeylere neden evet diyeyim. Ben bunun evet demeyle alakalı olduğunu sanmıyorum.
Mesela o okuldaki çocuk geri döndü tekrar ben istemedim. Yani o dönem neden öyle yaptın mahvettin olayı sonra neden geri döndün öyle anlamsız ki. Eski sevgilim de bir anda soğudu benden mesela yere göğe koyamıyordu beni, bir anda soğudum dedi. Soğuma sebepleri de o bunu demiş, şu şunu yapmış. E bize ne? Biz kendimize bakalım.
Ya o kadar anlamıyorum ki. Çoook güzel şeyler paylaştığımızı düşündüğüm, özel olduğunu düşündüğüm anda pat diye gidiyorlar. Ha diyeceksiniz başkası vardır. Yok gerçekten yok. Başkasıyla da olmuyorlar. Ama ben karşımdakine ne yapıyorum bir türlü çözemiyorum. Başlarken süper el üstünde tutuluyorum, ardından sönüp gidiyor her şey...
Dertleşmek istedim, sizin de böyle anlamsız yere bitiyordu ilişkilerim ama kendimdeki problemi buldum dediğiniz dönemler oldu mu? Böyle bir şeyler yaşayıp çözen var mı?
Bilmiyorum kendimi suçlu buluyorum. Öyle hissediyorum yani.
İlişkilerin yürüme dinamikleri kişiden kişiye değişir. Birçok insan cilveli ol der mesela, ama olmasa da olur. Elbet senin tarzın biri vardır bir yerlerde ve inşallah karşına çıkarAma onlar da ilişki o şekilde yürümüyor diyorlar. Yürütemediğime göre haklılar diyorum.
böyleleri bana da denk geldi. ki çok ikiyüzlü bulurum böyle tipleri. yarın bir gün evlenmek istediği kadın daha ilk buluşmada ya da ikinci buluşmada sevişen tiplerden olsun istemez ama kendine gelince bizden, sizden bunu bekler. kusura bakmasın da o kim ki daha ilk bir iki buluşmada onunla öyle bir şey yaşayayım? tabu olmasıyla da alakası yok, sadece benim için özel bir konu bu ve herkesle harcayacak değilim. öyle olsam zaten mesleğim farklı olurdu. veya gider ilişkilerimde o amaca yönelik birini bulur, ihtiyacımı görür çeker giderdim. kişi kendinden bilir işi, ben çok kolay elde ettiğim bir şeye fazla değer vermem, karşımdaki neden çok kolay elde ederse değer versin? o da vermez. kendimden biliyorum. kendi görüşümdür, kimseyi bağlamaz bu arada polemik yapmaya kalkmasın kimsebenim az çok tahminim, ilk 1-2 buluşmamızda cinsellik yaşamadık diye, benim cinselliği tabu bulduğumu düşünmesi/sanması, ve çok uzatmadan yeni maceralara atılmak istemesi oldu. o kısım, iletişimimizden daha ağır bastı sanıyorum. yine de kendisi bir sanat alanındandı, bana 1-2 yönetmen/yazar kattı, onun da hayatımdaki işlevi buymuş diyorum :)
yani ben ilişki içerisinde cinselliğe karşı değilim, hatta bir noktadan sonra yokluğunu garipserim ve kendi adıma sağlıksız bulurum. bu benim, kendi ilişkilerim için görüşüm. gelgelelim ilk buluşmada birlikteliği yadırgamamakla beraber, kendim için uygun bulmuyorum, cinselliği ilişkinin akışında gelişecek bir olgu olarak görüyorum -uzun süreli bir ilişki düşündüğüm biriyle-. iki kişinin ilişkiler ve hayattan beklentisi aynı olmayabilir ancak herkes açık olmalı birbirine bence. sonra böyle soru işaretleri kalıyor kafada işte neden böyle oldu, bir şeyi yanlış mı yaptım ne oldu öyle diyeböyleleri bana da denk geldi. ki çok ikiyüzlü bulurum böyle tipleri. yarın bir gün evlenmek istediği kadın daha ilk buluşmada ya da ikinci buluşmada sevişen tiplerden olsun istemez ama kendine gelince bizden, sizden bunu bekler. kusura bakmasın da o kim ki daha ilk bir iki buluşmada onunla öyle bir şey yaşayayım? tabu olmasıyla da alakası yok, sadece benim için özel bir konu bu ve herkesle harcayacak değilim. öyle olsam zaten mesleğim farklı olurdu. veya gider ilişkilerimde o amaca yönelik birini bulur, ihtiyacımı görür çeker giderdim. kişi kendinden bilir işi, ben çok kolay elde ettiğim bir şeye fazla değer vermem, karşımdaki neden çok kolay elde ederse değer versin? o da vermez. kendimden biliyorum. kendi görüşümdür, kimseyi bağlamaz bu arada polemik yapmaya kalkmasın kimse
Tövbeeee, ne erken havlu atmışsın iki olayda :)Yani bu yaşadığım iki kötü olaydan sonra da tamamen kapattım kendimi, şimdi bir daha bir şey yaşamaya daha da korkar oldum.
Bence sorun biraz da senin bakış açından kaynakli gibi...Yani şu genç yaşında, vücudunun en diri, yaşam enerjinin en yerinde , gönlünün en yayık ayran modunda olduğu guzel yıllarında gerçekten de alt tarafı üniveristedeki bir erkek arkadaşın için yıllarca acı mı çektin?Ardından kısa bir süre sonra hayatıma başka biri girdi. Ama onun sonu da hüsranla bitti. Yıllarca acı çektim.
Öncelikle vaktinizi ayırıp böyle uzun bir mesaj yazdığınız için çok teşekkür ederim.Tövbeeee, ne erken havlu atmışsın iki olayda :)
Alt tarafi gençliğinin teee en başında karşılaştığın iki erkek, yani bunca seneni etkilemesi çok acayip.
Erkek milleti andaval oluyor biraz, neden onların dengesiz hareketlerinde suçu kendinde arıyorsun ki? 'bi adam sevdik,o da mal çıktı' de, rahatla
Bence sorun sende falan değil, ilişkilerde de tek doğru yanlış olmuyor, herkesin aradığı şey bambaşka. Arkadaşlarin 'erkege biraz ezil,çok dik olma, erkek bunu sevmez' demişler ama dik başlı ,tüm planları kadının yaptığı, kadının çekip çevirdiği ilişkileri sevenler de çok, misal babam ve misal benim tüm ekslerim (hatta konu bile açmıştım bunla alakalı) .
Ayrıca hediye konusunda da ... 'pahalli bir hediye almak istedi' ne demek ya? Uyuz oluyorum almadigi hediyenin reklamını yapanahediye dediğin habersizce alınir, paket yaptırılır,bir sürpriz ile verilir. Eminim bu şekilde verse dünkü konudaki gibi götürüp iade ettirmeye gitmezdin alayım demiş, her normal insan gibi 'alma' demişsin. Eğer alsaydı mahçup olur 'ay ne gerek vardi' der,kabul ederdin tabii ki.
Sorun sende değil, sana alacağı hediyeyi soyleyen mal değneğinde!
Bence sorun biraz da senin bakış açından kaynakli gibi...Yani şu genç yaşında, vücudunun en diri, yaşam enerjinin en yerinde , gönlünün en yayık ayran modunda olduğu guzel yıllarında gerçekten de alt tarafı üniveristedeki bir erkek arkadaşın için yıllarca acı mı çektin?
Sanırım biraz arabesk (ya da romantik mı diyeyim?) bir bakış açın var.
'seversek bir kere, seversek ölümüne' tarzi yani... Hani Facebook'ta falan çıkardı ya 'insan bir kez aşık olur,sonra herkeste onu arar' falan tarzı geyiklerin hüküm sürdüğü türden bir bakış açısı...
Bence onu değiştirmekle başla. Bir iliskinin bitmesi o ilişkinin kötü olduğuna, uzulmeyi gerektirecek bir şey olduğuna, zaman kaybı olduğuna delalet etmez ki.
Yaşarken çok guzeldir, beraber bir sürü anı, bir sürü romantik an sığdırmışsindir, ama devamında yurumemistir. Bitti diye kahrolmaktansa nice güzel gün geçirmiş olmasına sevinmek çok daha iyi bir davranış bence. Benim bakış açım bu. İnsanız,elbet biten seylerin arkasından uzulebiliriz , yoksunluk hissedebiliriz . Ama uzun vadede en b.k insanlarla bile (b.kluklari onlardan ayrılıp başkasıyla mutlu olunca başladı) istesem de kötü şeyleri hatırlayamıyorum. En b.klar listesindeki bir numaralı adam mesela, 'hayatıma keşke almasaydim' listesinde başta, ABV, ama yine de nefretle ya da üzüntüyle 'bu gerizekaliyi nasıl başıma bela ettim' modunda olmadım hiç bir zaman. Ayrıldım,kurtuldum. Şimdiyse sadece bana her zaman söylediği türküyle hatırlıyorum.
Bakış acinizi biraz bu şekle getirirseniz siz de mutlu olursunuz bence
Bunu şöyle izah edeyim, başta tabi ki böyle bir bakış açım yoktu. Ancak benim arkadaşlarım çok başka çevrelerden olsa da şu an evlenenler ve sevgilisi olanların başından böyle talihsiz olaylar geçmedi. Ya ilk sevgilileriyle evlendiler ya da hala beraberliklerini sürdürüyorlar. Şimdi ben çevremde böyle şeyler yaşayan tek kişiyim. Normalde de kendimi sorgulayıcı bir yapım vardır ama sohbetlerde ilişkilerden konu açılınca, tüm bunlardan bahsedince genelde sıkıntı karşı taraftan ziyade bendeymiş gibi görünüyor. Bunu bir iki değil kaç kişiden duydum. Mesela bir arkadaşım(evli kendisi), bana ilişkide yaptığımı düşündüğü hataları uzuuun uzuuun anlattı neyse tabi ki ona haklısın demedim. Ben böyle davranmayı uygun gördüm dedim ama dönüp baktığımda sorguluyorum işte.neden onların dengesiz hareketlerinde suçu kendinde arıyorsun ki?
insanlara alttan alta sallayıp sonra kimse polemik yapmaya kalkmasın demekle olmuyor o işler.böyleleri bana da denk geldi. ki çok ikiyüzlü bulurum böyle tipleri. yarın bir gün evlenmek istediği kadın daha ilk buluşmada ya da ikinci buluşmada sevişen tiplerden olsun istemez ama kendine gelince bizden, sizden bunu bekler. kusura bakmasın da o kim ki daha ilk bir iki buluşmada onunla öyle bir şey yaşayayım? tabu olmasıyla da alakası yok, sadece benim için özel bir konu bu ve herkesle harcayacak değilim. öyle olsam zaten mesleğim farklı olurdu. veya gider ilişkilerimde o amaca yönelik birini bulur, ihtiyacımı görür çeker giderdim. kişi kendinden bilir işi, ben çok kolay elde ettiğim bir şeye fazla değer vermem, karşımdaki neden çok kolay elde ederse değer versin? o da vermez. kendimden biliyorum. kendi görüşümdür, kimseyi bağlamaz bu arada polemik yapmaya kalkmasın kimse
Yaaaa böyle boş beleş insanlarla neden arkadaşlık yapıyorsun ki? Eski bir mesajında da yazmışsın, kavga gürültü flört edenler bile evlendi diye. Yani başları göğe mı erdi? Kavga dövüş,trip dolu bir ev olması onemli degil , önemli olan errrkek adamın onları evlenecek kadi olarak görmesi..Öncelikle vaktinizi ayırıp böyle uzun bir mesaj yazdığınız için çok teşekkür ederim.
Bunu şöyle izah edeyim, başta tabi ki böyle bir bakış açım yoktu. Ancak benim arkadaşlarım çok başka çevrelerden olsa da şu an evlenenler ve sevgilisi olanların başından böyle talihsiz olaylar geçmedi. Ya ilk sevgilileriyle evlendiler ya da hala beraberliklerini sürdürüyorlar. Şimdi ben çevremde böyle şeyler yaşayan tek kişiyim. Normalde de kendimi sorgulayıcı bir yapım vardır ama sohbetlerde ilişkilerden konu açılınca, tüm bunlardan bahsedince genelde sıkıntı karşı taraftan ziyade bendeymiş gibi görünüyor. Bunu bir iki değil kaç kişiden duydum. Mesela bir arkadaşım(evli kendisi), bana ilişkide yaptığımı düşündüğü hataları uzuuun uzuuun anlattı neyse tabi ki ona haklısın demedim. Ben böyle davranmayı uygun gördüm dedim ama dönüp baktığımda sorguluyorum işte.
Aslında şöyle söyleyim hiç romantik bir bakış açım yoktu. Genelde de mantıklı bir insanımdır. Her zaman tanışılan ilk kişiyle evlenmeye, genelde de evlenmeye karşı bir insandım. Üniversiteki o flört olayında kalbim çok kırıldı gerçekten. Çünkü diyorum ya bir şeyler paylaşıyorum insanlarla bir anda bitiyor bu sefer çevremden tepkiler alıyorum. Ben de sizin gibi her insanın bize anılar bıraktığına inanıyorum. İlişkim bittiğinde de çok üzüldüm, güzel şeyler yaşadık diye kendimi avutuyordum ancak mesela bir örnek vereyim, ben bu kısa süren ilişkim bitikten sonra çevremden bir kaç kişi bana bak seni ‘sap’ gibi ortada bıraktı falan dedi. Şimdi ben sap gibi ortada bırakılmadığını biliyorum, Allah’a şükür bir ailem var, okumuş eğitimli bir kadınım doğruyu yanlışı biliyorum çok şükür niye sap gibi kalayım dünyadaki bir erkek o mu dedim bastım geldim. Ona belli etmedim ama sonra çok ağladım. Beni böyle mi görüyorlar diye. Zaten hassas bir dönemden geçtim. O dönem daha neler neler söylendi bana.
İster istemez çevreden böyle tepkiler aldıkça daha fazla olumsuzluğu kaldıracak gücüm kalmadı. Sen diksin şöylesin böylesin o işler öyle yürümüyor dendikçe kimseye haklısın demedim ama içimde sorgulama nedeni oldu. Şimdi bütün bu söylenenlerle olumlu hareket edemiyorum, evet gencim ama cesaretim de özgüvenim de kalmadı. Kendim gibi olamıyorum zaten artık hep istemeyecekmişim, hata yapacakmışım korkusu oldu.
Buraya bir konu daha açmıştım, bu bilirkişilerden bazılarını hayatımdan çıkarttım. Ancak hiç beklemediğim ve dünya görüşü benimkine yakın olanlardan da böyle saçma şeyler duyuyorum. Mesela biri benimle tanışmak istedi, neyse bana şaka adı altında yalan söyledi ve bu yalanı uzattı baya. Ben de sinirlendim. Üstüne bana dedi ki seni denemek istedim, ben de sen kimsin ki beni deniyorsun ne hadle falan dedim kestim görüşmeyi. Neyse bu olayı anlatıyorum diyorlar ki tamam denedim demesi falan çok kötü ama sen de şaka yap ona aynı şekilde sonra da Gül geç ne uzatıyorsun. Yav diyorum bence bu büyük bir problem şaka adı altında daha bugün yalan söyleyen 1 ay sonra neler yapmaz. Sen her şeyi çok kurcalıyorsun senaryo yazma ya şimdiden diyorlar. Olayları tek tek ele alınca şimdi yine aynısını yaparım ama yine de acaba diyorum.Yaaaa böyle boş beleş insanlarla neden arkadaşlık yapıyorsun ki? Eski bir mesajında da yazmışsın, kavga gürültü flört edenler bile evlendi diye. Yani başları göğe mı erdi? Kavga dövüş,trip dolu bir ev olması onemli degil , önemli olan errrkek adamın onları evlenecek kadi olarak görmesi..
İnsan en yakınındaki beş arkadaşının ortalamasidir derler. Bence arkadaş çevren senin kaliteni düşüren insanlar.
Yerinde olsam kendimde sorun arayana kadar zihniyeti dar eşimle dostumla adama mesafe koyardım. Merhaba merhaba ...
Sanki ilişki bilirkişisi gibi elestirmisler bir de seni. Onları bilirkişi yapan şey giydikleri gelinlik mı?? Zaten gerçek arkadaşın olsalar sana kendini böyle kötü hissettirmezlerdi. Yani tabii ki insan arkadaşının hatalı olduğu şeyleri söyler, arkadaşlık bunu gerektirir . Ama "erkeğinin ayağını yıka,her dediğine he de ki yüce erkek ırkı seni eslige kabul etsin" minvalinde öğütler veren, senin değerini yanındaki erkekle ölçen (ve su an sana böyle hissettiren) kişiler bence çok da arkadaş olmamalilar ya..
Yol ver gitsin. İnan çok daha rahatlayacaksin
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?