Tamam da nasıl umrunuzda değil? Herkes umrunda olmadığını yazıyor peki tamam bu benim sorunum olsun, bunu nasıl başarıyorsunuz öyleyse?Öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum. Eşinize yürüyen olabilir, hepimizinkine oluyordur muhtemelen. Benim bey çok yakışıklı bir adam değil mesela, ama peşinde çok kadın var. Öyle flörtöz kasiyer falan da değil. Onlarla eğlenirim ancak. Umurumda mı? Tabi ki değil. Çünkü eşime ve kendime güveniyorum. Hadi diyelim ki güvenmedim kavga falan ettik, panik atak geçirirse bu yüzden adama bütün saygım biter. Bu kadar zayıf bir kişiliğe ne saygı duyabilirim ne sevgi. Hele ki bunu ilgi çekmek için kullanıyorsa ayrı komedi.
Bu ödüle layık gördüğün için ailecek gurur duyduk teşekkür ederizBu konuya iki ödül veriyorum. Biri çapkın eşinizin tiyatro yeteneği için diğeri de her ortamı itina ile batırarak hiç eden siz için.
Geçmişi var, ritim bozukluğu da var eşimde. Benim tahminim değil yani.Tum sayfalari okuyamadin ama yazildiysa pardon. Esinizin panik atakla ilgili bir gecmisi var mi, doktor mu, panik atak dedi, yoksa sizin tahmininiz mi?
Evet o konuda temkinli olacağım. Yeni evli değiliz beşe yaklaşıyoruz o yeni harareti çoktan aştık aslında.Gerçekten ritim bozukluğu varsa dikkatli olmalısınız.
Onun dışında yaşlarınız kaç bilemiyorum ama genç ve yeni evli bir çiftin normal kıskançlık triplerini yaşıyorsunuz.
5. Seneden sonra normale dönersiniz.
Eşinizin siz tanırsınız, işyerinde yazan kadını da bilirsiniz kim çalışanlara karşı hangi mesafede bilirsiniz.
Bazıları işyerinde canımllı cicimli konuşur öyle devam eder öyle tipler pek düzelmez.
Ben eşinizin size yamuk yaptığını pek düşünmedim. Sizde biraz daha sakin olabilirsiniz. Önce izleyin duruma göre tepki verin.
Eşimle aramız iyi çok şükür. O da kendini iyi hissediyor, konuyu hiç açmadık hatta büyük kavgalardan sonra daha da iyi olur ya o moddayız. Eve geldim en sevdiğim tatlıyı yapmışSon durum ne oldu eşinizle aranız nasıl şuan?
Kk da gelenektir tüm konular okunur, yorum yazılır ama sonra ne hikmetse burda yazan insanlardan kendilerini üst sınıfta görür bazıları
Sen işsiz ve vizyonsuz olursun ama 24 saat forumda takılanlar en elit insanlardır
Ben seni şöyle anlıyorum bende böyleyim mesela konusmaya calisiyor sinirleniyorsun çat ağlıyosun bende böyleyim maalesef bılmıyprum ben ıkısınde de senı haklı buldum. Ama resmen sucluluk pskolojıyle show yapmiş ondan eminimEşimle aramız iyi çok şükür. O da kendini iyi hissediyor, konuyu hiç açmadık hatta büyük kavgalardan sonra daha da iyi olur ya o moddayız. Eve geldim en sevdiğim tatlıyı yapmış
Şimdi olayın soğumasını bekliyorum ona çaktırmadan diğer kadını takip edeceğim ki benden bir şeyler saklama gereği duymasın bir şey varsa da
Diğerine diyecek söz bulamıyorum valla
Hahaha ikinciyle aralarında flört tarzı birşeyler var. İlkininn de çenesi düşük herhalde. Karısının yanında Adana neden asılsın. İçinizde durana kadar kadına deseydiniz kocamla da iyi muhabbet ettim diye. Ama eşinizde birşeyler var bence, kaybetmekten korkuyorum ne alaka birdefa. Gereksiz kıskançlık olsa o sizi boşar mantıken . Siz hem kıskanıp hem dneden bosanasinizki.1. Güncelleme
Kızlar bu konudan öğrendiğim önemli şeyler var sizlerle engin tecrübelerimi paylaşmak istiyorum:
-Kocam Kıvanç değilmiş ve ben bunu öğrendiğimde yıkıldım.
-Yolda, hastanede, postanede vs kocanızı koklamaya çalışan birileri olursa sakın tepinerek ağlamayın bu çok önemli!
-Kocanız panik atak geçirirse siz de hadi bakalım kimin şeyi daha büyük diyerek sinir krizi geçirin, ama dikkat edin ambulanstakiler de kocanızı koklamasın!
İyi akşamlar.
2. Güncelleme
Bunca sorun çıkarmama rağmen kocama toz kondurmadığımı öğrendim şimdi de. Hay aksi.
Herkese iyi akşamlar kızlar.
Biraz uzun olacak detaylı anlatmak için kusura bakmayın.
Çok uzatmadan konuya giriyorum. Eşimle cuma günü köyden çıktık alışverişe falan gittik 2 saat zamanımız vardı. Neyse markete girdik, alışveriş yaptık tam kasaya geldik kasiyer kız aldıklarımızı geçiyor, eşim de poşetliyordu. Aldığımız ürünler üzerinden kadın eşimle sohbet açmaya çalıştı. Ya cidden şok oldum abur cubur var mesela, bu tam çocukluğumuzun çikolatası değil mi, siz bu yumuşatıcıyı değil şu markayı kullanıyorsunuz belli kokusu geldi vs vs. Eşim kafa sallıyor cevap vermiyor ama ben aşırı rahatsız oldum. En sonunda bir takım ürünü almıştık, siz de mi bu takımlısınız deyince ben artık konuya girdim, hanımefendi eşimle benim acelemiz var rica etsem daha çabuk olabilir misiniz dedim. Şükürler olsun sustu sesini çıkarmadı. Ya zaten reglim geldi gelecek duygularım karışık, aşırı moralim bozuldu ama tabii orda belli etmedim.
Her neyse, poşetlerden bir iki tane aldım hızlıca araca geçtim. Kendimi tutamadım sinirimi de çıkaramadığım için gözümden birkaç damla yaş geldi. Hemen arkamdan eşim de arabaya geldi, niye ağlıyorsun hayatım diye sordu, ben de aşırı sinirlendiğimi kendime hakim olamamaktan korktuğumu ve istemsizce gözyaşımı tutamadığımı söyledim. Karım benim sakin ol ben muhatap olmuyorum zaten dedi, ben de hayatım tamam ama sinirim bozuldu iki dkya kendime gelicem dedim. Bana döndü ve hafif sesini yükseltti kızmaya başladı bu ne böyle sanki sana bir şey yaptım, ne yapalım o konuştuysa, vs vs bir sürü şey. Hiç ses etmedim. Belki eski konulardan bilen vardır, iki ayda bir falan çıkabiliyoruz köyden, o gün için de bir kahve içeriz diye plan yapmıştık. O sinirle çıktı eve geldi. Ben eve gelince duşa girdim hemen bir süre daha böyle ağladım. Güzelim günümüz b*k oldu çünkü. Neyse çıktım, özür diledi, ağlamana dayanamıyorum o yüzden sinirlendim falan filan... Neyse uzun uzun konuştuk, ardından barıştık.
Günümüz yeteri kadar hiç oldu, bari güzel bir film izleyelim dedik, ortamı hazırladık, film izliyorduk keyifle.
Saat gece yarısına geliyordu ve eşime bir mesaj geldi. Ben de kucağında uzanıyorum o sıra. İşten bir kadın, (aynı birimde değil fakat ortak işleri var 7-24 çalışıyorlar) eşime mesaj attı. Mesaj aynen şu; "X'ciğim, yarın size bizim birimden şu kişi gelecek, bir bardak su bile verme tamam mı? Sen beni dinlersin. Ondan nefret ediyorum." Öyle telefona kilitlendim. Eşimin yazdığı; "Ben ilgilenmiyorum gelenlerle, başkası var." Bu mesaj normal mi sence dedim, bence de yanlış anlaşılıyor ama eski mesajları görüyorsun hayatım dedi. Görüyorum ama neden X' ciğim diyebiliyor bu samimiyet nerden geliyor dedim ve demez olaydım. Ard arda sigara içmeye başladı. (Güya sinirini yatıştırıyor.) ben zaten ağlamaklı moddayım, daha fazla ses etmedim çünkü biliyorum iyice çığrından çıkacağız. Sigarasını içsin sakinler diye beklerken panik havası içinde elleri titremeye başladı. Ölüyorum, ölüyorum diyor kesik kesik nefesler alıyor, ya o anı anlatamam kaskatı kesildi. Arkadaşını çağırdım ambulansı aradık, hastaneye nasıl gittik eve nasıl döndük o kadar boşluk ki bende. Çok canım sıkıldı. Çok şükür iyileşti ve eve dönebildik. Konuyu açıp neden o hale geldiğini sordum, aynı gün içinde ikinci kadın vakasını yaşadık, sürekli ağlıyorsun ve kendimi yetersiz hissediyorum seni kaybetmekten korkuyorum dedi. Özür diledim ama elimde olmadığını, kendi halimde sinirimi atmak için verilen bir tepki olduğunu söyledim. Özel günlerimdeyim zaten biliyorsun gibisinden şeyler. O günden beri yoğun bir korku içindeyim. İlk defa eşimi öyle gördüm ve çok çaresiz hissettim kendimi, kızlar ağlamamı da geçiremiyorum ota b*ka sürekli ağlamak istiyorum ben ne yapayım?
Başak dizer hariç Hiçbirimizin kocası değil. Kocasını Kıvanç görenlere de göz doktoru numarası verebilirimYok Kıvanç değil ya bence ondan da yakışıklı ama hangimize kendi kocası öyle değil ki
Sitcom kelimesini yeni mi öğrendi forum
Bence bizim evde yaşayın bol bol çekirdek çıtlayacak sebebiniz olur
Hayatın odak noktasına tek kişiyi koymaktan oluyor. Kendiniz arkadaşınızın olmadığını söylüyorsunuz mesela tamam uzakta yaşıyor dahi olsanız eşten başka konuşacağınız insan olmalı.Tamam da nasıl umrunuzda değil? Herkes umrunda olmadığını yazıyor peki tamam bu benim sorunum olsun, bunu nasıl başarıyorsunuz öyleyse?
Diğer üyeleri bilmem ama benim aldatılma korkum yok. Asla aldatılmam demiyorum, insanız her şey başımıza gelebilir. Ama aldatılırsam dünyam yıkılmaz. Evliliği bitirir yoluma bakarım. Terkedilme, ayrılma korkularım da yok. Ayrılırsam düşünmek zorunda olacağım bir çocuğum da yok. O yüzden alttan alacağım, üstünü kapatacağım bir durumda değilim. Eşim de bunların farkında. O korksun aldatılırım, terkedilirim diye. Benim gibisini bir daha bulamaz çünküTamam da nasıl umrunuzda değil? Herkes umrunda olmadığını yazıyor peki tamam bu benim sorunum olsun, bunu nasıl başarıyorsunuz öyleyse?
Jajajsj guncellemeleri su an goruyorm1. Güncelleme
Kızlar bu konudan öğrendiğim önemli şeyler var sizlerle engin tecrübelerimi paylaşmak istiyorum:
-Kocam Kıvanç değilmiş ve ben bunu öğrendiğimde yıkıldım.
-Yolda, hastanede, postanede vs kocanızı koklamaya çalışan birileri olursa sakın tepinerek ağlamayın bu çok önemli!
-Kocanız panik atak geçirirse siz de hadi bakalım kimin şeyi daha büyük diyerek sinir krizi geçirin, ama dikkat edin ambulanstakiler de kocanızı koklamasın!
İyi akşamlar.
2. Güncelleme
Bunca sorun çıkarmama rağmen kocama toz kondurmadığımı öğrendim şimdi de. Hay aksi.
Herkese iyi akşamlar kızlar.
Biraz uzun olacak detaylı anlatmak için kusura bakmayın.
Çok uzatmadan konuya giriyorum. Eşimle cuma günü köyden çıktık alışverişe falan gittik 2 saat zamanımız vardı. Neyse markete girdik, alışveriş yaptık tam kasaya geldik kasiyer kız aldıklarımızı geçiyor, eşim de poşetliyordu. Aldığımız ürünler üzerinden kadın eşimle sohbet açmaya çalıştı. Ya cidden şok oldum abur cubur var mesela, bu tam çocukluğumuzun çikolatası değil mi, siz bu yumuşatıcıyı değil şu markayı kullanıyorsunuz belli kokusu geldi vs vs. Eşim kafa sallıyor cevap vermiyor ama ben aşırı rahatsız oldum. En sonunda bir takım ürünü almıştık, siz de mi bu takımlısınız deyince ben artık konuya girdim, hanımefendi eşimle benim acelemiz var rica etsem daha çabuk olabilir misiniz dedim. Şükürler olsun sustu sesini çıkarmadı. Ya zaten reglim geldi gelecek duygularım karışık, aşırı moralim bozuldu ama tabii orda belli etmedim.
Her neyse, poşetlerden bir iki tane aldım hızlıca araca geçtim. Kendimi tutamadım sinirimi de çıkaramadığım için gözümden birkaç damla yaş geldi. Hemen arkamdan eşim de arabaya geldi, niye ağlıyorsun hayatım diye sordu, ben de aşırı sinirlendiğimi kendime hakim olamamaktan korktuğumu ve istemsizce gözyaşımı tutamadığımı söyledim. Karım benim sakin ol ben muhatap olmuyorum zaten dedi, ben de hayatım tamam ama sinirim bozuldu iki dkya kendime gelicem dedim. Bana döndü ve hafif sesini yükseltti kızmaya başladı bu ne böyle sanki sana bir şey yaptım, ne yapalım o konuştuysa, vs vs bir sürü şey. Hiç ses etmedim. Belki eski konulardan bilen vardır, iki ayda bir falan çıkabiliyoruz köyden, o gün için de bir kahve içeriz diye plan yapmıştık. O sinirle çıktı eve geldi. Ben eve gelince duşa girdim hemen bir süre daha böyle ağladım. Güzelim günümüz b*k oldu çünkü. Neyse çıktım, özür diledi, ağlamana dayanamıyorum o yüzden sinirlendim falan filan... Neyse uzun uzun konuştuk, ardından barıştık.
Günümüz yeteri kadar hiç oldu, bari güzel bir film izleyelim dedik, ortamı hazırladık, film izliyorduk keyifle.
Saat gece yarısına geliyordu ve eşime bir mesaj geldi. Ben de kucağında uzanıyorum o sıra. İşten bir kadın, (aynı birimde değil fakat ortak işleri var 7-24 çalışıyorlar) eşime mesaj attı. Mesaj aynen şu; "X'ciğim, yarın size bizim birimden şu kişi gelecek, bir bardak su bile verme tamam mı? Sen beni dinlersin. Ondan nefret ediyorum." Öyle telefona kilitlendim. Eşimin yazdığı; "Ben ilgilenmiyorum gelenlerle, başkası var." Bu mesaj normal mi sence dedim, bence de yanlış anlaşılıyor ama eski mesajları görüyorsun hayatım dedi. Görüyorum ama neden X' ciğim diyebiliyor bu samimiyet nerden geliyor dedim ve demez olaydım. Ard arda sigara içmeye başladı. (Güya sinirini yatıştırıyor.) ben zaten ağlamaklı moddayım, daha fazla ses etmedim çünkü biliyorum iyice çığrından çıkacağız. Sigarasını içsin sakinler diye beklerken panik havası içinde elleri titremeye başladı. Ölüyorum, ölüyorum diyor kesik kesik nefesler alıyor, ya o anı anlatamam kaskatı kesildi. Arkadaşını çağırdım ambulansı aradık, hastaneye nasıl gittik eve nasıl döndük o kadar boşluk ki bende. Çok canım sıkıldı. Çok şükür iyileşti ve eve dönebildik. Konuyu açıp neden o hale geldiğini sordum, aynı gün içinde ikinci kadın vakasını yaşadık, sürekli ağlıyorsun ve kendimi yetersiz hissediyorum seni kaybetmekten korkuyorum dedi. Özür diledim ama elimde olmadığını, kendi halimde sinirimi atmak için verilen bir tepki olduğunu söyledim. Özel günlerimdeyim zaten biliyorsun gibisinden şeyler. O günden beri yoğun bir korku içindeyim. İlk defa eşimi öyle gördüm ve çok çaresiz hissettim kendimi, kızlar ağlamamı da geçiremiyorum ota b*ka sürekli ağlamak istiyorum ben ne yapayım?
Üyeyi tanımıyorum, ama böyleyse kıskançlığının sebebi korkularıdır muhtemelen. Yalnız kalma korkusu başı çekiyor.Hayatın odak noktasına tek kişiyi koymaktan oluyor. Kendiniz arkadaşınızın olmadığını söylüyorsunuz mesela tamam uzakta yaşıyor dahi olsanız eşten başka konuşacağınız insan olmalı.
Bir önceki konunuzda da mesela eşinizin doğumgününü ailesiyle de beraber kutlayacak olmasını kıskanmıştınız.
Siz sadece eşinizi hayat merkezine koyduğunuz için böylesiniz.
Genelde eşini aşırı kıskanan insanların başka bir çevresi ortamı, meşalesi olmuyor. Kaybetme korkusu da böyle olunca daha çok oluyor sanki.
İlk olayda eşinizle alâkalı bir durum yokmuş diyorum.Kadının hadsizliği.Zaten bence güzel karşılık verip, olayı söndürmüşsünüz. Ağlamaya ne gerek vardı diyorum. İkinci durumda ise eşiniz ve kadın birbirlerini tanıyorlar ve kadın samimi bir şekilde eşinize direktif veriyor su bile verme diye.Sen kimsin gerizekalı derler adama? İki durum çok ama çok farklı eşinizin etkisi olaylara etkisi sebebiyle.Hiçbir şey yok mu ilk olayda? Kadın beni umursamadan eşimin kokusuna kadar ezberlemiş sorun değil mi bu? Gidip ortalığın anasını ağlatmadım ayrıca kendi kendime efendi gibi sakinleşmeye geçtim.
İkinci konuda da ben de sizinle hemfikirim.
Şimdi evet yumuşatıcı ya da parfümü hoş koku yaysın diye kullanıyoruz da, elalemin adamı da gelip bana siz de şu parfümü kullanıyorsun demesin bir zahmet. Sapla samanı ayıralım değil mi?İki meselede de mesele edecek bir şey yok bana göre. Sıradan diyaloglar.
Ama kocanıza göre bir mesele var belli ki. O kadar ayılıp bayılmak boşuna değildir.
Kokuyla ilgili güncellemeniz komik olmuş. Yumuşatıcıyı çamaşırlar güzel koksun, etrafa güzel kokular yaysın diye kullanmıyor musunuz zaten? Parfüm marfüm kullanmıyor musunuz? Kendinizi hımpfs hımpfs diye koklamak için mi kullanıyorsunuz bunları?
Sanırsın kadın eşinizin boynuna burnunu dayamış.
Bir kokuyu almak için o kişiyi özellikle koklamak gerekmiyor. Burnumuz süs olsun diye durmuyor orada.
Kıvanç tatlıtuğa bile yumuşatıcı markası üzerinden asılan olmamıştır herhalde.
Diğer konuda da beni aşırı yanlış anladınız, eşiyle kutlayacak olmasını kıskanmadım. Benimle ayrı plan istemediği için bozuldum. Nitekim o olayın sonucunda da ailesiyle beraber tek kutlama yaptım çok mutlu oldu ve ses etmedim.Hayatın odak noktasına tek kişiyi koymaktan oluyor. Kendiniz arkadaşınızın olmadığını söylüyorsunuz mesela tamam uzakta yaşıyor dahi olsanız eşten başka konuşacağınız insan olmalı.
Bir önceki konunuzda da mesela eşinizin doğumgününü ailesiyle de beraber kutlayacak olmasını kıskanmıştınız.
Siz sadece eşinizi hayat merkezine koyduğunuz için böylesiniz.
Genelde eşini aşırı kıskanan insanların başka bir çevresi ortamı, meşalesi olmuyor. Kaybetme korkusu da böyle olunca daha çok oluyor sanki.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?