"kaynanan haklı" diyecek bir tek kul arıyorum

Bu tür insanlardan nefret ederim. Sen ne yaparsan yap bir çocuğu annesinden nasıl soğutmaya çalışabilirsin ki. yada soğutarak eline ne geçer. Çocuk senden soğuyunca seni annesi olarak görmeyecek mi?

Benimde kızım doğduğunda ilk başlarda ben yokmuşum gibi tavırlar sergilediler. Baktım olmuyor tavrımı koydum. Benim kv de soğutmaya çalışıyordu. Sonra memleketine döndü. Kızımın aklı erince şimdi kv geldiğinde ona gitmiyor mesela. Kv de karşıdan tırnaklarını kemiriyor bu durumda.

Yani sen tavrını koymadıkça tepene hayli çıkar. Kocanla konuşarak da bişey çözemezsin. ben çok denedim olmuyor. Sonra kendi tavrımı kendim gösterdim daha etkili oluyor. Çünkü kocan annesine desede tamam olur der ama gelir üstüne birde kocana dedin diye onun içinde surat asar laf eder. Kendi işini kendin görecen. Hele ki evladının sağlığı içinse kimseden çekinmene gerek yok.
 
Türkmengelini

Yazacaklarım çok ağır olursa özür dilerim şimdiden.

Konularını okuyorum zaman zaman. Çok fazla sıkıntı çekiyorsun. Artık dur demen gerekli. Sen eğitimli bilinçli birisin. Annesin. KAdınsın. Ne kocana ne başkasına ezdirme kendini.

Senin asıl sorunun ne biliyor musun? Senin eşin tam bir pislik. Kusura bakma ama öyle. Arkanda durmuyor, sana destek olmuyor, seni umursamıyor, seni başkalarına ezdiriyor. Dayak bile yemişsin yeni öğrendim.

Kaynanan kötü olabilir, fesat olabilir bilemiyorum. Ama senin başlıca derdin eşin.

Sence de artık bir şeylere dur deme vakti gelmedi mi? Bu hayat bu şekilde ne zamana kadar sürecek? Sen ne zamana kadar katlanacaksın buna?
 
o zaman eşi tutsaydı bir kadın temizletseydi evini, madem gelinde zaten kaynanadan o kadar rahatsız oluyor
zaten yukardada söyledim, belirli bi süre ziyaretçi kabul etmeyebilirdi

ya gerçekten öyle bi takılmışsınız ki kadının pislik demesine -ki bana göre aynı bu forumda yazan bi arkadaşın söylediği gibi pislik pisliktir söylemek niye ayıp olsun bu kaynananın özelliği o- başka hiçbişeye dikkat etmemişsiniz. kadın en son eve gelmesinde kucağına çocuğu vermedi diye hasta numarası yapmış, ne oyunlar oynamış duygu sömürüleri yapmış vicdansız. siz de tutmuş belli bi süre ziyaretçi kabul etmeseydiniz o zman diyosnuz. yani kucağına el kadar bebeği bi kereliğine vermedi diye böyle ali cengiz oyunları yapabilen bi kaynana eve alınmayıınca neler yapar hiç düşünmüyomusunuz? o gelin çok mu bayılıo milletin evine doluşmasına sanki, mecbur olmasa alırmı hiç evine bebeğini hasta etmek pahasına. lütfen biraz daha duyarlı olun ya, kendi bebeğinize böyle bişe yapıldığı düşünün, o gelinin yerinde kendiniz olduğunu düşünün, bu işkence size yapılsa siz ne yapardınız?
 
benden sonra yazılanları okudum ama değişen birşey yok malesef

hala kayınvalidem şöyle diyor eltim böyle yapınca ağlar

ama kocaya laf yok neden anası kötü çünkü herşeyi hep o yapıyor

eğer ki sorunun asıl kaynağını görürsen çözüm yolu bulabilirsin

ama hala kayınvalide de takılı kalırsan daha çoook üzülür konu açarsın

insan annesini tanımaz mı ya

nasıl olduğunu emin ol senden daha iyi biliyordur

ama eşin onu kırıp üzmekten ve karşısına almaktan korktuğu için

kolay yolu seçip seni eziyor seni sindiriyor

sende hala ama kayınvalidem şöyle böyle de
 
allah sabır versin ben 1 yılda bittim resmen okumuş kültürlü hanımlarlada konuşurum bazen çevremde hep sizin söylediklerinizden dert yanıyorlar bende ayynı dert kaynanalar neden oğullarını kendi malı gibi görüyor anlamıyorum gerçekten artık bu kaynana denilen illeti duymak bile istemiyorum :((( bu yaz nasıl geçecek bakalım :((((
 
benden sonra yazılanları tek tek okudum..

hepinize minnettarım..
dün kocam pat diye gelince hemen çıkmak zorunda kaldım.

dün tavsiyelere uydum, ben de oynadım...

akşam eşim gelince oğlumu aldım, kaynanamın sevdiği bir yemeği yapmıştım, onu da aldım ve oğlumla gittim. gider gitmez kucağına verdim. hiç ses etmedim. eltim evde değildi. çocukları da iki kızı var 1 ve 4 yaşında, oğlumu çok hoyrat seviyorlar..onlar bebek belki anlamaz ama anneleri de kaynanam da müdahale etmiyor.. al çocuğunu kucağına sen sevdir...kaynanama bu konuyu açtım. "onlar ne bilsin, sevdiklerinden yapıyor" dedi, yine suçlu oldum.

sonra eltim de geldi.. çocuklar yine saldırdılar, oğlumu kucağıma aldım korumaya çalıştım biraz.

üff...

ama ayağına gidip yemek götürmem işe yaradı galibe. dün ilk defa "bana alış, seni götürecem ananı unut" falan demedi... hatta dua etti. siz de torun sevin diye... oğlumun ne kadar büyüdüğünden bahsetti, iyi baktığımdan...şaşırdım.gerçi gece sık uyandığını öğrenince "acaba sütün yetmiyor mu" dedi ama iyi niyetli de olabilir.

acaba dedim ben hep gardımı almış beklediğim için o da hep taarruzda mı oluyordu?

ne dersiniz?
 
kız köyde tek komşum yok ki.. gieceğim bir yer falan... evde olduğum belli yani. bir kere denedim, gidip kaynanama "yengem bizi eve almadı" demişler

desinler ne olmuş yanii.müsait değilim kardeşim işim gücüm var bu kadar.bunu yapamıyor musun*?bende k.validyle brlikte oturuyorumya mesela bizim kapıda hiç durmaz sürekli zil çalar biri gelir falan.geçen pazar eşim dükkanı erken kapatıp eve geldi.normalde hafta içleri akşam 10gibi falan gelir,bi pazarımız var dedim çok sinirlendim.yine zırt pırt eltimler çalıodu kapıyı..açmadım çalıp çalıp gittiler.açmak zorunda mıyım,ayıp denen bişey var be..aslında farkındalar ama sırf o hayat senin hayatın olduğu için saygı duymuyorlar...kavga için güzel bahane.sen açma kapıyı,gelsinde bişe desinler bakalım...o zaman içini dökersin kocanda izlesin öyle..(bana böyle bir fırsat yaratan yok işte)
 
kayınvaliden son derece cahil bi kadın.. cahil insanlarla uğraşmak zordur.. iyi bilirim.. :ssz: bu benim 2. nişanlılığım. daha cesaret edip evlenemedim.. ilk kayınvalidem çook akıllı bi kadındı ama sinsiydi.. cahil değildi, akıllı ve zekiydi, nerde nasıl davranacağini iyi bilirdi.. ama beni sevmezdi, daha doğrusu "gelin" leri sevmezdi.. :ssz: şuanki kayınvalidem ise çok cahil ama beni sever.. gene de ben şuan daha çok sıkıntı çekiyorum. nerde ne konuşacağini bilmeyen, insanların hassas noktalarını bulup toplum içinde dalga geçen, her ağzina geleni söylemeyi marifet sanan bi kadın.. kayınvalidemle aynı ortamda olmaktan çok çekiniyorum.. cahil insan gerçekten çok zor durumlarda bırakıyor insanı.. şimdi senin kayınvaliden hem cahil hem sinsi olunca işler daha da zorlaşiyor.. kadın en ilkel duygularıyla hareket ediyor belli ki.. en çok beni sevsinler egosu o kadar yüksek ki .. ama sen akıllı bi kadınsın. baş edebilirsin.. yeter ki sakin ol onu idare et.. onun seviyesine iner onla onun konuştuğu dilden konuşursan olmaz.. en güzeli gülümseyip geçmek.. he sensin diyim bildiğini okumak.. bana dün neler dedi kayınvalidem insanların içinde, annemden girdi benden çıktı, ayaklarımla dalga geçti, küçümsedi, elinden hiç bir iş gelmeyen bi kız olduğumu kanıtlamaya çalişti, tüm bunlara ya cevap vermedim ya da gülümsedim.. tek üzüldüğüm nokta bendeki saygısını yitiriyor olması.. saygı duyamaz oldum artık anneliğine yaşına.. çok üzücü.. onun yerinde olmak istemezdim.. :ssz: insanlarla aynı telden çalmıyorsanız yani aynı frekansta değilseniz onları önemsemeyin bu kadar.. kendinize yazık.. görmezden duymazdan gelin..

allah seninde yardımcın olsun canım.k.validen şimdiden böyleyse evlendikten sonra da bekleriz seni bu konuya:) kendi ayaklarını bi aç bakim deseydin:)
 
desinler ne olmuş yanii.müsait değilim kardeşim işim gücüm var bu kadar.bunu yapamıyor musun*?bende k.validyle brlikte oturuyorumya mesela bizim kapıda hiç durmaz sürekli zil çalar biri gelir falan.geçen pazar eşim dükkanı erken kapatıp eve geldi.normalde hafta içleri akşam 10gibi falan gelir,bi pazarımız var dedim çok sinirlendim.yine zırt pırt eltimler çalıodu kapıyı..açmadım çalıp çalıp gittiler.açmak zorunda mıyım,ayıp denen bişey var be..aslında farkındalar ama sırf o hayat senin hayatın olduğu için saygı duymuyorlar...kavga için güzel bahane.sen açma kapıyı,gelsinde bişe desinler bakalım...o zaman içini dökersin kocanda izlesin öyle..(bana böyle bir fırsat yaratan yok işte)

senin durum da zormuş ama eşin kızmamış bak sen açmayınca.. ya afedersiniz iş üstünde olsak toplanır açtırır kapıyı...
 
benim durumun çözümü yok...

ya onlara benzeyeceğim yani herkesin yüzüne güleceğim, bilhassa eşimin yanında , kendi kendime kalınca Allah'a sığınacağım...

ya da içim dışım bir olacak, yine pat pat herkese her şeyi söyleyeceğim , eşimle aram bozulacak, sinirlerim bozulacak...

kızlar ben sessiz kalmıyorum. defalarca ders çalışacağım dedim. defalarca "bebek uyuyor" diye kapıdan çevirdim...her gün aynı...bir gün küserler ben de vicdan yaparım.ama ertesi gün yine aynısı... çocuklar da anlamıyor.. şu 8 yaşındaki küçük değil artık mesela.."ablacım ders çalışmam lazım. sen de hastasın. bebek hasta olmasın, sınavdan sonra ben sana haber vereyim o zaman gel" dedim. "ben iyileşince gelirim" dedi... e çocuk bu "gelme istemiyorum" denmez ki...

amaaan ... eşime anlatırken sorunlar küçülüveriyor. çouklar geliyor diyorum" e gelsin tepene mi çıkıyorlar" diyor. "annen böyle böyle diyor, psikolojim bozuldu" diyorum "saçmala alıp kaçıracak hali yok ya" diyor...
 
benden sonra yazılanları tek tek okudum..

hepinize minnettarım..
dün kocam pat diye gelince hemen çıkmak zorunda kaldım.

dün tavsiyelere uydum, ben de oynadım...

akşam eşim gelince oğlumu aldım, kaynanamın sevdiği bir yemeği yapmıştım, onu da aldım ve oğlumla gittim. gider gitmez kucağına verdim. hiç ses etmedim. eltim evde değildi. çocukları da iki kızı var 1 ve 4 yaşında, oğlumu çok hoyrat seviyorlar..onlar bebek belki anlamaz ama anneleri de kaynanam da müdahale etmiyor.. al çocuğunu kucağına sen sevdir...kaynanama bu konuyu açtım. "onlar ne bilsin, sevdiklerinden yapıyor" dedi, yine suçlu oldum.

sonra eltim de geldi.. çocuklar yine saldırdılar, oğlumu kucağıma aldım korumaya çalıştım biraz.

üff...

ama ayağına gidip yemek götürmem işe yaradı galibe. dün ilk defa "bana alış, seni götürecem ananı unut" falan demedi... hatta dua etti. siz de torun sevin diye... oğlumun ne kadar büyüdüğünden bahsetti, iyi baktığımdan...şaşırdım.gerçi gece sık uyandığını öğrenince "acaba sütün yetmiyor mu" dedi ama iyi niyetli de olabilir.

acaba dedim ben hep gardımı almış beklediğim için o da hep taarruzda mı oluyordu?

ne dersiniz?[/QUOTE

sen atanmaya bak
bir sekilde calis kazan gidin oralardan
bu sefer kayinvaliden pesinden gelir diye korkarim )))
ne tahsil aldigin ne donanimli olman bir ise yaramiyor
sana yazik olacak orda
elimden bir sey gelmiyor bir carem yok diyorsun ya
o kadar kiziyorum ki sana tum ipler esinin elinde
 
sen atanmaya bak
bir sekilde calis kazan gidin oralardan
bu sefer kayinvaliden pesinden gelir diye korkarim )))
ne tahsil aldigin ne donanimli olman bir ise yaramiyor
sana yazik olacak orda
elimden bir sey gelmiyor bir carem yok diyorsun ya
o kadar kiziyorum ki sana tum ipler esinin elinde[/COLOR]

canım eşim "annem tabii ki taşınırsak bizimle gelecek, kadın doğduğundan beri köyde . apartmana falan taşınınca asıl onu rahat ettirmek lazım" diyor.
 
canım eşim "annem tabii ki taşınırsak bizimle gelecek, kadın doğduğundan beri köyde . apartmana falan taşınınca asıl onu rahat ettirmek lazım" diyor.

o zaman hiç kusura bakma ama eşin tepesine çıkarmış kadını

tabi ki yüz bulur da böyle davranır

sende o koca oldukça daha çok çekersin üzgünüm
 
o zaman hiç kusura bakma ama eşin tepesine çıkarmış kadını

tabi ki yüz bulur da böyle davranır

sende o koca oldukça daha çok çekersin üzgünüm

evet farkındayım..ama işin garibi, eşim annesi savunma modundayken bunu yapıyor...mesela ben sinirli değil de ezik gelini oynayayım hemen benim tarafıma geçer, haksıznda görse hiç bir şey yapamasa teselli eder..

valla sağolun çözdüm olayı..

ay valla şoktayım şuan . nasıl göremedim bunu;?

eşim geldiğinde sessiz, mahsun olayım, bakışlarımı çevireyim, o sorduğunda "sorun yok bitanem sen bunları düşünme " diyeyi,m hatta başka konular açayım, o hemen koruma moduna geçer zorla anlattırır..

ilk gelin geldiğimde bir kere böyle olmuştu, sonunda ağlamıştım.ama rol değildi... eşim annesine gidip "3 ayda kızın psikolojisini bozdunuz" demişti. kaynanam 2 ay gelmemişti:)):32::32::32::32:
 
bak sana eşimin dedesini anlatayım, rahmetli oldu gerçi yakın zamanda, allah rahmet eylesin.

eşimin ailesindeki bayanlar çoğunlukla kapalıdır ama ben kapalı değilim ve bu yüzden eşimin dedesi bana çok sataşıyordu.
kayınvalidem kayınpederim hiç karışmıyorlardı ama dede gördüğü yerde beni rezil ederdi.
ben makyaj yapmadan bakkala bile gitmem, giyimime özen gösteririm, dekoltede giyerim kolsuzda.
ve biz, kayınvalide ve dede aynı apartmanda oturuyorduk, eşimin işyeride alt kattaydı.
dedede hacıydı hep camiyle ev arasında gezer dururdu.
bakkala gitsem peşimden geliyordu başlıyordu : sen biçim gelinsin, şu giydiklerine bak, şu boyalara bak. gelin dediğin böylemi olur, şikayet edecem seni kamile, bu kamil ne biçim erkek, o seni hiç görmüyormu. ben böyle gelin istemiyorum, senide nerde buldu, biz ona kuran kursundan kız bakmıştık ama o istemedi, nasıl gelinsin sen falan. bi konuşma stilide vardı ki bütün mahalle duyardı öyle bağıra bağıra söylenirdi. zaten millet toplanırdı sirk seyrediyormuş gibi bizi seyrederdi.
eşimin yanına gidiyordum dükkana peşimden geliyordu orda başlıyordu, yoldan geçiyordum sayıyordu, balkondan görüyordu beni sayıyordu.
ben hiç bir zaman ona cevap vermedim, eşimde hiç cevap vermedi. ben sadece gidip kaynanama kayınpederime anlatıyordum yine böyle böyle yaptı bana diye, kaynanamda boşver takma kafana, yaşlı adam, ben kayınpederine söylerim o konuşur onunla falan derdi. kayınpederim söylüyordu şu kıza sataşma diye ama nafile, zaten rahmetli kayınpederimde çok mülayim, sessiz sakin bir insandı, aynı eşim gibi.
ve böyle bir sene geçti.
ben artık çıktığımda hazırlıklıydım, dede görse fırçayı basacak bana biliyordum, alınmamayada başlamıştım.

bi gün yine eşimin dükkanına gitttim dedem camiden çıkıyordu beni gördü hemen peşimden geldi. dükkanda müşteri dolu. başladı yine bana saymaya, sen biçim gelinsin bütün gün geziyorsun hiç evinde durmuyorsun, şu giyislerine bak, yüzünü yine boyamışsın vs vs :ssz:

ben hiç kulak asmadım, sanki benle konuşmuyormuş gibi, başkasına söylüyormuş gibi.
eşime baktım eşimde işine dalmış bişeylerle uğraşıyordu, müşteriler bize bakıyor.
dede arada bi bastonunu kaldırıyor gösterecem sana diyor eşime, şu karına söyle doğru dürüst giyinsin, sen ne biçim erkeksin falan.

bi anda bi çığlık duydum başımı bi kaldırdım, eşim ayağa kalkmış bağırıyor.
eşim o kadar sakindirki normalde, çok şaşırdım resmen şok geçirdim. noluyo dedim hemen yanına gittim, yeterrr yaaa dede diye yırtınıyor eşim. yeterrr!!!! sanane nasıl giyiniyorsa!! sanane nasıl makyaj yapıyorsa!! ben onu öyle beğendim öyle aldım!! senin haddine değil ona karışmak!!! ben ona birşey demiyorsam sen hiiiiç demiyceksin!! bu dükkanada bir daha girmeyeceksin eğer ona sataşmak için giriyorsan gelmeeee!! istemiyorum artık seni burda!!! o benim karım, sen kendi karına git karış!!! lütfen çık burdan ve bir daha bizi rahatsız etme!!

o anda dedenin bi duruşu vardı ki, anlatamam... başını eğdi,sustu kaldı, bastonunu indirdi hemen çıktı evine gitti. o anda çok üzüldüm, çünkü benim yaşlılra karşı özel bir sempatim var, her ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, dayanamam öyle bir yaşlıyı üzgün görünce.

ben eşimi sakinleştirmeye çalışıyorum, yaa boşver yaşlı o diyorum, o herkese öyle sataşıyorum ben kızmıyorum ona dedim, boşver sen falan diyorum eşim yok, tir tir titriyor korktum klavyeyi eline alacak elinden bi kaza çıkacak.
her ne olursa olsun o senin deden dedim, ben kızmıyorsam sen niye o kadar şey yapıyorsun dedim.
ama dayanamıyorum artık dedi, belki susar diyorum susmuyor, gider diyorum gitmiyor, sabır diyorum ama sabrında bir sonu var, her seferinde görüyorum sana sataşıyor sende susuyorsun, müşteriler bize bakıyor bıktım artık yaaa dedi..

neyse eşim sakinleşti eve gittim ben 10 dakka sonra eşimin babaannesi geldi, zaten her dede bana sataştığında kadıncağız geliyordu sen kusura bakma, hacı hep öyle sinirli, lütfen darılma ona falan diye gönlümü almaya çalışıyordu. baktım yine geldi, kızım dedi bizim hacı yine sana sataşmış, eve geldi morali çok bozuk seni istiyor dedi. kaynanam sordu hayırdır ne oldu dedi, hacı eve geldi dedi anlattı : '' habu uşak bana bağırdı, bağa sen benum karima nasiiiii karışırsın, sen git kendi karuna karış dedi, utanmay habu uşak, dedeye öyle birşey söylenurmi, utanmay karım demeye, büyümüşte karisi olmuş, benide kovdu hau dükkandan, gitmiycum bi daha, hau gelini git çağır.''
gittim yanına, ilk sözü : ''üzür dilerim'' (aynen bu şekilde :1: ) o arada benim ayak bağlarım çözüldü zaten, eridim resmen. yaa dede dedim, neden benden özür diliyorsun, hiç gerek yok, ben sana kızmadım zaten, boşver dedim o kadar önemli değil. dede etrafımda dört dönüyor, 80 yaşında adam. kalkmış bana nescafe yapıyor, çikolata meyve falan getiriyor, utandım biraz..yaptırmadım..ve asla kin tutmadım.
çünkü ben yaşlı bir insan görünce aklıma rahmetli dedemle rahmetli anaannem gelir ve ben onları herşeyden çok sevdim.
ve ondan sonrada zaten bu dedede beni çok sevdi, eşimlede barıştılar, gerçi biraz kincidir eşim, ama barıştırdım onları
 
Son düzenleme:
bak sana eşimin dedesini anlatayım, rahmetli oldu gerçi yakın zamanda, allah rahmet eylesin.

eşimin ailesindeki bayanlar çoğunlukla kapalıdır ama ben kapalı değilim ve bu yüzden eşimin dedesi bana çok sataşıyordu.
kayınvalidem kayınpederim hiç karışmıyorlardı ama dede gördüğü yerde beni rezil ederdi.
ben makyaj yapmadan bakkala bile gitmem, giyimime özen gösteririm, dekoltede giyerim kolsuzda.
ve biz, kayınvalide ve dede aynı apartmanda oturuyorduk, eşimin işyeride alt kattaydı.
dedede hacıydı hep camiyle ev arasında gezer dururdu.
bakkala gitsem peşimden geliyordu başlıyordu : sen biçim gelinsin, şu giydiklerine bak, şu boyalara bak. gelin dediğin böylemi olur, şikayet edecem seni kamile, bu kamil ne biçim erkek, o seni hiç görmüyormu. ben böyle gelin istemiyorum, senide nerde buldu, biz ona kuran kursundan kız bakmıştık ama o istemedi, nasıl gelinsin sen falan. bi konuşma stilide vardı ki bütün mahalle duyardı öyle bağıra bağıra söylenirdi. zaten millet toplanırdı sirk seyrediyormuş gibi bizi seyrederdi.
eşimin yanına gidiyordum dükkana peşimden geliyordu orda başlıyordu, yoldan geçiyordum sayıyordu, balkondan görüyordu beni sayıyordu.
ben hiç bir zaman ona cevap vermedim, eşimde hiç cevap vermedi. ben sadece gidip kaynanama kayınpederime anlatıyordum yine böyle böyle yaptı bana diye, kaynanamda boşver takma kafana, yaşlı adam, ben kayınpederine söylerim o konuşur onunla falan derdi. kayınpederim söylüyordu şu kıza sataşma diye ama nafile, zaten rahmetli kayınpederimde çok mülayim, sessiz sakin bir insandı, aynı eşim gibi.
ve böyle bir sene geçti.
ben artık çıktığımda hazırlıklıydım, dede görse fırçayı basacak bana biliyordum, alınmamayada başlamıştım.

bi gün yine eşimin dükkanına gitttim dedem camiden çıkıyordu beni gördü hemen peşimden geldi. dükkanda müşteri dolu. başladı yine bana saymaya, sen biçim gelinsin bütün gün geziyorsun hiç evinde durmuyorsun, şu giyislerine bak, yüzünü yine boyamışsın vs vs :ssz:

ben hiç kulak asmadım, sanki benle konuşmuyormuş gibi, başkasına söylüyormuş gibi.
eşime baktım eşimde işine dalmış bişeylerle uğraşıyordu, müşteriler bize bakıyor.
dede arada bi bastonunu kaldırıyor gösterecem sana diyor eşime, şu karına söyle doğru dürüst giyinsin, sen ne biçim erkeksin falan.

bi anda bi çığlık duydum başımı bi kaldırdım, eşim ayağa kalkmış bağırıyor.
eşim o kadar sakindirki normalde, çok şaşırdım resmen şok geçirdim. noluyo dedim hemen yanına gittim, yeterrr yaaa dede diye yırtınıyor eşim. yeterrr!!!! sanane nasıl giyiniyorsa!! sanane nasıl makyaj yapıyorsa!! ben onu öyle beğendim öyle aldım!! senin haddine değil ona karışmak!!! ben ona birşey demiyorsam sen hiiiiç demiyceksin!! bu dükkanada bir daha girmeyeceksin eğer ona sataşmak için giriyorsan gelmeeee!! istemiyorum artık seni burda!!! o benim karım, sen kendi karına git karış!!! lütfen çık burdan ve bir daha bizi rahatsız etme!!

o anda dedenin bi duruşu vardı ki, anlatamam... başını eğdi,sustu kaldı, bastonunu indirdi hemen çıktı evine gitti. o anda çok üzüldüm, çünkü benim yaşlılra karşı özel bir sempatim var, her ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, dayanamam öyle bir yaşlıyı üzgün görünce.

ben eşimi sakinleştirmeye çalışıyorum, yaa boşver yaşlı o diyorum, o herkese öyle sataşıyorum ben kızmıyorum ona dedim, boşver sen falan diyorum eşim yok, tir tir titriyor korktum klavyeyi eline alacak elinden bi kaza çıkacak.
her ne olursa olsun o senin deden dedim, ben kızmıyorsam sen niye o kadar şey yapıyorsun dedim.
ama dayanamıyorum artık dedi, belki susar diyorum susmuyor, gider diyorum gitmiyor, sabır diyorum ama sabrında bir sonu var, her seferinde görüyorum sana sataşıyor sende susuyorsun, müşteriler bize bakıyor bıktım artık yaaa dedi..

neyse eşim sakinleşti eve gittim ben 10 dakka sonra eşimin babaannesi geldi, zaten her dede bana sataştığında kadıncağız geliyordu sen kusura bakma, hacı hep öyle sinirli, lütfen darılma ona falan diye gönlümü almaya çalışıyordu. baktım yine geldi, kızım dedi bizim hacı yine sana sataşmış, eve geldi morali çok bozuk seni istiyor dedi. kaynanam sordu hayırdır ne oldu dedi, hacı eve geldi dedi anlattı : '' habu uşak bana bağırdı, bağa sen benum karima nasiiiii karışırsın, sen git kendi karuna karış dedi, utanmay habu uşak, dedeye öyle birşey söylenurmi, utanmay karım demeye, büyümüşte karisi olmuş, benide kovdu hau dükkandan, gitmiycum bi daha, hau gelini git çağır.''
gittim yanına, ilk sözü : ''üzür dilerim'' (aynen bu şekilde :1: ) yaa dede dedim, neden benden özür diliyorsun, hiç gerek yok, ben sana kızmadım zaten, boşver dedim o kadar önemli değil. dede etrafımda dört dönüyor, 80 yaşında adam. kalkmış bana nescafe yapıyor, çikolata meyve falan getiriyor, utandım biraz..yaptırmadım..ve asla kin tutmadım.
çünkü ben yaşlı bir insan görünce aklıma rahmetli dedemle rahmetli anaannem gelir ve ben onları herşeyden çok sevdim.
ve ondan sonrada zaten bu dedede beni çok sevdi, eşimlede barıştılar, gerçi biraz kincidir eşim, ama barıştırdım onları


SÜPERSİN!!!!!!!!!

helal olsun. ama bak yine yine yine avantajlıydın çünkü herkes senden yanaydı...eşin, eşinin annesi babası, hatta dedenin hanımı.......

benim yanımda kimse yok ki..ben de şirret değilimdir. yanlış tanıma..kimsenin yüzüne ters bir şey demem. ama işte herkes karşında olunca..patlıyor insan.

bak şimdi sakinim, dünkü kullandığım kelimelere şaşıyorum. iyi ki silmişim...
 
evet farkındayım..ama işin garibi, eşim annesi savunma modundayken bunu yapıyor...mesela ben sinirli değil de ezik gelini oynayayım hemen benim tarafıma geçer, haksıznda görse hiç bir şey yapamasa teselli eder..

valla sağolun çözdüm olayı..

ay valla şoktayım şuan . nasıl göremedim bunu;?

eşim geldiğinde sessiz, mahsun olayım, bakışlarımı çevireyim, o sorduğunda "sorun yok bitanem sen bunları düşünme " diyeyi,m hatta başka konular açayım, o hemen koruma moduna geçer zorla anlattırır..

ilk gelin geldiğimde bir kere böyle olmuştu, sonunda ağlamıştım.ama rol değildi... eşim annesine gidip "3 ayda kızın psikolojisini bozdunuz" demişti. kaynanam 2 ay gelmemişti:)):32::32::32::32:

ben eşimi çok seviyordum. o üzülmesin die sıkıntılarımı bile anlatmazdım. evlendik annesinde bi naz bi naz. oğlunun huyunu bilio. bi roller bi roller. eve gelince sesini hemen hasta yapıo. suratını asıo üzgün duruyo. sanki gündüz ben ona işkence yapmışım gibi. oğlu sorsa yok bişi der. oğlu sıkıştırınca sorunlarını anlatır vs.

bende senn gibi iki arada bir derede kaldım. rol yapsam yapamıorum huyum değil. eşimi de üzmek istemiorum. sonra baktım ben ne kadar çabalasam da eşim üzülüo ve yine de arada kalıo. hem o da beni üzüo. öle de sorun var böle de dedim. öle de üzülüoz bölede.

sonra yavaş yavaş bende annesini örnek almaya başladım. eskiden naz maz bilmezdim. eşime bişi vermezdim taşısın die. sıkıntımı anlatmazzdım. şimdi az temizlik yapsam yorgunum diom. ama yalan değil bunlar gerçekten çabuk yoruluorum. önceden de yorulurdum ama ona yük olmak isteezdim.

neyse naz niyaz yapıom işte. bişiye üzülsem asla şöle oldu böle oldu demiom. üzülüom bi kenarda. eşim gelio noldu. yok bişi diom. üzgün surat devam edio öle söylüom :) işin tuhafı bunları bilinçli de yapmıom. kaynanaya benzedim artık bende biraz :)

üzüm üzüme baka baka kararır.
 
bak sana eşimin dedesini anlatayım, rahmetli oldu gerçi yakın zamanda, allah rahmet eylesin.

eşimin ailesindeki bayanlar çoğunlukla kapalıdır ama ben kapalı değilim ve bu yüzden eşimin dedesi bana çok sataşıyordu.
kayınvalidem kayınpederim hiç karışmıyorlardı ama dede gördüğü yerde beni rezil ederdi.
ben makyaj yapmadan bakkala bile gitmem, giyimime özen gösteririm, dekoltede giyerim kolsuzda.
ve biz, kayınvalide ve dede aynı apartmanda oturuyorduk, eşimin işyeride alt kattaydı.
dedede hacıydı hep camiyle ev arasında gezer dururdu.
bakkala gitsem peşimden geliyordu başlıyordu : sen biçim gelinsin, şu giydiklerine bak, şu boyalara bak. gelin dediğin böylemi olur, şikayet edecem seni kamile, bu kamil ne biçim erkek, o seni hiç görmüyormu. ben böyle gelin istemiyorum, senide nerde buldu, biz ona kuran kursundan kız bakmıştık ama o istemedi, nasıl gelinsin sen falan. bi konuşma stilide vardı ki bütün mahalle duyardı öyle bağıra bağıra söylenirdi. zaten millet toplanırdı sirk seyrediyormuş gibi bizi seyrederdi.
eşimin yanına gidiyordum dükkana peşimden geliyordu orda başlıyordu, yoldan geçiyordum sayıyordu, balkondan görüyordu beni sayıyordu.
ben hiç bir zaman ona cevap vermedim, eşimde hiç cevap vermedi. ben sadece gidip kaynanama kayınpederime anlatıyordum yine böyle böyle yaptı bana diye, kaynanamda boşver takma kafana, yaşlı adam, ben kayınpederine söylerim o konuşur onunla falan derdi. kayınpederim söylüyordu şu kıza sataşma diye ama nafile, zaten rahmetli kayınpederimde çok mülayim, sessiz sakin bir insandı, aynı eşim gibi.
ve böyle bir sene geçti.
ben artık çıktığımda hazırlıklıydım, dede görse fırçayı basacak bana biliyordum, alınmamayada başlamıştım.

bi gün yine eşimin dükkanına gitttim dedem camiden çıkıyordu beni gördü hemen peşimden geldi. dükkanda müşteri dolu. başladı yine bana saymaya, sen biçim gelinsin bütün gün geziyorsun hiç evinde durmuyorsun, şu giyislerine bak, yüzünü yine boyamışsın vs vs :ssz:

ben hiç kulak asmadım, sanki benle konuşmuyormuş gibi, başkasına söylüyormuş gibi.
eşime baktım eşimde işine dalmış bişeylerle uğraşıyordu, müşteriler bize bakıyor.
dede arada bi bastonunu kaldırıyor gösterecem sana diyor eşime, şu karına söyle doğru dürüst giyinsin, sen ne biçim erkeksin falan.

bi anda bi çığlık duydum başımı bi kaldırdım, eşim ayağa kalkmış bağırıyor.
eşim o kadar sakindirki normalde, çok şaşırdım resmen şok geçirdim. noluyo dedim hemen yanına gittim, yeterrr yaaa dede diye yırtınıyor eşim. yeterrr!!!! sanane nasıl giyiniyorsa!! sanane nasıl makyaj yapıyorsa!! ben onu öyle beğendim öyle aldım!! senin haddine değil ona karışmak!!! ben ona birşey demiyorsam sen hiiiiç demiyceksin!! bu dükkanada bir daha girmeyeceksin eğer ona sataşmak için giriyorsan gelmeeee!! istemiyorum artık seni burda!!! o benim karım, sen kendi karına git karış!!! lütfen çık burdan ve bir daha bizi rahatsız etme!!

o anda dedenin bi duruşu vardı ki, anlatamam... başını eğdi,sustu kaldı, bastonunu indirdi hemen çıktı evine gitti. o anda çok üzüldüm, çünkü benim yaşlılra karşı özel bir sempatim var, her ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, dayanamam öyle bir yaşlıyı üzgün görünce.

ben eşimi sakinleştirmeye çalışıyorum, yaa boşver yaşlı o diyorum, o herkese öyle sataşıyorum ben kızmıyorum ona dedim, boşver sen falan diyorum eşim yok, tir tir titriyor korktum klavyeyi eline alacak elinden bi kaza çıkacak.
her ne olursa olsun o senin deden dedim, ben kızmıyorsam sen niye o kadar şey yapıyorsun dedim.
ama dayanamıyorum artık dedi, belki susar diyorum susmuyor, gider diyorum gitmiyor, sabır diyorum ama sabrında bir sonu var, her seferinde görüyorum sana sataşıyor sende susuyorsun, müşteriler bize bakıyor bıktım artık yaaa dedi..

neyse eşim sakinleşti eve gittim ben 10 dakka sonra eşimin babaannesi geldi, zaten her dede bana sataştığında kadıncağız geliyordu sen kusura bakma, hacı hep öyle sinirli, lütfen darılma ona falan diye gönlümü almaya çalışıyordu. baktım yine geldi, kızım dedi bizim hacı yine sana sataşmış, eve geldi morali çok bozuk seni istiyor dedi. kaynanam sordu hayırdır ne oldu dedi, hacı eve geldi dedi anlattı : '' habu uşak bana bağırdı, bağa sen benum karima nasiiiii karışırsın, sen git kendi karuna karış dedi, utanmay habu uşak, dedeye öyle birşey söylenurmi, utanmay karım demeye, büyümüşte karisi olmuş, benide kovdu hau dükkandan, gitmiycum bi daha, hau gelini git çağır.''
gittim yanına, ilk sözü : ''üzür dilerim'' (aynen bu şekilde :1: ) o arada benim ayak bağlarım çözüldü zaten, eridim resmen. yaa dede dedim, neden benden özür diliyorsun, hiç gerek yok, ben sana kızmadım zaten, boşver dedim o kadar önemli değil. dede etrafımda dört dönüyor, 80 yaşında adam. kalkmış bana nescafe yapıyor, çikolata meyve falan getiriyor, utandım biraz..yaptırmadım..ve asla kin tutmadım.
çünkü ben yaşlı bir insan görünce aklıma rahmetli dedemle rahmetli anaannem gelir ve ben onları herşeyden çok sevdim.
ve ondan sonrada zaten bu dedede beni çok sevdi, eşimlede barıştılar, gerçi biraz kincidir eşim, ama barıştırdım onları

Hem gülerek okudum hem çok güzel yazmışşın derlerya 3 günlük dünya diye hakkaten öyle.
 
Back
X