- 20 Ağustos 2014
- 3.435
- 9.511
- 358
- Konu Sahibi Nastasya flipovna
-
- #81
Kv ye sordum hiç mi vicdan yok sen de diye " ben ne yaptım ki" diyor, doğum yapınca şımaran insanı sevmezmiş o, ne yapıp şımardım inanın bilmiyorum.Evet keşke dediğinizi yapabilsem, tam yaptım sanıyorum bir bakıyorum aynı yerdeyim.Aman Allahım vijdan hiç.mi yok üç günlük sezeryanla yaşayan bilir zordur yaa çok üzüldüm arkadaş ben bile unutmak diye birşey yok hayatta .sadece kabul etmek var ve onun hata yaptığını kabul edip affedeceksin bu kadar
Yani anacım kolay bişey değil ki amaaan ne olacak desem travna resmen hem doğum hem yaşananlar bence kendinize zaman verin biraz akışına bırakınKv ye sordum hiç mi vicdan yok sen de diye " ben ne yaptım ki" diyor, doğum yapınca şımaran insanı sevmezmiş o, ne yapıp şımardım inanın bilmiyorum.Evet keşke dediğinizi yapabilsem, tam yaptım sanıyorum bir bakıyorum aynı yerdeyim.
Çok yüzleştim çok dedim, o zamanlar aptalmışım, seni sevmediğimden değil aptallığımdandı affet beni diyor.Konuşunca affediyorum sanıyorum ama sonra gene pörtlüyor.unutmak isteyip insan unutamaz ki ama :) unutmaya çalışınca daha çok hatırlanır. bence eşinle yüzleş. ben içimden atamıyorum bunu beni sevmediğini düşünüyorum bana bunu nasıl yapabildin de
Çok teşekkür ederim çok haklısınız, umarım daha büyük dertler görmem, hergün kalktığımda bunu söylüyorum kendime inanın, çocukların sağlıklı sen sağlıklısın sevdiklerin yanında mutlu olmamak için neden yok diyorum.Ama tetikleyici en ufak bir şeye bakıyor bu düşüncelerim.Örneğin eşim hastayım deyip abartılı tepkiler verdiğinde ilgi ve anlayış beklediğinde, hasta olduğu için kızgın olduğunda filan birden içimden başka bir ben çıkıyor.Kendine gelince hafif bir grip bile mühimmiş demek ki diye geçiyor aklımdan.Evliliğin ilk zamanları hep acemiliklerle geciyor. Şimdi yapsalar kukreyecegin şeylere o dönemlerde sesini cikarmiyorsun. O günler geride kalmis. Hala bir takım sıkıntılar çekiyor da olabilirdin. Bir de söyle düşün. Şu anda muhtemelen kafaya takacağın baska mevzuların olmadığı için oralardasın hala. Allah o günleri unutturacak, daha büyük dert vermesin. Evlatların ve sen saglikliysaniz, gerisi boş. Geçmiş gitmiş günler. Geri gelmeyecek o günler. Hiçkimseye yaptığı kar kalmaz emin ol. Bunun rahatlığı ile yasa. Yavrularını sev, mutlu bir anne ve kadın ol. Hayatı o yuva için daha yaşanabilir kil ki herkes mutlu olsun unutmak kolay olsun. Kendi kendine telkinlerde bulun. O günleri hatırlamamak üzere unutuyorum, ben mutlu bir kadınım, artık o insan benim mutluluğunu gölgeleyemez çünkü daha güçlü ve kararliyim...
affetmem için bişey yap ispatla de. o uğraşsın biraz. hediye mi alır birşeyler yapsın ama.Çok yüzleştim çok dedim, o zamanlar aptalmışım, seni sevmediğimden değil aptallığımdandı affet beni diyor.Konuşunca affediyorum sanıyorum ama sonra gene pörtlüyor.
Keşke bunlar olurken herkesin payını eline verseydiniz içinize ata ata perişan olmuşsunuz ben öyle yapıyorum valla anında tepki veriyorum ben uzulecegime onlar üzülsün çokta tınArkadaşlar, eşime karşı kinimi bir türlü yenemiyorum, ne kadar maziye sünger çekmeye çalışsam da bir noktadan sonra bir bakıyorum yine aynı yere dönmüşüm.
Lohusalığımda çektiğim şeyleri bir türlü unutamadım unutamıyorum.Bebeğim dünyaya geldiğinde eşimin ayağı kırıktı, evde iki yaşına bile girmemiş bir bebeğim vardı, eski konularımı hatırlayanlar vardır lakin bilmeyenler için hatırlatayım, mecbur annesini çağırmıştı eşim, ama kadının taaa hastanede başlayan hareketleri evde işkenceye dönüştü, lohusa yatağını aldı, çok hastayım deyip hiç kafasını kaldırmadı, ancak laf sokmak ve komşu gezmesi için o yataktan kalktı, hastaneden geldiğim gün başladı, dolabı çek oyuncak kaçtı, git ışık açık kalmış söndür, bardağı yıkamadan koymuşsun gibi laflara.yemeklerimin hepsini ilk günden itibaren ben yaptım, çocuk ağlasa beşiği bile sallamadı, ben bulaşık yıkarken salla diye mutfaktan beni çağırdı, bebeğim sarılık olmuştu hastaneye gittik kucağımda bebek ordan oraya koşturdum, bir su alacağım vakit bile bebeği tutmadı, tutmadığı gibi su almaya da gitmedi, eşimin yanınızda dursun diye verdiği parayı cebinden çıkarttırıp bir çay bile içemedim hastanede.aynı gün sağlık ocağında, ben başımı kaldıramıyorum gidip yatacağım deyip beni yalnız bırakıp gitti.Üç günlük sezeryanlı halimle tek başıma kucağımda bebeğim karlı yolda eve gittim.Düşüp bayılabilirdim, bebeğime bir şey olabilirdi.Umuruna bile takmadı.
Diğer bebeğimin dişi ağrıyordu, her şey üst üste geldi o sıra, gene üç günlük sezeryanlı halimle hastaneye bebeğimi yalnız götürdüm, tek başıma gidemem yardım et dediğimde yiyecekler mi seni dedi.Eşim de hiçbirini görmedi duymadı, bana göre umursamadı, eşime göre annesine güvendiği için gözüne perde inmişti.Boşanma aşamasından döndük, bana bir şans vermemi, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyledi ben de şans verdim.Ve evet gerçektende bu zaman zarfında telafi etmeye çalıştı her şeyi, ailesiyle arasına kesin bir sınır çizdi, hoşlanmadığım şeyleri düzetti, sürekli özür diliyor geçmişte olan şeyleri görmeyip bana bunları yaşattığı için.Eskiden ne kadar körmüşüm diyor af diliyor.
Ama gel gelelim ben içimdeki kini bir türlü susturamıyorum, eğer bir şans verdiysem artık sünger çekmem gerek ama yapamıyorum.Ne zaman bir şey olsa kinim ortaya çıkıyor, bu sefer de ben evliliğimi kendi elimle bitirmek üzereyim.Bir yanım eşime merhamet duyarken aniden diğer yanım ortaya çıkıyor ve kinimi susturamıyorum.Geçen gün hasta olduğunu söyledi üzüldüm hastalığına ama çocuklar ne zaman yanına gitse söylenmeye başladı bende en son "sen prens misin, geçmişte en kötü anımda ben sizin her şeyinizi çektim, altı üstü soğuk algınlığında bile böyle yapıyorsan ben tam aptal olmalıyım dedim". çok ciddi kavga ettik.Ona merhametim olmadığını eğer geçmişi unutamayacaksam bu işe bir çözüm bulmamız gerektiğini söyledi.Haklı bana göre, ben de her şeyi unutmak ve normal duygular beslemek istiyorum ama başarılı olamıyorum.Sizce ne yapmalıyım.Bir uzman bana yardım edebilir mi acaba? Bu kinimi nasıl yenebilirim?
MerhabaOnu da yaptım, oturttum koltuğa, tek tek sordum yaptıklarını, önce bir atarlandı "aaa mahkeme mi burası ayol gidiyorum ben" dedi, koştum kapıyı kilitledim gitmeyeceksin sorduklarıma cevap vermek zorundasın diye mecbur oturdu, hiçbir soruma cevap veremedi doğru dürüst ben zaten yaşlıyım hastayım deyip ağlamaya başladı.alt komşusu vardı çok fitne fesat bir insan onunla mı planladınız bu yaptıklarını diye sordum, yatağımı nasıl alabildin bu nasıl bir vicdan dedim dedim de dedim bağırmak çağırmak istedi ben daha yüksek bağırınca kesti sesini soruların cevabından tatmin olmayıp ardı ardına sorular sorunca da ağladı sızladı.Kinim geçmedi geçmiyor, o gün konuştuğumda kasıtlı olarak bunları yaptığına iyice emin olunca daha fazla öfkelendirdi bu beni.Genede birkaç ay sonra eşim sızlanıp annemlere gidelim, ben yapayalnız kalıyorum tek başıma gidince deyince üzülüp tekrar gittim, gittiğimde kadında bir gram değişme yoktu, aynı şekilde bana laf sokup eşimin karşısında küçük düşürmeye çalışıyordu, hatta memelerin sarkmış dedi eşimin yanında.oradan geldikten sonra kanamam başladı bir ay boyunca hiç durmadan devam etti, kanser oldum sandım, rahimden parça alınmaya kadar gitti olay.baktım benimki benden gidiyor bundan sonra ne yüzünü görürüm ne adım atarım dedim.üç çocuğum var annesiz kalsınlar istemiyorum.İlginçtir sorunum bu kararı verdikten sonra bitti, daha o gündür hiç adet sapması dahi yaşamadım.
Çok çok geçmiş olsun, cidden çok üzüldüm, benimde istemeyerek eşimin ailesinin yanına gittiğimin ertesi günü başladı kanamam, tam bir ay boyunca öldüm öldüm dirildim.Çocuklarımı yapayalnız bırakacağımı düşünüp uyku uyuyamadım. sonrasında kendi kendime dedim olmaz böyle, olan bana olacak kimsenin de umurunda olmayacak, çocuklarımla ben mahfolacağız.Kesinlikle o günden sonra adımımı bile atmadım oraya, büyük konuşmak istemiyorum ama atmayı da düşünmüyorum çünkü canımdan olacağım bu gidişle.Çok iyi yapmışsınız, umarım bundan sonra hayatınız hep mutlu ve huzurlu geçer.Merhaba
Uzun yillar önce görümcemle benzer seyler yasadim. Konuda acmistim. Yillarca esime anlatmaya calistim ablasinin nasil bir insan! Oldugunu anlamak istemedi. Ta ki Rahmim büyüme yapti sizinki gibi kanamalarim yillarca dinmedi. Doktorum rahatsizligimin psikosomatik oldugunu ve neyi bu kadar icime attigimi sordugunda artik devam edemedim. Rahmim alinmak zorunda kaldi ama esimi karsima aldim ve ona bir daha evimde ablasinin sesini ve adini dahi duymak istemedigimi söyledim. Biliyorum cok sacma ama esimede 5 yil görüsmeme cezasi verdim. Neden derseniz susarak görmezden gelerek beni hasta ettiler. Ablasi bana iftira atmisti. Simdi en ufak aklima geldiginde canina okuyorum hic umurumdada degil. Hele bir görüssün. Doktorumdan belgeleride aldim. Tazminat nafaka ayriyeten ablasinada hakaret davasi acarim cok iyi biliyor. Ama hala unutamiyorum süpürge tutarken herhangi birseyde aklima geliyor. Esimle bu konu haric bir problemim olmadi yoksa bu kadar dayanmazdim. Aklima geldigi anda o anlayip özürler dilemeye basliyor ama unutulmuyor. Hic icinize atmayin.Basin yaygarayi. Siz degil o unutturmaya calissin haklisin yada hakliydin demekle is bitmiyor.
Cok tesekkür ederim. Yurtdisinda olmasam zor olurdu belki görüsmemek ama ta oradan yetisiyordu buraya. Yillarca aldirmamak icin direndim sanki kadinligimi kaybediyormusum gibi geldi ama en sonunda kansizliktan bayilinca mecbur kaldim. Gercekten hic icinize atmayin baktiniz olmuyormu güle deyin sizden daha önemli sadece cocuklariniz ve onlar icin saglikli olmak zorundayiz.Çok çok geçmiş olsun, cidden çok üzüldüm, benimde istemeyerek eşimin ailesinin yanına gittiğimin ertesi günü başladı kanamam, tam bir ay boyunca öldüm öldüm dirildim.Çocuklarımı yapayalnız bırakacağımı düşünüp uyku uyuyamadım. sonrasında kendi kendime dedim olmaz böyle, olan bana olacak kimsenin de umurunda olmayacak, çocuklarımla ben mahfolacağız.Kesinlikle o günden sonra adımımı bile atmadım oraya, büyük konuşmak istemiyorum ama atmayı da düşünmüyorum çünkü canımdan olacağım bu gidişle.Çok iyi yapmışsınız, umarım bundan sonra hayatınız hep mutlu ve huzurlu geçer.
Çok güzel ifade etmişsiniz ben de aynen bu durumdayım, bir süre önce sizin yaptığınızı yaptım, hatta artık bu duygulardan kurtulduğumu bile düşündüm ama son zamanlarda yine ne oldu bilmiyorum gelip tekrar çöreklendiler hayatımın ortasına, kendimde, motive edici güçte bulamıyorum, susmayı ve tepki vermemeyi becerebilsem büyük oranda sorunlarım çözülecek gibi görünüyor ama kendime hakim olamıyorum ve fiziksel olarak yıpranmaya başlıyorum.Kendi içimde sabır göstermekten, içime atmaktan ziyade köklü bir algı değişimi yapabilmem gerekiyor.Ben de evliliğimde eşimden kaynaklanan büyük sıkıntılar yaşadım. Şiddet yahut aldatma olmasa da psikolojik çöküntü yaşadım sayesinde. Boşanma eşiğine geldiğimizde kendisi düzeldi. Lakin ben o düzeldikten sonraki iki yıl hayatı ikimize de zehir ettim. Ne öfkem geçti ne de kinim.
Sonra fark ettim ki ben aslında kendime zarar veriyorum. Haklı olmak, mutlu olmaktan daha önemli olmuş benim için. Haklı olmak olumlu hiçbir şey katmıyor hayatıma. Daha da önemlisi evdeki gergin ortam oğlumu da etkiliyor. Evet unutmadım hala ancak susuyorum artık. Daha fazla gülmeye çalışıyorum. Farklı konularda konusmaya gayret ediyorum ve bunu son iki aydır yapıyorum.
Eşim ben değiştiğimden beri çok daha nazik ve duyarlı oldu. Esasında eşimin nasıl olduğu da önemli değil. Ben bu değişimi kendim için istedim. Daha sakin ve huzurluyum. Oğlum gergin ve kin dolu bir anneye sahip değil artık. Kin ve öfke insanı kemiren, gülmeyi unutturan lanet duygular. Arının bunlardan efenim. Kendiniz için :)
Çok güzel ifade etmişsiniz ben de aynen bu durumdayım, bir süre önce sizin yaptığınızı yaptım, hatta artık bu duygulardan kurtulduğumu bile düşündüm ama son zamanlarda yine ne oldu bilmiyorum gelip tekrar çöreklendiler hayatımın ortasına, kendimde, motive edici güçte bulamıyorum, susmayı ve tepki vermemeyi becerebilsem büyük oranda sorunlarım çözülecek gibi görünüyor ama kendime hakim olamıyorum ve fiziksel olarak yıpranmaya başlıyorum.Kendi içimde sabır göstermekten, içime atmaktan ziyade köklü bir algı değişimi yapabilmem gerekiyor.
Beni çok iyi anladığınızı hissedebiliyorum, çok teşekkür ederim, kafamı toparlayım dediğiniz şeyleri özümsemem gerekiyor, varolun.Bu kötü hislerden arınmayı planlamayın. Kendinizi test etmeyin ya da. Dur bir de böyle deneyeyim bakalım ne olacak gibi. Zira böyle düşünerek arınma çabası göstermek, beklentiyi yükseltiyor. Çabanın karşılığında mutlu olamazsan öfken daha da büyüyor. Herhangi bir karşılık yahut sonuç beklemeden yok edin kininizi. Kin ve öfkenin size hiçbir şey katmayacağını düşünerek hareket edin. Olabildiğince bencil düşünün hatta. Eşim ya da evliliğim için değil, sakin ve huzurlu olmak istediğim için affedeceğim geçmişi deyin.
Sizi çok iyi anlıyorum emin olun. Hiç kolay olmadığını da biliyorum. Belki benim de kinim bitmemiştir ve bir şekilde açığa çıkacaktır. Lakin ben aksi yönde daha çok adım atıyor ve çabalıyorum. Kendime, kinin sebebini hayatımdan çıkarmamayı tercih ettiysem mutlu olmayı seçiyorum diye telkinde bulunuyorum :)
Bunlar aklıma gelmediği ya da tetikleyici bir etken olmadığı zamanlarda eşimi seviyorum.Geçmişini değerlendirerek olaya yaklaşıyorum açıkçası, eşimin ikinci evliliğiyim ve diğer eşiyle evliyken hep anne babasıyla birlikte yaşamışlar, sorumluluk almamış, eski eşi zaten küçükmüş ve muhtemelen kv nin onu yönetmesi ya da kendine benzetmesi zor olmamış, o kadının da ben evlilikten bir şey anladığını sanmıyorum, çünkü onca zaman kendine ait bir evi bile olmamış, eşimde sorumluluk almamış ve evde herkes sustuğu eşime yansıyan bir şey olmadığı için annesini kendi kafasında tasarladığı şekliyle görmüş.Şimdi benim bireysellik çabalarım eşimde farklı bir etki yarattı muhtemelen.Sanki daha ilk evliliğiymiş gibi her şeyi tek tek anlatmam gerekti ona, bu da epey bir zaman ve enerjimi aldı açıkçası.Eşim bu noktaya gelene kadar birey olmanın ne demek olduğunu sorgulayana kadar çok emek verdim, şimdi verdiğim emekten vazgeçmek zor geliyor.Bir de evet hala onu karşı cins olarak, eşim olarak görebiliyorum bunları kaybetmedim.O yüzden dediğiniz gibi yardım alacağım artık.Başka çarem kalmadı.
Canım sen bu kadından uzak duracaksın, eşin değil bu kadın sinirlerini bozmuş senin. Bilerek yapmış anlaşılan istediğini de elde etmiş, bilerek yapmasa dahi kafayı yemiş, hasta belli ki. Her iki durumda da uzak durman lazım. Eşinden annenle benim aramda bir seçim yap deme, hasta dahi olsa satamaz da atamaz da, evlatlık görevi gereği yanında olmak zorunda ama sen uzak dur, eşine de artık eziyet etme küçük bebeğin var hırsını ondan alma, olan senin hayatına olurHastanede bebekle doktorun yanında girip çıktıktan sonra kv yi bulamadım.O halimle tüm hastaneyi aradım, belki ben görmedim bilmiyorum ama bebeğim kucağımda kadını aramak çok zoruma gitti.O esnada eşimi aradım annen çıldırdı sanırım hiç yardım etmiyor üstelik bir de eziyetini çekiyorum şuanda dedim." ne yapayım, ben de arada kaldım, neden böyle yapıyor bilmiyorm, herhalde hastalığından" dedi.Bebeğimin sarılık değeri yükselmişti ve ben oturmuş ağlıyordum, yedi kat el hastanede teselli verirken gülümseyerek bana bakıyordu kadın.
Demek ki terk etmek lazim cok kere yapmaya calistim ama bit sekilde olmadi gitsem kopek gibi pisman olur biliyorum ama kendini de biliyorum bir daha geri adim atmam o yuzden son kararimi iyi vermem lazimSoğumamak elde değil, benim eşimde ilk zamanlar suçlu beni gördü, sen hastasın her şeyi çok farklı yorumluyorsun, annem dünyanın en iyi insanıdır, yardım etmek istedi suçlu oldu falan filan bir sürü savundu durdu.Baktım olmuyor ben bununla mı uğraşacağım dedim ayrılma noktasına vardırdım olayı.Bir süre ayrı kaldık, o annesinin yanına gitti aradığında her şeyi anlamış olduğunu söylüyor ve özür diliyordu, umarım sizin eşiniz de gerçekle yüzleşir.çünkü bir kadın için çok zor çok iyi biliyorum, hayat arkadaşı dediğiniz kişiye güvenmemek çok zor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?