kitap sevenler kulübü

Selam arkadaşlar.Uğramıyorsunuz buraya,yoksa kitap okumuyonuzmu?.....................

Okumaz mıyız hiç? 10 dakikalığına uğradım KK ya... Şimdi uzanıp eşim gelene kadar kitap okuyacağım... Bu duygu çok güzel...

Şu sıralar hala Çanakkale Mahşeri adlı kitabı okuyorum çok az kaldı bugün biter galiba... Tavsiye ederim... Roman şeklinde yazılmış bir tarihi belgesel... Ardından Soner Yalçın kitapları okuyacağım... Hali hazırda.....
 
ben de tam bir kitap kurduyum, burda olmam gerek kesinlikle...eşimin bir lafı var benim için, başkalarının eşleri başka şeylere aşerir, bizim hatunda kitap aşeriyor diye, gerçi hamile değilim ama..
 
ben de tam bir kitap kurduyum, burda olmam gerek kesinlikle...eşimin bir lafı var benim için, başkalarının eşleri başka şeylere aşerir, bizim hatunda kitap aşeriyor diye, gerçi hamile değilim ama..

Aynen ya... Benim eşim de öyle söyler... Çünkü üstüme başıma para vermeye cimrilik yaparım, bütün parayı kitaplara veririm... Yakında koyacak yer kalmayacak... Ama ne yapayım...:sm_confused:
 
Birde bende şöyle bişey olur :
Birisi benden okumak için kitap istediğinide uyuz olurum. Çok üzgünüm çoook Nedense kitaplarıma karşı çok cimriyimdir. Alır birde geri vermezse ....klava:
sizdede varmı buu
 

kesinlikle katılıyorum..bazı ınsanlar bu konuda cok umursamaz..kıtaplarım benım ıcın cok ozel..ben her okudugum kıtaba okudugum tarıhıde yazıyorum ..bırı kıtap ısteyınce tedırgın oluyorum ..keske herkes bızım gıbı dıkkat etse ama nerdeee...
 

ben de hoşlanmam hatta hiç hoşlanmam...şu anda üç kişide kitabım var ve aklım resmen onlarda...artık kitap vermeyeceğim ve size yemin ederim ki verdiğim hiçbir kitabı da çeşitli nedenlerden dolayı geri alamadım..ama kimsenin kitabı kalmadı bende, zaten istememde..çok istiyorsam gider alırım...çok kitabım gitti çok...geçenlerde arkadaşlarıma bir yazarın setini aldığımı söyledim sonra da pişman oldum, isterlerse diye...ama bunun psikolojide yeri var..kitap demek sevgi ve emek anlamına geliyormuş ve birine kitap verdiğinizde sana değer veriyorum anlamına geliyormuş, düşünün bir de o kitabın geri gelmediğini...
 
Günaydın valla senden benden başka uğrayan yok burayaa :çok üzgünüm:
Oy kullanmaya gitmiştim çok kalabalıktı kullanmadan geri döndümm.Özellikle sıra varken sıraya kaynama yapanlara sinir oluyorum.yasakkelime . Benden başka ses çıkaran olmayınca bende kullanmadım:dilcikar: .Belki akşama doğru kullanırım a.s
 
Zaten okitabı alıp geri vermeyen insanı ben okur olarak kabul etmiyorum.ıyi bir okur kültürlü
ve örnek insandır.Kitabı geri vermemesi onun karakterini ve kitaba önem vermediğini gösterir.............
 
Kitaplarım benim için çok değerlidir.... ınsanlara kitap tavsiye etmeyi ve onlara kitap vermeyi severim ama geri vermezler ise çok sinirlenirim... Evlat acısı gibi koyar bana... Çünkü o kitabı bulmak ve almak için ne kadar emek harcadığım aklıma gelir... Güvenmediğim, tanımadığım ve değer vermediğim insanlara kitaplarımı vermem. Cimriyim bu konuda... Ama eğer kitap alırsam birinden çok çabuk okuyup geri verme hırsı olur bende.... Karşımdakinden de onu beklerim....
 
ben de insanlara kitap tavsiye etmekten ve hediye olarak almaktan çok zevk alıyorum, benim kitaplarımı isterlerse de okumak için veriyorum ama aynı şekilde geri getirmeyene kızıyorum..kitaplarımın ilk sayfasına aldığım tarihi adımı filan yazarım..hatta o gün ne olduğunu bile yazarım kısa bi günlük mahiyetinde:)
biara evde bikaç kitabımı bulamamıştım ve günlerce düşünmüştüm kime verdim acaba diye..ondan sonra kitaplarımın üstüne telefon numaramı yazmaya ve verdiğim kişileri bi kenara not etmeye başladım..duyarsız davranan kişilere de kitaplarımı kolay kolay vermiyorum ve kızdığımı söylüyorum..kitap okuyucusu olmak bi kültürdür!
 
Evet ben de kitabı hediye olarak almaktan çok hoşlanırım. Hangi tür kitap olursa olsun. Kıyafet ya da biblodan daha değerlidir benim için çünkü kitaplara değer veririm. Aynı şekilde de değer verilmesini isterim. Ben de geçen yıla kadar "mum başka bir mumu yakmakla ateşinden bir şey kaybetmez" düşüncesiyle, en kısa tabiriyle "onlar da faydalansın" diyerek arkadaşlarıma kitaplar vermiştim. Amacım, onların da bilgi sahibi olması, onların da okumaya fırsat bulmasıydı. Ama ne yazık ki kimi geri dönmedi. Kimiyse döndüklerinde kitaplıktan çıkmıştı. :çok üzgünüm:
Geçen yıldan beri artık kimseye kitap vermiyorum. Güvenemiyorum çünkü herkese. Başkasından da kitap almıyorum, ne olur ne olmaz.
Ama malesef kitap da satın alamıyorum. senağlama Yalnız okul kitaplarına ve kaynak kitaplara para yettirebiliyorum. Ama işe başladığımda ilk işim kütüphanemi her türden kitap ve dergiyle devam ettirmek olur.sırnaşık şey
 
Herkes kitaplarını çok seviyor ve sahip çıkıyor.Yorumlarınızı burada görmekfen çok
memnun oldum.Umarım sık sık yazarsınız buraya sevgili kitap dostları.............................
 
Çanakkale Mahşeri adlı romandan sonra Aydın AYHAN ın, Çanakkale... Ah! Çanakkale... adlı kitabına başladım.... Bu roman değil... Anılar, belgeler, fotoğraflar, acılar, gerçek hayat hikayelerinden alınmış derlemelerden oluşuyor... Kitabın başında Aydın AYHAN ın yazmış olduğu Önsözden alıntı yaptım... Keyifli okumalar... a.s.

Uzun yıllardır televizyonlarda Çanakkale ye gelen ıngilizlerin, Anzakların boy boy görüntülerini izledik. Öyle etkilendik ki acıdık onlara, onların annelerine, kadınlarına acıdık. Oysa bizim analarımız, kadınlarımız: Onları unutmuştuk. Onlar kan kusmuşlar, bir ömür boyu acılarını içlerine akıtmışlardı. Onları hatırlayan yoktu hiç. Onlar çilekeş Anadolu insanının tevekkülü içinde, kendi acılarıyla bütünleştiler.... Sonra unutulup gittiler...

Unutulmamalıydılar. Bu topraklarda bugün hiçkimseden korkmadan, namusumuzla, şerefimizle yaşayabiliyorsak, çocuklarımızı büyütebiliyorsak onlara borçluyduk. Unutulmamalıydılar.

Biz unutkan bir milletiz. Bize yapılan her şeyi unuttuk. ınsan olarak yapmamız gerekenleri unuttuk. Sırayı, saygıyı unuttuk. Yaşlılara, hastalara, çocuklu kadınlara öncelik tanımayı, borcumuzu zamanında vermeyi, işimizi yalansız dolansız görmeyi, verdiğimiz sözü tutmayı, maziye saygıyı unuttuk...

70'li yıllarda göz göre göre bir kardeş kavgasına gittiğimizi unuttuk. Daha dün gelen yüzbinlerce soydaşı, Bosna'da çekilen acıları, trafik kazalarını, boğaz yangınlarını, çevre felaketlerini unuttuk.

ışgal edilen devlet arazilerini, mafyayı, eroin kaçakçılarını, bankaların hortumcularını, hayali ihracatları, canileri, gaspçıları unuttuk....

Biz unutkan bir milletiz. ıhtilalleri, darbeleri, işkenceleri unuttuk. Hep kanları yerde kalmayacak dedik, katledilen gencecik askerleri, öğrencileri unuttuk....

Avrupa'ya gittik, vatanı unuttuk. Türkiye' de Türkçe'yi unuttuk...

Yüreğimizi yakan, yavrularımızı yutan depremleri unuttuk. Biz unutkan insanlarız. Kıtlığı, kızıl çekirgeyi, ekmeğin, tuzun ve gazın olmadığı günleri kaç kişi hatırlıyor?

Unuttuk... Unuttuk... Unuttuk....

Geçen yüzyılın başlarındaki karanlık yılları, kan, ateş, felaket ve ihanet yıllarını unuttuk...

Sarıkamış'ta bir gecede düşmana tek mermi atamadan kar çiçekleri gibi donarak ölen onbinlerce vatan evladını unuttuk...

"Bu vatan bizim" diyerek cephelerinde kan döktüğümüz Yemen'i, Filistin cephesini, Suriye Cephesini, Irak cephesini, Kafkas cephesini unuttuk.

Çanakkale' yi unuttuk. Devletin bekası için 250.000 den fazla gencecik insanımızı yitirdiğimiz Çanakkale'yi unuttuk. Bugün gidip piknik yapıp geliyoruz. Çanakkale'yi unuttuk.

Çanakkale'ye gidin. Çocuklarınızı da götürün. Orada analarımızın, bacılarımızın, muhteşem yaslarını saygı ile anın. Orada yürekleri vatan sevgisi ile alev alev yanarak, şarkı söyleyerek ölümlere koşan o gencecik insanlara duyurmak için "Bu vatan bizim!" diye haykırın.

Seddülbahir'de, Kumkale'de, Kirte Deresinde, Zığındere'de, Kanlı Sırtlar'da, Arı Burnu'nda, Anafartalar'da, Conkbayırı'nda, dağa, taşa, denize, rüzgarlara, bulutlara, kuşlara, böceklere, düşmanlara duyurmak için haykırın, "Bu vatan bizim!" diye haykırın!

Bu milleti Türk, Kürt diye, Alevi Sünni diye bölmek isteyenlerin kafalarına çakarcasına haykırın. "Bu vatan bizim!" diye haykırın.
 
Son düzenleme:
Müslümanların feryatları ayyuka çıkıyordu.Sabaha karşı gün ışırken,kesilmiş insanların küme halinde yakıldığını gördük.Manzara müthişti!Yanmış insan etlerinin kokusu havayı kaplamıştı.
Yüzbaşı Selahattin'in romanı -ılhan Selçuk
1.cilt............................
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…