Kızlar lütfen bana dua edin iyi değilim

Tabiki eşimle sıkıntılarım oluyo.hatta şuan küsüz.kimin evliliği dört dörtlük.ailende 6,5 ay kalmışsın.benim ailemde şehir dışında eşim ölsen o kadar izin vermez.geçmişe takılıp kalmanın bi alemi yok.bundan sonrası için mutlu olmaya çalış.hayatı kendine zehir etme.
 
Ben konu sahibinin neden depresyona girdiğini kavrayamadım. Iyi huylu bi eşi bebeği var ki ne kadar şükretse az, eşi yardımcı tutmuş karısına yorulmasın diye eeeeee ama hanım bir tas çorbayı kocasından sakınıyo.Anlayamadım eşin basur ama sen çıkaramıyosun .Hem bu ne annecilik ya ! Sen kendin anne olmuşsun ölmek istemek ne demek, o bebeğe karşı sorumlulukların var ,titre ve kendine gel hanım.
 
Merhaba hayalperest, her mesajınızda sık sık "30dan sonra evlenseydim, ikinci üniversite okusaydım, memur olsaydım" demeniz dikkatimi çekti. Büyük bir pişmanlık ve bir noktaya saplanmışlık söz konusu. Çünkü kişi mevcut durumda olduğu noktadan mutlu değilse, benliğin savunma mekanizmaları bu şekilde devreye girer. Bir psikologdan yardım alın lütfen çünkü gerçek dünyaya dönüp içinde bulunduğunuz şartları artık kabul etmeniz gerekiyor. Yok sayarak ya da pişmanlıkla devam edemezsiniz. Biliyorum bunları duymak şuan size çok zor geliyor ancak artık kabul edip yüzleşmelisiniz: Bu evliliği yaptınız, bu çocuk doğdu ve mevcut şartlarınız şuan bu. Ama bu demek değil ki hep böyle mutsuz olacaksınız. İyileşme önce kabullenmeyle başlar. Önce bi elde ne var ne yok artısıyla eksisiyle kabul edeceksiniz. "Evet şartlarım bu, evlendim, bir çocuğum var" hayatınızdaki bu gerçekliği kabul edip, hayatınızı sahiplenmeden yol alamazsınız. Kabul edin ve sonrasında hayatınızda yapılabilecek iyileştirmelere odaklanın.
 
Teşekkür ederim sağolun doktor bulmaya çalışıcam yoksa işin ıcınden cıkamıyprum. Eşim fena biti degıl ama oda cok kırdı beni saygı yerlerde olduğu zamanlar oldu inanılmaz laflar küfürler edildi karşılıklı vs sinirlenınce iyi sinirlenen biri . Ama içimden inanılmaz derecede 27 yaşında erken olduğunu gecıyo otuzlardan sonra evlenmedigme cok pişmanım ikincı okulu okumadığına sanki bunları yapsaydım daha mutlu olurdum diye düşünüyorum İstanbul'da yaşasaydım kafam gerçekten cokkkkkk karışık ve düşüncelerime hakim olamıyorum
 
Konu sahibi bence saplantılı bir ruh halindesin. Bu dediklerini şuan neden yapamıyorsun diyor herkes ve hala keşke şöyle keşke böyle diyorsun. Geçti gitti artık. Şimdi neden ikinci okul okumuyorsun ki?
 
Baba evinde prenses olduğumu söylemedim gayet zor bir aile hayatım old u ki babam bize hıc bakmadı annem baktı büyüttü çile çekti bilmeden konuşma . Evlenırken abim vs istemediler eşimin okulunu begenmediker falan cabuk oldugunu düşündüler keşke sakin sekılde evlenseydım diye üzülüyorum geriye dönüyorum. Hizmetcim var merak etme altı gün gelıyprdu şimdi dört gün alıyorum tamam ama zengin degılız orta halli . Ev hanımı oluşta eşi yardımcı olan bir sürür insan var burda dün konu açıldı orda Hazan'lar var yazanlar çalışmıyorum ama eşim her akşam sofrayı toplar yerleştirir haftasonlarını yemek yapar kendı arkadaşım da var . Yapabılır neden yapmasın diye kavga EDIYORUM evet ama benım ruh halim iyi degıl vs tabsıye istedim gelip bana çatmanı degıl
 
Konu sahibi bence saplantılı bir ruh halindesin. Bu dediklerini şuan neden yapamıyorsun diyor herkes ve hala keşke şöyle keşke böyle diyorsun. Geçti gitti artık. Şimdi neden ikinci okul okumuyorsun ki?
Bekarken yapmak daha güzel olurdu ailemin yanına gider gelırdim sonra onların istediği onların da razı olduğu sekılde evlenırdım. Dört ay da evlendik istemediker abim kırmızı kırdelayı bile baglamadı içimde kalmış o bile ama haklısın gerçekten saplantı olmuş iyi degılım
 

O dediklerinizi yapsaydınız daha mı mutlu olurdunuz daha mı mutsuz olurdunuz biz faniler pek bilemeyiz:) Lütfen biraz sakin olun, şuanda o yapsaydım dedikleriniz size çok uzak ve imkansız geldiği için o hayale saplanmışsınız. Oysaki size şöyle söyliyim; 2.üniversitemi okuyorum psikoloji öğrencisiyim ve evet ben de bunları yapmadan evlenseydim ben de çok pişman olurdum. Ancak ben de şuan mutluluktan ölmüyorum bazen herşey çok ağır gelebiliyor, zorlayabiliyor, uykusuzluktan ve çok çalışmaktan ağladığım günler olmuştur, yani herkesin farklı farklı dertleri var. İnanın hiçkimsenin hayatı bir diğerininkinden üstün ya da altta değil. Sorunlar hep var hep de olacak. Üstelik geç kalmış değilsiniz, isterseniz yine okursunuz. Biraz kafanızı toplayın, profesyonel yardım alın.
 
İçinizde kalan şey bakire olduğunuzu millete ilan etmek mi? Şuan ki durumunuzdan ve gelecekten faydalanmaya çalışmalısınız. Bence tedavi görmeye çalışın. Bu böyle gitmez, herkesi mutsuz edersiniz etrafınızdaki.
 
Hayat cok zor 27 de evlendım henüz iki ay geçmişti 27 yaşımdan ve cok erken gelıyor bana keşke 30 sonrası evlenseydım okadar cok var ki oyle evlenıp mutlu olan
Arkadaşlarım var 25 den itibaren ben evlenemiycek miyim evde mı kaldım diyen. Ben de geç evliliklerin faydasını anlatıyorum ama anlayan yok
 
Burda okudum çalışmayup evde duran ama eşi eve gelınxe yardım eden cok insan var neden ayıpladınızki
yo ayiplamadim,o insanlardan biride benim... Benim esimde yardim eder ama bende o gelmeden yemeğini hazırlamış olurum. Yemekten sonra çayımızi hazırlarim. Esimde haftasonu temizliğe yardim eder. Ben ders çalışırken çocuklarla ilgilenir. Ama sizin esiniz zaten temizlikçi alarak size yardim ediyor birde akşam adam gelsin çorbasıni kendi yapsın oh ne âlâ memleket... İstediği bir çorba altı üstü... Öyle bir şikayetlenmeniz var ki sanirsin her akşam adam hünkar beğendiler,sarmalar,börekler istiyor . Kaldı ki eşiniz istemese bile çocuğunuz için çorba yapmalısınız. Annem deyip duruyorsunuz ama farkindaysaniz artik sizde annesiniz,sorumluluğunuz var.
 
Ne kadar şanlsıın hemde cok evlenme zaten boşver okulunu oku çalış
 
Takılı kalmışsınız hayat eşinize de çok zor olmalı bu durumda. Adama da çok üzülüyorum konularınızı görünce.
Silah mı dayadı sanki evlenin diye size.
Ne umutlarla evlenmiştir ama karşısında bir çorbayı bile erkeğe itaat olarak gören bir kadın.
Yahu insan sevdiğine gözü gibi bakar.
Üstü açık mı karnı aç mı. Bunlar annecilik değil şevkattir.
Siz rahatsız olan adama bir tas çorbanın lafını ediyorsunuz.
Ne zor birşey adamın yaşadığı.

Okuldaki en yakın arkadaşım 33 yasında cocuklu bir kadın.
Hem evine hem işine odaklanıyor mutlu olabiliyor
Sizinki tamamen şükürsüzlük.
 
Bende 27 den 3 ay geçince evlendim,ama bekar özgur halimi,ailemle yaşadıgım gunlerimi çok özluyorum,ama bir yandanda geç anne oldugum için üzüluyorum,onlara enerjim sanki yetersiz geliyor ve ileriyi düsünüyorum,kızım 20 yaşinda genç kızken ben 50 lili yaşlarima gelmis olacam, keske daha genç olup onunla arkadas gibi olsaydim(
 
Sorun olmuyor bence otuzdan sonda evlenıp cok mutlu plan var ben acele davrandım istediklerimi yapmadan tamamlamadan evlendim
 
Hele annem oyle ğziluyorumki bir azdaha kalsaydım onunla biraz daha ıkı uc yıl daha kalsaydım ne olur du sanki
 
Herkes kendi yaşadığını bilir, sizi yargılamak istemem ama 30 diye tutturmuşsunuz, üniversite okusaydım diye tutturmuşsunuz bu şükürsüzlüğünüzle her şeyin daha mı iyi olacağını sanıyorsunuz o dediklerinizi yapsaydınız?
17 yaşında üniversiteyi kazanıp annem babamdan ayrı istanbulda bir başıma okudum. O sırada Allah'ın bana sınavı olan eski pislik kocamla tanıştım. O yalnızlık hissiyle aldatma, dayak, Allah ne verdiyse aşkımdan gözüm kör şekilde katlandım. Çalıştım da burs kazanıp yurtdışında da okudum. Sonra o pislikten boşandım. Evi taşıdım işi değiştirdim yeniden evlendim hepsi 29 a kadar oldu... ailem en kötü zamanlarımda hep yanımdaydı ama bir kere evden çıkmıştım ve herkesin bir hayatı var, eve dönsem hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı... özetle... elindekilerin kıymetini bil, lanet ettiğin hayatına sahip olmak isteyecek kaç kadın var biliyor musun?
Evine temizliğe kadın geliyormuş, kocan iyi biriymiş (bazen iyi diyorsun ama yazdıklarını okurken ben katlanamadım adamın kötü biri olduğunu sanmıyorum boşarım seni diye tehdit etmediğine göre siz bir kase çorbayı ona çok görürken) çocuğun da var...
Şükret lütfen, Allah seni daha büyük şeylerle sınamasın. Yapmak istediğin hiç bir şey için geç değil. Yine oku, yine ailenin yanına git gel ama sıcak yuvanın kıymetini bil...
Sana tavsiyem acilen bir terapist gör, dediğim gibi yargılamak istemiyorum, belki bir hastalığın var bu kadar takıntı yapmana sebep olan. Ne kendini ne eşini ne de evliliğini tüketme...
 
Hele annem oyle ğziluyorumki bir azdaha kalsaydım onunla biraz daha ıkı uc yıl daha kalsaydım ne olur du sanki

Şu ruh hali ile ne kendinize, ne annenize, ne çocuğunuza hayrınız dokunur. Lütfen terapi alın. bakın çok iyi gelecek. Hayatınıza çeki düzen vereceksiniz. Belki de annenize yanında kalsaydınız yapacağınız yardımın iki üç katını yapabilecek noktaya geleceksiniz ama geçmişe takılıp sadece söylenmekle olacak şeyler değil bunlar.
İnsanlar birilerini kaybediyorlar da içlerinde milyon tane keşke kalıyor gene de hayatlarına devam ediyorlar. Bir ölüme çare yok. Sizin için daha hiç de geç değil. Mühim olan kendinize bir çeki düzen vermeniz. Bunun için de yardım almalısınız. İhmal etmeyin. En azından çocuğunuz için ihmal etmeyin lütfen.
 
Sorun olmuyor bence otuzdan sonda evlenıp cok mutlu plan var ben acele davrandım istediklerimi yapmadan tamamlamadan evlendim
Ne kadar çok dursan annenle daha çok alısacak kopmak istemeyecektin ,onun doyum noktasi yokki,bence nasip böyleymis,bir sürü kişi okuyoruz burda 30 yasini gecmis evlenemedigi icin mutsuz,belki 30 dan sonrada fazla detayci olup evlenemeyecektik ozamanda evde kaldım diye hayıflanacaktık,hayatin her doneminde memnuniyetsizlik var,ozaman ne yapmak lazım bardagın dolu tarafından bakıp saglıklı ve huzurluysak şükredip mutlu olmaya bakacaz
 
Ben haziranda 28 oluyorum, 19 yaşında kaçarak evlendim, başka bir şehirde yalnız kaldım, depresyondaydım uzun süre üniversiteyi de evliyken bitirdim. Şimdi 2 yaşında oğlum var ve ben hiç çalışmadım, maddi sıkıntılar olduğunda veya çevreme baktığımda acaba dediğim çok oldu, iyi bir üniversitede okudum üstelik. Ama evladım olmasını çok istediğim sonrasında da bırakıp gitmek istemediğim bakıcıyla değil benimle büyümesini istediğim için erteliyorum. Ev işlerini hiç bilmiyordum annemi 16 yaşında kaybedince yemekten başlayarak her şeyi öğrendim. Evliliğin ilk 5 senesi ciddi tartışmalarla geçti, şuan biliyorum ki bunda ikimizin de psikolojik sorunları olması etkiliydi. İkimizin de babası alkolik ciddi travmalarımız var. Herkes okuldan çıkıp eğlenmeye falan giderdi ben de pazara gidip birşeyler alıp yemek yapardım eşim gelmeden, kızartma da olsa yapardım. Şükrettim cebimde param vardı, alıp istediğim yemeği yapabileceğim. Üvey annemle otururken lisedeydim, herkes sınavı kazanacak mıyım diye düşünürken ben sınavı kazanacağımı umuyordum ama, evde kavga çıkacak mı, evden kovulacak mıyım diye düşünürdüm. Kovulursam nerde kalırım diye düşünürdüm. Kısaca hayatta kalacak yeri, yiyecek ekmeği olmayan, çok iyi okullar kazanıp gidemeyen, okusa dahi eşi, bebeği veya sağlığı sebebiyle çalışamayan çok insan var. Bizi mutlu ve mutsuz eden diplomalarımız, ailelerimiz cebimizdeki para da değil. Bizi mutlu edebilecek şey kötü zamanların geçici olduğunu, derdi verenin dermanı da vereceğini bilmek. Bu bunalımlardan çıkış yolu da faydalı olmak, başkasını mutlu etmek kendi mutluluğumuzun anahtarıdır. Akşam eşinize çorba komşularınız için de bir tatlı veya börek yapın kapıdan uğrayıp dağıtın, hem sohbet edip tanışmış olursunuz, hem de işe yaramaz hissetmemiş olursunuz. İkinci el kıyafetleriniz varsa dışarda üşüyen insanlara verebilirsiniz çevrenizde durumu olmayan aileleri araştırarak. Bizlerin anlaması gereken, anne, eş, iş kadını tanımlamalarından çok ötede biz insanız. İnsanca yaşamaktan uzaklaştıkça bu isimlerin arkasına sığınıyoruz, sonra da bu isimler bize yetmiyor, daralıyoruz. Bu arada kısaca her şeyi olup mutlu olamayan insanları anlatmaya çalıştım, ve sorunun nasıl çözülebileceğini, sizin konunuz da vesile oldu belki içimi dökesim varmış :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…