Küçük Düşün Büyük Olsun!

gızlaaa bişiy soruvercem.
şincik bizim dükkan vaa. boş duruyor. satsak mı kiraya mı versek o kadar kafamız karışıyor ki. satma taraftarı değiliz pek. mülk kaksın dursun diyoruz ama bi yandan da kiracıyla uğraşmak istemiyoruz. bide kira gelir vergisi var:/ evimiz de mülk ama muhit kötü. başka bi yerden ev almak istiyoruz. dükkanı satıp üzerine mi kredi çekip ev alsak. ay bi karışığız ki sormayın. ben memur olursam dükkanı satmaya gerek kalmaz belki. .... o_o
 
Eger eviniz kiraysa (bahceli olan ev senindi sanirim dimi) dukkani satip kredi cekip ev alabilirsiniz.
Dukkanin kira getirisi iyiyse kiraya verin.
Yoksa ve suan oturdugunuz ev sizinse yeni eve siz cikarsiniz buranin kirasiyla kredi odersiniz.
 
canım bence satmayın. dükkanların değeri her geçen gün artıyor. öyle ki en ücra yerdeki bir dükkan zaman geliyor, en güzel muhitteki bir dairenin üç dört katı değer kazanıyor.
 
canım bence satmayın. dükkanların değeri her geçen gün artıyor. öyle ki en ücra yerdeki bir dükkan zaman geliyor, en güzel muhitteki bir dairenin üç dört katı değer kazanıyor.
biz de satma taraftarı değiliz de ev almak için. kiraya versek yıllık 8-9 bin getirisi olur. evimiz kendimizin tr_lelli ev çok güzel sırf muhiti için çıkmak istiyoruz burdan. evi de satabiliriz belki üzerine koyarız. dükkanı da kiraya versek. olur dimi aslında. dükkanı sattırmayim ben. endişemiz kiracı bizi uğraştırır mı diye.
 
kızlar babamın tansiyonun yükselmesinin sebebini az önce öğrendim meğer canım babam yetim kalan yeğenlerinin hakkını üvey babalarından korumak isterken, tansiyonu yükselmiş
kuzenlerimle ortak, dede yadigarı evi almak gibi bir hedefim vardı. 2017 ocak ayında satacaklarını söylemişlerdi. sebebini tam olarak hiç kimse anlamadı, satmayın o sizin sigortanız desek de bir süre bankada tutup, getirisi çok daha yüksek başka türlü bir yatırım düşünüyoruz dediler. ben de başkasına gitmesin deyip, almaya karar vermiştim.

dedem rahmetli benim ve kuzenlerimin özel durumlarından dolayı, diğer çocuklarının da rızasını alarak pozitif ayrımcılık yapıp bu daireyi üzerimize yapmıştı. amca çocuklarını sağlığında hiç bir şekilde üvey babalarına muhtaç etmedi. vefatından sonra da, babannemin ve babamın, diğer amcamın elleri hep üzerlerinde oldu. zaten üniversiteye başlayana kadar, babannemle yaşadılar.

üvey babaları meğer bunların aklına girmiş. büyük kuzen okulunu bitirdi. evi satın, sizin paranız benim emeğim yarı yarıya ortak bir iş kuralım demiş. iş de başka bir ülkede hayvancılık üzerineymiş. ne alaka? ne kendisi hayvancılıktan anlar, ne de kuzenler. anneleri de bu fikri desteklemiş. bir süre sonra annelerinin aklı başına gelmiş ki, babamı aramış ve durumu açık açık anlatmış. üstelik üvey babanın bu ilk kuracağı iş değil. daha önce defalarca iş kurup, batırmışlığı var.

babam da yeğenlerini ve üvey babalarını karşısına almış, düşüncelerini anlatmış. çocuklar babamı dinleyip vazgeçmişler. adam çocukların yanında siz bilirsiniz, ben sizin iyiliğiniz için dedim vs kıvırmış. ertesi gün babamla kavgaya gitmiş. vay efendim aile işlerine ne hakla burnunu sokuyorsun gibilerinden. epey tartışmışlar, babam da en son ben kardeşimin emanetlerinin hakkını sana yedirmem demiş kalkıp dönmüş. ondan sonra tansiyonu yükselmiş

insanlar neden böyle kötü? boğazlarından tek lokma geçmemiş çocukların, dededen kalma evlerine ne hakla göz dikersin be adam! neyse ki anneleri çabuk çark etmiş de, babama durumu anlatmış yoksa ev parası çar çur olup gidecekmiş

artık ev almak gibi bir hedefim yok, iyi ki yok. iyi ki bu durum ortaya çıkmış, yoksa ailecek çok daha fazla üzülecektik. babam da inşallah daha iyi olacak, kuzenlerim de dört elle bize sarılacak. sahipsiz değillerdi, yine değiller.
 
Son düzenleme:
böyle kuzenleri ve amcaları olduğu için şanslılar. neyse ki kuzenlerin ve anneleri doğru olanı anlamışlar.
 
böyle kuzenleri ve amcaları olduğu için şanslılar. neyse ki kuzenlerin ve anneleri doğru olanı anlamışlar.
yengem saf bir kadındır. kuzenlerin de tecrübeleri yok, artık nasıl anlattıysa kanmışlar işte. bir de babamla paylaşmalarını istememiş adam, yengem çok şükür olabilecek sıkıntıları görmüş yoksa o para pufff diye uçardı, ardından da bir sürü borç iki yetimin üzerine kalırdı. hayatları ipotek altına girerdi. allah ıslah etsin böylelerini
 
Yok canm fatura gibi gelmez e devletten görülebiliyor ev kimin üstüneyse orda vergi borcu olarak ama gib in sitesinden görülür mü hatırlamıyorum bi kontrol et istersen çünkü her sene ödenmesi gerekiyor

Emlak vergisi belediyelere yatırılıyor
Siz takip ediyorsunuz
Yılda 1 kere veriliyor
2'ye bölüyorlar
2. taksit sonu kasım ayı sonu mesela


belediyenin internet sitesinden borçlarınıza bak
ben belediye emlağı telefon iel arayıp, TC vermiştim
bakıp borcu söylüyorlar

Cok teşekkürler kızlar. Akşam annemle konuşup durumu bir öğreneyim. Hemen halledeyim bende. Hic sevmem böyle borç harç işlerini inşallah cok biriken bir sey yoktur
 
canım şöyle diyim, yaşadığım şehirde bebe tekstilinin kalbinin attığı bir cadde var. bir süre önce oralarda dükkanlar öyle ucuzmuş ki. sonra bebeciler oraya taşınmaya başlayınca dükkan fiyatları çok çok artmış. iyi bir semtteki dairenin bilmem kaç kat kira getirisi var, satın almak da ciddi paralar gerektiriyor. oralarda az bir paraya arsa alanlar, şu an köşeyi döndüler. iyi bir kiracı bulursunuz inşallah.
 
saol canım inşallah. eşim de diyor ileride buralar çok değerlenecek diye. şu proje vardı ya evleri yıkıp yenisini yapıyorlar. onu bekliyor. allah pişman etmesin hiçbir adımda. bakalım.
 
merhaba arkadaşlar....

iş hayatı, ev hanımlığı konuşulmuş...

benim çevremde gözlemlediğim; iş hayatına alışan, ev hayatına, ev hayatına alışan, iş hayatına adapte olamıyor... :)
her ikisine de saygı duyarım, kişilerin kendi tercihleridir, ve sadece kendilerini ilgilendirir... zira, artılarına da, eksilerine de, sonuçlarına da katlanacak kendileri...

kendi adıma konuşursam, evet üç çocukla ve çok sosyal, bir gününü bile programsız geçiremeyen ve her programına eşini ve çocuklarını dahil eden bir eşle, çalışmak, hele de, çalışanlarının sorumluluğunu da üzerine alarak bunu yapmak, zor... ama zor olduğu kadar da zevkli... çalışmadan yapamazdım ben, evde bir gün bile kalınca sıkılıyorum, eksik hissediyorum...

evlenirken kayınvalidem ve eşim, işte yorulursun, zorlanırsın, iş hayatı meşakkatli, istersen işi bırak dediler.... kayınvalidem kendi tabiriyle "okumuş" bir gelin istiyordu, ama bunu çalışsın diye değil, sırf çocuklarını daha iyi eğitebilir,yetiştirebilir diye istiyordu... eşimse , işi bırak bahçeli bir ev alayım sana, sadece çocuklarla meşgul ol gibi vaatlerle, en can alıcı noktalarımdan vuruyordu... :))

sadece, ben yıllarca boşuna okumadım, çok sevdiğim bir mesleğim ve mesleğimi kendi şartlarımla yapma imkanım var, kaldı ki tek değilim, bir düzen kurdum, yanımda çalışan, evlerine ekmeği benim vesilemle götüren insanlar var, hiç bir şey için olmasa bile, onlar için devam ederim, dedim ve konu bir daha açılmamak üzere kapandı... :) ara ara, eşimin, hüsranla sonuçlanan denemeleri olmadı değil tabi.... :))

özetle ben çalışmayı, kendi ayaklarımın üzerinde durmayı, yarın başıma bir şey geldiğinde, çocuklarımla, kimseye muhtaç olmadan ayakta durabilecek olma ihtimalimi, birilerine maddi/manevi bir şeyler katabilecek pozisyonda olmayı, sevdim,seviyorum....

Rabbim kimseyi eşle, çocukla, anne/babayla, hastalıkla imtihan etmesin inşallah, ama imtihan geldiğinde de, ona dayanabilme, onu kaldırabilme, atlatabilme, sabredebilme gücü versin...
 

çok güzel ifade etmişsin canım
 
ben de aynen böyle düşünüyorum. çalışıyor olmak, bana hem maddi hem de manevi doyum sağlıyor. annem de çalışan bir kadın, babannem de çalışarak emekliliğini kazanmış bir kadın. yengelerim ve halalarım da çalışıyor. hatta bir halam emekli evinde çocuk bakıyor. çalışmamak gibi bir alternatif hiç düşünmedim desem yeridir.

şu an çocuğum olmadığı için hiç zorlanmıyorum. çocuk olunca nasıl olur, onu da yaşayarak görürüm. biz kardeşimle annemi çalışan bir kadın olarak kabul ettiğimiz için, beklentilerimiz de ona göreydi. babamın beklentileri de ona göreydi. iş bölümünün cinsiyet farkı gözetilmeksizin yapıldığı bir ailede büyüdüm. yemeği ve temizliği yerine göre babam, yerine göre annem yapar. biz de o gün sorumluluk kimdeyse yardım ederdik. k.validem de emekli bir hanım. o da çocuklarını o şekilde yetiştirmiş. şimdi de evinde el işleri yaparak aile bütçesine ayrıca bir katkıda bulunuyor, hem de kendisini meşgul ediyor. allah herkesin gönlüne göre versin. çalışsın veya çalışmasın, kimse darda kalmasın. dediğiniz gibi imtihan gelince de güç kuvvet, sabır versin. allah kimseye taşıyamayacağı yükü vermezmiş.
 
Kızlar kendimde yılın başından beri uyguladığım ve topiği takip ettikten sonra geliştirdiğim durumlar oldu
örneğin dün çorap ihtiyacım vardı sadece çorap alıp çıktım başka şeylere bakıp almadım
oğlumun yatağının üstüne örtü bakıyordum
internette bakındım sonra aklıma evde daha önce aldığım paketiyle duran örgü battaniye tarzı bir örtüyü kullanmaya karar verdim
akşam baktım renkli ve güzeldi de yıkadım bugün onu sereceğim
eskiden olsa anında sipariş edip almıştım
evde var mıdır gerek var mıdır sorgulamadan
hayır daha önce niye her gördüğümü alıyordum onu da çözemedim
 
saol canım inşallah. eşim de diyor ileride buralar çok değerlenecek diye. şu proje vardı ya evleri yıkıp yenisini yapıyorlar. onu bekliyor. allah pişman etmesin hiçbir adımda. bakalım.
Canım evet "kentsel dönüsüm" onu bizde bekliyoruz.
İmar askıda suan duserse acilacak.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…