Konu sahibi, aldığımız bir nefesin ikinci bir tekrarı yok ve ömür bir defalık bir lütuf insana. Yani; şunu denedim, bunda yanıldım, şunun içinde bocalayarak yıllar geçirdim, bunun içinde sıkışıp kalıp 3-5 yıl da bundan şikayet ederek geçirdim, elhamdullillah bu hayatın sonuna geldim, eh hadi, şimdi temize çekip herşeyi, ilk hayatımda öğrendiklerimle ikinci hayatımda mutlu yaşayacağım diye bir şansımız yok. Evet, her şeyi başaramayabiliriz, ama en azından savaşını vermeliyiz.
Konu sahibi, ev hanımı olarak mutsuzsanız, ne yapın yapın, çalışma hayatına dönün. Kimseye bunun hesabını vermek zorunda değilsiniz, sebep göstermek, ikna etmek zorunda da değilsiniz. Buradaki satırlarınıza yansıyan derin mutsuzluğunuz tek başına gayet yeterli bir sebep. Sizin biricik, tekrarı olmayan hayatınızı, sizi "ev hanımlığına iterek" mutsuz ve depresif hale getirenler, bunu görmüyorlarsa, gösterin, görüyorlar ama umursamıyorlarsa, o zaman onların beklentilerini tatmin etmeyi değil, kendi hayatınızı kurtarmayı, ömrünüzü sizin için değerli tatmin edici hale getirmeyi öne alın. Meselenizi, sebebinizi bilmiyorum, mesela sebep çocuklar ise, binlerce milyonlarca çalışan kadının çocukları yetişti, sağlıklı bir şekilde hayata katıldılar, sizinkiler de yetişir. Çocuk değil de başka insanların kendi hayatlarını daha konforlu yaşamaları ise, zaten kendi konforunu sizin mutsuzluğunuza rağmen sürdürmeye çalışanlar, ilk savaşmanız gereken insanlardır. Ama şunu hiç unutmayın, kendi mutluluğunuz için kendiniz savaşmazsanız, hiç kimse sizin için savaşmaz.