Konu sahibi, seni en iyi ben anlarım:) benim ailemden 'oku,kismeye muhtaç olma' sözünü belki yüz bin kere duymuşumdur. Annem, kendisini okutmadilar diye ve potansiyeli olduğunu düşündüğü için çok kızgın ailesine (sonradan açıktan okudu) . O hırsla 'ben okumadım çocuklarım okusun / beni okutmadilar,okula gidenlere pencereden bakar aglardim. Ben kendi cocuklarimi okutuyorum onlar da salak, karnede üç getiriyor' falan muhabbetleri falan evimizin olmazsa olmaziydi



Babam da hep 'erkek okumasa da olur - her işi yapar ama kadın okumalı, yarın bir gün pştun pzevenkin eline bakmamali' derdi


İyi geceler cümlesi kadar sık duyduğum cümleler bunlar.
Onları anlıyorum ama bu benim hayatım. Anne ya da babamin (ki babamı çok severim) hayallerinin benim hayatımın önüne geçmesine asla izin vermek istemem.
Ablam mesela, böyle bir evde büyüyen bir çocuk olarak unisi biter bitmez evlendi, bir de çocuk doğurdu :) şimdi eşi ve çocuğuyla evinde çalışmaktan gayet mutlu.
Mutlu yani, mutlu olmanın binlerce yolu var.
Ben de 25 yaşındayken işten istifa edip Avrupa turuna çıkmıştım, döndüm bir buçuk seneye yakın iş bulamadım. Günlük part- aylık part çalışıp ailemden yüz lira bile istemeden kendimi gecindirip boş vakitlerinde de seyehat ettim. Ailem mutlu değildi bu durumdan ama ben çok mutluydum.
Sonuçta mutlu olmanın bin türlü yolu var, dediğim gibi.
Kimse ailesinin istediği şekilde yaşamak zorunda değil. Uçurtma avcısında bir söz vardi 'Çocuklar, boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın'
Sen de bunu kabul et bence.
Ne annenin hayalindeki çocuk olmak zorundasın ne baska bir şey.
Hatta anneyle yüzleşmek çok iyi gelir böyle durumlarda, kendimden biliyorum:))