neden hayatımız çalışmakdan ibaret olmuş

valla eskiden kadınar tembelmiş iyi ki de kadınlar çalışma hayatına atılmış sosyalleşmiş topluma karışmış..(tarla tapanda ter döküp avuç patlatan, ev idare edip çocuk büyüten kadınları tenzih ederim onlardan kesinlikle bahsetmiyorum onlara saygım sonsuz keşke herkes o kadar emektar olabilse)

evde oturalım kocamız getirsin biz harcayalım sonra diziler kadın programları, komşu gezmeleri, günler onun bunun dedikodusu, o ne yapmış bu ne yapmış.....nasıl bir hayattır??? (evde oturmanın sonu bu farklı olanlar istisnadır)

ben böyle düşünüyorum ama senin sıkıntını da anlıyorum arkadaşım...insan istemediği bir şeyi yaparsa hele de bunu yapmaya mecbursa çaresi yoksa strese de depresyona da girer panik atakta yaşar....ama değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmemek insanın stresini artırır...bunalımlarını artırır bir faydası olmaz....yapmak zorunda olduğumuz şeyleri işkence haline getirmek depresyonu getirir....ne güzel söylemiş arkadaşlar sen sıkıntına odaklanıyorsun ve sıkıntıların da seni bırakmıyor...şimdi istediğin gibi bir hayatın olsa emin ol bir süre sonra sıkıntıların yenidden baş gösterecek bu kez başka konu başlıkları ile...başka şeylere odaklan kendine düşünecek başka şeyler bul.....
 
Son düzenleme:
''Benim bi bayan olarak neden evimde oturabilme özgürlüğüm yok.'' cümleniz dikkatimi çekti doğrusu. bizim çalışkan kadınımıza yakışan bi cümle değil bence. eliniz ayağınız tutarken ne istiyosunuzki o kadar borcunuz varmış. ben hem okuyorum hem çalışıyorum. ailem para konusunda çok rahat ama kendim çalışmak istiyorum. çünkü sonrasında ''benim param'' demek kadar güzel birşey yok. kendi isteğimle çalışıyorum çalışırken tabi mutlu olan kimse yoktur işine aşık olmadığı sürece. ve ben mecbur değilm mecbur olsam ek iş bile yapardım heralde. sabah 10 akşam 10 kapı kapı dolaşıp anket yaptığım günleri bilirim kış günlerinde şuan onu bıraktım tabi ama iş bulamasam yine yapardım. muhasebe bence abartılcak bişey deil üni 2de okuyan arkadşım bile muhasebede çalışıyo ortamına bağlı tabikide. o kadar borcu eşinize yüklerseniz vicdanınız rahat edicek mi peki bu da var ?
 
Evt çok yoruldum çünkü birde tek sorumlulugum iş değilki evin işi gücü akşam eve geliyosun yine oturmak haram bu seferde ne pişecek ne yenicek evin işleri nasıl bunalmıyım ben nasıl (

O zaman bütün kadınların bunalımda olması lazım. Herkes yapıyor yemek, herkes yapıyor ütü.
Ben kalıbımı basarım siz işten ayrılsanız da mutlu olmanız mümkün değil. Hayatnızda mutsuzluk için bir neden yokken, hayat size gülmüş ve birçok insanın özlemle istediği bir sürü şey sunmuşken siz karnınızı doyurmak için gereken aktiviteye bile üşeniyorsunuz.
Depresyonda olabilirsiniz, yardım alın.
 


durdurdumcum, tebrik ederim
annen gerçekten güçlü ve akıllı bir kadınmış
 
merhaba,ben hem çocuklu hem de çalışan bir kadınım.ve çalımaktan da çok mutlu olan,evde oturduğumda kendimi faydasız ve gereksiz hisseden biriyim.elbette ki ben de bazen bunalıyorum,sıkılıyorum,keşke evde çocuğumun yanında olsam diyorum,dinlensem diorum,ayaklarımı uzatıp tv izlesem diyorum ama ,2 gün evde kalınca da bunalıyorum o ayrı..
siz benim gibi olmak düşünmke hissetmek durumunda değilsiniz tabii ki ama,şöyle düşünün:
bu kadar borç varken evde oturduğunuzda şimdiki halinizden huzurlu mu olacaksınız?eşiniz çalışıp yetemezken,borçlar tavan yapmışken(ki bu durumda eşinizin de ruh sğlığı bozulacaktır) ohh ne güzel evde oturuyorum diyebilecek misiniz?
 

kesinlikle katılıyorum tüm yorumuna.

Mutsuzlukla beslenen kişiler vardır sizdede bu durumu seziyorum. Hassaslıkla çalışmanın alakası yok. Hassas insan olmak başka çalışmaya uygun olmamak başka. Çalışmak sana göre değil terimi sadece tembel ruhlu insanlar için kullanılabilir bence. Ben 31 yaşındayım tam tamına 11 yıldır çalışıyorum. 11 yıl boyunca doğum iznim hariç iki hafta üst üste tatil yapmışlığım yok. Şuanki işimde mesaim günde 10 saat daha önceki işlerim kağıt üzerinde 8 saatti ama ben ofisten 9 dan önce çıktığımı bilmem. Aylarca konkur döneminde gece gündüz cumartesi pazar demeden çalıştığım oldu. Hiçmi bunalmadım tabiki bunaldım ay çok param olsada evde otursam çocuğuma baksam dediğim çok zamanlar oldu. Ki eşimin maaşı tek başına hayli hayli yeter. Ama çocuğumun daha iyi eğitim alabilmesi anneciğime yapacağım yardım için kimseye minnet etmek zorunda olmama durumunu düşündükçe işime bağlanıyorum. Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde para kazanıyorum buna rağmen hayatta tek pişmanlığım zamanında daha iyi bir okuldan mezun olmamam lisede daha çok ders çalışmamam ve yabancı dile zamanında önem vermemiş olmamdır. Keşke daha çok okusaydımda daha üst düzey yerlere gelebilseydim.
 
zamanım çok olmadığı içn tüm yazılanları okuyamıyorum ama,gözüme çarpan bişey de,ev işi yemek falan nası yetişicem demişsiniz ama bende 1 yaşında oğlum da var.bir şekilde yetişiyor walla,sizin gibi kadınları anlamıyorum gerçekten.daha 6 aylık evlilikte şikayetlere bakın...
istiyorsunuz ki hiç emek vermedn herşeye sahip olayım.yaşınız kaç bilmiyorum ama en fazla 30 dur tahminen,daha hayatın başındayken,üretmeyeyim,kendi başıma varolmayayım,koca çalışsın ben yayılayım mantığı çok acayip.aileniz de garip kusura bakmayın,size hayat müşterek,çalışıp kazanacksınız,geleceğiniz,ilerdeki çocuklarınız için diyeceği yerde bunu sen istedin diyivermiş,sanki kötü birşeymiş gibi...
 
valla kim istemezki öyle yan gel osman bir dönüm bostan. emin ol canım burda kimse severek çalışmıyo. herkes ana kuzusu herkes hassas.
valla istesem bende tam ev kadını olcak insan olurum. gezerim tozarım para harcarım alışveriş yaparım ohh ne güzel. bunları düşünmek için bence geç kalmışsın. ben eşin olsam gerçekten çok bozulurdum ve gözümdeki değerin düşerdi. en ihtiyacım olduğu anda beni tek başına bırakan insana hemde daha 6 ay geçmişken neden saygı duyup seveyim ki..
bence iyi düşün evdede olsan bunun sana pek yardımcı olacağını sanmıyorum canım...
 
Kolay olanı herkes sever.Ama önemli olan zor şartlarda birşeyleri başarabilmek.Ben 24 yaşıma doğru gidiyorum ve 18 yaşımda başladım çalışmaya.Yaşıtlarım Üniversiteye hazırlanırken,gezerken ben çalışıyordum.Ama asla pişman değilim.Yeni evli sayılırım.Eşim çalışıyor çok şükür ama bende çalışmalıyım.Bunu bir zorunluluk olarak görmüyorum.Severek çalışıyorum.Kendi paranı kazanmak kadar güzel birşey varmı şu hayatta.Hayatın getirdiği bütün maddi sorunları eşimin üstüne nasıl yıkarım?Onu bu mücadelede nasıl yanlız bırakırım?

Hadi geçtim hepsini.Bir kadın herzaman kendi ayaklarının üzerinde durabilmelidir.Hele ki yaşadığı ülke Türkiye ise.Hayatın insana ne göstereceği belli olmuyor malesef.Bugün en güvendiklerimiz yarın düşmanımız olabiliyor ne gariptir ki.Ayakta kalabilmek için maddiyat şart.Ailen bile olsa kimseye muhtaç olmamalısın.Ama İlla ki çalışmak istemiyorum diyorsan en azından borcunuz bitene kadar eşine destek ol.Borcunuz bittikten sonra istediğin hayata geçiş yap.Deme ki uzaktan konuşmak kolay.Sabah buz gibi havada yatağımızdan çıkıp işe gitmek mi? koştura koştura eve gidip yemek yapmak mı yoksa evde oturup kadın,izdivaç programlarını izlemek mi daha kolay..Sen karar ver..
 

annen bana atamızın Türk milleti çalışkandır zekidir sözünü anımsattı. neredeyse emekli olma yaşına gelmiş biri bile böyle düşünüyorsa gurur duyarım insanımla
 
Bence isyan etme ve sabret.Malesef günümüz şartları böyle çalışmamız gerekiyor.Bizde eşimle 5 yıl nişanlı kaldık ve eşimin annesi de babasıda yok.Sahip çıkanımız yoktu benim ailemden başka.çok çektim.5 yıl nişanlılıktan sonra borçla evlendik.ve çalışıyodum evlendiğimdende hiçbişey anlamamıştım oyüzden.çalıştığım yer çok sorunluydu hergün ağlayarak çalışıyordum mecburiyetten 4 yıl çalıştım orda ama dehşetti yani.hergün allaha yalvararak gidiyodum işe bugün bi problem olmasın işte diye,bu olayda evime yansıyodu haliyle.sonra hamile kalınca çıktım işten.evde oturdum ama eşimin kazancı ev kirasını karşıladıktan sonra 100 tl kalıyordu bize her ay.kredi kartlarına yüklendik tabii.Sonra doğum yaptım 2 ay sonra işe başladım,çocuğum olduktan 4 ay sonra allah öyle biyerden sebep verdiki kendi evimiz oldu,bide arabamız var şimdi allahıma binlerce kere hamd olsun,allahtan ümidinizi kesmeyin ve şükredin en azından kapalı bir dört duvarınız var.Vanda çoluk çocuk karın altında yatıyor.Allah sebep verir bi yerden mutlaka onun emrine binlerce kere hamd olsun.En azından elimiz ayağımız tutyor ve çalışabiliyoruz,eşinle sanada mutluluklar,,
 
Zaten bu halde bile zor geçiniyormuşsunuz bir de işten çıkıp evde ama başkalarına muhtaç olarak yaşamak daha mı çok mutlu edecek sizin anlamadım valla. Kimse sabahın köründe 5-6 gibi kalkıp yollara düşüp akşam 7-8 gibi evine yorgun argın dönmeyi keyiften yapmıyor herhalde. Yaşam koşulları zor çalışmadan çabalamadan bir şey olmuyor ha zengin koca bulup evlenenlere bir şey diyemem.
 


Size çalışma hayatı zor gelmeyebilir ama bana zor geliyor söylediklerim gayet açık. Her kadın çalışacak diyede bi şart yok. Kocam çalışınca ben yayılmışmı olacağım bu nasıl bi tabir öyle ben bacağımı uzatıp yatacakmıyım hiç mi işim gücüm olmayacak yada bi çocugum olmayacak evimde işim olmayacak. Ailemde gariplik falan yok onlar bana herzaman söyledi sen çalışamazsın narinsin kaldıramazsın diye bu çocukla evlenirsen çalışmak zorunda kalacaksın diye söylediler bi anne baba olarak söylemeseler miydi bunda ne gariplik var allah aşkına çalışmayı sevmek zorundamıyım belki siz her işinizi yetiştiriyosunuz bu beni bağlamaz belki işten gelip geçiştirme yemekler yapıyosunuzdur sonra onada yemek yapdım diyosunuzdur. Ama şu varki hem ev hemde iş kadını olmak zor zanaat bunu herkezin yapabilmesi öyle kolay değil. Ben burda derdimi anlatıyorum üstüme yüklenmekden başka bişey yapmıyosunuz. Sonuçda kolay bişey değil yani demiyosunuzki ya gerçekten işin zor kolay değil demiyosunuz. Hayat müşterek oldugunu ben sizden iyi biliyorum merak etmeyinn.
 
Hayat müşterek tabi ama hem çalışmak istemiyorum dilorsunuz hem 2 kap yemek yapmak istemiyorsunuz.
Hayat müşterekse o borçları el birliğiyle çalışarak ödemelisiniz.
Bundan daha büyük bir haz mutluluk olabilir mi?
Ev işi bile size ağır geliyor.
Afedersiniz ama siz nasıl olsun istiyorsunuz?
Yani nasıl olsa mutlu olurdunuz?
 



Ben diğer çalışan bayanlara keyfinden yapıyor demiyorumki ama herkezin yapısı ayrıdır herkezin tahammül derecesi ayrıdır. Kimisi maddi durumu yerinde olur ama yinede çalışır çalışmayı sevdiği için çalışır işte ben o bayanlardan değilim paraya ihtiyacım olmasa dakka durmam ancak düzgün bi mesleğim olursa o ayrı tabii ama vasıfsız bi işin olursa ona buna hizmetçilik ediyosun resmen köle gibi çalış dur patronlardada insaf yok kendi egolarını tatmin ediyolar 3 kuruş veriyoruz diye.
 
Ne demek çalışamazsın narinsin çalışan kadınlar kaba mı ya da ne biliyim daha mı çirkef evinin dışındaki insanlarlar başedebiliyo? Narinlik filan değil siniz yaptığınız kocam çalışsın ben yiyip yayılayım mantığı narinlikten kasıt ne onu anlamadım bir türlü. Kadınlar bu kafada olduktan sonra kendilerini bir erkeğe daha çok muhtaç hissederler erkekler de bu muhtaçlarıklarından faydalanır. Kadın olarak değil insan olarak hayatımızı idame ettirmek lazım evli olalım ya da olmayalım. Farz edin eşinize bir şey oldu Allah korusun annenizi babanızı kaybettiniz aç bilaç sokakta kaldınız nolacak yani aayyy ben çalışamam narinim devlet bana baksın mı diyeceksiniz daha genç yaşınızda. Bunlar tamamen bahane rahatını bozmak istemeyen kadınlar için.
 


Ne alakası var yaa benim en keyif aldıgım şeylerden biridir yemek yapmak nerden çıkarıyosunuz istemediğimi anlamadım. Ben çalışan ev hanımının işi zor diyorum sadece. Bi tane kelimeyi cımbızla çekmişsiniz aradan anlamadan etmeden. Ev işide bana ağır gelmiyor ben bu kadar yazdıklarıma ragmen siz hala benim ne demek istediğimi anlayamadıysanız ben size bişey demiyorum.. Sizin istediğiniz gibi düşünmek durumunda değilim.
 

E tamam da o kadar eminseniz kendinizden, hassas yapınızdan, narinliğinizden, hizmetçilik (!) yapmak istemediğinizden; ayrılın gitsin. "Kafam karışık" başlığı atmışsınız. Biz de dedik ki, hayat hepimize zor; çalışmak zorundaysanız çalışmayı sevmeye çalışın. Size en iyi gelecek tavsiyeyi vermeye çalıştık. Kimse sizi tanımıyor, kimse size düşman değil. Çalışma zorunluluğunuz size daha kolay gelsin diye iyi yönlerini gösterip olumlu bakmanızı sağlamaya çalıştık. Ama siz bunu "yüklenmek" olarak değerlendirdiğinize göre; iki seçeneğiniz var. Ya işinize nefret ede ede zorunluluktan gitmeye çalışacaksınız ve mutsuz olacaksınız; ya da nefret ettiğiniz işinize zorunluluklarınıza rağmen gitmeyeceksiniz. Çünkü üçüncü seçeneğe asla sıcak bakmıyorsunuz. Kollaylıklar dilerim. Sevgiler.
 

İyi de burda bütün herkes size aynı şeyi söylüyor, borçlar bitene kadar sabredin çalışın diyor, sizse çıkıp "eminim iki uyduruk yemek yapıp yemek yaptım diyorsunuzdur" diyorsunuz. siz başkasının ev yaşamı hakkında böyle konuşursanız insanlar da sizin ev yaşamınız hakkında fikir öne sürer. şurada bir tek kişisize "evet çalışma, evde otur, kocan baksın sana, mecbur bakmaya" demiyor, demek ki aklın yolu bir.
hem işiniz madem o kadar zor, mesai saati içinde nasıl forumda bu kadar vakit geçirebiliyorsunuz?
 


Evt çalışama hayatı bana uygun değil narin hassas bi bayanım kimileri vurdum duymaz olur. İnsanı en yakından ailesi tanır huyunu suyunu bilir ailemde bunu bana söylediyse sizi niye bu kadar rahatsız etti anlamadım. Ben çalışanlar kaba demiyorum lafı tersinden anlamayın. Bazı insanlar iş hayatındaki olumsuzluklara karşı daha dirayetlidir dayanıklıdır o anlamda diyorum. Şimdi oturupda kimsesiz kalırsam naparım onu mu düşüneyim yani hayret bişeysiniz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…