Senin yorumlar neden şiir gibi çıkıyorŞöyle söylim yemek yenildikten sonra
yemek masasının etrafı zaten şarjlı süpürge ile çekilir.
Yoksa üstten bir silinir.
Dökülenler kimsenin ayağına yapışmasın diye.
Bunu misafirin yanında yapınca kimse yadırgamaz.
Normal olanı bu çünkü, sonuçta nimet basılmaz.
Ama bir sandalyeyi sil, sonra dön halıyla uğraş.
Elinde sürekli tetik halinde bir bez ile ev sahibi
ile karşı karşıya kalmak hiç kimsenin yaşamak istemeyeceği bir durum.
Yani yediği içtiği bir kere insanın boğazına dizilir.
Kendi pasaklılıkları kendilerini ilgilendirir.
Buna müdahale edemem ki.
Ben davet ettiysem bir kaç saat idare ederim.
Uğurladıktan sonra silerim artık lekeydi oydu buydu.
Misafir adabı varsa ev sahibi adabı diye
birşey de var ve
olmalı.
İnsanları evimize alırken
belli bir testten geçiremeyeceğimize göre yaşayarak
öğrenicez.
Çok mu sıkıntılılar bir daha davet etmem olur biter.
Ha gerekirse de dışarıda bir yemek organize ederim.
Ne onlar kırılır nede ben stres olurum.
Konu sahibi zaten o insanları tanıyor ve pasaklı olduklarını
bilerek bu daveti yaptı.
İdare etmeliydi.
Valla hiç maddeye düşkün değilim, döksün saçsın ne olacak diyemeyeceğim. Evin içinde fırtına estiren çocuk ne demek ya!
İyi yetiştirmek lazım, her çocuklu misafir aynı mı? Geçenlerde bir misafir geldi, annesi oyuncaklarını getirmiş yanlarında. Oturdu çocuk, sessiz sessiz gidene kadar oyununu oynadı. İkramlıklardan da yemek isteyince, geldi annesinin yanına, güzel güzel yedi. E bu çocuksa, bu konudakiler nedir? Demek ki böyle çocuklar da yetiştirebiliyormuş.
Herhangi bir yaşam alanını kullanılamayacak hale getirmek oyun değildir, bunu çocuklara başından öğretmek lazım. Yoksa gider anaokulunda çocuk da döver, ortalığı da yıkar. Sonra her Allah'ın günü şikayet telefonu alırsınız.
Ayriyeten konu sahibi yeni evli, kıt kanaat ev kurmuş, bir şey kırılsa yerine yenisini koyamayabilir. Yeni evlilerin evine gidildiğinde bizde daha dikkatli davranılır. Taptaze ev, batırmayalım diye.
Canım ama misafir var, misafir var. Sizin misafirler yaptıklarından rahatsızlık duymuş. Ama konu sahibinin misafirleri öyle mi? Aman canım ne olacak havasında insanlar. Elbette misafirlikde birşeyler dökülebilir, saçılabilir. Burada misafirin tarzı çok önemli. Misal kazara bi vazoyu kırıp da hay Allah kusura bakmayın diyebilen misafir, canımı yesin yani hiç önemli değil. Ama yiyip içip, heryere herşeyi döküp zerre rahatsızlık duymayan tiplere ne yapalım? Misafirperverlik göstereceğiz diye ses etmemişiz zaten yıllarca millet olarak, bu yüzden de pislik içinde yaşamayı adet edinmiş insanlar, yaptıklarının normal birşey olduğunu düşünüyorlar. Biz misafiriz her şeyi yapmaya hakkımız var moduna girmişler. Burdaki yanlışlığı düzeltmek açısından, ev sahibinin tepkisinde bir sakınca görmedim ben.
Valla hiç maddeye düşkün değilim, döksün saçsın ne olacak diyemeyeceğim. Evin içinde fırtına estiren çocuk ne demek ya!
İyi yetiştirmek lazım, her çocuklu misafir aynı mı? Geçenlerde bir misafir geldi, annesi oyuncaklarını getirmiş yanlarında. Oturdu çocuk, sessiz sessiz gidene kadar oyununu oynadı. İkramlıklardan da yemek isteyince, geldi annesinin yanına, güzel güzel yedi. E bu çocuksa, bu konudakiler nedir? Demek ki böyle çocuklar da yetiştirebiliyormuş.
Herhangi bir yaşam alanını kullanılamayacak hale getirmek oyun değildir, bunu çocuklara başından öğretmek lazım. Yoksa gider anaokulunda çocuk da döver, ortalığı da yıkar. Sonra her Allah'ın günü şikayet telefonu alırsınız.
Ayriyeten konu sahibi yeni evli, kıt kanaat ev kurmuş, bir şey kırılsa yerine yenisini koyamayabilir. Yeni evlilerin evine gidildiğinde bizde daha dikkatli davranılır. Taptaze ev, batırmayalım diye.
Rica ederim fakat siz hala bazı şeylerin doğruluğuna inanıyorsunuz bu yanlış.
Evet diğer odalara dağılmasın tabi ama bunu yaparken karşıda ki kişiyi incitmeden yapın :)
Sabunlu su ile silmek değil de ıslak mendille acelece almak.
Çalışma odanızın kapısını kilitleyin mesela bu kimseyi kırmaz. Kırılmaya müsait bir durum değil ancak çocukların çalışma odanıza girmesine kızarsanız bu yanlış olur. O kapıyı açık bırakmamak mesele.
Cocuklar aldığınız kitapla oynayacak düşüncesi biraz mantıksız. Çünkü yaşları birbirinden farklı.
4 yaşında ki çocuk o kitabi sevebilir ama 12 yaşında ki hic ilgilenmez.
Teyzelerden birisi yerken patates düşürmüştü yere bende toplarken farkettim ve ıslak mendille alırken teyze bunu gördü, kızım ben mi düşürmüşüm dedi yok teyze ben biraz önce düşürdüm dedim.
İnsanlara nasıl yaklastiginiz ve bunu nasıl ifade ettiğiniz önemli.
Görgü sahibi olmayan insanları aşağılayarak onlara görgüyü, terbiyeyi, nasıl davranılacağını anlatamazsınız. O insan pis ise değişmez, pistir. Pisliğini yüzüne de vursaniz temizlemez.
Burada maksat kalp kırmamak olsun.
Kendi pislikleri iyi bir sey değil ama kendi yanlarına kalsın. Siz seviyenizi bozmayin.
Daha sakin olmanız dileğiyle :)
Erkeğin görümcesi mi?
Bir-Dost yazmışta ona sorayım dediydim:))
Valla annem bir kere bile bağırmadı bize dışarıda, kardeşimle aramızda çok az yaş farkı var, cinsiyetler de farklıydı.yeni evlilerin evine gitmiyorum ben, çok ısrar edilirse "siz kaşındınız" diyorum. verdiğin örnekte çocuk tek, bazen kız çocukları da fazla bile olsalar uslu uslu oturuyorlar.
ama erkek çocuklarında farklı bir enerji var, benim oğlum belki bahsettiğin çocuktan daha usludur, hele ki yabancıların yanında, zaten yazıyorum çekingenlik problemimiz var açmaya çalışıyoruz çocuğu.
ama yaşıtı bir iki çocuk görünce, başlıyor elips şeklinde koşmaya, yaşıtı tüm çocuklar da böyle yapıyor
Kesinlikle öyle.. Evde ne kadar çok çocuk olursa o kadar hareket ve ses oluyor. Hele bu yaşlarda en sevdiği oyunların başında kovalamacılık geliyor. Özellikle karşı cinslerse ortak oyunları zaten kovalamacılık. Kızlar evcilik oynamak ister, erkek araba.. Olmayınca kovalamacılıkta buluşuyorlar..yeni evlilerin evine gitmiyorum ben, çok ısrar edilirse "siz kaşındınız" diyorum. verdiğin örnekte çocuk tek, bazen kız çocukları da fazla bile olsalar uslu uslu oturuyorlar.
ama erkek çocuklarında farklı bir enerji var, benim oğlum belki bahsettiğin çocuktan daha usludur, hele ki yabancıların yanında, zaten yazıyorum çekingenlik problemimiz var açmaya çalışıyoruz çocuğu.
ama yaşıtı bir iki çocuk görünce, başlıyor elips şeklinde koşmaya, yaşıtı tüm çocuklar da böyle yapıyor
Senin yorumlar neden şiir gibi çıkıyorBi an şiir yazdın sandım shapes
Ben burda konu sahibini yadırgayanların, bu tür misafir hiç ağırlamadığını düşünüyorum açıkçası. Yaşayan bilir diycem şimdi
O yemek yerlere dökülüp, bir güzel üstüne basıldıysa, ( ki eminim o 3 çocuk bunları yapmıştır) halının her yeri yapış yapış yemekse, o halı silinecek arkadaş. Mümkünü yok duramam. Heü yazam birde bu kadar pislerken, alınmaları da bi garip. Pis insanların bu tür şeylere alınmaya hakkı yok bence. Şahsen ben hiç alınamam. Hatta kalkıp ev sahibine yardım ederim. Duramam yani.
Colin ben abartarak yazdığını düşünüyorumSenin yorumlar neden şiir gibi çıkıyorBi an şiir yazdın sandım shapes
Ben burda konu sahibini yadırgayanların, bu tür misafir hiç ağırlamadığını düşünüyorum açıkçası. Yaşayan bilir diycem şimdi
O yemek yerlere dökülüp, bir güzel üstüne basıldıysa, ( ki eminim o 3 çocuk bunları yapmıştır) halının her yeri yapış yapış yemekse, o halı silinecek arkadaş. Mümkünü yok duramam. Hem birde bu kadar pislerken, alınmaları da bi garip. Pis insanların bu tür şeylere alınmaya hakkı yok bence. Şahsen ben hiç alınamam. Hatta kalkıp ev sahibine yardım ederim. Duramam yani.
Çok sevimlisiniz ya
Kesinlikle öyle.. Evde ne kadar çok çocuk olursa o kadar hareket ve ses oluyor. Hele bu yaşlarda en sevdiği oyunların başında kovalamacılık geliyor. Özellikle karşı cinslerse ortak oyunları zaten kovalamacılık. Kızlar evcilik oynamak ister, erkek araba.. Olmayınca kovalamacılıkta buluşuyorlar..
Bunu da geçtim koltuk minderlerinden evler yapılıyor. Hele hele survivor hayatımıza girdiğinden beri evlerimiz birer Dominik Cum. adasına döndü çocuklar toplanınca: )
O zaman hepimiz karantinaya girelim.
Ama çok tatlı saçmalamışsın ,sevdimSirke kokusunu sevmiyorum.
Ben sanırım umutsuz vakayım.
Şuan gözümün önüne şöyle bir tablo geldi.
Çamaşır suyu, cif, yumuşatıcı, yağ çözücü
hepsi peşimizde kovalanıyoruz.
Siz kaçarken ben düşüyorum.
Siz bana hadi shapes yapabilirsin kalk diyorsunuz.
Bende siz kaçın kurtulun benden umut yok onların istediği benim diyorum
teslim oluyorum
Tamam kabul saçmaladım
Valla annem bir kere bile bağırmadı bize dışarıda, kardeşimle aramızda çok az yaş farkı var, cinsiyetler de farklıydı.
Ama bir bakışı vardır, o bakışı aldıysan tamam zaten, her ne halt yemeye teşebbüs etttiysem gerisin geri bırakırdım. İşte iletişimin zirvesi diye buna derim ben. Hala da öyle, saçmalıyorsam ya da birinin yanında dengesiz bir laf ediyorsam yine öyle bakar, ben de bir morarır kalırım
Ya zaten benim terminolojim biraz değişik
Bi de yazarken 'görümcemin eşi' yazacağıma 'eşimin görümcesi' yazınca toparlaması zor oldu
Asıl vermek istediğim mesaj eşimin görümcesi de 1 çay bardağını doluyken beyaz halıma döktü, panikledi, sorun değil veririz yıkamaya canın sağ olsun dedim.
Yani yetişkinler de halıyı kirletebiliyo, evine misafir alma madem dedim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?