Öğretmenler yatıyor :(

Ogretmenlerin gittigi koylere, ilcelere cogu kisiyi baglasan durmaz. Memleketin en kotu yerlerinde senelerce calisip puan biriktirmeye ugrasiyoruz. Duz memur olsan atanirsin sehir merkezine kalirsin.
Siz isinize bakin, cok bilen kendi okuyup ogretmen olsaydi

Mrs-21 .!.:

İşte o tuvalet bile temizleyenlerdenim
Okulumuza hizmetli Nisan ayında verildi yani okul bitmek üzereyken.
Yıl boyu tuvalet yıkadık.

Genişletmek için tıkla...

Allah yardım etsin çok zor hakkınız ödenmez

Bi tek bizim millette mi var bu durum anlamıyorum. Herkes kendi kazandığıyla başkasınınkini kıyaslayıp fazla para alanı aşağı çekmeye çalışıyor. Öğretmenler yaptıkları işe göre az kazanıyorlar ama ülke geneline vurunca çok oluyor gelen maaş. Asgari ücretle günde 12 saat çalışırken kendi maaşına zam isteyeceğine diğerleri benden az alsına bağlıyor. Bu insanlarla konuşmak sonuç vermez, çünkü içten gelen bir kıskançlık, çekememezlik var. Kendi hallerine bırakmak en güzeli.

Niye savunmaya geciyorsunuz ki ? Aynen valla güzel yatiyoruz deyip geçin.Dalga gecerek yarın ilk işım mal mudurlugune gidip maas iadesi yapmak diye dalga gecin.Ben diyorum su anda guzel yatış yapiyorum.Gerci 7 aylik 2 bebekle ne ystis yapilir ya .Dogum iznim ocak sonu bitti.Subatta basladim tekrardan ama acaba ucretsiz izin alsamiydim? 4 aylik ikizlerimi biraktim bende.Cevremdeki herkes te nak ne iyi oldu,bebeklerini buyuttum diyor.Ben de valla istesem bu kadar olmazdi ama keske bu sekilde olmasaydi diyorum.Benim adima seviniyor eş,dost ve akrabam.
Köy ogretmenligini bilmem mi?Branşçı olup benim kadar köyde kalan yoktur 5 sene karadenizin kirsak bir dağ köyünde ondan sonraki 4 senem de egenin bir köyünde gecti.Yol gitme imkansizliklarini,velilere ulasamamanin caresizligini,bir etkinlik olacaginda organizasyon eksikliginin insani naail caresiz bbiraktigini birebir yasadim.
Tavsiyem kimseye kulak asmayin.Hatta aynen ,guzel tatil yapiyoruz diyin.Eylulde döndügümüzde telafiler icin h.sonu gitsek mutluluktan ucarsiniz diye gülün.Daha cok yenisiniz meslekte.Bunlari cok duyacaksiniz.Takmanayı ogreneceksiniz.

Mrs-21 .!.:

Merhaba herkese,
Başlığım abest gelmiş olabilir ama bugünlerde sürekli bu lafı duyar oldum,aşırı gerilip üzülüyorum...
Öğretmenim ve bu hastalık sürecinde evdeyim..
Köyde öğretmenim ve branşım okul öncesi yani öğrencilerim öyle teknolojiden anlayacak yaşta değiller anlasalar da ilgili aileleri yok.(Hepsinin numarası bende, benim de onlar da var ama ne aradığımda açan ne de dönüş yapan oldu,1 2 tanesi hariç) Bunu dememin nedeni şu ki evde de olsak bi çabamız var (en azından benim gibilerinin-köy okulunda öğretmenlik yapan-vardır) ama ailenin ilgisinin olduğu yere kadar tüm çabamız.

Sorun şu akraba eş dost (adı dost) kimle görüşsem konu biz öğretmenlerin evde olmasına bu süreçte aldığımız onlara göre “haksız kazanca” (evde olmayı biz tercih etmedik keşke hastalık olmasa da okullarımızda öğrencilerimizle olsaydık) geliyor.İster istemez geriliyorum ve savunmaya geçiyorum.
Ben çok zor süreçlerden geçip öğretmen oldum (evlendikten sonra okudum atandım vs) şuanda da köyde öğretmenim,günlük 4 saat yol gidip geliyorum,üstüne üstlük ikiz bebeklerimi ilk andan itibaren bırakmak zorunda kaldım (3.yılım) birgün olsun bunları konuşmayan insanlar bugün evde olmamı ve aldığım maaşı konuşuyor.
Cevap veriyorum asla altta kalmıyorum bu defa da adım fenaya çıkıyor onlar şaka yapmış oluyor
Midem bulanıyor bu türlerden nasıl başederim bilmem ama dertleşmek istedim

Genişletmek için tıkla...

Bahsedemezsin bu zihniyetle
Sen de olaydın sen de yataydin evde de Zaten anlayacak yapıda insan olsalar böyle boş konuşmazlar salla gitsin

tikayin kulağınızı . Ne yapacakmissınız boş okula gidip gelecek miymissiniz? Bir de tatil konusu var kimse adli tatilden bahsetmiyor, hep öğretmenler hep... Neyse ki ek ders yok yazın. Yoksa iyice ağızlarına alırlardı.

Mrs-21 .!.:

Merhaba herkese,
Başlığım abest gelmiş olabilir ama bugünlerde sürekli bu lafı duyar oldum,aşırı gerilip üzülüyorum...
Öğretmenim ve bu hastalık sürecinde evdeyim..
Köyde öğretmenim ve branşım okul öncesi yani öğrencilerim öyle teknolojiden anlayacak yaşta değiller anlasalar da ilgili aileleri yok.(Hepsinin numarası bende, benim de onlar da var ama ne aradığımda açan ne de dönüş yapan oldu,1 2 tanesi hariç) Bunu dememin nedeni şu ki evde de olsak bi çabamız var (en azından benim gibilerinin-köy okulunda öğretmenlik yapan-vardır) ama ailenin ilgisinin olduğu yere kadar tüm çabamız.

Sorun şu akraba eş dost (adı dost) kimle görüşsem konu biz öğretmenlerin evde olmasına bu süreçte aldığımız onlara göre “haksız kazanca” (evde olmayı biz tercih etmedik keşke hastalık olmasa da okullarımızda öğrencilerimizle olsaydık) geliyor.İster istemez geriliyorum ve savunmaya geçiyorum.
Ben çok zor süreçlerden geçip öğretmen oldum (evlendikten sonra okudum atandım vs) şuanda da köyde öğretmenim,günlük 4 saat yol gidip geliyorum,üstüne üstlük ikiz bebeklerimi ilk andan itibaren bırakmak zorunda kaldım (3.yılım) birgün olsun bunları konuşmayan insanlar bugün evde olmamı ve aldığım maaşı konuşuyor.
Cevap veriyorum asla altta kalmıyorum bu defa da adım fenaya çıkıyor onlar şaka yapmış oluyor
Midem bulanıyor bu türlerden nasıl başederim bilmem ama dertleşmek istedim

Genişletmek için tıkla...

Hiç takmıyorum artık
Bu süreç boyunca sadece öğretmenler değil bir çok meslek grubu evden çalışıyor.
Devlet memurları işe vardiyalı gelip gidiyor.
Özel sektördeki kuzenim dahi haftada iki kere işe gidiyor.
Öğretmenleri sadece göz önüne almak kötü niyetlilik
Ayrıca karantinada evdeyken kendi iki çocuğundan bıktık artık diye bahseden insanlar varken öğretmenin işini hala hafif görmelerine cabası

Cefasini çeken sefasını sürer diyin geciştirin ya ne üzülüyorsunuz

Mrs-21 .!.:

Merhaba herkese,
Başlığım abest gelmiş olabilir ama bugünlerde sürekli bu lafı duyar oldum,aşırı gerilip üzülüyorum...
Öğretmenim ve bu hastalık sürecinde evdeyim..
Köyde öğretmenim ve branşım okul öncesi yani öğrencilerim öyle teknolojiden anlayacak yaşta değiller anlasalar da ilgili aileleri yok.(Hepsinin numarası bende, benim de onlar da var ama ne aradığımda açan ne de dönüş yapan oldu,1 2 tanesi hariç) Bunu dememin nedeni şu ki evde de olsak bi çabamız var (en azından benim gibilerinin-köy okulunda öğretmenlik yapan-vardır) ama ailenin ilgisinin olduğu yere kadar tüm çabamız.

Sorun şu akraba eş dost (adı dost) kimle görüşsem konu biz öğretmenlerin evde olmasına bu süreçte aldığımız onlara göre “haksız kazanca” (evde olmayı biz tercih etmedik keşke hastalık olmasa da okullarımızda öğrencilerimizle olsaydık) geliyor.İster istemez geriliyorum ve savunmaya geçiyorum.
Ben çok zor süreçlerden geçip öğretmen oldum (evlendikten sonra okudum atandım vs) şuanda da köyde öğretmenim,günlük 4 saat yol gidip geliyorum,üstüne üstlük ikiz bebeklerimi ilk andan itibaren bırakmak zorunda kaldım (3.yılım) birgün olsun bunları konuşmayan insanlar bugün evde olmamı ve aldığım maaşı konuşuyor.
Cevap veriyorum asla altta kalmıyorum bu defa da adım fenaya çıkıyor onlar şaka yapmış oluyor
Midem bulanıyor bu türlerden nasıl başederim bilmem ama dertleşmek istedim

Genişletmek için tıkla...

İnternette bu yazıyı gördüm ve tek kelimeyle bayıldım. Nasılsa güzel anlatmış.. böyle hadsizlere vereceğiniz tek cevap " keşke sende çok çalışıp atanıp öğretmen olsaydın " demenizdir
BEN ÖĞRETMENİM !
Sağda solda, sosyal medyada ,okullar tatil,öğretmenler yata yata maaş alıyor diyenlere cevaben...
Ben öğretmen olmak için 16 sene dirsek çürüttüm. Üniversite sınavını kazanmak için eşşek gibi çalıştım. Sen o ara Eda'yı koluna takmış sahilde geziyordun.
Üniversiteyi bitirdim.Yetmedi KPSS'yi kazandım. Sen hâlâ Muratla sahilde turluyordun.
Erzurum'un tek öğretmenli bir köyüne atandım.
Sen hiç 5 sınıfı bir arada okutmanın nasıl birşey olduğunu bilir misin? Nerden bileceksin? O ara sen Ayşeyle beştaş oynuyordun.
Peki sen o tek odalı öğretmen lojmanının kapısının önünden Karasu'daki belediye çöplüğüne inen kurt sürülerinin hırlama ve ayak seslerini işiterek uyumaya çalıştın mı hiç? Nerdee. O ara sen Mehmetlerle okeye dönüyordun.
Sabah kalktığında içine tarantula girmiş ayakkabıyı giyip hastanelik oldun mu hiç? Nerden olacan. O ara sen Ahmetlerle top peşinde koşturuyordun.
Peki sen hiç Milli Eğitime evrak yetiştirmek için eksi 40 derecede buzun üzerinde 3 km yürüyüp donma tehlikesi geçirdin mi hiç? Nerde geçirecen o ara sen sıcacık yatağında mışıl mışıl uyuyordun.
Tatile gitmek için hazırlanırken ,sana küçücük bir çocuk, öğretmenim hani söz vermiştin bizi hiç bırakmayacaktın dedi mi? Ve sonra o küçücük kuzuya sarılıp beraber ağladın mı hiç? Nerde ağlayacaksın. O ara sen Fatmayla sinemada komedi filmi izleyip katıla katıla gülüyordun.
Anan baban yanında yokken, bi başınayken, hastalandığında sana bakan ,yemeğini getiren Rıza Amcan, Vesfiye Teyzen oldu mu hiç senin? Anadolu insanının sıcaklığını ve samimiyetini hissettin mi hiç? Nerden hissedeceksin. O ara sen Ahmet'le Uludağ'da kayak yapıyordun.
Sen Siverek'in Karacadağ eteklerindeki köyü bilir misin? Hani elektriği gittiği zaman 10 gün gelmeyen ,geldiğinde 1 saat sonra geri giden. Su şebekesi olmayan ,taşıma suyla değirmen döndürülen. Sen hiç banyosu, tuvaleti, mutfağı olmayan okulun müdür odasında kaldın mı? Nerde kalacan. O ara sen Ayvalıktaki yazlığında oda beğenmiyordun.
Sabahları tuzağa yakalanmış farelerin cikciklemesiyle uyandın mı hiç? Her gün okulun taş duvarlarının arasından çıkan yılanları öldürdün mü hiç? Gece yatarken ya o yılanlar beni sokarsa diye düşünerek tıslamalar arasında uykuya dalamadığın oldu mu hiç? Nerdeee. O ara sen Konyaaltı Plajında Sibellerle gitar çalıp romantizmin tadını çıkarıyordun.
Peki sen hiç Urfanın bir mahallesindeki okula atanıp ilk gün sınıf listende 66 öğrenciyi gördün mü hiç? 66 değil 6 öğrenciyi, ders anlatmanı geçtim, 5 dakkalığına sustur alnından öperim senin.
Ömründe hiç 1.sınıf okuttun mu sen? Sesleri öğretecem diye ses tellerin sürekli iltihaplanıp, faranjit olup bütün kışı antibiyotiklerle geçirdin mi hiç? Nerde geçirecen. O ara sen Elayla el ele açık hava sahnesinde çalan şarkıya eşlik ediyordun.
Peki senin yeni okumaya geçen 1.sınıf çocuğun oldu mu hiç? O ,parayla satın alınamayan duyguyu bilir misin sen? Anlatmayayım, anlayamazsın çünkü. Yaşaman gerek !
Sana atfettiklerimin çoğunu ben de yaptım ve yaşadım. Ama benim yaşadıklarımın hiç birini sen yaşamadın. Yaşayamazsın. Çünkü öğretmen değilsin. Aramızdaki fark bu.
Gelelim bu güne değerli kardeşim.
1. Virüsü ben çıkarmadım.
2. Okulu ben tatil etmedim.
3. Devletim şimdi desin sabah okuluma gider, akşam evime dönerim.
Ve daha da önemlisi çok bilmiş kardeşim;
Ben okul tatil olsa da evden çalışıyorum.
Sabah 8.15 canlı dersle başlıyorum.
Watsap problem çözümüyle devam ediyorum.
O gün yapacakları etkinliklerin resmini çekip gönderiyorum . Çocuklar etkinlikleri yapıp resmini çekip bana gönderiyorlar. Yıldızlarını ver geri gönder. Akşam 8 de etkinlik cevaplarını gönderiyorum. Kaç öğrencin varsa günlük 7-8 sayfayı çarp bakalım kaç sayfa yapıyor?
Tabi bu arada eba dan ve egitimhaneden odevlendirme yap, onların takibini yap.
Online dergi gönder, kitap gönder. Tabi okuduklarından emin olmak için gün içerisinde dergi içinden sorular sor. Cevaplarını değerlendir. Sayayım mı daha birader...
Ve ben bunların hepsini gönülden yapıyorum. Kimse kafama silah dayamıyor yapmam için. Çünkü ben öğretmenim!!!!!!
Şimdi bir hesap yapalım öğretmen olamamış kardeşim.
Ben okula gitsem günde 6 saat çalışacaktım. Şimdi 12 saat çalışıyorum. Yani 6 saat fazla mesai yapıyorum. Sen ve senin gibi düşünenlerden fazla mesai ücretimi istiyorum.
GÖNDER!!!!!

Ercan SUĞURTİN

Şu an hemen hemen tüm devlet daireleri nöbete döndü. Ayda bir gün işe giden var. Tüm devlet memurları evde bir tek öğretmenler batıyor göze.
Cehalet ölçütü benim nezdimde. Öğretmenler yatıyor diyorsa eğitim görmemiş cahilin teki karşımdaki anlıyorum umursamıyorum.
Üzülmeyin hiç. Çocukların özel mesajla attıkları sorularını çözmem bile saatlerimi alıyor.

Sanki ne kadar tatil yapacağınızı siz belirliyormuşsunuz gibi... Niye bu kadar cahil kesimin ne dediğini umursuyorsunuz? Millet memnun olsun diye boş zamanlarınızda beleşe ek iş yapacak haliniz yok. En az 20 çocukla aynı anda saatlerce uğraşan insanların, 3 ay kesintisiz yaz tatili yapması gayet de adil. Hele şu süreçte, virüsten sebep evlere tıkıldık, siz de keyfinizden oturmuyorsunuz herhalde. Boşta olduğunuzda devlet maaşınızı kessin, çünkü boşken insan olmaktan çıkıyorsunuz, barınma, yeme, giyinme masraflarınız sıfırlanıyor, değil mi? İnsanlar kendi imkansızlıklarının acısını böyle başkalarına b.k atarak azaltamaya çalışıyorlar, başka bir şey değil. Bu gerçekten kalleşçe ama. Boş verin. Sizi haksız kazançla itham edenler, aynı imkanlara sahip olsalar gönül rahatlığıyla parayı cebe indirirlerdi, eminim.

Devletin verdiği haktan faydalanicaksiniz tabiki. Sizi kiskanmişlar madem böyle yapıdalar öyle dusunmeseniz de onları sinir etmek için pandemi bana yaradı hem evlendikten sonra çaba ile öğretmen oldum,birde izine denk gelip çocuklarıma zaman ayırıyorum deyin. Bir kadın için en İdeal meslek öğretmenlik deyin acaip sinir olurlar . Her soylediklerinde hoş olmasa da kişi sine göre samimiyetine göre boburlenin birdaha yeltenemesinler.

Ben böyle söyleyene, canım keşke sen de benim kadar az okusaydın da öğretmen olsaydın, bak cok okuyunca tatilin olmuyor , diyorum.

Öğretmenim, lütfen o bir baltaya sap olamamış,kıskanç ve cahil tipleri kafaya takıp kendinizi üzmeyin :)

Yatmıyormuşsunuz, çabalıyormuşsunuz üzülecek bir şey yok. Ki eski konunuzu da hatırlıyorum sonradan çabalamışsınız, öğretmen olmuşsunuz. Kendinizi biliyorsanız başkalarının söylemlerini neden bu kadar alınıyorsunuz ki? Yerinizde olsam o kıskanan tipleri daha da gıcıklandırmak için ohhh yatmak çok güzel, çok şanslıyım derdim. :)

Khomyuk .!.:

Şu an hemen hemen tüm devlet daireleri nöbete döndü. Ayda bir gün işe giden var. Tüm devlet memurları evde bir tek öğretmenler batıyor göze.
Cehalet ölçütü benim nezdimde. Öğretmenler yatıyor diyorsa eğitim görmemiş cahilin teki karşımdaki anlıyorum umursamıyorum.
Üzülmeyin hiç. Çocukların özel mesajla attıkları sorularını çözmem bile saatlerimi alıyor.

Genişletmek için tıkla...

Çünkü bunu söyleyenler çoğunlukla evde kendi çocuğuna bile tahammül edemeyenler. Veliler soruyor artık ne zaman açılacak okullar, biz bunlarla uğraşamıyoruz diye. Bunlar=kendi doğurduğu çocuğu.

Loreth .!.:

Sanki ne kadar tatil yapacağınızı siz belirliyormuşsunuz gibi... Niye bu kadar cahil kesimin ne dediğini umursuyorsunuz? Millet memnun olsun diye boş zamanlarınızda beleşe ek iş yapacak haliniz yok. En az 20 çocukla aynı anda saatlerce uğraşan insanların, 3 ay kesintisiz yaz tatili yapması gayet de adil. Hele şu süreçte, virüsten sebep evlere tıkıldık, siz de keyfinizden oturmuyorsunuz herhalde. Boşta olduğunuzda devlet maaşınızı kessin, çünkü boşken insan olmaktan çıkıyorsunuz, barınma, yeme, giyinme masraflarınız sıfırlanıyor, değil mi? İnsanlar kendi imkansızlıklarının acısını böyle başkalarına b.k atarak azaltamaya çalışıyorlar, başka bir şey değil. Bu gerçekten kalleşçe ama. Boş verin. Sizi haksız kazançla itham edenler, aynı imkanlara sahip olsalar gönül rahatlığıyla parayı cebe indirirlerdi, eminim.

Genişletmek için tıkla...

Çok doğru diyorsunuz.
Şu süreçte devlet memurlarının geneli evde zaten her zamanki gibi yine tek göze batan öğretmenler.
Öncesinde de adli tatil ve milletvekillerinin tatili batmaz bizimki batardı.
Ve bizim yaz tatilimiz iki ay

muzlupuding .!.:

Eğer öyleyse bazı branş öğretmenleri her gün yatıyor. Haftanın üç günü ders yazılıyor, nöbet boş güne yazılırsa olay çıkaranlar var. Sizinki gibi yatıyorlar diyenlere tepki veren genelde köy grubu oluyor, zaten en çok siz eziliyorsunuz köyde su yok, temizlik hakgetire, şartlar belli. Biraz uyanık olun sizde, batıda büyükşehirlerde gayet rahat şartlarda çalışan, haftada belki üç gün ancak okula gidenler var , onlar takmaz bu lafları. Siz de öyle olun hiç takmayın, okusaydın olsaydın sen de öğretmen deyin geçin altta kalmayın. Köy öğretmenleriyle uğraşıp durmasınlar ülkenin en ezilen meslek grubu onlar, insan görünce hallerini kendine şükrediyor. Asker doğuya gider ek para alır, başka mesleklerde de öyle. Öğretmen doğunun en ücra köşesine gider terör falan kimin umrunda atanayım yeter diye düşünür, üstüne Doğu tazminatı almadığı gibi bir de okulun maddi giderleri onun üstünde. Tuvalet temizleyeni var ya. Trilyon verseler zor yapılır o iş, Allah yardım etsin size

Genişletmek için tıkla...

Ögretmenim,haftanın 3 günü çalışıyorum.Çünkü okulumuzda branş hocalari tam ve gireceğim başka der yok.Okulumuz küçük.
Ha birde ek ders almıyoruz.Yani haftanın hergünü giden öğretmenler zaten hakkını alıyorlar.Bilin istedim.
3 senedir aynı okuldayım nöbet konusunda hiç sıkıntı yaşamadık.Herkesin nöbet günü dönem başında belli olur toplantıda ve herkes uyar.
Köy öğretmenlerine gelince,o konuda hak veriyorum.Ama çoguda bile isteye geliyor.Ne olursa olsun da atanayım yeterki diye geliyor.Ben tercih verirken tüm bölgeleri şartları araştirp geldim.
Birazda seçin bu..Ama köye atanıp o köye hiç gitmeyen bi sürü öğretmen tanıyorum.
Görevlendirme alıyorlar çoğu.
Her meslek gurubunda var bu durum.
Sadece ögretmenlere has bi durum değil.Tüm ögretmenlerin aynı şartlarda çalışması mümkün değil

Bence önemli olan kendinizin ne düşündüğü. Gerisini çok önemsemeyin.

Ben öğretmen değilim. Başka tür bir kamu görevlisiyim. Bu süreçte çoğunlukla evden masa başı çalışıyorum. Mesai saatlerimde işimin olmadığı zamanları alanımla ilgili okumalar ve incelemeler yaparak, gelebilecek işlere hazırlık yaparak geçirmeye çalışıyorum. Vicdanen daha iyi hissediyorum böylece kendimi.

Tabi zor bir süreçten geçiyoruz. Yakınlarımız belki hasta, belki sevdiklerimizi kaybettik ya da kaybetme korkusu yaşıyoruz. Bu süreçten beden ve ruh sağlığımız yerinde çıksak yeter.