ölüyorum


son günlerde bunu dinliyorum

aynen böyle hissediyorum!!!

I am more than what you made of me I followed the voice you think you gave to me but now I have got to find my own!
 
kütüphaneye geldim bugün dünün 2 katı çalışıcam 2 saat yani

uf çok zor her şey. buraya ezik olarak dönmek çok sinir ne hayallerim vardı halbuki sevgilim uzman olarak buraya döner ben de istediğim bölümü kazanırım diye. sabah birlikte işimize geliriz ne güzel diyordum...

oysa tek başıma mezun bi tip olarak sürünüyorum kütüphanelerde
 
sorun bence biraz da tüm hayallerin içinde sevgilinizin olması.
ben de aynı şeyi yaptım. hepimiz yapıyoruz hatta.

hayattaki her isteğimizin sonu sevgilimize dayanıyormuş gibi davranıyoruz. çok doğal bir durum aslında ama ayrılınca kötü oluyor işte.

lise sonu düşünüyorum mesela. üniversitemi, bölümümü seçerken kafamda sadece ben vardım. ben ne istiyorum, nerde okusam diye düşünerek kararımı verdim.

ama tusu ve uzmanlığı ne zaman düşünsem sevgilim de işin içindeydi. eğer bir sevgilin varsa hiç düşünmeden "ben usmle'e hazırlanıcam!" diyemiyorsun mesela. erasmus keza aynı şekilde.

demek istediğim tek yaşamayı unutalı çok oldu.
o yüzden her şey manasız geliyor. her hayalin, her düşüncenin, her planın içinde sevgili vardı. hepsinin ucu ona dokunuyordu. o yüzden o olmayınca hayallerin, planların bir gereği yokmuş gibi.

ama işte zamanla bu düşünce de geçecek. zamanla sadece kendinizi düşünerek hayal kurabileceksiniz. sadece kendi istediklerinizi düşünerek karar verebileceksiniz.

sadece kendiniz için yaşamanın zamanı geldi artık. yavaş yavaş bir yerlerden başlayın. olacak.
 

kesinlikle! ben erasmus kazandım hatta mülakata çalışırken sabote etmeye çalışmıştı ailem de engelledi o zamanlar erasmus pek bilindik bir şey değildi gitmedim pişmanım.

hayallerimde hep yurtdışı vardı. sevgilime de soktum! board sınavlarına başvurmuştu benim gazımla gitcektir bu seneki sınavlara! birlikte gidicektik hatta.

uzmanlık için de ikimizin hayalleri birbiriyle uyumluydu hatta. o yüzden daha bir heves geliyordu. şimdi hayallere yeniden başlamak çok zor

aynen tek yaşamayı unutalı o kadar zaman oldu ki en ufak bir market alışverişinde bile yalnız olmak koymaya başladı

hala dg için aramadım bu arada. kafamdan düşünceler geçiyor.

nası ben popülerken peşime yapışıp bırakmadığı gibi ben de ona yapışıp zirveye ulaştığımda ona tekmeyi vurasım geliyor o arada birini bulup. onun bana yaptığı gibi! şeytani planlar.

bana oyun yapma ben iyi oynarım demiştim ona. o kötü tercihi seçti
 
yahu insan kıyafet alırken bile aklına sevgilisi geliyor. onun sevmediği tarzdaki kıyafetlere el daha az gidiyor mesela. bu kadar yoğun alışkanlığı 20 günde atmak kolay mı? yavaş yavaş geçecek, yaşadığınız her şey gayet normal…
 
kesinlikle! ben erasmus kazandım hatta mülakata çalışırken sabote etmeye çalışmıştı ailem de engelledi o zamanlar erasmus pek bilindik bir şey değildi gitmedim pişmanım.

Aynı hatayı zamanında ben yaptım, lütfen sen yapma. Eski sevgilim bildiğin hüngür hüngür ağlayarak yurtdışı yüksek lisans başvurumu engellemişti, bak şimdi ayrıyız. Belki şu an daha farklı bir yerde olabilirdim ama ne o hayatımda şu an ne de yüksek lisans var, ikisi de gitti. Sevgili, arkadaş, aile fark etmez; hiçbir insan için hayallerini erteleme, onlar için yaşama.
 

evet ama acıtıyor. artık acıtmasa keşke. bi yandan da benim canım bu kadar yanarken o nası durabiliyor diyorum demek sevgisi tamamen bitmiş. başka bi açıklaması yok


yapmadım işte. istediğim yüksek puanlı bölüm için tüm zorlamalara rağmen mutsuz olacağım bir bölüme kendimi atmadım. ailem de zorluk çıkardı gideyim diye sevgilim de rest çekti şuanda yaptığı bu aslında. bir yere gir artık restiydi bu sıkıldım senin tusundan zorlamasıydı.

ama yılmıcam senelerimi kaybetsem de 65 yaşıma kadar mutsuz olacağım bir işi reddediyorum!

benim yolum doğru ve yolumdan şaşmıcam. eğer yanımda yürümek istemeyen varsa kapı orada yapabileceğim bir şey yok.
 
bi an eskisi gibi kütüpaneye gelse...

dışarı çıksam ara versem biraz konuşsak sonra öpüp yollasam istedim

çalışman bitince beni çaldır seni alırım desin istedim.

oysa artık kimse gelmiyor ara verince nete giriyorum eskiden akıllı telefonlar bile yoktu. gece de arabamla eve dönücem ben sürücem üstelik.

ama bunlar bana mutluluk vermiyor.

bi an hayal ettim bugün özlemime dayanamayıp uçağa atlasın buraya gelsin belimden sarılsın özür dilerim desin seni üzdüm desin...

hem müzik dinliyorum hem ders çalışıyorum yine de kafam bu hayalleri bir yandan kurabiliyor.

neden böyle oldu hayatım sorguluyorum ben ki...
 
Benim de 9 yıllık iliskim bitmisti afedersin benim b.k yememden dolayı, sonra da onun sacmalası tüy dikmisti falan.. neyse biz 3 ay sonra barıştık onun geri gelmesiyle, kendisi terketmisti de.

Ama soyle ki ben tam o sırada sınıfta kalmayla yüzyüzeydim tıp fakültesinde. Ki 1 kere de kalmışım ondan önce düşün bendeki stresi korkuyu.. hem 9 senelik adamdan benim hatam yüzünden ayrılmısım hem de 1 senemi daha kaybetmek üzereyim. Ilk 2 ay ask acısı sınıfta kalma korkumdan baskın gelmeye başladı.

Ama son 1 ay bildiğin başlarım böyle aşkın ızdırabına hee 1 yılımı kaybediyom lan kendine gel diyerek silkelenip kendime gelmistim. Hani derler ya küllerimden doğdum diye. Aynen o hesap.

O arada da yeni yeni ayrılığımız duyulmaya baslanmıs benimle ilgilenenler atağa gecmiş falan. Düşün yani ben canım arkadaşım dediğim adamın bana yürüdüğünü farkettim ki kendimi bildim bileli sevgilim var ya kimseden de o tarz bir yaklaşım olmamıştı. Neyse. Kızım feliks dedim, sen cidden hoş hatunsun baksana kendini çöp gibi hissederken bile seninle ilgilenenler var azıcık ışık yaksan yeni manitayı ayarlarsın bu ne bezginlik be dedim. Afedersin ben de biraz ilgi seviyorum

Hem sınıfta kalıcam korkusu hem de begenilme duygusuyla topladım dökülen gururumu. Ulan ayrılık sen mi büyüksün ben mi, ben büyüğüm been yaşar usta asfadasdsda şaka şaka

Sınıfımı da sınavdan acayip güzel bi not alarak geçtim. Tabi sınava kadar da gülüp eğlenmelerim falan yerine geldi. Senin gibi arkadaşlarım da destek oldu.

Sınavı atlattım, beyzade de döndü. Şöyle perişanım böyle perisanım. Heh dedim pişman oldugunu da gördüm ya ben daha da sağlam basmaya başladım yere. Ama allah biliyor ya barışma gibi bir düşüncem hic yoktu. Ben tek başına hayal kuran tek başına dik duran feliks olmanın tadına varmısım bikere, bir de o olmadan da cok da güzel güldüğümü kesfetmisim, hayat devam ediyor görmüşüm yani. Baya bi istemiyorum barışmak falan dedim ben. Neyse 1 bucuk 2 ay sonra affettim bidaha basladık. Gidiyoruz aynen devam.

Ama bende ne degisti? Ben artık eski bağımlı ben degilim, ayrılmaktan ölesiye korkmuyorum, en çok kendime güveniyorum artık, ayrılık lafı gectiginde hic yalvarma etme modlarına girmeyecegimi biliyorum.. ben "ben" olduğumu kesfettim. Gücümü farkettim.

Senin henüz çok yeni. Zaman ver kendine. Ders çalış ögren, ögrendikce kendini tebrik et, kafanı dağıt yeniden ders çalış. Akıp giden saatlerini acı cekmeye degil ders çalışmaya kanalize et.

Sen derse odaklanmışken bir bakıcaksn ki üzülme faslı geçmiş ve kendin olmanin keyfini sürer hale gelmissin.

Çok çok klişe bir söz olmakla beraber çok da doğru bir cümle etmiş eski abiler;
Zaman her şeyin ilacıdır
 
Ya muhteşem yazmışsınız.

Iki türlü acı var sanırım. Boşa çekilen acı bir de öğretici acı. Aşk acisi da öğretici olan acilardan bence. Sana seni gösteriyor kendinin farkına variyorsun. Kendini sorguluyorsun. Bu şey gibi. Sende eksik olan biseyden dolayı karsindaki kişiyle o boşluğu dolduruyorsun ve o gidince hoop altüst oluyor inandiklarin. Ve acı çeke çeke kendini taniyorsun. Acıları fırsata çevirmek lazım.
 

ya bu mesajını tam kütüphanede okumuştum cevap yazıyodum banlandım

resmen güç ve umut verdi mesajın çok teşekkür ederim.

ben de değişiyorum, gelişiyorum hissediyorum. ayrılmadan sevgilim hep derdi bencil olmalısın, herkesin kendi sorunları var, sorunlarınla ilgilenmelisin blabla. bu istediğini ayrılmasıyla başardım zaten. neden yapabildim? çünkü artık onla ilgili sorunları takmıyorum, ekstra moralimi bozan bir insan yok, yemeğini yedi mi gün içinde ne sıkıntı çekti diye kafama takılan biri yok.

evet derse odaklanmaya çalışıyorum bugün banlıyken çok zorlandım saat hedefimi gerçekleştiremedim ama olsun yılmıcam.

acı çekmeyi bırakmaya başladım biraz. mecburen. kendimi derse kanalize ettikçe daha az düşünüyorum. hala zorlanıyorum yalan yok.

bugün mesela aklıma geldi. zorunluya gitmeden annesi babası gelmişti annesi evini temizleyip toparlayıp bavulunu yerleştirdi ki bence çok saçma bi işti. kaç yaşında adam kendi bavulunu kendi hazırlaması gerekirdi.

her gün annesi babasıyla çıkıyorduk dışarı gitmesine çok az kalmıştı ve ben bir gün patladım artık. dedim yani biz senle her gün birlikteyiz annenler senede bir görüyor seni özlicek olan benim ama sen giderken biz görüşemiyoruz dedim. bunu dedim diye "sen mükemmel misin sanki" gibi abuk bir cümle kurmuştu ve çooook üzülmüştüm.

bir insan sevgilisine böyle bir cümle kuramaz diye düşünmüştüm yani resmen küçümseme ve aşağılama cümlesi bu. herkes mükemmel olmadığını biliyor zaten ama kimse kimseyi böyle aşağılamaya hakkı yok. bana moral verip destek cümleleri kuracağına böyle bir cümle kurması zaten onun kafasında çok önceden bitirdiğini gösteriyor bana.

bugün düşündüm iyi ki aramamışım doğum gününde dedim. çünkü gururumu çok kırdı. hem facebooktan silmesi hem annesinin arayıp beni azarlaması hem ayrılma bahanesi çok kırıcı şeyler benim için. resmen sen yetersizsin demek yani. üstelik ayrıldık bile diyecek kadar önemsemeden beni facebooktan silip dünyaya ilan etmesi çok gurur kırıcı idi. dahası adama neden sildin diye yazdım ona bile cevap vermedi saygısızca.

benim insanlara bana saygı duymayı öğretmem gerekiyor sanırım. bu kadar gurur kırılmasını zaten kolay affedemem. eminim gün geçtikçe ben daha güçlenicekken o çökücek. çünkü onun kullandığı güç benim gücümdü.

etrafının ve bilhassa annesinin gazına geldiğini düşünüyorum. muhtemelen şu zamanlar yalnızlığın sınırına vurup o gazına geldiklerinin iyi gün dostu olduğunu fark eder elbet.
 

kesinlikle doğru.

eksikliğini dolduruyorsun o kişiyle. benim için bu iradeydi. eskiden sahip olduğum ama ona doldurttuğum için bunu artık kendim başaramıyordum ve bu beni geriye çekti.

şu an acı çeke çeke öğreniyorum bi başıma. eskiden olduğum kişi haline bürünmeye çalışıyorum tekrardan bu kez acı çeke çeke. tatlı tatlı değiştirildiğim halimden acı acı geri dönüyorum. kimsem yok. yalnızlıkla pişiyorum ve acıyla onarıyorum eksiklerimi. yoksa dibe batacağım çünkü biliyorum güvenlik ağım yok altımda. düşersem ölürüm. bu yüzden yükselmemin tek yolu kendimden herkes vazgeçse bile ben vazgeçmemeliyim. herkes benden umudunu kesse de ben kesmemeliyim. çünkü başka bir insan olamam ve bu olduğum halimle mutluluğa giden yol eksiklerimi tamamlamaktan gidiyor.
 
Şöyle düşün. Diptesin ve yukselmekten başka çaren yok. Ki dipte değilsin ama bu ruh hali maalesef kurtulana kadar sana bunu hissettirecek.
 
Şöyle düşün. Diptesin ve yukselmekten başka çaren yok. Ki dipte değilsin ama bu ruh hali maalesef kurtulana kadar sana bunu hissettirecek.

evet bunu her dediğimde daha dip olacak bir şey çıkıyor yalnız :)

bugün geçen sene 1 haziranda yazdığım günlüğüme baktım

korkularımı yazmışım tek tek

içinde sevgilimden ayrılmak ve yalnız kalmak da var. ikisini de yaşıyorum şu an. bi gülümsedim istemsiz.

neden korkmuşum bunlardan hayatımda ilk kez? demek ki hissetmişim bir şeyleri...
 
bu arada 2-3 gündür nerdeyse hiç girmiyor whatsapp'a son görülmesi saat 6-7de kalıyor hep.

saatlerce online olup kimle konuşuyorduysa bikaç gün önce demek sonunda postayı koymuşlar yalnızları oynuyor beyfendi.

ya da belki telden konuşma faslına geçmiştir yeni sevgilisiyle bilemem.
 
bazen acaba ben eski ben olabileyim diye mi ayrıldı diyorum. hani kendini feda etti falan... şövalyece. çünkü benim bildiğim adamsa o kafada olması lazım. ama bi yandan da fazla iyimserlik bu kadarı diyorum...

sanki blöf yaptı da beni gaza getirmek için dersler için sonra benim boş konuşup tüm içimi dökmemle ve onu zorlamamla biraz gerçeğe mi döndü acaba diyorum...

bilmiyorum ben ayrılmak istemedim hiç. sadece korkarak sordum ayrılmak mı istiyosun diye hayır diyeceğini umarak... ama demedi. bilmiyorum dedi. ve bugün bu haldeyiz. tetiği ben çektim ama istememiştim. pişmanım biraz onu zorladığım için.
 
kimsenin karşı taraf sırf kendine gelsin, güçlensin diye kendini feda edip sevgilisinden ayrılacağını zannetmiyorum girlboss.

hadi senin aşkına çok güveniyor, kaybetme korkusu yok, aylar sonra yine seni bıraktığı yerde bulabileceğine inandı da böyle bir yol seçti, ayrılmış gibi yaptı diyelim.

ama en zor anlarında arayıp destek alamamak, onun en zor anlarında yanında olamamak, sesini duyamamak, merak ettiğin halde soramamak, konuşamamak, uzak kalmak…
bunlara kim dayanır ki?

ayrı kalmanın acısını sen biliyorsun. kimse sırf karşı taraf "kendine gelsin" diye bu acıyı yaşamaz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…