Roxxett'den Seçmeler

Bir gün bir baba oğlunu dua ederken duyar. "Allahım sen annemi, babamı, ablamı, ninemi ve beni koru" diye. Adam çocuğun dedesini unuttuğunu düşünür ama çocuğa bunu söylemez. Ertesi gün dedeyi araba ezer ve dede ölür. Bir kaç gün sonra baba yine duyar "Allahım sen annemi, babamı, ablamı ve beni koru" diye. Bu sefer nineyi unutur ve ertesi gün nine merdivenlerden düşer boynu kırılarak ölür. Bir kaç gün sonra çocuk yine dua eder "Alla hım sen annemi, ablamı ve beni koru" diye. Baba kendisinin unutulduğunu fark eder ve ertesi gün başına bir şey gelmemesi için her adımını çok dikkatli atar. Aksam eve gelince karısına sorar
- "Hanım bugün ben işteyken neler oldu?" diye.
- Karısı "Bizde bir şey olmadı ama postacı öldü!!!"

-----------------------------------------------------------------------

Matematik profesörü eşine bir faks göndermiş;Sevgili karıcığım;54
yaşına geldin, bildiğin gibi bazı ihtiyaçlarımı artık
karşılayamıyorsun.Eşim olarak seninle mutluyum ve sana hiç yalan
söylemedim.Bunu da sana anlatınca anlayışla karşılayacağındanndan
eminim.Bu gece 18 yaşındaki asistanımla Büyük Otelde kalacağım.
Gece yarısından evvel gelirim
KOCAN
Adam otele gelince odasynda bir faks bulmuş...Sevgili kocacigim;Sen
de 54 yaşındasınn . Bu faksı aldığında ben de Deniz Otelde 18
yaşında bir delikanlıyla birlikte olacagim.Sen ki matematikçisin
bölmeyi çok iyi bilmen lazım.18, 54 ün içinde üç defa bulunur ama
54,18 in içinde bulunamaz.Onun için bu gece beni bekleme yarın görüsürüz.
 
Adam trafikte 'alçaktan uçarak' giderken polise yakalanır. Kenara
çeker arabadan iner:
- Buyrun Memur Bey!
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım,
ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi???
- Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı,
silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba....
Polis iyice şaşırır:
- Torpido gözünde silah mı var?!?!?!!?!?!?
- Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi
bagaja koydum silahı da torpido gözüne koydum...
- Bİ DE BAGAJDA CESET Mİ VAR?!?!?!!?!?!?!?!?!?!
- Evet Memur Bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok.. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait.. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca
ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak
ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bişi yok.. Bunun üzerine
ekipler amiri 'Çok garip'der....
- 'Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...' Adam güler:
- 'İnanamıyorum... O şimdi benim için 'aşırı hızlı gidiyordu' da demiştir....
 
Agir bir hasta hastahanede. Tüm ailesi bekleme
odasinda doktorlardan haber bekliyor. Yorgun ve umutsuz bakisli bir doktor çikiyor "Tek yasam sansi var oda beyin nakli. Böyle bir ameliyati ilk olarak deneyecegiz, tabi masraflar hastanin ailesine ait." Aile, saskin, yorgun, çaresiz... Aralarindan biri "Peki ama fiat nedir diyor ?"
Degisir diyor cerrah. 5000 Euro erkek beyni
kullanirsak, 200 euro kadin beyni kullanirsak.
Uzun bir sessizlik çöker. Beyler gülmemeye
çalisirlar. Hanimlarla gözgöze gelmekten kaçarlar.
Ama aralarindan biri merakini yenemez, peki doktor bu fiat farkinin nedeni nedir diye sorar.
Cerrah gülümser. "Eh tabi, ayni arabalar gibi,
kadin beyinleri ucuz oluyorr akillarini çok
kullandiklari için. Kullanilmis akil, kullanilmis
beyin. Erkek beyni hiç kullanilmamis sifir km araba gibi pahali oluyor."
 
Kaç yaşımızda olursak olalım ne iş yaparsak yapalım anneye naz yapılır değilmi?

Sabah anne, oglunun odasina girdi ve onu uyandirdi."Haydi oglum, uyan artik... Okula geç kalacaksin..."
Oglu, yari açik gözlerle annesine bakti ve uykulu bir sesle :
"Fakat anne, bugün okula gitmek istemiyorum" dedi.
Anne, oglunun istegine karsi çikti.
"Okula neden gitmek istemiyormussun bakayim?" dedi.
"Iki ciddi neden söyle bana..."
Oglu bir yandan esnerken, bir yandan da annesini yanitladi :
"Okuldaki tüm ögretmenler benden nefret ediyorlar,bir... Tüm ögrenciler de benden nefret ediyorlar, iki...
Bu iki ciddi nedenim yeter mi, anne?"
Annesi oglunun nedenlerini geçerli bulmadi :
"Bunlar okula gitmemen için neden olamaz" dedi.
"Simdi hemen kalk ve çabuk hazirlan..."
Bu kez oglu iki ciddi neden göstermesini istedi annesinden :
"Sen de bana, okula kesinlikle gitmemi gerektirecek iki ciddi neden gösterebilir misin, anne ? " dedi.
Sabri tükenme noktasina gelen anne, oglunun üstündeki yorganı hizla çekti ve oglunun istedigi iki ciddi nedeni
açikladi :
" Birinci ciddi neden, 52 yasinda koskoca adamsin.....
Ikinci ciddi neden ise , sen okulun dekanisin..."
 
Papaz ölmek üzere olan adamın üzerine eğilerek:
"Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle" der.
Ancak adamdan ses çıkmaz. Papaz gene: "Ölmeden önce şeytanı ve
onun
kötülüklerini lanetle" der demesine ama adamdan gene ses çıkmaz.
Papaz iyice sinirlenir ve:
Neden şeytanı ve kötülüklerini lanetlemiyorsun be adam?
deyince , adam sakin sakin cevapverir,
Nereye gideceğimi bilmeden kimse hakkinda yorum yapmak
istemiyorum!!
 


Delikanliyı askere almak üzereler..
Gitmemek için sansini sonuna kadar kullanmak azminde.
Askeri hastanede goz doktorunun odasinda ilk adimi atmaya kararli..
"Su karşı levhadaki harfleri okuyunuz" diyor doktor..
"Hangi levha efendim?"
"Su duvarın üzerindeki!"
"Duvar nerede?"
Doktor durumu cakıyor tabii, kacin kurası...
"Soyun" diyor delikanlıya ve masadaki zile basıyor.. iceriye tüm
mankenleri kiskandiracak bir güzellik, cirilciplak olarak giriyor..
"Simdi ne görüyorsunuz?" diye soruyor doktor..
"Hic birşey."
"Hic bir şey görmemis olduğunuzu söylüyorsunuz ama.." diyor doktor,
"Ibreniz cok net bir sekilde Bayan Jones'u isaret ediyor.. Ordumuza hos
geldiniz delikanlı!.."
 
Disi aslan bir agacin altinda uyurken, tilki gizlice gelip disi
aslani halletmis.
Disi aslan uyaninca erkek aslanin yanina gitmis ve ona sormus; "sen
ben uyurken birsey yaptin mi?" demis.
Erkek aslan "ben bir sey yapmadim" demis, ama olaya
çok sinirlenmis... "Bütün hayvanlari toplayin suçluyu mahvedecegim"
demis.
Bütün hayvanlar toplanmis;
Aslan "kim yaptiysa bunu elini kaldirip öne çiksin" diye kükremis
ama hiçbirinden ses çikmamis.
O sirada toplantiya geç kalan ve kosarak gelen çakal, tilkiye
"Burada neler oluyor?" demis.
Tilki de; "Aslan ormana bir müdür ariyor, talip olan elini
kaldirip öne çiksin" diyor demis.
Çakal elini kaldirip öne çikmis.
Aslan "pekala herkes gitsin" demis... tabiiki çakali sabaha kadar
etraflica becermis.
Çakal ertesi sabah perisan halde yürürken tilkiye rast gelmis.
Tilki siritarak demis ki:
"Len Çakal, bir müdür oldun yürüyüsün bile degisti!!"
 
Ayaklari cok fena kokardi. Bir gun bir arkadasina, birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti.

- Hay hay, dedi arkadasi. Ama eve git, ayaklarini yika ve temiz bir corap giy. Soz mu?

- Soz...

Tiyatroya gittiler. Yerlerine oturdular. Aradan bes on dakika gecmeden etrafindakiler mendillerini burunlarina goturmeye basladi.

- Hani soz vermistin, dedi arkadasi.

- Vallahi degistirdim, dedi ve ekledi:

Inanmazsan diye kirlileri de cebime koydum. Iste burada!...
 
Karı & Koca

Bir çift hiç konuşmadan arabayla yolda gitmekteydi.
Daha önceki bir tartışma münakaşaya dönüşmüştü ve
hiçbiri teslim
olmak istemiyordu.
Keçi, katır ve domuzlarla dolu bir çiftliğin yanında
geçerken
koca alaycı bir biçimde sorar: "Akrabaların mı?"
Karısı "Evet" diye cevap verir ve ekler, "Senin
taraftan
akrabalarım"
----------------------------------------------------
Kelimeler

Kocası karısına kadınların bir günde kaç kelime kullandığına dair bir makale okuyordu... Erkeklerin 15,000 kelimesine karşılık 30,000 kelime
Karısı yanıtladı: "Sebebi erkeklere herşeyi tekrar etmek zorunda
olmamızdır."
------------------------------------------------------------
 
Emeğine Sağlik Canim Bu Kadari Bir Araya Koymak Için çok Uğraşmişsin
 
AVRUPA BIRLIGI
>> YIL 2050.
>> AB Komisyonu Baskani odasinda otururken, yardimcisi içeriye heyecanla girer:
>> -Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onlari AB'ye alacak
>> miyiz?
>>
>> AB Baskani:
>> -Yok canim, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye ingilizce konusacak ,
>> Türkçe'yi yasakliyorum.
>> -Efendim onu 5 sene önce yaptilar. Hatirlamiyor musunuz?
>> -O zaman söyle, kokoreç yasaklansin.
>> -Aman efendim, onu yemeyi 2005'te biraktilar.
>> -Ya ne bileyim? KINAYI yasaklayin.
>> -Ooooo. Beyefendi. Onu çoktan biraktilar.
>>
>> AB Baskani düsünüp tasinmis ve ;
>> -DAGITIN LAN O ZAMAN SU BIRLIGI
 
CENNETTE NIKÂH
>
>Evlenme hazirligi içinde olan bir çift trafik kazasinda ölüp cennete
>
>giderler. Damat adayi durumu görevli melege anlatarak evlenip
>
>evlenemeyeceklerini sorar.
>
>"Bir bakayim" der, görevli melek.
>
>Aradan 3 ay geçtikten sonra görevli melek magdur çifte sevinçli
>
>haberi vermek için "Hersey ayarlandi. Sizi Evlendirebiliriz" der.
>
>"Sey... Biz düsündükde, Acaba evliligimiz yürümezse bizi
>
>bosayabilirmisiniz ?" diye sorar damat adayi.
>
>Görevli melek gök gürültüsü sesiyle son derece kizgin bir sekilde;
>
>"Siz manyak misiniz? Cennette bir imam bulabilmek icin 3 ayimi verdim.
>
>Avukat bulmak ne kadar sürer tahmin edebiliyor musunuz?"...
 
Veteriner hekim konferans yapmak istediği salona girmiş. Salon, ön sırada
>oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda düşünen hekim
>sonunda seyise sormuş:
>
>"Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mı, yoksa konuşmamalı
>mıyım?"
>
>Seyis cevap vermiş:
>"Hekim bey ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat ahıra
>gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de
>onu beslerdim."
>
>Bu sözlere hak veren veteriner hekim konferansa başlamış. İki saatin
>üzerinde konuşmuş durmuş, konferanstan sonra kendini mutlu hissetmiş,
>dinleyicisinin de anlatılan konunun çok iyi olduğunu onaylanmasını
>isteyerek
>sormuş:
>
>"konferansı nasıl buldun?"
>
>Seyis cevap vermiş:
>"Sana daha
önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı
>söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların kaçtığını
>görseydim, onu beslerdim, ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı
>çatlatmazdım.
 
TEK KELİMEYLE MÜKEMMELDİ SABAH SABAH ÇOK GÜLDÜM VALLA
ELLERİNE SAĞLIK:laugh: :laugh: :laugh:
:Roflol: :Roflol: :Roflol: :Roflol:
 
YA AMA YA OLMASKİ YA BEN BUNU OKUDUĞUMDA İLK AKLIMA GELEN KOVA OLMUŞTU.......
YA PRATİKTE SORU SORULUYOR.......
VE SEÇENEK VERİLİYOR CVP SEÇENEKLERDEN BİRİ OLMALI DEĞİL Mİ YANLIŞMIYIM....
YANİ O AN KÜVETİN ÖNÜNDE OLSA DELİ BİLE TIPAYI DÜŞÜNÜR BENCE...:bigeek2: :bigeek2: :bigeek2:
 
Üç Rahibe günün birinde bir defalık şeytanlık yapmaya karar
vermişler. Yaptıklarını da birbirlerine anlatacaklarmış. Bir hafta sonra
buluşmuşlar.....

Birinci Rahibe şeytanlığını anlatmış :

"Ben baş rahibin yatağının başına prezervatif koydum..."

İkinci :

" Aaaa" demiş . "Sen mi koymuştun onu .. Ben de iğne ile delikler açtım
üzerinde .."

Üçüncü Rahibe bayılmış !!.
:laugh: :laugh: :laugh: :laugh: :laugh:

hepsi güzeldi en çok bunda koptum
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…