- 5 Nisan 2021
- 6.529
- 9.258
- 128
- 35
Kadın çalışmalı evet ama iş bulmak kolay mıKatılmıyorum üzgünüm erkek asgari ücretle çalışıyorsa kadın da çalışmalı. Eve gelen paranın miktarı değil ki sorun. Sorun kadının kazancını maaş kartını erkeğe verip kendinşn çocuk gibi harçlık alması kişiliğinin olmaması. Çok kazanan kadın 400 e sormadan ayakkabı alabiliyorsa az kazanan da 70 tl ye sormadan alabilmeli. Asgari 1 ücret başka eve giren 2 ücret başka.
Burada haklısın katılıyorum . Kadınlara belli bir yaşa kadar evlenme baskısı bile var. Burada konu açıyorlar yaşım mı geçti evlenebilecekmiyim? Ailem çevrem arkadaşlarım baskı yapıyor üzüyorlar diyorlar. Hiç erkek görmedim çevremde yaşım geçti de evlenemedim halim ne olacak diyen. Burda bile çifte standart var. Adam 20 yaş 25 yaş küçük eş alsa normal kadın 7 8 yaş küçük erkekle değil evlenmeyi sevgili olmayı düşünse cıkss olmaz deniyor diyoruz haksızmıyım?İş hayatı o kadar yorucu ve yıpratıcı ki 9 senedir iş hayatındayım
Üniversite okudum hayallerim vardı
Hiçbirşry gerçekleşmedi
Buda yetmezmiş gibi çalıştığım yerde mobbinge uğruyorum işimi düzgün yapmama rağmen
Piskolojim bozuk mutsuzum yorgunum
Ağlaya ağlaya çalıştığımı biliyorum
İşimi bırakamıyorum başka bir iş bulamıyorum
Hayatta yalnız hissediyorum
ekonomik özgürlük yeterli değil mutlu olmak için
Sevdiğin işi yapmak yaratıcı olmak saygılı insanlarla çalışmak
Yoksa çalışmak kölelikten başka birşey değil
Evli değilim bilmiyorum ama çevremdeki evli arkadaşlarım benden beter durumda
Çalışsın çalışmasın kadınlara değer verilmeyen bir ülkede yaşıyoruz
Fiziksel ve piskolojik şiddete uğruyoruz
Bazılarımız evde bazılarımız iş hayatında
Siz de haklısınız, çalışma hayatım olmadı ama çevrem çalışan kadınlarla dolu, ailemde arkadaşlarım arasında çalışan kadınlar çoğunlukta, iş stresi, uygulanan mobbingler, hele de mutsuz olduğunuz bir iş yapıyor aldığınız maaş da yeterli gelmiyorsa zor ama kötü bir eşe sahip olan gözünü karartıp maaşı az olsun da bir iş olsun boşanayım diye düşünen çok da kadın var bu ülkede.İş hayatı o kadar yorucu ve yıpratıcı ki 9 senedir iş hayatındayım
Üniversite okudum hayallerim vardı
Hiçbirşry gerçekleşmedi
Buda yetmezmiş gibi çalıştığım yerde mobbinge uğruyorum işimi düzgün yapmama rağmen
Piskolojim bozuk mutsuzum yorgunum
Ağlaya ağlaya çalıştığımı biliyorum
İşimi bırakamıyorum başka bir iş bulamıyorum
Hayatta yalnız hissediyorum
ekonomik özgürlük yeterli değil mutlu olmak için
Sevdiğin işi yapmak yaratıcı olmak saygılı insanlarla çalışmak
Yoksa çalışmak kölelikten başka birşey değil
Evli değilim bilmiyorum ama çevremdeki evli arkadaşlarım benden beter durumda
Çalışsın çalışmasın kadınlara değer verilmeyen bir ülkede yaşıyoruz
Fiziksel ve piskolojik şiddete uğruyoruz
Bazılarımız evde bazılarımız iş hayatında
Çok özür dileyerek bir atasözünü hatırlatmak istedim: Eşek olana semer vuran çok olur. Örneğinizdeki gibi kadınlara kızıyorum ben.Bu konuda buyuk ihtimal herkes konu sahibine yüklendi ama ben sevgiliyi haklı bulamıyorum ne yazıkki.
Şimdi herkes kendi parani kazanmak kendi ayaklari uzerinde durmak şiddet gorduğunde hemen bosanmaktan bahsetmis.
Ama konudaki erkek arkadas profili karimda calissin maas kartı cebimde dursun hemen istediğin model arabayı cekeyim ev islerine elimide surmemeyim cocuga anam bakar karim calisip para getirmeye devam etsin tiplerden.
Ögretmenim ve cevremde ne yazıkki boyle ogretmen cok. Bir ogretmen arkadas mobil bankacalik uygulamasini kullanmayı bilmediğini maas kartının esinde olduğunu esinin olen kocasindan maasi ve kirada geliri olan annesine gizliden mobilya aldığını gorumcesi evlenecek diye kocası sec begen istedigin yatak odasi takimini alacagim dedigini ve gorumcesininde 12 binlik takim begendigini 2 cocugunuda kayinvalidesi baktığinı kocasının kesinlikle bakıciya karsı oldugunu anlatinca şok olmuştum. Allah aşkına bu kölelik değilde nedir?
Ayrıca bir cok çalısan arkadasim var evine temizlikci bile alamayan kocası hicbir ise elini sürmeyen.
Bu koşullarda kadın çalısmasin kardesim evde otursun daha iyi.
Önlisanslı biri cok tutulan bir kac bolumden biri değilse bu önlisans haftanın altı günu 8-6 calisip 2800 tl kazanir. kocasindan dayak yedi diyelim cocukta var nereye bosanip gidip 2800 tl ile kira verip ev gecindirecek yine mecburum diyecek devam edecek.
evlendigimde atanmamistim. sinava girmis atama bekliyordum ve kendi sehrimde kadro yoksa gitmeyecektim. kpss dersanesinde tanıştıgımız bir kız grubumuz vardı iclerinde atananlar var kafede bulusacagız. esim maasini yeni almış getirdi tüm maasını masaya koydu bak buradan istedigin kadar al eger atanmiş olanlar maas konusunu acar bizim maasimiz var derlerse canın sıkılmasin bu da senin maasın.
Babamin maasından borclari oder kalanini eve getirdi yerini biz bile bilirdik annem oradan harcar bize de oradan harçlik verirdi.
Ben calisiyorum sartlarim ve calosma saatime gore maasim iyi ama atanmasaydım ne yalan soyleyim ozel soktorde zor sartlarda calişmazdım.
Çalısiyorum sukur iyi bir arabam var calismasaydim daha dusuk bir segment arabam olacaktı ama yine araba kullaniyor olacaktım calismiyorken esimin bekarliktan aldıgı cliosunu ben kullanıyordum esim servis kullanıyordu is yerine giderken.
Egitimli olmak meslek sahibi olmak iyi sartlarda calismak bir bayan icin tabiki cok guzel bir sey ama asgari ucretle sirf kocasını daha iyi arabaya bindirmek icin calisan bir kesimde var oyle olacaksa calisilmasin daha iyi.
İndirimleri kovalayın. Geçen yıl Nike'ın ayakkabısını yarı fiyatına yakalayıp almıştım. Şu anda alamam mesela. Skechers ise apayrı bir olay. Bir yıldır favorimde indirim gelsin diye beklettiğim bir ayakkabısı var. İneceğine sürekli artıyor.400 liraya adidas bile yok ki... Daha geçen hafta baktım. Ben skechers modellerine bayılıyorum 800den başlıyordu beğendiklerim. Yok yani:)
Teşekkür ederimSiz de haklısınız, çalışma hayatım olmadı ama çevrem çalışan kadınlarla dolu, ailemde arkadaşlarım arasında çalışan kadınlar çoğunlukta, iş stresi, uygulanan mobbingler, hele de mutsuz olduğunuz bir iş yapıyor aldığınız maaş da yeterli gelmiyorsa zor ama kötü bir eşe sahip olan gözünü karartıp maaşı az olsun da bir iş olsun boşanayım diye düşünen çok da kadın var bu ülkede.
Az evvel bir kızcağızın konusunu okudum gencecik bir kızın mutsuz bir evliliği var, şiddet vs her şey varmış ama ekonomik özgürlüğü yokmuş, kaçarak evlendiği için de ailesiyle görüşmüyormuş, boşanmak istiyor ama çaresiz.
Hayatta bazen istesek herkes için aynı şeyleri dilesek de her istediğimiz olmuyor, mutlaka ya iş hayatımız ya aile yaşantımızda bir şeyler ters gidiyor, her bakımdan mutlu olmak ya da şöyle diyeyim bizi doyuracak mutlu hissettirecek şeyler yaşamıyoruz lakin elimizdekilerle yetinmeye çalışmamız gerekiyor.
Misal benim bir yakınımın eşi çok fena bir adamdı, kadının boşanabilmesi için çalışması gerekiyordu, ki mesleği vardı ama eşi kendi bencilliği yüzünden kızı çalışma hayatından koparmıştı, üstüne 2'de çocuk, psikolojik baskısı, aldatması, yakınım önce iş buldu hem özgüvenini yeniden kazandı hem elinde kendine ait parası oldu ve bir cesaret boşandı, işyerinde hiç de mutlu değildi ama çalışması gerekiyordu, hala çalışması lazım çünkü çalışmazsa kendisini geçti çocukları aç kalır.
Umarım bir gün siz dahil işinden mutlu olmayan herkes mutlu olacağı işlerde çalışır, her şey gönüllerince olur ama lütfen pes etmeyin elinizden geldiğince çalışın çünkü her kadın hem çalışmayıp hem de mutlu bir evlilik yaşamıyor, eşi çok iyi olan da var, yediği her lokmayı sayan da.
Sketchers hiç tavsiye etmiyorumİndirimleri kovalayın. Geçen yıl Nike'ın ayakkabısını yarı fiyatına yakalayıp almıştım. Şu anda alamam mesela. Skechers ise apayrı bir olay. Bir yıldır favorimde indirim gelsin diye beklettiğim bir ayakkabısı var. İneceğine sürekli artıyor.
En rahatı o diyorlarSketchers hiç tavsiye etmiyorum
İki kere giydim yanları açılmış hemen
Dünyanın parası ama kalite sıfır
Hepsi değil ama bazı modelleri çok çok rahat doğru.En rahatı o diyorlar
Şiddete yönelik bir ifadem yok benim. Çalışsın çalışmasın hiçbir kadına da bunu yakıştırmam. Çalışan ve şiddete uğrayan birçok kadın var. Mutlu olmanızı yürekten isterim ki önceki mesajımda da söyledim herkes refah ve rahat yaşasın. Ama kendi imkanlarıyla elde edilen bir hayatla başkasının sağladığı ve onunla ilişkinin seyrine göre yürüyecek bir hayat gerçekten "planlı" değildir. Kendinizce kurguladığınız planlar, döneceğiniz ev yine bir başkasının üzerinden. Kendi ayaklarınızın üstünde durmaya kalksanız mesela 30+ yaşlarda tecrübeniz olmadığı için atılacağınız işin standardı ne olur sizce? Şimdi gerçekten samimiyetle konuşalım. Yıllarca çalışmış, tecrübe edinmiş akran bir kadınla aynı yerden başlayamazsınız. Daima geriden takip etmeniz gerekir.Kadin haklari diye aglamiyorum, ataerkil dedim diye agliyor ne demek ya sabahtan beri kendiniz agliyorsunuz o zaman. Kadinin zorla "sen kadinsin, senin yerin ev calisamazsin" diyerek eve kapatilmasiyla, kadinin kendi istegiyle calismamasi coook farkli şeyler.
Sana gore ucuk olabilir. İnandirmak icin yapabilecegim hicbir sey yok suan. Ama mutluyum yani kusura bakmayin hayallerinizdeki gibi sabah aksam dayak yiyip, ayakkabi icin ezilip buzulmuyorum. Uzgunum. Eminim mutlu olurdunuz oyle olsaydi aksi rahatlik olmasi size inanilmaz geliyor.
Ayrilsak açliktan ölmem, sokakta kalmam gidecek bir evim var.
İşleri bozuldugunda evet maddi durumumuz ve duzenimiz bozulmuştu. Ben de işe girip calismistim, zorlugunu da kendim cekmiştim, sefasini da ben suruyorum simdi. Kime ne degil mi?
Herkesin hayatta kendi icin planlari vardir.
Kesinlikle haklısın.kadınlara inanılmaz bir baskı var.belli bir yaştan sonra akıl verir herkes yaşın geçiyor evlen bul birini sanki biz farkında değiliz yaşımızı.biyolojik saatimiz var bunu bilmiyoruz sanki.Burada haklısın katılıyorum . Kadınlara belli bir yaşa kadar evlenme baskısı bile var. Burada konu açıyorlar yaşım mı geçti evlenebilecekmiyim? Ailem çevrem arkadaşlarım baskı yapıyor üzüyorlar diyorlar. Hiç erkek görmedim çevremde yaşım geçti de evlenemedim halim ne olacak diyen. Burda bile çifte standart var. Adam 20 yaş 25 yaş küçük eş alsa normal kadın 7 8 yaş küçük erkekle değil evlenmeyi sevgili olmayı düşünse cıkss olmaz deniyor diyoruz haksızmıyım?
Ben de güya cinsiyetçi söylemlerden uzak olduğumu düşünürken fark ediyorum zaman zaman cinsiyetçilik yaptığımı.Biz kadınlar kendi içimizde ne çok çelişki yaşıyoruz değil mi?
Bu zaman zaman hepimizin yaptığı bir şey belki de, kendim için diyeyim kendimle çeliştiğim durumlar oluyor ama farklı görüşleri dinleyince, geniş açıdan bakınca pozitif ayrımcılık yaptığımın farkına varıyorum.
Mesela erkek ev işlerinde, çocuk bakımında eşine destek olsun istiyoruz, çocuk bakımının ne kadar yorucu ve yıpratıcı olduğundan dem vuruyoruz hele de 2-3 çocukluysanız ama öte yandan bize destek olmasını istediğimiz erkeğin çalışıp eve bakmak zorunda olduğunu da söylüyoruz.
Modern yaşam mı düşünce yapılarının değişmesi mi bilmiyorum ama bir yandan fazla fedakar, her şeyi çok fazla üstlenmiş kadınlar, bir yandan her şeyim olsun ama çalışmayayım, bana bakılsın, beni el üstünde tutsunlar diyen kadınlar haline dönüştük, ortamız yok.
Bir erkek çalışmadığında( tembellikten vb sebeplerden çalışmayanlar müstesna ) biz kadınlar bunu boşanma nedeni sayabiliyoruz, ekonomik sıkıntılar yüzünden eşimizle kavga da edebiliyoruz ama erkeğin karısı çalışmadığında bunu dert etmesini bile kınıyoruz, ki değil boşanma sebebi sayacak taşlarız hemen.
Oysa kadının iş gücüne katılımı asırlardır var, kadınlar da üretip çalışmış, ticaret yapmışlar, tarlalarda bağ bahçelerde çalışmışlar, ilerleyen dönemlerde insanların ihtiyaçları artınca kurulan fabrikalarda çalışmaya başlamışlar, ben eskileri en azından kendi çocukluk dönemimi hatırlıyorum neredeyse her evde bir dikiş makinesi vardı, kadınlar kayınvalide kayınpeder tüm eş ailesinin günlük işlerini yapıp çoluk çocuğuna baktıktan sonra dikiş makinesine oturur fabrikalara fason iş yapardı, ki evdeki hiçbir eşya otomatik değildi çamaşır bulaşık, bebek bezleri elde yıkanırdı, dondurulmuş gıdalar, dışarıdan yemek siparişi yoktu, ev kadını olarak da iş yükleri ağırdı ama eşlerine destek olmak için çalışırlardı da.
Fabrikada sabah 8 akşam 5 mesaisiyle çalışıp koşturarak eve giden kadınlar vardı.
Yani bilmiyorum elbette çalışmak bir tercihtir ama eğer bir yuva kuruyorsanız kadın erkek ayrımı yapmadan elinizi taşın altına koymanız gerekiyor, bu çalışmakla olacaksa çalışmalısınız, ki günümüzde 1 kişi çalışsın 4-5 kişiye baksın diyemiyorsunuz çünkü dediğiniz gibi yetmiyor.
Kaldı ki eğer bir dikili ağacınız olsun, yaşlılığınızda elinize gelsin istiyorsanız karı-koca el ele vermeniz şart, dışarıda çalışmazsınız da evden üretip katkı sağlarsınız, imkanınız varsa kendi işinizi kurarsınız, gönlünüz imkanınız neye elveriyorsa lakin evleniyorsanız evliliğin gerektirdiği her türlü sorumluluğu üstlenmek zorundasınız.
Tabiki öyle çift olarak mutsuz olunacağına tek başına mutlu huzurlu olursun. Hayat sanıldığı kadar uzun değil. gidelim bakalım mezarlıklara 80 yaşında ölen hemen hemen yok.Kesinlikle haklısın.kadınlara inanılmaz bir baskı var.belli bir yaştan sonra akıl verir herkes yaşın geçiyor evlen bul birini sanki biz farkında değiliz yaşımızı.biyolojik saatimiz var bunu bilmiyoruz sanki.
Herkes birşey söylüyor işte.ben kendi adıma etkilenmiyorum artık bu tip şeylerden hayat çok kısa birileri istedi diye ayıplıyor diye evlenmek zorunda değilim .
Herkes hayatı paylaşacak birini ister tabi ama istediğin gibi biri yoksa yalnızlık en iyisi
maaşını verecek yeni biri bulunacak herhalde inanın bilemiyorum, anlık düşündüm aklıma bu geldi .Herşeyi bir kenara koy " peki eşin sana bir gün maaşını vermeyi bırakırsa ve ben çocuğumun masraflarını karşılarım sen bak başının çaresine derse ne yapmayı düşünüyorsun? " dendiğinde verilebilen bir cevap yok
ben dayak yemeyen aynı zamanda da çalışan kesimdenim. kötü haber evlendim 4 yıl çalışmadım dayak yemedimKendiniz calismadiginizda dayak yiyeceksiniz demek ki insan kendinden bilir en iyi. Dayak yememek icin calisiyorsunuz.
Şiddete yönelik bir ifadem yok benim. Çalışsın çalışmasın hiçbir kadına da bunu yakıştırmam. Çalışan ve şiddete uğrayan birçok kadın var. Mutlu olmanızı yürekten isterim ki önceki mesajımda da söyledim herkes refah ve rahat yaşasın. Ama kendi imkanlarıyla elde edilen bir hayatla başkasının sağladığı ve onunla ilişkinin seyrine göre yürüyecek bir hayat gerçekten "planlı" değildir. Kendinizce kurguladığınız planlar, döneceğiniz ev yine bir başkasının üzerinden. Kendi ayaklarınızın üstünde durmaya kalksanız mesela 30+ yaşlarda tecrübeniz olmadığı için atılacağınız işin standardı ne olur sizce? Şimdi gerçekten samimiyetle konuşalım. Yıllarca çalışmış, tecrübe edinmiş akran bir kadınla aynı yerden başlayamazsınız. Daima geriden takip etmeniz gerekir.
Bir de sizin maddi beklentileriniz için ezilip büzülmenizi gerçekten istemem, hiçbir kadın için istemem. Bundan mutluluk duyacağım fikri çok saldırganca. Bana inanılmaz gelen kendi hayatınız, geleceğiniz için yapabildiğiniz şeylerin sınırlı olması. Sabah güne başladınız diyelim. Temizlik, yemek vs. Kitap okudunuz, film izlediniz, sinemaya gittiniz, kültürel olarak kendinizi geliştirdiniz... Bildiğim kadarıyla çocuğunuz da yok. Kendinize ayıracak çok geniş bir vaktiniz var. Gerçekten samimiyetle soruyorum; demin saydığım, saymadığım şeyler içinde bu hayatta sizi var eden, sizi siz yapan nedir? Hayat amacınız mesela, nedir? Sizin hayata katkınız nedir? 30 sene sonra kendinizi görmek istediğiniz yer nedir? Ya da sizin kişisel doyum alanınız nedir? İşe yarar hissetmek sizin için ne ifade eder? Rahatlık güzel şeydir ama insanın kendinden tatmin olması için de bazı başarılara ihtiyacı vardır. Sizinkiler nedir?
Haklısınız, sizin anlattığınız yönüyle ele alınca yazdıklarınıza asla itirazım olamaz, aslında çözümü var ve bence çok da basit ama derinlemesine ele almaya kalksak mutlaka ucu bir yerlere gidecek(siyasi/dini) o da sitede yasak olduğundan, yalnızca temennilerde bulunabilirim umarım bir gün kadın hak ettiği saygıyı görür ve yaşam kalitesi iyileşir.Teşekkür ederim
Direnmek zorundayım ve direniyorum
Hayat o kadar acımasız ki
Özellikle kadınlar için inanılmaz zor umarım herkes için gidecek mutlu bir yol olur ve o yoldan yürür.
Ülkemizde kadın sığınma evleri çok yetersiz.çalışmayan şiddet gören kadınlarımız için güzel şartlar geliştirmek gerek .Bunlar zor şeyler değil ama bir türlü oturtulamıyor.
Bizim dönemimiz çok çile çekti ama umarım gelecek nesil daha bilinçli olur ve kadınlarımız gerek iş hayatında gerek aile hayatında hak ettiği değeri bulur.Çünkü bu ülkenin kadınları bu muameleyi hak etmiyor.
Hiçbir kadın hak etmez zaten.
Her gün bir kadın cinayeti haberiyle uyanmak istemiyoruz bu şiddet bu vahşet son bulsun artık
Aklımızı karıştırdılar, çok geçmişe bakıyorsunuz erkekle omuz omuza savaşıyor, üretiyor, eş oluyor anne oluyor, asla hiçbir şeyde dışarıda bırakılmıyor, zaman içindeyse kadın 2. sınıf vatandaş haline döndürülüyor, erkeklerden ayrı görme her yerde varmış sanırım çünkü aklımda yanlış kalmadıysa kadın üretimin içinde yer alsa da sosyal hakları, belirli ve düzenli maaşları bile olmamış, sanayi devrimiyle birlikte ki 1700'lü veya 1800'lü yıllarda olması lazım net hatırlamıyorum, çalışan kadınlara maaş verilmesi gündeme gelmiş.Ben de güya cinsiyetçi söylemlerden uzak olduğumu düşünürken fark ediyorum zaman zaman cinsiyetçilik yaptığımı.
Kalıplaşmış düşüncelerimizi aşmamız çok zaman alıyor.
Keşke her iki cinsiyet birbirini yeterince anlasa da pozitif ayrımcılığı dolamasak dilimize.
Eskiden kadınlar hem üretimin daha çok içindeydi, hem de çocuklarına bakacak birileri vardı evde.
Şimdi işler karıştı, biraz yalnızlaştık ve teknolojiyle üretimden çekildik.
Bocalıyoruz bence.
Üretmek derken bazen yanlış anlıyoruz.
Çok yükümüz var, erkeklere bileniyoruz (bu ben).
Erkeklerin de çok yükü var, evdeki kadına yükleniyor.
Halbuki her şeyi paylaşsak eşimizle, ev işini, maddi yükü, duygularımızı, zamanımızı, ebeveynliği.
Huzur içinde yaşarız.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?