Açıkça söyleyeyim, her iki tarafta da var.
Sen herkesin senle aynı farkındalık-incelik-zeka seviyesinde olmasını bekleyerek, sorununu bu beklentinin hayalkırıklığı sonucu açığa çıkan öfkenle besliyorsun. Bunu böyle söylüyorum çünkü aynı yoldan geçtim-hala da yer yer geçiyorum.
Bir ipin ucuna geçmiş, karşı taraftakileri tek başına çekmeye çalışıyorsun.
Demek istediğim o ipi bırak. Bırak çekme.
Şişeyi mi istiyor, cevap verme; yakınındaki çöp kutusuna atıver. "Alacaksan buradan al da oyna. Bu şişenin yeri burası" de geç. Tartışma, direnme, bildiğini oku.
Eşimde de resmiyet yoktur benim İdrak.
Garsonla kanka seviyesinde konuşur, bir gereksiz samimiyet herkesle. Ya güzel güzel ver siparişini, adamı kendinle niye muhabbete mecbur bırakıyorsun, işinde gücünde adam vakti ona göre. Ama dinletemiyorum. Bırakıverdim.
Geçen sene tatile gittiğimiz otelin, klimasını söktü. İnanabiliyor musun?
Ya sen tamircisi misin otelin, sen müşterisin! Bi resmiyetin, ağırlığın olsun. Klimanın iyi soğutmadığını düşünüyorsan resepsiyonu arar iletir, çözümünü istersin. Budur ya.
Benimki ise ne yaptı?
"Bu klimanın bakımı gelmiş, yaptırmamışlar; filtreleri toz içinde şuna bak Gangsta" dedi, söktü filtrelerini yıkadı!!!
Adamlara da diyor sonra "Klimalarınızın temizlik vakti gelmiş, bizim odadakini ben hallettim ahahahah. Bi yıkatın olm o filtreler ne halde bi görseniz, dayanamadım söktüm ben yıkayıverdim"
Kaçmak istedim İdrak.. O andan kaçmak istedim.
Ama katılıp güldüm adamlarla birlikte ve "Kocamdır diye demiyorum, çok hamarattır, tatile geldiği otelin klimasını söküp temizleyecek kadar. Bu arada yakınlardaki bi hastanenin adresini bi kağıda yazar mısınız benim için. Ne olur ne olmaz yanımda bulunsun. Takıntılı temizlik rahatsızlığı artarsa oraya gideriz" dedim. Utandırdım. Gülmek zorunda kaldı.
Sonra lobiden çıkarken diyor "Niye öyle olmayan şey uydurup konuşuyorsun?" .. "Sen olmaması gerekenleri yaptıkça ben de olmayanı uydurmakta beis görmüyorum" tarzında bir şeyler söyledim.
Bu sene eli kaşınmadı ilginçtir ki.
Öfkelenmiyorum İdrak. Kendi bildiğimi okuyarak katılıyorum. Onlar beni toparlasın, beni toparlarken anlasın...
Bırak demem o yüzden, düzeltme, engelleme. Sen yapacağını yap, olana tüy dikiver gerekirse, dışarıdan nasıl göründüklerini kendileri de görür bir gün.