- 20 Şubat 2019
- 2.024
- 3.041
- 48
Eskiden 2.annem gibi sever öyle de sevildiğimi sanırdım. Ama bir gün kazın ayağının hiç de öyle olmadığımı öğrendim. O zamandan beri de benim için eşimin annesi, oğlumun babannesi. Dolayısıyla aramızda başka sorunlar da var maalesef. Onlar bambaşka bir başlık konusu.
Her ilişkinin dinamikleri farklı oluyor. Bizimkiler de öyle. Ben kayınvalidemi annem gibi görürken eşim hep mesafeliydi annesine karşı. Her tartışmalarında arayı ben yapar, kayınvalidemi korurdum. Eşimin neden ona bu kadar sinirli olduğunu anlamazdım. Ama artık neden öyle olduğunu biliyorum. Sadece şu kadarını söyleyeyim. Annesi sevdiği yemek hakkında bile yalan söyleyen, hayatını kendi dışında her şey olarak geçiren biri. Bense karşımdakiyle kötü olmak pahasına her şeyi olduğu gibi söyleyen biriyim. Eşimden hiçbir şeyi gizlemem. Hiçbir yalanıma şahit olmamıştır. Kayınvalidemse her gün bir yalanıyla ortaya çıkar. Söylenecek o kadar şey var ki hep üstü kapalı anlatıyorum.Tek başına çok dert edilecek bir sorun gibi görünmüyor ama tabi eski yaşanmışlıklar birleştiği zaman bazen ufacık bir olay bile çok büyük etkilere sebep olabiliyor. Bu gibi olaylar sizin yaşanmışlıklarınızın üzerine tuz biber oluyor anlaşılan.
Ancak, çok sık gelmiyorsa bence altan alınabilir bir durum. sonuçta bir gün önceden söylemiş. Lakin, bu ziyaretler sık oluyorsa tabi ki de en az 2 gün önceden haber vermesi istenebilir.
Eskilerin alışkanlıkları hemen değiştirilemiyor, biraz çabalarsanız düzelir. Tabi ortalığı kırıp dökmeden yaparsanız hem siz hem aileniz kazanır. Burada yazılan bazı yorumların gazına gelip sürekli gider yaparsanız huzurunuz bozulur ve kazanmış gibi görünseniz de kaybedersiniz. Çünkü huzurunuz bozulur.
Eşinizin annesi ile tartışma ve sürtüşmelerinizi en aza indirmenizi ve daha az görüşmenizi tavsiye ederim. sonuçta o kadın onun annesi ve her ne kadar siz haklı görünseniz de bir süre sonra her erkek gibi eşiniz de annesini savunmaya geçecektir.
Annenız gelse kal bile dersınız. Be ara bu hale geldik ben esınıde suc buluyorum gerci bir kadının onune kahvaltılık koysan ne olur bir cay demler ıcersınız karsınızdakı kadın herseyden once anne yabancının evıne gıtmıyor oglunun evı tabıkı torununu gormek ıster sız sanıyor musunuz yaslanınca oyle olmayacaksınız. Pes dıyorum ne ara bu kadar bencıl olduk asosyal olduk. Biz hala yakın akrabamız olmasa bıle rahatca gırıp cıkıyoruz bırının evıne aksam ustu arayıp caya gelcez dıyebılıyorız. Bence oturup dusunun bu guzellikleri nasıl kaybettık.
Öncelikle tek tek okuma gayretini tebrik ediyorum. Zaten madde madde değerlendirmenden belli ne kadar konuya hakim olduğun. Başta yaptığın Öneri var ya. Biz onu da yaşadık, onun başka türevini de. Defalarca tekerrür eden bir şey çünkü bu. Her türlü varyasyonunu yaşamışızdır desem yeri. Ama ilk defa böyle direkt bir şekilde rahatsızlığımı dile getirdim. Ne yapsam anlamadı ya da anlamazdan geldi. Kontrol etmeyi seven bir yapısı var zaten. Belki bir gün beni kontrol edebileceğini düşündü bilmiyorum. Aradan geçen onca yıla rağmen hala oğlunu kontrol edebileceğini düşünüyor mesela. Bu konuda çok kararlı ve istikrarlı. Bense yılmış durumdayım.Kendimi tebrik ediyorum, bu kadar sayfayı okuyarak geldim.
Şimdi konuda haklı olduğunuz noktalar çok ve fakat son anda çevirip mesaj atmanız olmamış maalesef, artık ağzınızdan çıkmış bir kere; birkaç saat sıkılır atlatırdınız, sonrasında bir daha aynı duruma düşmemek için daha dikkatli davranırdınız.
Madde madde yorumlamak istiyorum:
1)Çat kapı misafirliği doğru bulmuyorum, asla yapmadım, bana yapılmasından da hoşlanmam; çoğu kez anneme geçmeden önce bile "Müsait misin?" diye ararım (Bence, anne-kız misafirliği de olmaz gerçi).
2)Kv ile kişinin kendi annesinin bir tutulması gerekliliğini bu tip konularda saçma buluyorum; kimse, annem kadar beni düşünüp hatalarımı örtücü davranamaz. En iyi kvnin bile, bir gün aramız bozulduğunda/oğluyla bir olay yaşadığımızda ardımdan abuk subuk konuşmayacağı garantisi yok. Bu yüzden eşit davranmak adı altında aynı samimiyeti göstermek zorunda değilim, sadece elimden geldiğince adil davranırım o kadar.
Kendi kvm ile aram şahanedir, kızım der daha bir şey demez kendisi ve ben de çok severim onu ama annem yerine asla koyamam-tamamen annemdeki rahatlığı yanında yaşayamam. Konu sahibi de yaşayamayabilir, gayet doğal.
3)Bir gün önceden aramış kadın; ama bu aranma, "Geliyorum" haberi için, "Müsait misiniz yavum?" sorusu için değil. Plan hazır, haberin olsun, kendini ayarla emrivakisi bu ve konu sahibi -boş bulunmuş- "Gelin" demiş. Böyle bir cümle direkt kurulduğunda, insanın üzerinde zorundalık ve uyum sağlama hissi oluşabiliyor ve bence gayet de nezaketsiz bir davranış. Yaşlı diye insanların düşüncesiz olması gerekmiyor, yaşlılık ardına sığınılıp her şeyin mazur görülmesi gerektiği gibi bir şey yok. Babam 69 yaşında ve gayet kibar bir adamdır, öyle yaşlılık hali değil yani bu işler, bildiğiniz huy, karakter.
Kv ile daha önceden bu mevzu konuşulmuş da okuduğum kadarıyla; kadın ha aynı gün geliyorum demiş, ha bir gün önceden geliyorum demiş fark etmiyor, içerik hala aynı emrivaki içerik ve tolare-plana uyum için en azından bir emrivaki ile gelinecekse, 2-3 gün kadar önce haber etmesi daha iyi olurdu ki konu sahibi kvsinin planına uyum sağlayabilecek koşulları gerçekleştirsin.
4)Ben evimin durumunu, temiz görünüp görünmemesini pek umursayan bir tip değilim, gelip de tozumu toprağımı dağınıklığımı inceleyen kişilerin kendi problemidir, kendi insanlığıdır; böyle bir rahatlığım var ve kv için ekstra temizlik çabasına girmeyeceğim için "Yarın geliyorum" denildiğinde benim için problem olmazdı. Ama herkesten aynı rahatlığı ve doğruyu(!) bekleyemezsiniz, sizin doğrularınız sizi alakadar eder, konu sahibininki de onu. Kadın evinin pasaklı görülmesini istemeyebilir ve bu "Samimiyet" ile değil, prensipler ile açıklanabilecek bir şeydir, saygı duyulması gerekir.
5)Konu sahibi kendi davrandığı gibi davranış görmek istiyor karşısında; evet, bu gayet haklı bir istek ama maalesef pratikte bunun yaşanması zor. Bu yüzden bu tarz şeyleri uykularınızı kaçıracak kadar kafaya takmanız, sadece sizin sağlığınızdan götürür; başka değişen hiçbir şey olmaz. Bu kadar keskin olmamanız, insanları oldukları gibi kabul etmeye çalışmanızı tavsiye ediyorum; kendi iç huzurunuz için.
6)Kv ile araya soğukluk girmiş, konu sahibinin bir yorumundan okudum; sanırım unutulmayan bazı nahoş şeyler yaşanmış, eşinizle aranıza girmeye çalışmış, eşinizden destek bulamayınca çark etmiş... Eh, şimdi bu kızın midesi pirupak nasıl alsın bu kvciği? Samimiyetine nasıl güvensin? Elbette mesafeli olmayı isteyecek, bir miktar gardı olacak. Oğlunun evine girmek isteyen, oğlunun tercih ettiği kadını da tanısın ve yaşam şeklini anlamaya çalışsın bir zahmet. Bu yaklaşım (karşısındaki kişi de iyi kalpli ve doğru bir insansa tabi) insana kız evlat kazandırır, gelin değil. (Erkek çocuk annesiyim evet)
Haha benim babam da sevmezdi ve az insan gelirdi bu sebepten evimize. Yani iki kuşak yabaniyimVala iyi ki kaybettik. Cocukken bile sinir olurdum zirt pirt eve damlayana. Oh yaşasın medeniyet yasasin asosyallik. Kafam rahat etti valla.
Çok uzun senelerdir, bizim yapımızdaki içe dönük insanların psikolojik sorunları olduğu ve normal olmadıkları yanılgısı devam ediyor.Ne kadar sosyalseniz o denli psikolojik sağlığınız yerinde ve uyumlu kabul ediliyorsunuz.Lakin son yıllardaki araştırmalar gösterdi ki bu bir kişilik özelliği ve biyolojik bir olgu.Herkes kadar normal, herkes kadar topluma adapteyiz ama dediğim gibi bunu kabullenecek bir toplum yapısı gerekiyor.Size benzer cümleler kurduğumda üyelerden biri çok ciddi psikolojik sorunlarım olduğunu ve acilen doktora gitmemi söylemişti. ☺ Yazıklarınızın altına imzamı atarım o derece içimdekileri yansıttınız. Herkesin kafasında bir kayınvalide ve gelin ilişkisi var. Onun dışına çıkıldığını görünce hayrete düşüyorlar.
Şu bilimsel açıklamadan sonra bana daha bir rahatlama, gevşeme, ferahlama geldi açıkcasıÇok uzun senelerdir, bizim yapımızdaki içe dönük insanların psikolojik sorunları olduğu ve normal olmadıkları yanılgısı devam ediyor.Ne kadar sosyalseniz o denli psikolojik sağlığınız yerinde ve uyumlu kabul ediliyorsunuz.Lakin son yıllardaki araştırmalar gösterdi ki bu bir kişilik özelliği ve biyolojik bir olgu.Herkes kadar normal, herkes kadar topluma adapteyiz ama dediğim gibi bunu kabullenecek bir toplum yapısı gerekiyor.
Beynin flitreleme sistemi her insanda farklı çalışıyor.RAS denilen bu flitreleme bölümüyle ilgili bölge incelendiğinde bizim gibi insanların o bölümde çok fazla süzme işlemi gerçekleştirilmediği, çok fazla uyarana maruz kalmak durumunda kaldığımız( örneğin bir bakışın bile arkasını incelediğimiz, sonraki hamle hakkında kafa yorduğumuz) ortaya çıkmış, doğal olarakta bu bizlerde yorgunluk ve belli bir süre inzivaya çekilme gerekliliği oluşturuyormuş.Bir sağlık sorunu değil biyolojik bir farklılık aslında.Boşverin ben de çok karşılaştım bu tarz ihtamlarla, normal değilmişim gibi hissettirildiğim çok zaman oldu ama.benim keyfim yerinde kimseyi zorla çekmek zorunda hissetmiyorum kendimi.
Haha benim babam da sevmezdi ve az insan gelirdi bu sebepten evimize. Yani iki kuşak yabaniyim
Sizin KV yine iyiymiş, benimkine göre. Benimkiyle aramızda 1 saatlik mesafe var. Kendisi 1 saatlik başka bir ilde oturuyor. Geleceği zaman sabah erken saatte gelir. Düşünün ki kadın sabah erken saatte yola çıkıyor. Şehirler arası dolmuşa biniyor ve inmesine 10 dk kala eşimi arayıp “ben geliyorum, gel beni şuradan al” diyor. (Aradığında biz henüz uyuyorduk ve ev müsait değildi) Düşünebiliyor musunız 10 dk önce arıyor...Anlamadığınız bir nokta var. Bana kimse müsait olduğumu sormuyor. Huhu yarın sendeyim diyorlar bana. Hatta daha önceden 1 saate sendeyim demişliği de var kendisinin. O günlerden bu günlere geldik bir şekilde. Ama ben saygı görmek istiyorum. Hayatıma saygı duyulsun istiyorum. Bazı Kasım’lara günüm lüks bir şey gibi gelmesi beni üzmüyor değil. Keşke hayatları için daha fazlasını isteyip kendi hayatlarının först leydisi olabilselerdi bu kadınlar.
Kimse anlamaz bizim ne çektiğimizi. Benim kendi annem de bazen çok konuşur (kv'im yarısı kadar ama), ona anne biraz sus diyebiliyorum. Ama hiç susmayan, 1dk sessizlik olsa konuşmaya başlayan, eğer yüzüne bakmazsan koluna dokunup onu dinlemeni isteyen bir kadına tahammül etmek çok zor. Ve ben hayatımın sınavını böyle veriyorum, çünkü asla dönüp de çok konuşuyorsun biraz sus diyemiyorsun. Ayyyy çok zorBasima agri girio kaynanam konusurken benim. Ya da cok konusan biri devamli suratima bakarak saatlerce konusursa. Karsilik vermesem de konusuolar. Yarabbi bi gidin. Bi susun. Kustugumu bilirim insanlarin cenesi yüzünden.
Peki cevap vermediğinde yine de geliyor mu? Bence mesajında kötü bir şey yok gayet uygun. Oğlunun evi diye her kafasına estiği gibi gelirim giderim olmamalı. Biz maalesef aile arkadaşlık komşuluk vs gibi durumlarda bireysel sınırlar konusunu hep ikinci plana atıyoruz. İnsanların sınırları korunarak ilişkilerimizi geliştirsek aslında pek çok problem çözülecek. Mesela sizin durumunuzda öylesine yazmış olmak için değil de gerçekten müsait olup olmadığınıza dikkat ederek yazmış olsa ne güzel olacak. Çoğu kişide yok bu olay.O genelde hoşuna gitmeyen bir cevap aldığında cevap vermiyor. Mesela yarın sana geliyorum yazdığı bir gün, “aaa o gün arkadaşım gelecek. Size perşembe gelin. “ dediğimde de cevap yazmamıştı. Buna hiç yazmaz.
Aynı benim KV de öyle. Çok güzel tarif ettiniz. Bir keresinde kalabalık bir ortamda yine beni esir alıp konuşup konuşup kafamı şişirip duruyordu. Kendisiyle ilgilenmedim diyeKimse anlamaz bizim ne çektiğimizi. Benim kendi annem de bazen çok konuşur (kv'im yarısı kadar ama), ona anne biraz sus diyebiliyorum. Ama hiç susmayan, 1dk sessizlik olsa konuşmaya başlayan, eğer yüzüne bakmazsan koluna dokunup onu dinlemeni isteyen bir kadına tahammül etmek çok zor. Ve ben hayatımın sınavını böyle veriyorum, çünkü asla dönüp de çok konuşuyorsun biraz sus diyemiyorsun. Ayyyy çok zor
Ya merak ettim cevap verdiniz mi o öyle deyince. Ne densiz kadınmış ben sinir oldum burdan.Söylediğinizi sizce konu sahibi yapmak istemiyor mudur? Sorun haftada bir geldi meselesi değil. Ne var ev dağınık olsa diyorsunuz.
Ben kendimden örnek vereyim. Hastayım yatak döşek yatıyorum önceki gün acile gitmişim öyle kötüyüm yani .Kayınvalidem benden habersiz evime misafir çağırmış.
"Bende misafir kabul edemeyeceğimi hasta olduğumu söyleyip haftaya organize edelim" dedim.
"Ben söz verdim çağırdım ne yapacağım" diyor.
"Keşke bana sorsaydın. Hep söylüyorum önceden bana söyle diye" dedim.
O halde emrivakisi bitmiyor ısrar ediyor. Hayır deyip kesip attım.
1 saat sonra kapı çaldı. Zorla kalktım açtım. Sanırım bana inanmamıştı. Gitti evi gezdi.
Mutfağımda dağınıklık vardı. O da önceki akşam eşim çorba yaptı onun dağınıklığı.
Kadın bir bayram günü herkesin içinde benim için pis dedi. Evimi dağınık gördüğü tek an hasta olduğum gündü.
Ona rağmen bunu dedi. Diyebilirsiniz ona göre normaliniz dağınık vs diye. Öyle değil. Kendisi pistir. Hijyen algısı tuvalet maşrapasındaki su ile pilav yapacak seviyede.
Peki burada amaç ne? Neden böyle bir şey söylemiştir?
Normal insan evladı aile içerisinde birbirinin açığını kapatır. Hani aileydik?
Benim örneğimde benim annem gelse beni öyle görse gider mutfağımı toplar. Kimseye de evi pis demez.
Kimse kusura bakmayacak böyle durumlarda, değil kayınvalide anne olsa o evin yabancısı olur.
İnsanın anası babası da olsa eşinin ailesi de olsa her şeyi söyleme ve yapma hakkına sahip değiller.
Sizleri anlamıyorum demişsiniz ya. Anlıyor musunuz aradaki farkı?
Kayınvalideye adı kayınvalide diye kötü davrananda vardır onları ayrı tutalım. Fakat kayınvalide adını bu kadar kötüye çıkaran yine bazı kayınvalidelerin ta kendisi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?