biraz yazmak istiyorum.....
hani demiştim ya bir zaman deniz şöyle olsun böyle olsun istiyorum diye....aç gözlü olmasın,,,,kendi hakkına razı olsun,,,başkasınınkinde gözü olmasın,,,,hakkını da korusun gözetsin hakkı olan şeye sahip çıksın diye...deneme yanılma yöntemiyle bazı konularda başarılı olduğumu görüyorum...bu yöntemi kendime de uyguladığımdan ona da tatb,k etmede sakınca görmedim hiç..kötü olumsuz bir şey yok..aklınıza bişey gelmesin...(burada zana mı giriyorum)
aç gözlü ,haris olmasın(şimdi baktım ikisi de aynı anlama geliyor.tahmin ettiğim gibi)niyeyse ikisini birden kullanmak geliyor yazarken içimden...yazayım yazayım...böyle olunca bilmeyen biri için yeni bir bilgi olur...yazayım yaa..ben pek yakıştırıyorum...
işte bu açgözlü haris olmama konusunda uyguladığım yöntem:aşılamak istediğiniz bir konuda yapmasını ya da yapmamasını istediğiniz bir şeyde gözünü gönlünü fazlaca doyurmak....saçma mı geldi?her gün baklava yemek gibi bişey..
deniz boğazına düşkün bir çocuk..belki çocukluğundan belki nefsii nden.bilinçli böyle yazdım.TDK dan özür dilerim..ama bu benim yazım...benim düşüncelerim...
hani anneler şikayet ederler ya çocuklarının çok fazla ıvır zıvır çikolata ve benzeri şeyleri çok istemelerinden ,yemelerinden...ama hep te alırlar bu şikayet edenler her istendiğinde...
ben denizin sevdiği şeyleri biraz toptan aldım...hem karnı midesi hem gözü gönlü doydu...bunu ona aşılayabildiğim için çook mutluyum...sınıfını geçtiği ya da geçeceği için ona ödül vaadetmedim.hedefinin bir bisiklet ya da toplumda çocuklara vaadedilen şeyler olmasını istemedim .daha küçücükken anneliği öğrenirken ninnilerime kattım okumasını,büyük insan olmasını diplomasını öğretmenlerini yani arkadaşlarını....
anneanne dede teyze harçlıkla ödüllendirdi denizi..ben pek para vermem denize...parayla öyle haşır nesir olmasını istemem..
ananesiyle konuşurlerken duydum öteden...babasından şu kadar beklentisi varmış...babam akşama ...lira verir dediğini duydum...babadan beklentisini karşılamasını istedim...alınca parayı dooğ ru bana verdi...al anne..''
.kumbara anne'' dedi yavrucum.ben istedikleri olsun ama parayla da işi olmasın isterim...heh heh...tabiii her istediği değil..
ben deniz dondurmayı çok sevdiği için ona bir koli dondurma alacağımı söyledim...bir koli bedavalı olması muhtemel dondurma...dondurma kolisini alırken bana şöyle bir yüzünü çevirip baktı...bu bakış istediği bir şey alındığındaki mutluluk bakışı...öy le güzel ki..mutlu .bir çocuğun bakışı,,,gülüşü.
aç gözlü değil deniz...olmadı..inşallah ta olmayacak...olmasın...dondurması var diye illa ver ver diye tutturmuyor..her gün bir hakkı olduğunu biliyor...havanın durumuna göre artırırız da sayıyı önemli değil..paylaşmayı biliyor .BENİM! demiyor..
bu çok güzel...dondurma yemek istediğinde bana da soruyor...ben genelde pek istemiyorum...ama canım çok isterse ona eşlik ediyorum...
kendini gözetsin korusunla ilgili de yazasım vardı...uyandı...bi daha ya....sevişmeye davet ediyor beni....yorarız şimdi birbirimizi severken...
yazıyı bırakıp yanına gitmiştim ki...dürüstüz de...ben unutmuştum şimdi...akşam bana .bize saygısızlık yaptığı için yarın tam gün çizgi f,lm yok deyip kızmıştım.önce tv nin fişini takmamı istedi..kısa bir terddütten sonra bu gün tv yoktu dedi....
düşünmek için 5 dakika istedim ondan....ne yapayım ben şimdi...kararlılık,tutarlılık mı? tolerans mı?
anneee...artık düşündün mü...en çok kafanda hangisi var...tv yi açıp açmama konusunda diye soruyor şimdi?
hala düşünüyorum...