Biz eşimle 1994 yılında tanıştık. O zamanlar ikimiz de 14 yaşında çocuktuk. Çıkmaktan anladığımız pastanede oturmak v.s idi. Benim aklım hala çocuktu. Ama o beni taa o zamanlardan öyle sevmiş ki , ne yaptıysam ne dediycem bırakmadı beni. Kapımda sabahlamalar, hergün okul önüne çiçekle gelmeler, yollarda önümü kesip çiçek vermeler, sessiz telefon edip aşk şarkıları dinletmeler daha neler neler.
Sonunda benim de onu sevmemi başardı. Herkes bize karşı çıktı. Bu iş olmaz.Sizin evliliğiniz yürümez dedi. Neden? Çünkü ben çok kıskanmışım, ev kadını olamaz mışım, çok kendini beğenmiş mişim falan filan. Ben sevdiğim insan için dağları delerim, kulu kölesi olurum, ömür boyu iyi kötü hergününde yanında olurum, her koşulda onu sever desteklerim dedim anlamadılar. Eşimin ailesi özellikle biz evlenmeyelim diye bana yapmadıklarını bırakmadılar.
Ama zafer bizim oldu. Hiç kimseden bir kuruş yardım almadan, çalıştık, didindik evimizi kurduk. Onların yüzünden çok kavgalarımız oldu. Ama hep birbirimizi sevdik. En sonunda canımın içi oğlumda oldu. Şu an tam 2 yaşında dünya tatlısı. Babasım ona ölüyor. Ve eşimin ailesi de.
Çok merak ediyorum, acaba oğulları benden ayrılsaydı, biz evlenmeseydik, benden daha iyisini mi bulacaktı. Yada benim için intihar bile eden oğulları, benden başka birini bu kadar sevip mutlu olabilecek miydi? Peki ben mutlu olabilecek miydim?
BEN BURDAN AİLELERE SESLENİYORUM. BIRAKIN ÇOCUKLARINIZI SEVİYOLARSA MUTLU OLSUNLAR. AYIRMAYIN SEVENLERİ.
SONRA ÖMÜR BOYU ÇOCUKLARINIZIN MUTSUZLUĞUNA SEBEP OLURSUNUZ...:lepi: