- 14 Mart 2011
- 1.036
- 787
- 123
Beğenmediği çalışmalarımla bir ödül, bir teşvik aldı.
'Güya' beğenmiyor yani... Gerçekten sorun görseydi çoktan atardı beni zaten, amacı eziyet etmek, laf söylemek sadece. İlk başta beğenmemek odaklı yaklaşıp, sonra koşa koşa gidip kullanıyor sunumu/çalışmayı.
(oldukça zor bir bölümde akademisyenim)
akademisyenlik böyle bir şey. bunu seçerken bunu biliyor olmalıydınız. danışman hocanız size istediği saatte mail atabilir ve istediği saatte tamamlamanızı ister.hiyerarşi önemli ve her üniversitenin kendi hiyerarşisi vardır. araştırma görevlisi bu demek. yaşadıklarınızın daha fazlasını yaşıyorum ama zaten bu akademik kariyer yapan herkesin yaşayacağı şartlardır.
memur değilsiniz sonuçta.
bence size uygun bir meslek değil kendinizi çok yıpratmışsınız memuriyet gibi bir şeye geçin.
Allah öylelerine fırsat vermesin, amin..Ben de öyleyim, fırsat elime geçince asistanlara kök söktürürüm diyorsun yani. Laf eden olursa memur musun akademi boyle birsey der yoluma bakarim. Haha ama kadın kulübüne gelir gelin - kv kavgasına hiç dayanamam diyorsun. Kvlerden feyz alıp geleceğin asistanlarıni paralayacaksin herhalde.
Akademi de nasıl oluyor bilmiyorum ama özel sektörde olsa değerli bir çalışan kendini kovdurtmak isterse müdürüne ters gider. Tazminatı yanmasın diye ise vaktinde gider ama çalışmaz, müdürü ispatlayamasin diye adamla ters gider yeri gelir hakaret eder ama maillerde ve başkaları varken iyi konuşur falan.
Bilincli olarak mudurunu zor duruma sokacak isler yapar falan. Sen de bu şekilde bir yöntem izleyemez misin?
Mesela senden sunum istedi diyelim. Istediklerini yap. Ama sunuma saatler kala dosya bozulsun bilgisayarına virüs girsin vs veya bazi slaytlari sil eksik hatali bilgi gir. Fark edemesin sunumu yaparken rezil olsun. Yani hocayı sabote et.
orası hic belli olmaz yeterli kanitlari sunun gerekirse aihm ye kadar goturun kanitlarinizi ne bileyim sosyal medyanın gücünü kullanın size sut izni icin falan atyigi mailleri sirtini kime yasladigini sirtini yasladiklari insanlarin bu ulkenin vatandasi olan herkese ayni muameleyi gostermedigi konusunda farkindalik yaratin sosyal medyanin gucunu hafife almayin yeterki dogru yerden baslayınEvet şu an bu aşamadayız ama karşı tarafın siyasi gücü sebebiyle olumsuz sonuçlanmayacağı konusunda çok rahat
Herkese merhaba bütün vücudum sinirden tir tir titreyerek yazıyorum bunları iş yerinde. ÖYPliyim bir üniversitede araştırma görevlisiyim. Doktoramın 5.senesindeyim, öncesinde yüksek lisansımı da aynı üniversitede yaptım. Ortalama olarak 4-4.5 senedir danışman hocamdan ciddi manada mobbing görüyorum. Artık ruh sağlığımı kaybetmek üzereyim. Zaten antidepresan ve terapiye devam ediyorum ama terapistim bile artık fiziksel olarak çok etkilendiğimi ve tazminata bir çözüm bulabilirsem bırakmam gerektiğini söylüyor. Beni bağlayan artık eğitim hayatım falan değil zaten ÖYP' yi bilenler vardır çok ciddi bir miktarın altına imza attım ve ödeyemem bıraktırdığım takdirde. Nereden başlayacağımı bilemiyorum ama sorunlar ben evlendikten sonra başladı. Danışmanım evlenmemi istemediği için bana tepki gösterdi, doktorayı bitirmem gerektiğini söyledi. Bölümüm itibariyle minimum 6 senede bitireceğimi biliyordum ve o kadar beklemek istemedim. Yavaş yavaş gereksiz eleştirilere, iş yükümü arttırmaya başladı. O zaman tepkimi veremedim çünkü bu kadar büyüyeceğini bilmiyordum olayın. Zaten çok mükemmelliyetçi bir insan ve örneğin kendisinin dersine sunum hazırladığımda bir cümle bile eksik yazsam 'Nereden aldım seni doktoraya, seninle iş yapılmaz' diye hakaretler saydırmaya başladı.
Doktoramın 3.senesinde hamile kaldım. Hamile kalmış olmama çok ciddi bir tepki gösterdi ve doğum iznime çıkmaya izin vermeyeceğini söyledi. Ben de danışman değiştirmek istediğimi söyledim. Danışman değiştirme kağıdımı imzalamadı, bırakmak zorunda kal da tazminat öde aklın başına gelsin dedi. Ben de başka bir hocayla anlaşıp onun imzası olmadan enstitüye götürdüm ama danışmanım siyasi açıdan kuvvetli durumda ve rektöre çok yakın ne yapıp ne edip kabul ettirmedi, kendi imzası olmadığı için ben kusurlu durumdaydım zaten. O günden itibaren de benim hayatımı zehir etmeye son hız devam ediyor. Diğer asistanı, öğrencileri olduğu halde bütün ders sunumlarını & kongre sunumlarını bana hazırlatıyor çünkü tek dediği : Olmamış beceremiyorsun sadece bunu demek için. Bir gün inat edip 3 farklı şekilde hazırladım aynı sunumu, hiçbirini beğenmedim dedi. O zaman beraber değiştirelim ben de öğreneyim dedim inanır mısınız hiçbir şey diyemedi. Sonra birini sundu derste.
Mesela gece 3' te sunum atıyor bana düzenle diye, sabah 8.30' da arıyor hani hazır değil mi diye. Senin tek işin burası gece bile bakacaksın, eşin var çocuğun var beni ilgilendirmez diyor. 17.00' de hiçbir zaman mesai bitişi yapamadım, en erken 19.00' da çıkabiliyorum 18.55' te çıkmış olsam ortalığı yıkıyor arayıp. Senin tek işin burası başka yerde olamazsın zaten hiç çalışmıyorsun diyor. Benim yaptığım projeyle bir ödül, bir teşvik aldı hala daha hiçbir şey yapmıyorsun, beceriksizsin diyor. Hamileyken 37. haftaya kadar çalıştım yasal iznim geldiğinde doğum yaptım yoksa 39. haftaya kadar çalışırsın diyordu. Doğumdan 30 gün sonra aramaya başladı hadi gel artık böyle doğum iznimi olur sen benim işlerimi aksatıyorsun diye. Öyle ya da böyle, tartışmayla yasal iznimi tamamladığım günün sabahı aradı geliyorsun dimi yoksa şikayet edeceğim seni diye.
İşe döndükten sonra süt iznimi bile kullandırtmadı. Mobbing davası açtım ama kimse şahit olmadı çünkü siyasi gücü sebebiyle korkuyorlar. Zaten hiçbir sonuç çıkmaz diyor kendisi de. Çocuğum okulda büyümek zorunda kalıyor çünkü gerçekten çıkamıyorum buradan. Haftasonları dahil sürekli arayıp bir şeyler yapmamı istiyor inanın artık telefon çalınca, whatsapp mesajı gelince nefesim hızlanıyor yine ne olacak diye. Şu anda da tezimi kontrol etmiyor uzatabileceğim maksimum seviyeye kadar uzatacağım tezini diyor. En son yine bir süredir kendi yapması gereken bir işi bana yaptırıyor ve her şeyin tam olduğuna emin olduğum halde az önce arayıp bağırdı çağırdı. Sinirden çenem uyuşuyor artık, sütüm zaten erkenden kesildi, saçlarım dökülüyor avuç avuç. Hem ruh sağlığımı kaybettim hem hasta oldum. Tazminatı ödeme gücüm hiçbir şekilde yok, çok ciddi ücretlerden bahsediyorum. Bu kadar dayandım biraz daha dayanacağım demek istiyorum ama mezun etmeyip, yine de o tazminatı bana yıkarsa eğer, o zaman gerçekten ne hale gelirim tahmin edemiyorum.
Bu arada şu ana kadar bütün öğrencileri antidepresanlarla mezun olmuş, yarıda bırakmış olan da çok öğrencisi var.[/
Ay ilk defa çok pis beddua ettim. Kurtulursunuz inşallah. Sizi geçtim o bebeğinizin hakkına girmiş Allah ondan cıkarır sizede hayırlı kapılar açar inşallah az daha sabredin
evet 50D ye geçirdiler oyp lileri. zorunlu hizmet kalktığına göre tazminat da kalkmış olmalı.Oypli araştırma görevlisi arkadaşım istifa etti. Senetler iptal edilmis zaten. Hic beklemeden araştırın
şöyle durumda geçerli o senet iptalievet 50D ye geçirdiler oyp lileri. zorunlu hizmet kalktığına göre tazminat da kalkmış olmalı.
hoşgeldinKonu sahibesi hanımefendi öncelikle durumunuza çok üzüldüm.
Dişli olacaksınız çaresi yok. Rektörlükten randevu alın avukatınızla gidin
Ya danışmanımı derhal değiştireceksiniz ya da kendinizi show haberde bulacaksınız. Sizin de bu adamı kayırdığınızı biliyorum biriniz değil hepiniz mahkemeye geleceksiniz
diceksiniz
Sizin davanız sadece mobbing değil ki
Cinsel taciz
İşyerinde kadın-erkek ayrımı
da var.
Sizin avukatınız işi bilmiyor. Maddi manevi 200 000 tlden aşağı tazminat istemeyin. Rektörlüğün de bu adamı kayırıp sizin haklarınızı çiğnediğini üstüne basa basa belirtin.
Daha dişli bir avukat edinin derim.
sistem doğru ya da yanlış gibi bir çıkarım yapmadım " sistem bu "
çıkarımını yaptım ve konu sahibi yüksek lisans yaparken kendisini nelerin beklediğini anlamış olmalıydı. bu hiçbir üniversitede farklı değil, en azından benim bölümüm için.
yani kimse amerika'yı yeniden keşfetmiyor, bu kesinlikle memurluk gibi bir meslek değil. iş saatlerin belli değil ve iş yükünde belli değil. sevmiyorsan katlanamazsın. seviyorum ama şöyle şöyle olsun gibi bişeyde olamayacağına göre memurluk tavsiyesi veriyorum tabi ki iş yükün , iş tanımın ve iş saatlerin belli , hakların var vs vs.
akademisyenlik böyle bir şey değil, bu konuda her bölümün disiplini kendine göre değişir.
benim haftasonlarım bile işle geçiyor ve bu bana normal geliyor, çünkü işler başka türlü yürümüyor.
hocalarımın her türlü angarya işlerini yaptım ve yapıyorum ve bu ego tatmini değildir , bence işlerin yürümesi için gerekli olan hiyerarşi. haftanın sadece bir gününü mailsiz geçirmek bile hayal sadece bir günüm olsa ne güzel olurdu :))
aldığımız komik rakamlara değinmiyorum bile. özelde çalışsam bundan daha az yorulurum ve çok çok fazlasını kazanırım ama dediğim gibi tercih meselesi, bazıları acı severşartlar bu malesef...
bir de sistem bu demesi...İyi de bu konunun yazdıklarıyla hiçbir alakası yok ki. Konu sahibesi işyerinde mobbinge, eziyete, kadın erkek ayrımcılığına uğruyor. İşyeri devlet özel ne olursa olsun sen de niye hamilesin demek yasalara aykırı. Bu konudaki danışman yasaları çiğniyor. Kimsenin yasaları çiğnemeye hakkı yok. Konu sahibesnin başına gelenlerin ne akademik ne profesyonel ne de hukuksal hiçbir dayanağı, savunması olamaz. Mesleği ne olursa olsun kimse mobbinge katlanmak zorunda değil. Yüksek lisans yapmak isteyenler ayrımcılığa cinsel tacize mobbinge hazırlıklı gelsin gibi bir şey olamaz. Kimse ruh hastalarını çekmek zorunda değil. Herkes edebiyle çalışmak zorunda.
İyi de bu konunun yazdıklarıyla hiçbir alakası yok ki. Konu sahibesi işyerinde mobbinge, eziyete, kadın erkek ayrımcılığına uğruyor. İşyeri devlet özel ne olursa olsun sen de niye hamilesin demek yasalara aykırı. Bu konudaki danışman yasaları çiğniyor. Kimsenin yasaları çiğnemeye hakkı yok. Konu sahibesnin başına gelenlerin ne akademik ne profesyonel ne de hukuksal hiçbir dayanağı, savunması olamaz. Mesleği ne olursa olsun kimse mobbinge katlanmak zorunda değil. Yüksek lisans yapmak isteyenler ayrımcılığa cinsel tacize mobbinge hazırlıklı gelsin gibi bir şey olamaz. Kimse ruh hastalarını çekmek zorunda değil. Herkes edebiyle çalışmak zorunda.
Konuya başka bir eklemem evet bizim memlekette akademide mobbingin her türü çok yaygın. Öğrenciye eziyet etme, aşağılama üstünden ego tatmini özellikle çok yaygın, akademisyenlerin çoğu çok kompleksli.
Ben PhD terkim:) PhD im Almanya'daki bir okuldan. Ve şunu söyleyeyim öğrenci ezme, aşağılama, önünü kesme veya birini kayırma şeklindeki saçmalıkların hiçbiri yok. Benim danışmanım dünya çapında bir bilim insanıydı hem de bölüm başkanıydı. Hem o, hem diğer hocalar öğrencileriyle ilgilenir, hem de kendi işlerine bakar ve bu kadar sadece bu kadar. Asistanlar gelen öğrencilere yardımcı olur gayet saygılı ve düzgün bir şekilde. Herkes saygılı bir şekilde kendi işine bakar.
Yani saçmalamadan, eziyet etmeden de akademisyen olmak mümkün. Akademiye geleceksin ego çekeceksin diye bir şey yok.
öyp siz de kabul alırdın büyük ihtimalle keşke öyle yapsaymışsın öyp olayı tam bir başa dert...Ben de dünyadaki ilk 20' deki bir üniversiteden mezunum. Orada doğup büyüdüm ama üniversiteyi bitirince ailevi çok ciddi bir sebepten dolayı bütün aile dönüş yapmak zorunda kaldık. Lisansta bile şu an yaşadıklarımı yaşamadım, junior awardım var projemle ilgili ve danışmanım bana teslim ederken 'Bir danışmanın lisans öğrencisi olarak başına gelebilecek en iyi şey' diyerek vermişti. Böyle olunca Türkiye' deki durumu hiç bilmeden öyp ye başvurdum ve kabul edildim, şu anki danışmanım da ben geldiğimde CV' mi beğendiği için benimle tanışmak istemişti ben de iyi bir bilim insanı olduğunu düşündüğüm için başlamıştım onunla çalışmaya. Hala öyle olduğunu düşünüyorum ama yaptıkları bunu unutturuyor bana.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?