- 29 Mayıs 2021
- 3.063
- 6.010
- 108
- 40
- Konu Sahibi Rowena Ravenclaw
-
- #101
Ah inşallahBiraz absurd olacak ama baktin hiç olmuyor belcikadaki evi satip portekize yatirim yaparsin. Bu şekilde vatandaşlık alirsin. Panik olmani anliyorum ama eşinin işsiz kalacağını sanmiyorum.
Sınırsız çalışma izni var, yani askında bi iş bulsa çözülecek her sorunSponsorlu vize hakkında bilgim yok ama farklı vize türlerine başvuru yapamaz mısınız? Allah korusun eşinizin işsiz kalması durumunda farklı işlere bakma imkanı sağlar. Mutlaka bir çözüm vardır aslında, biraz sakin kafayla araştırmak lazim
Bir göçmen olarak ben de çok özlüyorum. Hem dönmek istiyorum hem buraya da alıştım gibi artık. Öncelikle biz burada çekirdek aile içinde çok huzurluyuz. Türkiyedeki gergin, aceleci kimliğimden eser yok. Karakterim değişti yani yurtdışına çıktıktan sonra :)Parayla alınabilecek hizmetleri ben de özlüyorum. Saçımla başımla uğraşmayayım gideyim bi fön çektireyimi, bi bakım yaptırayımı, bi temizlikçi gelsin evi dip temel şöyle dolapları düzenleyecek şekilde temizlesini veya misafir gelecek macro dan bi davet sofrası hazırlayımı özlüyorum elbette.
Ama Türkiye’de arkadaşlara da niye gelmiyorsunuz diye sorunca vize randevusu alamıyoruzu, gayet ortalama çocuklara dökülen anaokulu ve ilkokul paralarını, yok artık bu nasıl dışarıda olur dediğimiz suçluların dışarıda olmasını da şaşkınlıkla izliyoruz. Veya çeşmede Urla’da yediğiniz tosta Mallorca parası istenmesini
Ah inşallahonu da satamıyorum mortgage ile alındı saçma bir alım satım masrafı havaya gitmiş olacak. Alırken ayrı satarken ayrı. Bi de Portekiz de ev alsam bile Belçika’da yaşamak için yine kira ödemem gerek. Çocuğumu alıp Portekiz Çek cumhuriyeti gibi eğitim sistemi Türkiye devlet okullarından hallice yerlerde sırf Avrupa birliği diye okutmak istemiyorum. Yani ikisi de Avrupa ülkesi ama Belçika’da eğitim ile Yunanistan’da eğitim aynı şey değil işte
Lay off’dan sonra belli bir süre gardening leave’i olmayacak mı? O sürede yeni bir iş bulabilir belki eşiniz.Sınırsız çalışma izni var, yani askında bi iş bulsa çözülecek her sorun
3 ay bir süresi olacak. Çok kısa bence iyi bir iş bulmak için. Çünkü onda dil de yok (yani günlük hayatta kalabilecek kadar var. Asla iş seviyesinde değil) sadece İngilizce ilana bakınca iş olanakları da epey sınırlanıyor.Lay off’dan sonra belli bir süre gardening leave’i olmayacak mı? O sürede yeni bir iş bulabilir belki eşiniz.
Bu arada biz vatandaşlığı alana kadar Almanya’dan dönmeyi düşünmüyoruz şu an ev borcuna girsek mi girmesek mi diye düşünüyorduk hatta tam olarak
Bu arada Türkiye ile ilgili olan kaygılarınızı çok iyi anlıyorum çoğunu da paylaşıyorum açıkçası.
Hatta burda benim için denklemi karmaşıklaştıran en büyük faktör çocuk. Sadece şu an için okula başlamasına daha çoooook olan çocukla ben burda daha rahat hissediyorum o kısmı söyleyebilirim
Bunu okuduğunuz yazıyı paylaşır mısınız? Şu ab bile farkındayım darboğazın işler iyiye de gitmeyecek. Avrupa temkinli, Trump politikalarını ve kendisini nasıl etkileyeceğini kestiremiyorBelcikada hangi bölgedesiniz? Dil buyuk sorun. Fransizca ve flemenkce bilmeniz gerek. Yeni devlet ulkeyi kötü hale getircek gibi benim tavsiyem 01/01/26 den once is bulun cunku 01/01/26 is arayan cok sayida insan olcak (en az 18 000 kisi)
İşsizlik parasına zaten hakkı olmuyor diye öğrendik. Çünkü burdaki oturum izni bir işi olduğu sürece geçerli. İşsizlik alsa zaten derdimiz kalmaz. O parayla iyi kötü hayatımızı idame ettirip iş buluruz (3 ay olmaz 1 yıl olur)Issizlik parasi bir kisim insan icin bitiyor arastirin media hep bunu konusuyor bu ara
yokİşsizlik parasına zaten hakkı olmuyor diye öğrendik. Çünkü burdaki oturum izni bir işi olduğu sürece geçerli. İşsizlik alsa zaten derdimiz kalmaz. O parayla iyi kötü hayatımızı idame ettirip iş buluruz (3 ay olmaz 1 yıl olur)
İlk etapta iyisine kötüsüne bakmadan belki vatandaşlığa kadar dişinizi sıkmaya çalışırsınız?3 ay bir süresi olacak. Çok kısa bence iyi bir iş bulmak için. Çünkü onda dil de yok (yani günlük hayatta kalabilecek kadar var. Asla iş seviyesinde değil) sadece İngilizce ilana bakınca iş olanakları da epey sınırlanıyor.
Evet çocukla Türkiye’ye gittim sudan çıkmış balığa döndüm. Sanki 30 küsür yıl yaşamamışım gibi. Bi de belki ben yanılıyormuşum ama sanki biz iyi eğitimle iyi yerlere gelebilen son nesildik gibi hissediyorum. Hani eskiden mühendis mimar doktor olmak prestijli birşeydi. Kardeşim mühendis (o da yurtdışında) dönse Türkiye’ye başını sokacak ev alamaz diye düşünüyorum. Doktorlar desen zaten Avrupa’ya gelebilmenin derdinde. Ben şimdi bu koşulda çocuğumu robotik kodlama yapan anaokuluna göndersem ne olacak? E geçmişimizde öyle bir ticarete atılma da yok çocuğa bırakabileceğimiz bir şirket de yok yani.
İş bulun kalın derim ben. İş seçmeyin. Ne bulursanız girin . Daha iyisini bulursanız iş değiştirirsiniz.Türkiye’de gayet iyi işlerimiz, kirada evimiz, her sene tatilimiz vs varken 4 yıl önce eşimin şirketinde yurtdışı pozisyonundan ötürü geldik. (Türkiye’deki gidişattan da pek memnun değildik o yüzden bu fırsatı da sevinçle kabul ettik açıkçası)
Şimdi de Avrupa genelinde olduğu gibi işler iyi gitmiyor ve şirketteki pozisyonlar kapanıyor. Ciddi bir kıyım başladı. Biz de yaz sonu nasibimizi alacağız görünüyor.
Ben de kısa bir süre çalıştım, doğumdan sonra bıraktım, bebeğime baktım. Şimdi onu büyüttüm biraz. Tekrar çalışmak istiyorum ana gerçekten iş bulmak acayip zor (Burda işe girdiğim döneme kıyasla) İngilizcem gayet iyi ama beyaz yaka işlerde buranın dili önemli zaten kursa da devam ediyorum ama ana diliniz gibi olması veya İngilizce gibi olması bence bu yaştan sonra imkansız. Eşim zaten buranın dilini hiç öğrenemedi, onların şirket dili İngilizce.
Yani arkadaşlar biz birkaç aya işsiz güçsüz hiçbirşeysiziz. Ev aldık kredisi var. Tamam, birikmişlerimiz bizi götürecek epey ama, nereye kadar? Hazıra dağ mı dayanır?
Türkiye’ye dönmek de bir fikir ama şu an orda da işimiz yok. Ha bu arada eşimin Türkiye’de kalan iş arkadaşları bizim burda aldığımız aynı parayı veya daha yükseğini alıyor. Biz ise burda ev almak için Türkiye’deki evlerden birini sattık diğerinde kiracı var yani dönecek ev bile yok şu anda. Dönersek bıraktığımız şartlardan daha kötüsüne döneceğiz gibi. Sadece maddi şart da değil, insan rahata çabuk aşılıyor derler. Burda özellikle çocuk büyütmenin kolaylığını, insan gibi çalışma saatlerini Türkiye’de bulamayacakmışım gibi düşünüyorum. Bir de burda bugüne kadar birikim yapınca onu çocuğuma kullanırım diye düşünüyordum, Türkiye’de birikimim yok özel hastaneydi yok özel okuldu yok özel dil kursuydu yok servisiydi onlara gidecek diye düşünüyorum.
Ben kalmak istiyorum arkadaşlar. Ama böyle işsiz nasıl kalacağız? 5 yıl dolmadığı için vatandaşlığa başvuru yapamıyoruz. Çok çıkmazdayım. Geceleri kabusla uyanıyorum yatakta bi daha da uyuyamıyorum.
Çok mu abartıyorum Türkiye’deki durumu? Dönsek mi? Ama vatandaşlığa da kalmış 1 yıl, yani evladım yarın “anne bir yıl daha dayanamadınız mı vatandaşlık için” der mi? Of nolur bi akıl verin. Siz ne yapardınız?
Yazım da kafam gibi karmakarışık olmuş olabilir. Siz sorun ben söylerim.
Şöyle ki çalışma izniyle geldiği için, bu koşullarını devam ettirmesi gerekiyor. Yani “ben mühendis olarak geldim ama artık Türk marketinde kasiyerlik yapacağım” diyemiyorsunuz. Brüt maaşınızın belli bir seviyenin üzerinde olması gerekiyor.İş bulun kalın derim ben. İş seçmeyin. Ne bulursanız girin . Daha iyisini bulursanız iş değiştirirsiniz.
Aman alın denkliğinizi. Sırf Türkler yeter size. Valla burda bi Türk çocuk doktoru bi İranlı diş hekimiİlk etapta iyisine kötüsüne bakmadan belki vatandaşlığa kadar dişinizi sıkmaya çalışırsınız?
Bu arada yanlış anlamayın boş keseden sallamak istemiyorum biz de ufukta lay of gördüğümüz için daha dün gece aynı şeyi konuştuk eşimle
Tabi benim iş bulma imkanım yok burda diş hekimiyim tam denkliğimi almadan çalışamıyorum onu da ne zaman alabilirim hiç bilmiyorum
Okuyarak bir yere gelebilmiş son nesil olduğumuz konusunda da kesinlikle katılıyorum size. Ben 32 yaşındayım Türkiye’de hiçbir şeyim yoktu işim dışında. Geri dönersem de bir şey sahibi olabilecek miyim emin değilim. Ama benim en azından işim vardı. İlerde çocuğum için nasıl olacak hiç bilmiyorum.
Burda en azından çocuğumu bebek arabasına koyup yürüyüşe gidebiliyorum. Türkiye’de görece iyi bir semtte yaşıyordum ama kaldırımda ben bile rahat yürüyemiyordum bırakın bebek arabası ile çıkmayı. Toplu taşımaya bebek arabası ile binmeyi Türkiye’de hayal bile edemiyorum mesela.
Burda ne yediğimi ne içtiğimi biliyorum. Çocuğa gidip biraz daha sağlıklısını alabiliyorum. Eşim daha insani şartlarda çalışıyor çocuk bakımını paylaşabiliyoruz. Eksileri de var evet Almanlar hümanistlikleri ile bilinmiyorlar, sağlık sistemi bence sıkıntılı, eğitim sistemi ile ilgili iyi şeyler duymadım ama vatandaşığa kadar vakit veriyorum kendime çünkü Türkiye’deki arkadaşlarımla konuştuğumda da herkes mutsuz. İnsanlar ülkede mahsur kalmış gibi hissediyorlar ki haklılar da. En yakın arkadaşım vize alamadı mesela. Böyle düşününce de o pasaport çocuğuma bir sürü kapı açacak gibi geliyor vazgeçmek istemiyorum.
Evet aynen bunu demek istedimyok
kadının kast ettiği işsizlik parası alma hakkı biten o kişiler iş aramaya başlayacaklar o tarihten sonra demek istemiş
Umarım öyle olur ben sadece huzurla çalışıp kendi paramı kazansam cidden başka bir şey istemiyorumAman alın denkliğinizi. Sırf Türkler yeter size. Valla burda bi Türk çocuk doktoru bi İranlı diş hekimirandevu zor buluyoruz.
Türkiye’de çok şükür kazandık. Eşim iyi şartlarda çalıştı. Evleri vs yaptık. Ama mesela geri dönsek de aynı şartlara dönemiyorum. 1) ev yok (evde kiracı var, kiracıyı çıkarıp ben girsem gelirim yok, ev müstakil, sitede, aidatı ayrı, yazın havuz bakım parası ayrı, bahçıvanı ayrı, kışın ısıtması ayrı, para yetmez) 2) iş yok. Türkiye’de mi burda mı daha hızlı iş buluruz onu da bilemiyorum. 3. Çocuk burda 2,5 yaşında anaokuluna gidebiliyor. Türkiye’de kreşi ayrı para, servisi ayrı para aktivitesi ayrı para. burda biliyorum ki en azından 2 dili güzel öğrenecek. Türkiye’de onlar da para. Parasını geçtim, kreşte şiddet, okulda zorbalık, trafikte şiddet, falan filan.
İki ev var ikisine de dokunamuyorum, kaldım dımdızlak Allah bir yol göstersin
Türkiye’de yaşanmaz diyen kişilerin tek sorunu ev araba alamamak değil maalesef. Bence de dünyanın en güzel yerlerinden birinde yaşıyoruz bir gün terketmek zorunda kalırsam çok üzülürüm. Ama her gün haberlerde izliyoruz onlarca sabıka kaydı olmasına rağmen birçok suçlu elini kolunu sallayarak geziyor. Ya öldürülen çocuğu mezarda bile rahat bırakmıyorlar burası malesef güvenli bir yer değil artık. Cezalarda caydırıcılık yok tapanın yanına kar kalıyor. Ayrıca yaşadığım yerde huzurlu hissetmem için toplumca bir refah gerekiyor. Evim arabam olsa da maddi hiçbir kaygım olmasa da çocuğumun sokakta muhattap olacağı çocukların da en azından düzgün beslenmesi ailesinin geçim derdinden kafasını kaldırıp çocuğuna biraz zaman ayırabilmesi o kadar önemli ki. Herkes zengin olamaz ama kimse aç kalmamalı huzur güven ancak böyle sağlanır.Ben bu Türkiye de yaşanmaz olayını bir türlü çözemedim. Belli bir kitle tutturmuş yaşanmaz diye.herkes birbirini gaza getirme dersinde.gayet de güzel yaşıyoruz.evimizi de aldık arbamizi da şükür. Kendi bütçenize göre tatilimizide yapıyoruz.okullarimiz hastaneleimiz şükür hepsine ulaşıyoruz.sunu kabul ediyorum tabi ki daha iyisi olabilir.olmalida .Türkiyede çoğu kurumda bir standart yok onu da kabul ediyorum.ama yani mutsuz olduğunuz yerde bu kadar kalma çabası neden ki.
Birde benim en katlanamadigim şey başka bir ülkede yabancı olma fikri.atalarimiz bu topraklar için çok büyük fedakarlıklar yapmış. Bırakıp gitmek hiç aklıma bile gelmiyor. Ama şunu istiyorum. bir oğlum var, gitsin gezsin tozsun,jatta birlikte gezelim görelim ama evime geri döneyim.
Kendinize bu kadar yüklenmeyin, biraz zaman verin ailenize.
Burası köylük yer hizmet çok pahalı, Almanya’da Türk nüfusu fazla ondan hizmeti daha çok ve uygun fiyata buluyosunuz.Doğru, ben Hamburg da yaşiyorum. Burda yok yok. Kiralar pahali ama servis sektörü uygun (küçük sehirlere göre).
Ben tam merkezde çalışıyorum ve en nezih yerde bile full pedikür icin 35€ ödüyorum. Küçük, köylük yerlerde 60-70 arasi. Ordada kiralar uygun oluyor.
Yemek desen lieferando üzeri dünya mutfağı 30 dakika içinde kapinda. Ben galiba bazen avrupanin köylük yerlerininde olduğunu unutuyorum ve burda bazi konulara şok oluyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?