- 28 Aralık 2017
- 2.834
- 9.781
- 158
- Konu Sahibi Yokuspokus
-
- #61
Biliyor musun aslında tek sorun sen annenin hayalindeki evlat değilsin annende senin hayalindeki anne değil.. birbirinizi olduğunuz gibi kabul etmedikce hep mutsuz olacaksınız belli ki. Ya da belki sadece burç uyumunuz yoktur
Ben de şimdi saydırdım da geldim :) tam konuşmamızın üzerine senin Konunu okudum .gerçekten yoruldum ,boğazım acıyor yirtinmaktan. .birşey var ve o şey ona göre çok normal ,bana göre değil annecim ,hayır ,daha kaç dilde söylemeliyim kendimi anlatabilmek için ."ama ben seni zaten anlıyorum ,ah yavrum bak ama çok kırılıyorum ,lütfen dönüşü olmayacak laflar etme " sonrasında çark ! Bıktım yemin ederim ..en azından sen anlatıp rahatlayabiliyorsun ,ben onu da yapamıyorum :/ umarım geçer gangsta ..derdine derdimle cevap verdim ,üzgünüm ! Sanırım ben de çatlamak üzereyim. .Sıradan giydirdim.
Kalbi mi var tansiyonu mu, şekeri mi var ölür mü kalır mı anam mı babam mı tanımadan.
Hala rahatlamadım.
Telefonun diğer ucunda sakin sakin "Söyle, söyle, rahatlarsın" diyen annem, yanımda "Şşş ne oluyorsun, onlar nasıl sözler? Sus artık" diyen babam. Dönüp ona da saydırmam, susup kalması vb...
İtina ile en ağır sözleri seçmedim; ne nasıl geldiyse, ne varsa zihnimde onlar döküldü. Bu kadar ağır olacağını ağzımdan çıktıktan sonra fark ettim ve buna üzülmedim, zerre "İncittim mi?" düşüncesi taşımadım. Bu uzun bir zaman sonra gelen bir başka gerçek sinir krizi olmalı ve hiçbir pişmanlık barındırmıyor. Sesim yükselmedi, sözlerim ciddi manada ağırdı. Evladım bana söylese ağlardım, çok ağlardım. Annem ağlamadı, önce kendini savunmaya çalıştı, sonra olmayınca "Böyle düşünüyorsan görüşmeyelim o zaman kızım, beni ölmüş say, sen bilirsin, sen nasıl huzurlu olacaksan öyle olsun" dedi.
"Huzur bulamıyorum anlamıyor musun?!" deyip devam ettim "Zekan mı yetmiyor?" diye. "Aaa anneye öyle şey denir mi?" diyerek kendi çaplarında ayıplayacaklar defolup gidebilirler konumdan; ya da ayıplayın, alışkınım.
Evet. Mümkün değil anlamıyor.
Anlamasını isterdim.
Kabullenemiyorum.
Nasıl işlediyse, atamıyorum.
Nereye gizlediyse bulamıyorum.
Çoğu kişinin kabullenip yoluna devam edemeyeceği ağır noktalardan geçtim, bir annemden geçemedim.
Dövüp sövseydi, atsaydı; onu silip atmam kolay olurdu belki.
Canının içine kadar sarsa, anladığını hissetsem ve gerçek bir gayret ile özür dilediğini görsem de affederdim.
Çok blur.
İçimi dökmek istedim.
Drama Queen demek serbest.
Ben de size "Anlayamazsınız" derim olur biter.
"Annen hayatta en azından" diyeceklere de baştan diyeyim; "Evet, şükür ki."
Okuduğunuz için teşekkür ederim; anneden ağır yaralı olanlara selamlar.
Ağır yaralılar o köşede yaralanmışlardır zaten 1sen,neden çekilsinler,"beni yaraladın ama yaralarımı görüp vicdan azabı duyma"demek için mi?Bu kadar saydirmaniza rağmen sükunetle cevap vermiş. Defolup gitmiyorum konudan , çünkü söylemek zorundayım ; ancak her gün döven, küfür eden, terk eden, yıllarca görmeyen , asla ilgilenmeyen anneye bu şekilde yapılır. Ve hatta yapılmaz mesafe konur.
Ağır yaralılar sükunetle köşeye çekilmeli, karşı tarafın kalbini paramparça etmeye lüzum yok.
En azından bir gün olsa bile uykusuz kalmış sizin için.
Ağır yaralılar o köşede yaralanmışlardır zaten 1sen,neden çekilsinler,"beni yaraladın ama yaralarımı görüp vicdan azabı duyma"demek için mi?Bu kadar saydirmaniza rağmen sükunetle cevap vermiş. Defolup gitmiyorum konudan , çünkü söylemek zorundayım ; ancak her gün döven, küfür eden, terk eden, yıllarca görmeyen , asla ilgilenmeyen anneye bu şekilde yapılır. Ve hatta yapılmaz mesafe konur.
Ağır yaralılar sükunetle köşeye çekilmeli, karşı tarafın kalbini paramparça etmeye lüzum yok.
En azından bir gün olsa bile uykusuz kalmış sizin için.
Ağır yaralılar o köşede yaralanmışlardır zaten 1sen,neden çekilsinler,"beni yaraladın ama yaralarımı görüp vicdan azabı duyma"demek için mi?Bu kadar saydirmaniza rağmen sükunetle cevap vermiş. Defolup gitmiyorum konudan , çünkü söylemek zorundayım ; ancak her gün döven, küfür eden, terk eden, yıllarca görmeyen , asla ilgilenmeyen anneye bu şekilde yapılır. Ve hatta yapılmaz mesafe konur.
Ağır yaralılar sükunetle köşeye çekilmeli, karşı tarafın kalbini paramparça etmeye lüzum yok.
En azından bir gün olsa bile uykusuz kalmış sizin için.
Ben kendisine sarıldığımda, ben sarılmanı/öpmeni istemiyorum, kalk da şu mutfağı topla bir işe yara diyen bir anne ile büyüdüm.
Kabus gibi ergenlik, kabus gibi bir gençlik.
Evlendikten sonra rahata erdim. Aramız düzeldi. Mesafeli ve seviyeli bir ilişki kurduk.
Bu süreçte sadece ilk doğumumda yanımda 5 gün kaldı, onda da bana çocuğu emziremiyorum, beceremiyorum diye eziyet etti :)
Hatta 4 günlük Doğum yapmış kadın olarak
‘Sütün sidik gibi, bu çocuğa yaramaz’ lafını annemden duydum.
2 gün sonra da arkadaşları ile tatile gitti.
Kırgınlıklarım var.
Her şeyi ben bilirim havasından yoruldum.
Çok iyi yönleri de olan biri.
Becerikli, toplumda sevilir, insanlara saygılı, her ortamda esprili, Güleryüzlü.
Neden bana böyle İnan bilmiyorum :)
Uzak kalınca iyiyiz. Uzak kalıyorum.
Her gün konuşuruz ama nasılsın iyi misin, o kadar.
Fazlasına girince b.ka sarıyor.
Senin kadar iç içe olsam şimdiye çoktan kriz üstüne krizler geçirmiştim.
Her anne iyi olmuyor. Enteresan ama her anne her çocuğuna da iyi olmayabiliyor.
Kabul ettim, devam ettim.
Huzurlu muyum? Evet.
İhtiyaç duyuyor muyum? Evet
Zaman zaman üzülüyor muyum? Çoğunlukla.
Bana yaşattığı pek çok şey için kırgınım, diğer kardeşlerim nispeten daha hafif atlattığı için mutluyum.
Karışığım :)
Anneme ben de çok saydırdım. Genel olarak evlatlarından bul diye geri döndü.
Bakalım neler bulacağım :)
Aynı annemle biz, konu sahibi annesiyle çok görüşüyor konularından biliyorum, ben o kadar görüşsem kanlı bıçaklı oluruz. Annem uzakta olunca çok seviyor beni ilginç:)) gangsta nin bu kadar içli dışlı olma isteğini anlayamıyorum ben mesela.. Annesi kardeşiyle gidiyor çocuğuna bakamicak diye kızıyordu,ben annem gelir çocuk yaparsam diye korkudan çocuk yapmiyorum.Ben kendisine sarıldığımda, ben sarılmanı/öpmeni istemiyorum, kalk da şu mutfağı topla bir işe yara diyen bir anne ile büyüdüm.
Kabus gibi ergenlik, kabus gibi bir gençlik.
Evlendikten sonra rahata erdim. Aramız düzeldi. Mesafeli ve seviyeli bir ilişki kurduk.
Bu süreçte sadece ilk doğumumda yanımda 5 gün kaldı, onda da bana çocuğu emziremiyorum, beceremiyorum diye eziyet etti :)
Hatta 4 günlük Doğum yapmış kadın olarak
‘Sütün sidik gibi, bu çocuğa yaramaz’ lafını annemden duydum.
2 gün sonra da arkadaşları ile tatile gitti.
Kırgınlıklarım var.
Her şeyi ben bilirim havasından yoruldum.
Çok iyi yönleri de olan biri.
Becerikli, toplumda sevilir, insanlara saygılı, her ortamda esprili, Güleryüzlü.
Neden bana böyle İnan bilmiyorum :)
Uzak kalınca iyiyiz. Uzak kalıyorum.
Her gün konuşuruz ama nasılsın iyi misin, o kadar.
Fazlasına girince b.ka sarıyor.
Senin kadar iç içe olsam şimdiye çoktan kriz üstüne krizler geçirmiştim.
Her anne iyi olmuyor. Enteresan ama her anne her çocuğuna da iyi olmayabiliyor.
Kabul ettim, devam ettim.
Huzurlu muyum? Evet.
İhtiyaç duyuyor muyum? Evet
Zaman zaman üzülüyor muyum? Çoğunlukla.
Bana yaşattığı pek çok şey için kırgınım, diğer kardeşlerim nispeten daha hafif atlattığı için mutluyum.
Karışığım :)
Anneme ben de çok saydırdım. Genel olarak evlatlarından bul diye geri döndü.
Bakalım neler bulacağım :)
Aleyküm selam...Sıradan giydirdim.
Kalbi mi var tansiyonu mu, şekeri mi var ölür mü kalır mı anam mı babam mı tanımadan.
Hala rahatlamadım.
Telefonun diğer ucunda sakin sakin "Söyle, söyle, rahatlarsın" diyen annem, yanımda "Şşş ne oluyorsun, onlar nasıl sözler? Sus artık" diyen babam. Dönüp ona da saydırmam, susup kalması vb...
İtina ile en ağır sözleri seçmedim; ne nasıl geldiyse, ne varsa zihnimde onlar döküldü. Bu kadar ağır olacağını ağzımdan çıktıktan sonra fark ettim ve buna üzülmedim, zerre "İncittim mi?" düşüncesi taşımadım. Bu uzun bir zaman sonra gelen bir başka gerçek sinir krizi olmalı ve hiçbir pişmanlık barındırmıyor. Sesim yükselmedi, sözlerim ciddi manada ağırdı. Evladım bana söylese ağlardım, çok ağlardım. Annem ağlamadı, önce kendini savunmaya çalıştı, sonra olmayınca "Böyle düşünüyorsan görüşmeyelim o zaman kızım, beni ölmüş say, sen bilirsin, sen nasıl huzurlu olacaksan öyle olsun" dedi.
"Huzur bulamıyorum anlamıyor musun?!" deyip devam ettim "Zekan mı yetmiyor?" diye. "Aaa anneye öyle şey denir mi?" diyerek kendi çaplarında ayıplayacaklar defolup gidebilirler konumdan; ya da ayıplayın, alışkınım.
Evet. Mümkün değil anlamıyor.
Anlamasını isterdim.
Kabullenemiyorum.
Nasıl işlediyse, atamıyorum.
Nereye gizlediyse bulamıyorum.
Çoğu kişinin kabullenip yoluna devam edemeyeceği ağır noktalardan geçtim, bir annemden geçemedim.
Dövüp sövseydi, atsaydı; onu silip atmam kolay olurdu belki.
Canının içine kadar sarsa, anladığını hissetsem ve gerçek bir gayret ile özür dilediğini görsem de affederdim.
Çok blur.
İçimi dökmek istedim.
Drama Queen demek serbest.
Ben de size "Anlayamazsınız" derim olur biter.
"Annen hayatta en azından" diyeceklere de baştan diyeyim; "Evet, şükür ki."
Okuduğunuz için teşekkür ederim; anneden ağır yaralı olanlara selamlar.
Of anne,
Anne deyince aklıma hep çok güçlü bir kadın figürü geliyor, kendi annem öyle aslında.
Aynı anda bu kadar güçlü bir kadının konu ben olunca bu kadar aciz oluşu da geliyor.
Bana yaptıklarını düşündükçe ve kendisine sordukça çaresizce başını yana eğişi geliyor,içim parçalanıyor.
Çok saydım ona, çok kustum içimi, sonuçta hem anlık rahatlama hem de ölene kadar vicdan azabı kaldı bana, yani yine olan bana oldu, kahretsin.
Onun bile unuttuğu laflarımdan dolayı içim acıyor, üzülüyorum.
Belki milyon sayfa yazarım anne ile ilgili ama bu lazımdı sana hacı,
Yaptın, kendin için çok iyi bir şey yaptın aslında, yeter ki benim gibi vicdanlara bırakma kendini.
Belki sonrası senin için farklı olur,inşallah.
Ben yine karmakarışık duygulara daldım,
Hadi bakalım hayırlısı hepimizin hakkında.
Ağır yaralılar o köşede yaralanmışlardır zaten 1sen,neden çekilsinler,"beni yaraladın ama yaralarımı görüp vicdan azabı duyma"demek için mi?
Üslup doğru olmayabilir,ama köşeye çekilmek bir şeyi çözmez,iyileştikçe yeni yaralar almaya yol açar bence...
Hatada ısrar ediliyorsa,Kalp kırmadan sövüp soymadan anlatmanın bir yolu yok mu ?
Hatalı bir anne kendisi, zalim bir anne değil ki fütursuzca kırılsın kalp.
Kalp kırmadan sövüp soymadan anlatmanın bir yolu yok mu ?
Hatalı bir anne kendisi, zalim bir anne değil ki fütursuzca kırılsın kalp.
Üslup doğru olmayabilir dedim zaten,fakat köşeye çekilmek bir şeyi çözmez,konuşmakta çözmüyor bence ama en azından çaba gösteriliyor,umutsuz da olsa...Kalp kırmadan sövüp soymadan anlatmanın bir yolu yok mu ?
Hatalı bir anne kendisi, zalim bir anne değil ki fütursuzca kırılsın kalp.
Sıradan giydirdim.
Kalbi mi var tansiyonu mu, şekeri mi var ölür mü kalır mı anam mı babam mı tanımadan.
Hala rahatlamadım.
Telefonun diğer ucunda sakin sakin "Söyle, söyle, rahatlarsın" diyen annem, yanımda "Şşş ne oluyorsun, onlar nasıl sözler? Sus artık" diyen babam. Dönüp ona da saydırmam, susup kalması vb...
İtina ile en ağır sözleri seçmedim; ne nasıl geldiyse, ne varsa zihnimde onlar döküldü. Bu kadar ağır olacağını ağzımdan çıktıktan sonra fark ettim ve buna üzülmedim, zerre "İncittim mi?" düşüncesi taşımadım. Bu uzun bir zaman sonra gelen bir başka gerçek sinir krizi olmalı ve hiçbir pişmanlık barındırmıyor. Sesim yükselmedi, sözlerim ciddi manada ağırdı. Evladım bana söylese ağlardım, çok ağlardım. Annem ağlamadı, önce kendini savunmaya çalıştı, sonra olmayınca "Böyle düşünüyorsan görüşmeyelim o zaman kızım, beni ölmüş say, sen bilirsin, sen nasıl huzurlu olacaksan öyle olsun" dedi.
"Huzur bulamıyorum anlamıyor musun?!" deyip devam ettim "Zekan mı yetmiyor?" diye. "Aaa anneye öyle şey denir mi?" diyerek kendi çaplarında ayıplayacaklar defolup gidebilirler konumdan; ya da ayıplayın, alışkınım.
Evet. Mümkün değil anlamıyor.
Anlamasını isterdim.
Kabullenemiyorum.
Nasıl işlediyse, atamıyorum.
Nereye gizlediyse bulamıyorum.
Çoğu kişinin kabullenip yoluna devam edemeyeceği ağır noktalardan geçtim, bir annemden geçemedim.
Dövüp sövseydi, atsaydı; onu silip atmam kolay olurdu belki.
Canının içine kadar sarsa, anladığını hissetsem ve gerçek bir gayret ile özür dilediğini görsem de affederdim.
Çok blur.
İçimi dökmek istedim.
Drama Queen demek serbest.
Ben de size "Anlayamazsınız" derim olur biter.
"Annen hayatta en azından" diyeceklere de baştan diyeyim; "Evet, şükür ki."
Okuduğunuz için teşekkür ederim; anneden ağır yaralı olanlara selamlar.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?