- 11 Mart 2016
- 11.339
- 48.952
- 598
- Konu Sahibi Yokuspokus
-
- #81
O yöntemleri anlatarak, olmadı trip atarak, olmadı yüksek sesle, beceremedim yazıyla, çaresizlik içinde yalvararak denedim ben.Evet büyüklere sevgi , saygı gösterelim .. orda tamamız ..
Ama bazen büyükler , her yaptıklarının , her düşündüklerinin her şekilde her ortamda her şartta doğru olduğunu düşünmeleri , eylemlerini de bu yönde yapmaları insanı bazen çileden çıkarabiliyor ..
Her yöntemi deniyor bazen insan , bazen de kendini bu durumda buluyor ...
Eğer içinde bir “acı” hissetmiyorsan haklısındır ve çok iyi bir rahatlama gelmiştir diye düşünüyorum
Bak ne güzel .. elinden geleni yapmışsın ... evet kimse annesini babasını seçemiyor .. istediğinde Harika bir anne modeli değildir , biraz olsa anlaşılmaktır ..O yöntemleri anlatarak, olmadı trip atarak, olmadı yüksek sesle, beceremedim yazıyla, çaresizlik içinde yalvararak denedim ben.
Olmayınca kalp de kırdım, en sonunda sonsuz uzaklaştım, yaşım 17 idi,
Şimdi 36
Hala yanaşmaya uğraşıyor sebebi de yalnız kalma korkusu
Ama ben hep yalnızdım,
Oynamam gereken yaşta bulaşık,çamaşır yıkıyordum elde, yine yalnız.
Canı istediğinde her şeyi yapabilen insan konu ben olunca zavallıya bürünüyordu,'ben cahilim, bilemedim' e getiriyordu.
Evet ben de çileden çıkmıştım aynıYokuspokus gibi.
Burada iki ay annemle görüşmediğimi yazdığım için topa tutanlar olmuştu beni,
Dışı seni içi beni yakar hesabı.
Dünyan dar geliyor, aldığın nefes kemiklerine batıyor.
Doğuran literatürde annedir,
Ya anneliğe yüklediğimiz mana çok abartılı biz hatalıyız o yüzden böyle isyanlarımız
Ya da biz çok haklıyız onlar olamamış,
Sonuç yine kayıp hayatlar, yok olan canlar.
Ben hala umuyorum o günlerin geride kalmış olmasını.Bak ne güzel .. elinden geleni yapmışsın ... evet kimse annesini babasını seçemiyor .. istediğinde Harika bir anne modeli değildir , biraz olsa anlaşılmaktır ..
Ama “cahilim” hep arkasına sığınılandır .. dilerim mutsuz günlerin geride kalmıştır
Uzaklaşamıyorum. Ne yaptıysa, ne hale getirdiyse dönüp arkamı bırakıp gidemiyorum/Ya da geçmiş zaman mı kullanacağım bundan sonra bilmiyorum çünkü içim acımadı, otomatik gerçekleşti sanki.
Ne daha kötüdür Turuncu? Kötü olduğunu bildiğin kötü davranış mı, iyi kılığı ile giydirilmiş kötü davranış mı?
Beni dizinin dibine, senelerce üzerime çalışıp oturtmayı başardı ve öyle bir haldeyim ki onu suçlayamıyorum "Sen yaptın ki" diyorum. Ben mi yaptım gerçekten?
Hiçbir ilgi alanım önemsenmedi; hiçbiri. Benim neyle ilgilendiğimin hiçbir önemi yoktu çünkü neyle ilgilenmem gerektiği annemce belirlenmişti ve bu yolda istemediğim fedakarlıklara girerek, beni yolumdan vazgeçirdi, o fedakardı ve ben kendimi suçlayandım.
Yemek yemeye aşırı zorlanmak nedir biliyor musun sen? Obez olmamı mı beklerdin mesela? Anoreksiya oldum, saçlarım elime geldi ve bu benim "Dengesiz beslenmeme-söz dinlememe" suçum oldu.
Sen 2 yaşından beri tek rahatlama yolun olan resim çizmenin elinden alınması nedir biliyor musun? İyiliğim içindi ve çok güzel açıklanmıştı, o kadar şahane ikna oldum ki aslında ben resim çizmeyi o kadar sevmiyormuşum bile :) Sonra tabi "Ben tercih ettim" oldum.
O kadar ağır bir pedofili korkusu yaşardı ki annem; liseye kadar hiçbir arkadaşımla evinde doğru düzgün hatıram yok. Çünkü onlar bize gelirdi ve annemin yaptığı tüm yemekler karşısında böyle bir annem olduğu için şükretmem gerektiğini söylerlerdi.
Sen kışın ortasında terledin mi Turuncu? Ciddi soruyorum. Kışın isilik çıkardın mı? Öyle bir fotoğrafım var; üzerimde beyaz peluş kabarık bi mont, zannedersem 3 yaşındayım; boynumun yukarısına kadar düğmelenmiş, kaşkolla burnu sarılmış, alttan yün başlık ile kapüşonun içine iki kat sarılmış. Açıklaması "Koşardın terlerdin" di. Bir çocuğun Antalya kışında o kıyafetlerle terlememesi ve isilik çıkarmaması imkansız. Sonra gelsin ağır gripler, iltihaplanmalar ve hastaneler.
Serum başında bekleyen fedakar anne... Cahillik mi? Hiç zannetmiyorum, daha çok vekaleten munchausen sendromuna benzetiyorum. Çok bilgiliydi.
Ortaokulda günlüğümü okuyup hesap sordu.
Bu her annenin yapabileceği şey olabilir ama o günlüğü elinden alıp parçalarken karşımda gülümseyerek "Sen daha iyilerini hak ediyorsun" demesi? İyi mi kötü mü?
Kuzenim sigaraya başlamıştı, ben ise merak edip ondan tek dal yaktım (Sigara içmiyordum). Yakalanacak ve eniştem kızacak, benimkiler bana kızmaz biraz nutuk çeker sadece diye kuzenimin suçunu üstlendim. Teyzem "Aferim kızıma" dedi, annem teyzem karşısında boynunu eğdi diyemedi ya; o akşam sorguya çekildim. "Yazıklar olsun, senden hiç beklemezdim" girişi ile öyle rencide edildim ki.. Kuzenim "Kuzen sakın söyleme benim içtiğimi, teşekkür ederim" diye mesaj atmıştı ve söz verdim. Aldım telefonumu "Anne, sana bir şey göstereceğim ama bu sadece bizim aramızda kalacak; benim sana -layık- bir evlat olduğumu bil. Kimseye söylemeyeceksin tamam mı?" dedim. "Tamam annem, tabi annem bitanem, söz"ler... Mesajı gördü, anladı ve "O mesajı teyzene okutacağız!" a döndü olay. Hemen mesajı sildim "Anne nolur yapma, kuzenime söz verdim nolur" diye yalvardım köpek gibi. O ne yaptı sence? "Ben yeğenimin zehirlenmesini istemiyorum" diyerek beni de alıp kuzenim-teyzem öyle bir yüzleşmeye götürdü ki, kuzenimin yüzüne bakamaz hale geldim. :)
Ve daha neler... Ve sürekli tekrar eden "İyiliğin için, bilemezsin, anlamazsın, olmaz, yasak, asla, ben bilirim, bana hak vereceksin, sizin için neler yapıyorum görmüyor musun, sen nasıl vefasız bir çocuksun" sözleri dönen her gün.
Her gün anlam veremediğim bir yerden yükselen öfkem ve her seferinde sonucun "Neyin eksik?! Daha ne yapayım kızım senin için?"e bağlandığı o bilindik kısır döngü.
"Elalem ne der"li travmalarımıza girmiyorum bile.
"Senin tek sorunun şımarıklık" ile başlayan cümlelere de.
Baktım olmayacak; basıp gideyim bari dediğimde kardeşimi hemen önüme koydular. Kardeşime baktım ve gidemedim.
İntiharı düşündüm. Bunu anneme yapabilirim ama kardeşime böyle bir hatıra bırakamam dedim.
Neye öfkelendiğimi senelerce anlamadım ve kendimi suçladım. Çünkü annem çok iyiydi, o bir anneydi.
Sonra bir başka hastalık patladı kendimi sorgularken.
Korktu, öldü bitti, sevgi sözcükleri sıralandı döküldü ve "Sen yaptığın hataları düşünerek çok üzüldün biliyorum kızım kendini suçlama, sen iyi evlatsın anneler için evlatları vazgeçilmezdir seni her hatanla sevdim ben." tarzında konuştu. Tüm hatalarım(!) benim oldu :) Kendisinde hata yok.
Turuncu, daha bunlar sadece %1i.
Ben ömürlük bir beyin yıkama seansından çıkmaya çalışıyorum.
Uzaklaşamıyorum. Ne yaptıysa, ne hale getirdiyse dönüp arkamı bırakıp gidemiyorum/Ya da geçmiş zaman mı kullanacağım bundan sonra bilmiyorum çünkü içim acımadı, otomatik gerçekleşti sanki.
Ne daha kötüdür Turuncu? Kötü olduğunu bildiğin kötü davranış mı, iyi kılığı ile giydirilmiş kötü davranış mı?
Beni dizinin dibine, senelerce üzerime çalışıp oturtmayı başardı ve öyle bir haldeyim ki onu suçlayamıyorum "Sen yaptın ki" diyorum. Ben mi yaptım gerçekten?
Hiçbir ilgi alanım önemsenmedi; hiçbiri. Benim neyle ilgilendiğimin hiçbir önemi yoktu çünkü neyle ilgilenmem gerektiği annemce belirlenmişti ve bu yolda istemediğim fedakarlıklara girerek, beni yolumdan vazgeçirdi, o fedakardı ve ben kendimi suçlayandım.
Yemek yemeye aşırı zorlanmak nedir biliyor musun sen? Obez olmamı mı beklerdin mesela? Anoreksiya oldum, saçlarım elime geldi ve bu benim "Dengesiz beslenmeme-söz dinlememe" suçum oldu.
Sen 2 yaşından beri tek rahatlama yolun olan resim çizmenin elinden alınması nedir biliyor musun? İyiliğim içindi ve çok güzel açıklanmıştı, o kadar şahane ikna oldum ki aslında ben resim çizmeyi o kadar sevmiyormuşum bile :) Sonra tabi "Ben tercih ettim" oldum.
O kadar ağır bir pedofili korkusu yaşardı ki annem; liseye kadar hiçbir arkadaşımla evinde doğru düzgün hatıram yok. Çünkü onlar bize gelirdi ve annemin yaptığı tüm yemekler karşısında böyle bir annem olduğu için şükretmem gerektiğini söylerlerdi.
Sen kışın ortasında terledin mi Turuncu? Ciddi soruyorum. Kışın isilik çıkardın mı? Öyle bir fotoğrafım var; üzerimde beyaz peluş kabarık bi mont, zannedersem 3 yaşındayım; boynumun yukarısına kadar düğmelenmiş, kaşkolla burnu sarılmış, alttan yün başlık ile kapüşonun içine iki kat sarılmış. Açıklaması "Koşardın terlerdin" di. Bir çocuğun Antalya kışında o kıyafetlerle terlememesi ve isilik çıkarmaması imkansız. Sonra gelsin ağır gripler, iltihaplanmalar ve hastaneler.
Serum başında bekleyen fedakar anne... Cahillik mi? Hiç zannetmiyorum, daha çok vekaleten munchausen sendromuna benzetiyorum. Çok bilgiliydi.
Ortaokulda günlüğümü okuyup hesap sordu.
Bu her annenin yapabileceği şey olabilir ama o günlüğü elinden alıp parçalarken karşımda gülümseyerek "Sen daha iyilerini hak ediyorsun" demesi? İyi mi kötü mü?
Kuzenim sigaraya başlamıştı, ben ise merak edip ondan tek dal yaktım (Sigara içmiyordum). Yakalanacak ve eniştem kızacak, benimkiler bana kızmaz biraz nutuk çeker sadece diye kuzenimin suçunu üstlendim. Teyzem "Aferim kızıma" dedi, annem teyzem karşısında boynunu eğdi diyemedi ya; o akşam sorguya çekildim. "Yazıklar olsun, senden hiç beklemezdim" girişi ile öyle rencide edildim ki.. Kuzenim "Kuzen sakın söyleme benim içtiğimi, teşekkür ederim" diye mesaj atmıştı ve söz verdim. Aldım telefonumu "Anne, sana bir şey göstereceğim ama bu sadece bizim aramızda kalacak; benim sana -layık- bir evlat olduğumu bil. Kimseye söylemeyeceksin tamam mı?" dedim. "Tamam annem, tabi annem bitanem, söz"ler... Mesajı gördü, anladı ve "O mesajı teyzene okutacağız!" a döndü olay. Hemen mesajı sildim "Anne nolur yapma, kuzenime söz verdim nolur" diye yalvardım köpek gibi. O ne yaptı sence? "Ben yeğenimin zehirlenmesini istemiyorum" diyerek beni de alıp kuzenim-teyzem öyle bir yüzleşmeye götürdü ki, kuzenimin yüzüne bakamaz hale geldim. :)
Ve daha neler... Ve sürekli tekrar eden "İyiliğin için, bilemezsin, anlamazsın, olmaz, yasak, asla, ben bilirim, bana hak vereceksin, sizin için neler yapıyorum görmüyor musun, sen nasıl vefasız bir çocuksun" sözleri dönen her gün.
Her gün anlam veremediğim bir yerden yükselen öfkem ve her seferinde sonucun "Neyin eksik?! Daha ne yapayım kızım senin için?"e bağlandığı o bilindik kısır döngü.
"Elalem ne der"li travmalarımıza girmiyorum bile.
"Senin tek sorunun şımarıklık" ile başlayan cümlelere de.
Baktım olmayacak; basıp gideyim bari dediğimde kardeşimi hemen önüme koydular. Kardeşime baktım ve gidemedim.
İntiharı düşündüm. Bunu anneme yapabilirim ama kardeşime böyle bir hatıra bırakamam dedim.
Neye öfkelendiğimi senelerce anlamadım ve kendimi suçladım. Çünkü annem çok iyiydi, o bir anneydi.
Sonra bir başka hastalık patladı kendimi sorgularken.
Korktu, öldü bitti, sevgi sözcükleri sıralandı döküldü ve "Sen yaptığın hataları düşünerek çok üzüldün biliyorum kızım kendini suçlama, sen iyi evlatsın anneler için evlatları vazgeçilmezdir seni her hatanla sevdim ben." tarzında konuştu. Tüm hatalarım(!) benim oldu :) Kendisinde hata yok.
Turuncu, daha bunlar sadece %1i.
Ben ömürlük bir beyin yıkama seansından çıkmaya çalışıyorum.
Bravo. Kendinizi övduyseniz sadede gelebilirsiniz.Keşke annenize bu kadar saydırmasaydınız.
Tamam benimde annemle problemlerim var ama bu kadar azarlayıp kırmadım hiçbir zaman.
Sinirimden cam çerçeve indirdiğimde oldu,2 metre duvar aynasını yere indirdiğimde oldu. Sinirden bardakları camdan mı atmadım,sofrayı yerle bir mi etmedim.
Herşeyi yaptım ama asla bu kadar kalbini kırıp üzmedim onu.
Çünkü biliyorum yaşlanıyor,bir gün beni bırakıp gidecek.
O gün gelip çattığında "keşke sana bağırmasaydım" diye mezarının başında ağlamamak için yapmadım hiçbirini.
Zaman acımasız,anneniz yitip gidince çok pişman olursunuz.
Annenizin pedofoli korkusu yasadigi veya gordugu bir seyden olabilir
Bu ulkede ortak sorunlardan birisi yasadigi acilari ve korkulari cocuklara yansitmak ve bir de yaptigi fedakarliklari gostermek halbuki bu cocuklari daha cok baski altina aliyor.
Anneligin yaninda kendilerinin de bizim de bor birey oldugumuzun farkina varsalar keske..
"Aile terapisti alalım, anne-kız birlikte gidelim. İletişim kuramıyoruz anne, birbirimize bağırmaktan başka bir şey yapmıyoruz" dediğimi hatırlıyorum ergenliğimde. Çünkü psikolog psikolog beni gezdirirken, aynı psikologlardan bazıları "Sizi hep beraber terapiye alalım" tarzı da konuştu. Kabul etti mi? :) Elbette hayır, onun psikolojik sorunu asla olamaz. Sorun varsa bendedir.
Ha ama çok güzel bir gelişme olarak artık "Psikolojik olarak çok yoruldum, yordunuz" deyip psikologa gitmeyi istedi. Ama bunun bize dönüşünün "Acındırma" olacağını biliyorum. Yine de gidelim dediğimde ve kendi psikoloğuma gittiğimizde önce biraz dökülür gibi oldu "Gangstayı anlıyorum, çok iyi anlıyorum" dedi, sonra bir anda "Ben elimden geleni, doğru bildiğim her şeyi yaptım bir anne olarak" deyip işin içinden çıktı, psikologa gitmekten de caydı. Nasıl?
Size söylemiyorum da şuralarda bir yerlerde kendini alemin zekisi zanneden bir üyeyle muhattap olmak istemediğimden, ona da sizin nezdinizde -kibarca- cevap vermiş olayım da güzel defolsun ^_^
Mune
Gangsta konusunun kapatılmasını istiyor ve anlayışla yaklaşan herkese çok teşekkür ediyor; o yaranın anlayanlarla sarılacağını görmekten mutluluk duymuş, destek olanları gördüğü için de sevinmiş. Selamları var.
"Aile terapisti alalım, anne-kız birlikte gidelim. İletişim kuramıyoruz anne, birbirimize bağırmaktan başka bir şey yapmıyoruz" dediğimi hatırlıyorum ergenliğimde. Çünkü psikolog psikolog beni gezdirirken, aynı psikologlardan bazıları "Sizi hep beraber terapiye alalım" tarzı da konuştu. Kabul etti mi? :) Elbette hayır, onun psikolojik sorunu asla olamaz. Sorun varsa bendedir.
Ha ama çok güzel bir gelişme olarak artık "Psikolojik olarak çok yoruldum, yordunuz" deyip psikologa gitmeyi istedi. Ama bunun bize dönüşünün "Acındırma" olacağını biliyorum. Yine de gidelim dediğimde ve kendi psikoloğuma gittiğimizde önce biraz dökülür gibi oldu "Gangstayı anlıyorum, çok iyi anlıyorum" dedi, sonra bir anda "Ben elimden geleni, doğru bildiğim her şeyi yaptım bir anne olarak" deyip işin içinden çıktı, psikologa gitmekten de caydı. Nasıl?
Size söylemiyorum da şuralarda bir yerlerde kendini alemin zekisi zanneden bir üyeyle muhattap olmak istemediğimden, ona da sizin nezdinizde -kibarca- cevap vermiş olayım da güzel defolsun ^_^
Mune
Gangsta konusunun kapatılmasını istiyor ve anlayışla yaklaşan herkese çok teşekkür ediyor; o yaranın anlayanlarla sarılacağını görmekten mutluluk duymuş, destek olanları gördüğü için de sevinmiş. Selamları var.
Bu size göre olani. Peki ya konu sahibi icin gecerli degilse ? O zamsn hmm tuh tuh pekte saygisiz bir evlat. Dağlara taslaraHayır o anlamda değil, anne babadan yaraliysak kosemize çekilip mesafeli olunmalidir yani. Kalp kirmaktansa mesafe koymak.
Ben yazsam bu kadar olurdu. Ne olurdu sanki herşeyin sinirini benden cikartmasaydi. O sıralar ben yakinindayim diye miydi bütün kırıp dokmeleri? Evlendikten sonra rahata erdim ben de. Mesafe koydum içten ice. Doğumda geldi iki sefer ilkinde yedi bitirdi beni. İkincide artık umursamadigimdan sanırım koymadi artık. Dayaktan bahsetmiş bazısı. Diliyle dövmek nasıl olur tatmış mi acaba? Benden bir gün haber alamadı diye nerdeyse şehri ayağa kaldirmisligi var. Sonuç yine bana azari bastı. Yine beni suçlayacak birsey buldu. Hem de herkese ilan etti. Üstelik beni hergun arayan sesimi duymadan duramayan birisi de değil. Soğuktur hep bildim bileli. Espri bile kaldırmaz. Dışarıya iyidir ama sevilir. Artık takmiyorum ben. O öyle ben böyle. Gülüp geçiyorum. Beklentim de sıfır. Senede bir evime gelecek de ancak. O da büyük bir lütuf gibi.Ben kendisine sarıldığımda, ben sarılmanı/öpmeni istemiyorum, kalk da şu mutfağı topla bir işe yara diyen bir anne ile büyüdüm.
Kabus gibi ergenlik, kabus gibi bir gençlik.
Evlendikten sonra rahata erdim. Aramız düzeldi. Mesafeli ve seviyeli bir ilişki kurduk.
Bu süreçte sadece ilk doğumumda yanımda 5 gün kaldı, onda da bana çocuğu emziremiyorum, beceremiyorum diye eziyet etti :)
Hatta 4 günlük Doğum yapmış kadın olarak
‘Sütün sidik gibi, bu çocuğa yaramaz’ lafını annemden duydum.
2 gün sonra da arkadaşları ile tatile gitti.
Kırgınlıklarım var.
Her şeyi ben bilirim havasından yoruldum.
Çok iyi yönleri de olan biri.
Becerikli, toplumda sevilir, insanlara saygılı, her ortamda esprili, Güleryüzlü.
Neden bana böyle İnan bilmiyorum :)
Uzak kalınca iyiyiz. Uzak kalıyorum.
Her gün konuşuruz ama nasılsın iyi misin, o kadar.
Fazlasına girince b.ka sarıyor.
Senin kadar iç içe olsam şimdiye çoktan kriz üstüne krizler geçirmiştim.
Her anne iyi olmuyor. Enteresan ama her anne her çocuğuna da iyi olmayabiliyor.
Kabul ettim, devam ettim.
Huzurlu muyum? Evet.
İhtiyaç duyuyor muyum? Evet
Zaman zaman üzülüyor muyum? Çoğunlukla.
Bana yaşattığı pek çok şey için kırgınım, diğer kardeşlerim nispeten daha hafif atlattığı için mutluyum.
Karışığım :)
Anneme ben de çok saydırdım. Genel olarak evlatlarından bul diye geri döndü.
Bakalım neler bulacağım :)
Bir insan sadece doğurduğu için mi bu kadar büyük bir saygınlığı hak ediyor? Doğurduğu çocuğu hayatı boyunca mutsuz ettiyse, psikolojik olarak büyük zararlar verdiyse de mi boynumuz bükük dursun karşısında?Bu kadar saydirmaniza rağmen sükunetle cevap vermiş. Defolup gitmiyorum konudan , çünkü söylemek zorundayım ; ancak her gün döven, küfür eden, terk eden, yıllarca görmeyen , asla ilgilenmeyen anneye bu şekilde yapılır. Ve hatta yapılmaz mesafe konur.
Ağır yaralılar sükunetle köşeye çekilmeli, karşı tarafın kalbini paramparça etmeye lüzum yok.
En azından bir gün olsa bile uykusuz kalmış sizin için.
Sövüp saydım mı sanıyorsun? En ağır cümlelerim ne biliyor musun? En ağır deyince aklına sövmek mi geldi? Sövmedim; "Sen anne misin?" dedim anneme, "Sen anne miydin, anne misin sen? Sen nesin, neyimsin?" dedim. "Zekan yetmiyor mu?" da dedim, hak etti çünkü.
Annemi tanımıyorsun, beni de.
Artık kırılması gerekiyordu, kırdım.
Ben defolup gidemiyorum, anlamayacaksa, o beni ittir etsin diye kırdım.
Ya sen kimi savunmaya çalıştığını hakikaten bilmiyorsun.
Yalniz bisey fark ettim , su forumda sevdigim insanlarin cok buyuk kismi anne maduru
Hanimlar galiba annelerimiz sayesinde muhtesem kadinlar olmusuz
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?