100 kilo oldum

Ben diyetten değil beslenme biçimini değiştirmekten bahsediyorum. Diyet ömür boyu yapılmaz ancak kararlı ve sağlıklı bir beslenme düzeni yaşam kalitesini çok ciddi anlamda arttırır.

Kronik birçok rahatsızlık sadece beslenme biçimi değiştirilerek tedavi edilebiliyor. Çünkü ne yerseniz o sunuz.
Örneğin otizm, epilepsi, huzursuz bağırsak sendromu, depresyon, OKB, bu liste daha çok uzun ancak beslenmeye bağlı olduğunu düşünmediğiniz hastalıklar bile doğru beslenme ile tedavi edilebiliyor.

Diyetisyen olmak bu işin diplomasına sahip olmak değil. çünkü biyolojik ve mental sağlığımız için yediklerimizin vücudumuza etkisini bilmeliyiz.

Herkese iyi forumlar
 
Bilime güven olmuyor diyorsanız tabi diyecek bir şeyim yok. Siz kafanıza göre takılın
 
Kesinlikle öyle değil onlar yanılgı. Diyetin mantigi şudur normal kilodaki insan 500 kalotilik besleniyorsa kilo vermek isteyen insan 400 kalorilik beslenmeli. Gıda oranları değişmiyor. Sallıyorum %50 protein ,%40 karbonhidrat aliyorsa 500 kaloride , 400 kaloride %40 protein alıyor %30 karbonhidrat alıyor. İşlenmemiş karbonhidrat zor olduğu ve karbonhidrat genelde islenmiş şekerle beraber bulunduğu icin tüketmeyin azaltın deniyor. Yoksa proteinli ekmek,köy ekmeği, siyez,esmer ekmek bunlar gerektigi kadar yenmeli. Bircok sebze yemegi de karbonhidrat grubuna girer. Badem baklagil hep karbonhidrattır.
 
Merhaba canım. Ben de nasıl becerdim bilmiyorum ama üniversite hayatında 20 kilo aldım. Şimdi 10 kilosunu verdim şükür. İsteyince oluyor. Ayrıca en kilolu halimle sevgilim olmuştu. Kilo vermeye karar ver kendini üzme. Seni sevecek her halinle sever.
 
Bilime güven olmuyor diyorsanız tabi diyecek bir şeyim yok. Siz kafanıza göre takılın
Aynen öyle yapıyorum zaten ben kendimden uydurmuyorum güven olmadığını. Bu demek değil ki bilimin söylediği her şey yanlış, hiçbirini dinlemem demek değil. Ama açın bakın tv'leri internet sitelerini bilim adamlarının çoğu birbiriyle kavga ediyo. Biri diğerini beğenmiyo, öbürü onu beğenmiyo. Tabiki gönül ister ki gerçekten faydalı olan neyse ortaya çıksın da hepimiz ona uyalım ama olmuyo maalesef. Benim youtube'dan dinlediğim iç hastalıkları uzmanı da mutlaka meyve yememiz gerektiğini, bağışıklığımız için çok önemli olduğunu söylüyor mesela. Üstelik çok da ünlü bir kadın. Yine sonuç aynı şeye çıkıyo, önemli olan sıfırlamak değil her şeyden yeteri kadar faydalanmak gibi duruyo. Yani bazen mecburen kendi analiz süzgecinden geçirmek zorunda kalıyorsun öğrendiklerini. Bence öyle yani, dolayısıyla aynen kafama göre takılıcam.
 
Psikoloji içinde kilo içinde acil uzmsn yardımı alın. İnsanın sırf ayrılık yaşadı diye 25 kilo alması çok sağlıklı düşünmediğini gösteriyor
 
Yalnız merak ettim konunun başında ısrarla tavsiye isteyip konunun sonunda kafama göre takılacağım diyecekseniz niye konu açtınız ?

Bence de önce psikologtan destek almakla başlayın
 
Yalnız merak ettim konunun başında ısrarla tavsiye isteyip konunun sonunda kafama göre takılacağım diyecekseniz niye konu açtınız ?

Bence de önce psikologtan destek almakla başlayın
konu açan ben değilim hanımefendi, tavsiye falan da istemedim kesinlikle. Karıştırdınız sanırım. Ben sadece yazılan cevapları okurken sizin ikili diyaloğunuza denk geldim ve fikir belirtmek istedim, kimseyle tartışmaya da çalışmıyorum, yanlış anlaşılmasın. Belki bilimin neden kendi içinde çeliştiğini bir netliğe kavuşturursunuz diye size bir şeyler yazmak istedim. Israrla sadece mantık yürütüyorum bi bilgim yok deme sebebim de buydu. ama siz kafanıza göre takılın demekle yetindiniz, ben de öyle yapıcam dedim olay bundan ibaret. Umarım merakınızı gidermişimdir. Son yazdığınız cümleye gelince benim de size tavsiyem, önce düzgün dikkatli okuyun kimin ne yazdığını. Zira araştırmaları da bu dikkatsizlikle okuyosanız yazık.
 
Son düzenleme:
Siz benim merakımı giderdiniz. Haklısınız konuyu açan siz değilsiniz üzgünüm mobilden girdiğim için karışıklık olmuş.

Şimdi bende sizin merakınızı gidereyim. Konu sağlıksa en doğru bilgi bilimsel makalelerdir ve bunların yayınları online olarak herkese açıktır. Sadece global dil ingilizce olduğundan kaynakları Türkçe bulamazsınız ama türkiye de makaleleri takip edip güncel verilere dayalı hareket eden doktorlar ve diyetisyenler mevcut. Uzmanların Türkçe'ye çevrilmiş kitapları da mevcut bknz gaps diyeti. Dünyada kabul görmüş bir tedavi biçimidir.

Özetle bilimsel bilgi kaynağı olan hipoteze ve bağlamında kanuna dayalı ve yeterince üzerinde araştırma ve test yapılarak onanmış bilgidir. Bilgiyi doğru yerde ararsanız kafanıza göre takılmanıza gerek kalmaz

Saygılar
 
 

Hanımefendi konunun benim açık fikirliliğimle ne ilgisi var. Akademik yayınlara bakın kafanıza göre takılacağınıza diyorum. Siz gelmiş bana açık fikirli değilsiniz diyorsunuz hangimiz açık fikirli hangimiz değil bir sorgulayın bence. Türk insanının her şeyi ben bilirimciliğini bırakıp bilimsel yayınları okumasını tavsiye ediyoruz ama sonuç benim fikirlerimi çürütebilirsiniz ama çürütmüyorsunuz. Saolun lütfettiniz.

Ancak ben hiç fikir beyan etmedim. Bilimsel kaynak gösterdim siz hala beni çürütüp herşeyi ben biliyorum kafasındasınız.

Bir kez daha söyleyeyim ben bir şey bilmiyorum bilim biliyor. Ama siz yine açık fıkirlerinizle kafanıza göre takılın konunun başında da dediğiniz gibi. Çünkü herşeyi siz biliyorsunuz.
 
Hanımefendi ben açıkfikirli değilsiniz derken bilimsel olarak söylediklerinizden bahsetmiyorum. Bilimle açıkfikirliliğin ne alakası var da böyle bir şey kast etmiş olayım. Önyargılarınızı gözünüzden çıkarıp öyle okuyun. Bir insan sizin yazınızın altına kafalar karışık yazıp konunun uzmanı olmadığını söylediğinde görece saldırgan bir tutuma bürünüyorsanız, ki aynı tutum son mesajınızda da var. Açıklama yapmıyor laf sokar gibi, hatta gibisi fazla, doğru yerde ararsan kafana göre takılmana gerek kalmaz diyorsunuz. Yukardaki mesajda hangi bilimsel yetkinize dayanarak kendinizde birini psikoloğa sevk etme yetkisini görüyorsunuz onu zaten hiç anlamıyorum. Açıkfikirli değilsinizden kastım bu. Siz ne söylenmek istendiğini anlamak için çaba bile sarf etmiyorsunuz, alt metinleri anlamaya çalışmıyorsunuz. Dolayısıyla sizin görüşünüze uymadığını zannedip laf sokmaya yakın tepkiler veriyorsunuz. İkincisi çürütmekten kastım yine bilimsel bilgileriniz değil. Öyle bir haddi kendimde görsem veya ben bilirimci olsam zaten ben uzman değilim falan yazmam. Çürütmekten kastım bilim adamlarının birbiriyle uzlaştığını ve bilgilerin kanunlaştığını iddia ediyor olmanız. Tabiki kanunlaşan şeyler var ama bu her şey için geçerli değil. Ben de oturup konunun uzmanlarını dinliyorum, onlar sizinle farklı araştırmaları okuyor ki her halde burada bile yani meyve konusunda bile birbirinizle aynı şeyleri söylemiyosunuz. Gaps diyeti vb gibi bir çok şeyin kanunlaşmış olması, bilimde yüzde yüz mükemmele ve doğruya erişildiği, hiçkimsenin de çelişmediği anlamına gelmez. Çürütmekten kastım buydu. Ben burada sizinle bilimsel bir konu tartışmıyorum, tartışamam çünkü benim bilgim yok. Dolayısıyla hemen ne yazıldığını anlamadan atlamak, hatta üstüne psikoloğa sevk etmek haddini kendinizde bulmaktan vazgeçip yazılanları doğru anlayın. Gerçekten çok gereksiz yere enerji kaybı oldu, karşılıklı olarak gecen vakte yazık. O yüzden eğer cevap vermeyi atladığım suçlamalarınız varsa da daha fazla uzatmayacağım.
 

Bu dönem herkes kilo aldı bir de ayrılık olunca salmışsınız şimdi toparlanma vakti
Akşam 6 dan sonra sadece su
Gün içinde dengeli yemek
Şimdi yasakta kalktı bol bol yürüyüş
Kolaylıklar dilerim
 

Hanımefendi ben bilim adamları uzlaştı demedim. Hipotez kanunlaşırsa akademik anlam taşır dedim. Lise biyoloji ders konusudur kendisi. Yani söylediklerimden bile söylemediğim anlamlar çıkarırken size cevap vermem bir hayli zor oluyor
Psikolog önerdim çünkü duygusal yeme diye bir şey var. Kişi hayattan haz alamadığında yiyerek mutlu olmaya başlıyor sadece bu da psikologun konusu ne deseydim yani ürolojiye mi gidin deseydim.

Konunun başından beri yazdıklarınızı bir daha okursanız fikir yürütüp üstüne fikriniz doğruymuş gibi karşınızdaki insana empoze etmeye çalışan sizsiniz.

Ama şunu unutmayın konu sağlık olduğunda insanlara bilmediğiniz sadece size doğru geliyor diye öneride bulunamazsınız. Buna hiçbirimizin hakkı yok...

Suçlamaya gelince sizi hiç suçlamadım. Çünkü aynı dili konuşamıyoruz uzatmaya gerek yok.
 
Sorun yemenizken, yemeğe daha nasıl devam ederki bir insan, 25 kg bir anda alınmıyo, şuan 100 kg yakında 150 olabilir, bu sizin elinizde ve ağzınızda başka kimseyle alakalı değil bunun farkındasınız dimi? Bide anlamadığım üzgünken iştah kapanır benim bildiğim siz nasıl yediniz enteresan
 
Ya hangi bi anlamadığınızı düzelteyim. Ben tavsiye vermedim kimseye, sadece kendi uyguladıklarımı paylaştım. İkincisi ben size sadece bilim adamlarının uzlaşamadığını söylüyorum siz bana alakasız alakasız şeyleri kanıtlamaya çalışıyosunuz. Madem işin somunda benim dediğimi kabul edecektiniz, uzlaştı demedim diyecektiniz sabahtan beri neye karşı çıkıyosunuz kendi kendinize ya. Ayrıca psikoloğu, dikkatsizlik yapıp bana önermenizeydi yazdıklarım. Farkındaysanız kendiniz çalıp kendiniz oynadınız o kısımda da.
Ya gerçekten hangi bi yazdığınıza cevap vereyim gerçekten zerre kadar aynı dili konuşmuyoruz doğru, iyi ki de konuşmuyoruz. Ben sabahtan beri bilim adamlarının uzlaşamadığını söylüyorum tek söylediğim bu, ama siz kalkmış bana alakasız alakasız şeylerden bahsediyosunuz. Madem sonunda dediğime gelecektiniz, bilim adamları uzlaşıyor demedim diye benimle aynı şeyi söyleyecektiniz bu kadar asabiyet niye yani. Okuduğunuzu kafanıza göre yorumluyorsunuz çünkü. Sanki ben demişim ki bilimin hiç doğrusu yoktur, herşeyi yalandır. Hiç bunu demediğim halde, sabahtan beri bunu çurütmeye çalışıyosunuz kendi kendinize. Kimseye tavsiyede bulunmuyorum zaten bu yüzden de konu sahibine hiçbir tavsiye vermedim, belli ki psikolojik bir konu çünkü. Sadece başıma gelen bir konuda başka biriyle kendi tecrübemi paylaştım. Psikolog konusuna gelince, tutup da yine dikkatsiz dikkatsiz okuyup bana verirseniz ben de tepki gösteririm. Ama o konuda haklısınız, sonradan belirtmiştiniz yazan kişileri karıştırdığınızı. Ben onu unutup sanki bana önermişsiniz gibi cevapladım. Evet o konuda ben yanlış tepki vermisim. Neyse gerçekten bu son cevabımdı. Dediğiniz gibi aynı dili konuşmuyoruz eminim bu yazdıkalrım da anlaşılmayacak. Önemsiz.
 
Hayatını her türlü zayıflama yöntemini deneyerek geçirmiş biri olarak bir yorumda bulunmak istiyorum. Madem çok iyi biliyorsun, neden kilolusun demeyin hayatım boyunca verdiğim kilo 100 kilo üstündedir. Sibel Can bir ben iki. Burada yaşanan tartışmaya dahil olmak istemiyorum ama kilo vermenin bir tane doğrusu olmadığını direkt söylerim. Hepimiz insanız ancak hepimizin genetiği birebir aynı değil, hastalıklarımız aynı değil. İnsanlara bir yöntem yararken bir yöntem yaramıyor. Zayıflamak isteyen kişi her türlü tahlili yaptırmalı, neden kilo aldığını bulmalı, kendine uygun olan zayıflama yöntemini denemel. Herkes kalori sayamaz, herkes Karatay ya da Dukan yapamaz, herkes tempolu spor yapamaz, Ketojenik beslenemez. İnsanların kalbine, şekerine, tansiyonuna, eklemlerine vs. bakılır ona göre bir beslenme şekli yapılır. Ve bazende kilo probleminin temelinde psikolojik nedenler yatar. Bakınız ben ve sürekli başladığım yere dönmem. Lütfen konu sahibi bir uzmana gidiniz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…