2012 Mayıs anneleri Paylaşım Alanı


canım ben şeker hamurlu kurabiyemi forumda 188 kez werdim,yazmadın mı aaaokuyanlara ayıp walla sana mesaj atarım
serin yerde sakla hiçbişey olmaz
püf nokta: şeker hamurunu açarken zorlarsa yada yapışırsa tezgaha,,çok az nişasta katıyoruz

menüne börek yada poğaça ekle derim,birde salata da olabilir. pastayıda düşünürsek tatlın çok tuzlun çok az çünkü..
 
pınardanın ağaç hediyesi çok anlamlı çok güzel..böyle yazdım diye yavrukedi sakın bana agaç yollama ha:))
sen bize cici yolla tamammı
 
ZADAcim stres olma 1hafta idare edersiniz zaten yorgunsun kafani buna takma bir de
menude 1cesit borek veya pasta ve sallata olmali bence
rulo boregi onceden yapip dolaba atabilirsin
tek sira ic harc yerine yufkanin yuzeyine komple ic harc sivarsan katmer katmer guzel oluyor
ben hsonu 10yufka saricam bilegime kuvvet :)

bir de kisir ya da patates salatasi ekleyebilirsin
kisir ve sarmanin ici uyumsuz olabilir vazgectim
zeytinyagli fasulye ya da yerelmasi olabilir meze gibi


bizde: yaprak sarmasi
Patates salatasi
zeytinyagli yerelmasi
peynirli ve ege otlu borek

tek kisilik 30adet kostebek pasta
dgunu pastasi
Benmari usulu cikolataya bandirilmis cilekler
icinde butun findik olan kurabiye (adi annemde sakli)
 


nie kızdın yaaa
dilim börekten 1 tepsi su böreği siparişi vericem onu yazmayı unutmusum...ve daha birsürü şey yapcam ama karar veremedim işte...

teşekkürler tatlım bekliyorum mailini
 

Evet evet menüleri paylaşalım ki fikir olsun hepimize
farklı tarifleri de paylaşalım canlar pls
 
nie kızdın yaaa
dilim börekten 1 tepsi su böreği siparişi vericem onu yazmayı unutmusum...ve daha birsürü şey yapcam ama karar veremedim işte...

teşekkürler tatlım bekliyorum mailini

neden kızayım delüü sanırım bugün hepimizin aybaşısı yılbaşısı karıştı
mailimi bekleme mesaj atıcam onu bekle
 


cok saol tatlım...kafam okdr doluki durdu salak kafa çalışmıyor...böle siz söleyince yazıyorum bir liste olusturucam..rulo börekte yapayım ben...
birde biz aynı gün 2 doğum gunu yapacağımız için hepsinden en az 50 tane yapmam lazım...uff cok iş var cok..

zeytin yağlı yer elmesıda güzel fikirmiş cnm yazdım kenara mucx...
 
benim menüm:
içli köfte(kitel yapmaya yan çizenler olduğu için),
sarma,
tavuklu salata,
bi salata daha(düşünme aşamasındayım)
ıspanaklı/peynirli el açması börek
cupcakes,
kurdeleli kurabiye,
şeker hamurlu kurabiye,
gül tatlısı,
ne olacağı belirsiz minik toplar
+- bunları yapmayı düşünüyorum

hele hele bursadan gelecek misafirlerime ne yapmak istesem az walla
 
Kızlar nisan annelerinin topicine bakarken bir arkadaş doğan cüceloğlundan çok güzel bir yazı paylaşmış.Ben okuyunca çok etkilendim.
Sizlerede tavsiye ederim..


BÜTÜN ANNE BABALARIN VE ÖĞRETMENLERİN OKUMASI GEREKEN BİR HİKAYE

Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi, Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle bir konuşma yer aldı:
- Hayrola, neden elimi öpmek istedin?
- Hocam, üç yıl önce sizin bir seminerinize katıldım. Hayatım değişti.

O seminerden sonra daha mutlu bir ailem var ve size teşekkür etmek istiyorum; onun için elinizi öpmek istedim.
- Ne oldu, nasıl oldu?
- Üç yıl önce şirketimizin organize ettiği iki günlük bir seminerde bizimle beraberdiniz. O seminerin bitişine doğru dediniz ki, "Bir insanın ana vatanı çocukluğudur. Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması çok zordur. Bir annenin, bir babanın en önemli görevi, çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına
olanaklar yaratmaktır."Bir süre sustu, bir şey hatırlamak ister gibi düşündü, sonra konuşmaya devam etti:
- Hatta daha da ilerisi için söylediniz; dediniz ki, "Bir ulusun en önemli görevi çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına
olanaklar yaratmaktır." Ben bir baba olarak sizi duyduğum zaman kendi kendime düşündüm: Ben bir baba olarak çocuğumun çocukluğunu doya doya yaşamasına fırsatlar yaratıyor muyum? Böyle bir sorunun o zamana kadar hiç aklıma gelmediğini fark ettim. Ben ne yapıyorum, diye düşündüm.
Benim yaptığım sanırım birçok babanın yaptığının aynısıydı. Dokuz yaşındaki oğlum ben işten eve gelince beni görmemeye, benden kaçmaya çalışıyordu. Neden kaçmaya çalışıyordu, biliyor musunuz, Hocam?
- Hayır, neden?
- Çünkü onu görünce hemen şu soruyu soruyordum. "Oğlum bugün ödevini yaptın mı?" Tuhaf tuhaf bakıyor, gözünü kaçırıyor, daha da
*sıkıştırınca, hayır anlamına gelen, "cık" sesini çıkarıyordu.* Kızıyordum, söyleniyordum, "Niye yapmıyorsun ödevini!" diyordum.
Aramızda sürekli tartışmalar, sürtüşmeler oluşuyordu. Tabii bunun sonucunda bütün aile huzursuz oluyordu.
Burada biraz sustu, soluklandı. Sanki hatırlamak istemediği anılar vardı; onların üstesinden gelmeye çalışıyordu. Sonra konuşmaya devam etti:
- Ben sizin seminerinizden çıktıktan sonra düşünmeye başladım. "Ben ne biçim babayım," diye kendime sordum. Seminer için geldiğim*
İstanbul'dan çalışma yerim olan Kayseri'ye gidinceye kadar düşündüm; otobüste bütün gece düşündüm ve sonra kendi kendime dedim ki, eşimle konuşayım, biz birlikte bir karar alalım. Diyelim ki bu çocuk isterse beş yıl sınıfta kalsın, ama doya doya çocukluğunu yaşasın.
- Radikal bir karar!*
- Evet, uçta bir karar, ama bu karar içime çok iyi geldi, Hocam.
Gerginliğim, üzüntüm gitti, içim rahat etti. Ben eve gelince eşime dedim ki, hadi gel otur, konuşalım. Yemekten sonra oturduk konuştuk, çocuklar yattı biz konuşmaya devam ettik. Seminerde anlatılanları aktardım, böyle böyle böyle diye izah ettim ona ve en nihayet dedim ki, ya benim gönlümden ne geçiyor sana söyleyeyim. Bizim oğlumuz var ya bizim oğlumuz, o isterse beş yıl sınıfta kalsın, ama çocukluğunu yaşasın! Şimdiye kadar onun çocukluğunu yaşamasıyla ile ilgili pek bir çaba göstermedik, bir bilinç göstermedik, oluruna bıraktık. Gel şimdi değiştirelim bunu.
- Eşiniz ne dedi?
- Hocam biliyor musun ne oldu?
- Ne oldu?*
- Karım hayretle bana baktı ve dedi ki, "Bu ne biçim seminer be! Kim bu adam? Öyle şey mi olur; yok bizim ki çocukluğunu yaşayacakmış!
Bizim çocuk çocukluğunu yaşarken öbürküler sınıflarını geçecek ilerleyecek! Öyle şey olmaz."

- Anlıyorum; anne olarak çocuğunun geride kalmasını istemiyor, kaygılanıyor!
- Fakat hocam ben pes etmedim, bırakmadım, mücadeleye devam ettim.
Her gün, her akşam gece yarılarına kadar karımla konuştum. Üç gecenin sonunda bana, peki ne halin varsa gör, dedi.
- Pes etti, yani. Peki, sen ne yaptın?
- İşte onu dediği günün sabahı eşofmanımı, ayakkabımı şöyle kapının yanına bıraktım işe gittim; işten dönünce oğlumun gözüne baktım ve dedim ki, oğlum bugün doya doya oynadın mı? Bana hayretle baktı ve "Hayır!" anlamına gelen "cıkk" dedi. O zaman, hadi gel beraber aşağıya ineceğiz, oynayacağız, dedim. Eşofmanımı giydim, ayakkabımı giydim, onunla beraber sokağa çıktık. Pencereden arkadaşları bakıyorlarmış, onlar da sokağa çıktılar; birlikte sokakta oyun oynadık. Akşam saat altıdan sekiz buçuğa kadar sokaktaydık. Eve gelince toz toprak içindeyiz, beraber banyoya girdik, duş yaptık. Havluyla kuruladım, çok mutluyduk ve o günden sonra işten dönünce her gün onunla oynamaya başladım. Her gün, her gün, her gün oynadım.

Yedi gün sekiz gün sonraydı galiba, bir gün banyodan çıkarken onu kuruluyorum havluyla, kolumu tuttu, bana döndü ve dedi ki, baba ya, ben seni çok seviyorum. Hocam nefesim durdu, gözüm yaşardı, konuşamadım. Çünkü farkına vardım ki, şimdiye kadar sevdiğini hiç söylememişti. Düşündüm, şimdiye kadar hiç söylemediğinin farkında değildim; belki ömür boyu söylemeyecekti.

"Ne büyük tehlike!" diye düşündüm. Ömür boyu onun bana bu cümleyi söylemediğinin farkında olmayacaktım.
- Demek farkına vardın, seni kutlarım. Senin farkına vardığın bu durum birçok anne ve babanın farkında olmadığı gizil, örtük ama önemli bir tehlike!
- İçimde bir şükür duygusu, havluyla çocuğumu kuruladım ve giydirdim ve artık her gün oyun oynamaya devam ettik. Zaman geçti, iki hafta sonra okul, öğretmen veli buluşması için okula davet etti. Daha önceki veli buluşmalarında öğretmen, "Sizin oğlunuz akıllı bir çocuk, ama ödevleri kargacık burgacık yazıyor, dikkat etmiyor. Sınıfta arkadaşlarını rahatsız ediyor, onları itiyor kakıyor, lütfen onunla konuşun. Ödevlerine ilgi gösterin, sınıfta arkadaşlarını rahatsız etmesin. Ödevlerini doğru dürüst yapsın," demişti. O nedenle öğretmen buluşmasına gitmekten çekiniyordum. Bu davet gelince ben eşime dedim ki, hadi okuldaki buluşmaya beraber gidelim!
Yok, dedi, sen tek başına gideceksin, ben gelmeyeceğim.
- Eşiniz gelmek istemedi!*
- Hayır istemedi. Ya beraber gidelim, diye ısrar ettim hayır hayır sen yalnız gideceksin dedi. Ben yalnız gittim ve diğer veliler geldikçe sıra bende olduğu halde sıranın arkasına geçtim, sıranın arkasına geçtim ki başka kimse olmadan öğretmenle konuşayım, diye.
Mahcup olacağımı düşünüyordum. Her şeyin daha kötüye gittiğini düşünüyordum. En nihayet bütün veliler öğretmenle konuşmalarını bitirip gittiler.
Sıra bende! Öğretmenin karşısına geçtim, bana baktı gülümsedi, siz ne yaptınız bu çocuğa, dedi. Hiç cevap vermedim, önüme baktım. Lütfen söyleyin ne yaptınız bu çocuğa, dedi. "Çok mu kötü hocam?" diye sordum. Gülümsedi, hayır, kötü değil, dedi. "Artık sınıfta arkadaşlarını hiç rahatsız etmiyor, ödevleri iyileşti, tam istediğim öğrenci oldu. Ne yaptınız bu çocuğa siz?"

- Herhalde bir baba olarak çok mutlu oldunuz?
- Hocam biliyor musunuz öğretmenin karşısında ağlamaya başladım.
İnanamıyordum kulağıma, içimden, vay evladım, biz sana ne yaptık şimdiye kadar, duygusu vardı. Eve geldim, karım yüzüme baktı, gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı. "O kadar mı kötü?" diye sordu. Ona da cevap veremedim Hocam, ona da cevap veremedim! Ağladım. Daha sonra anlattım.
Hocam onun için sizin elinizi öpmek istedim, teşekkür ediyorum.Benim oğlumun ve onun küçüğü kızımın hayatını kurtardınız. Ailemin mutluluğu kurtuldu. Hakikaten bir insanın anavatanı çocukluğuymuş. Anavatanı mutlu olan bir çocuk çalışmasını, okulunu her şeyini bütün gücüyle yapar ve orada başarılı olurmuş.
"Gel seni yeniden kucaklayayım!" dedim. Kucaklaştık.
"Çocuklar Gülsün diye!" yaşayalım. Çünkü insanın anavatanı çocukluğudur.
Çocuklar gülerek, oynayarak büyürse, sonunda büyükler güler.
Büyükler mutlu olup gülümseyince tüm ülke, tüm insanlık güler.
Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!

Doğan CÜCELOĞLU
 

ohhh yemede yanında yat valla.çok beğendim.bursa'dan kim geliyor şekerim?annezeynep mi?
Mira nasıl cnm?


ben temamı uğur böcüğüne çevirdim.babasına jest olsun diye.uğur'un böcüğü
bugün de int.'ten bir yerle görüştüm.tesadüf Ümraniyede ve bana yakınmış.Anlaştım gibi tütü için.%90 yaptıracağım.
modelimiz ekte olacak.


benim menü;
mercimek köftesi
cupcake
pasta (2 çeşit diş buğdayı ve 1 yaş)
patatesli poğaca
zeytinyağlı yaprak sarma
kıymalı cantık (kv'den)
peynirli sigara böreği
1 yaş kurabiyesi
muzlu prenses
fındıklı kaya kurabiye


şimdilik böyle..belki değişebilir.


Bu arada mira ile eşimin doğum günü aynı gün.
 

Eklentiler

  • $u1.webp
    23,9 KB · Görüntüleme: 29
  • $u2.webp
    14,1 KB · Görüntüleme: 28

bütün bunları doğumgünüsü günü yapmayacaksınız değil mi

ben de birkaç gün önceden yavaş yavaş yapsam, bayatlarlar mı diye düşünüyorum. börekleri dondurucuya atsak, kurabiyeler 1 gün önceden yapılsa da olur, gül tatlısını da önceden yapsak, şerbetini son gün döksek filan...:44:
 
Cnm paylasim icin cok sagol. bende cocuklugumu hep sokaklarda oynayarak gecirdim ama annen ve babam pek eslik etmedi olsun yinede pek engel olmadiklari icin suan en ufak sey bile beni mutlu ediyorsa cocuklugumdaki yasadigim saglikli yasamima borcluyum..oglumu ve ins butun cocuklarimizida oyle yetistiririz, doya doya oynasinlar ve bizlerle bol bol vakit gecirsinler..ins
 

Senin de menün harikaymış canım,,yeme de yanında yat cinsinden
Temanda çok güzelbir taşla 2 kuş vurucaksın desene 2 pastayla
Kıyafetler de çok hoş görünüyor,Yaren Nur'a zaten herşey yakışır
Eşinde 26 nisan demek ne güzelBen 3 aylık hamileyken annem dedi ki sen 26 nisanda doğum yapacaksın
Birde sezeryan olacağımı söylemişti ama onu hissiyatla değil,beni tanıdığı için demiş
 
pampiş nerelerdesin kuzum?nasılsın ne var ne yok?

meleğim; seni bu saatte görmek ne güzel?napıyosun bakim?

dilberege; seni de uzun zamandır görmüyordum nasılsın?kaan nasıl?

annezeynep; koşturmacalı hatun nasılsın bakim?ömer yürüyor mu şimdi?

yaren nur da sıralama çlışmalarını iyice genişlettiduvarlara falan tutunarak yürüyor.odaları kesfediyor.ekndisini bırakınca soluğu akvaryumun olduğu bir oda var.orada alıyor hemen.balıkları tutmaya yakalamaya çalışıyor.onlara gelll geell gel diyor. Yakınlarda yürür gibi geliyor bana. Bir de şımarık oldu ki kendine gülecek bişey arıyor. ciddi bişey söylediğimizde bile yalandan kahkaha atabiliyor.aklı sıra sımarıyorhey cadı hey işimiz var senle diyorum!!!!
 

amann sende bu hocam, yilda bir kez yapacaksin sik disini doktur bir gun oncesinden ne olcak yani..sanki her gun yapiyorsunda..butun bunlar dogum gunu icin tabii benimkini duysan herhalde ucarsin ehuheuh yalniz bana bir kac arkadas yardim edicek ins...yinede cogunu kendim yapacam..kendimi asmayi dusunuyorum sanada oneririm hocam..
 

vay anneye bak be.anneler biliiir bilirr
ya cnm özür dilerim ya.bizimki 27 nisan'da.takvimine de hiç bakmadım.aklımda öyle kalmış.birde zadayla konusmuştuk.demek ki yanlış hatırlamışım.çok pardon
 

Yaa sorma cnm inan bende cok ozluyorum sizleri, soyle gelip agiz tadi ile muhabbet etmek vardi ama iste oglandan cok firsat bulamiyorum su mesela bak bizimki gitmis camasirlik var onu cekistirip duruyor hey allahim sen bana sabir...

Masallah Yaren Nur kuzuma, annesi daha da iyi olucak ins..
 



nagişim menun süpermiş hayatım..kv den banada yaparmı kıymalı cantık güzel bişeymi ben ilk defa duydum...

muzlu prenses ve fındıklı kaya kurabıyenınde tarıfını ver tatlım kolaysa bende yaparım...


kıyafetinizde süper gözüküyor..kaça yaptırıyorsun tatlım...keşke vaktim olsaydıda yarennuruma kendi ellerimle yapsaydım...ama sözüm olsun şu doğum gününü atlatayım bir tütüde ben yaparım inşallah...mucuxx
 

tatlıları cuma gecesi yapıcam inşallah,şerbeti aynı anda ılık dökmek gerekir.böreği buzluğa atarım birkaç gün önceden,içli köfteyi bakıcı teyzede 2 gece önce yapıcaz sabah kızartıp getiricek,aksilik olursa mercimek köftesi yapıcam. salataları c.tesi sabah yapıp servis sırasında yağı tuzu nar ekşisi,evi süsleyip hop duşa
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…