iyi geceler kızlar,
ben bu hafta yasadıklarımı yazayım yazayım diyorum zaman bulamıyorum.
bu hafta çapa da kalp konseyine gittim. ortamdan kısaca bahsedeyim, 25 m2 kadar bir salon, kayıtlar bu salona bakan bir gisede yapılıyor, 4 duvarına da sandalyeler dizilmiş. yaklaşık her yaştan, 30 hamile kadın, 30 baba, anneler oturuyor babalar ayakta. havalandırma yok. odada bulunan tum hamilelerin bebeklerinde ciddi olabilecek problem saptanmış ve bir kez de konseyde kontrole çağrılmışlar. ortam havasız olduğu kadar kasvetli, huzunle dolu... annelerin kimi durmadan dua okuyor, kimisi eşinin eline sımsıkı yapışmış guç alıyor, kimisi benim gibi bayılmadan çıkarmıyım burdan diye düşünüyor. hepsinin gözleri buğulu.
adım çok çabuk söylendi, 1 saattir oradaydık zaten ama yine de bakleriz diye duşunmuştum.koşarak salona açılan camlı kapıdan içeri daldım, arkamdan gelen eşimi hemşire durdurdu "yalnızca ölçüm yapılacak". kucuk holden bir başka odaya girdim. loş oda ultrason aleti ve sedye yanında. uzanın dediler. uzanıp yaydım göbeğimi. içeri bir anda 4 adam daldı. adam diyorum siviller yani dr olduklarını tavırlarından çıkarabilirsiniz. içlerinden biri "ben alıyım ölçüleri uroloji hastası değilmi" diyerek orturdu. telaşlı beyaz önlüklü genç kadın "hayır kalp sorunu" dedi. adam suratıma bile bakmadan karnıma dayadı aleti. "23 hafta 6 gunluk" falan diye sayıklarken ben "tamam diyabet hastasısınız değilmi" dedi. hayır dedim, ozaman aile de var dedi. "ne oldu" dedim "bebek iri" dedi.ben sindirmeye çalışırken o başka bir hasta ile ilgili bir kaç cumle daha kurdu, beni kaldırıp odadan çıkardılar.
karşıdaki kapı açılmıştı. özel muaynede detaylı ultrasonumu yapan prof da orda. içeri girin dediler. girdim uzanın uzandım. o sıra bebek 24 haftada uyumlu dendi. duktus venesos agenisizi... ultrasonda kalp yetmezliği olup olmadığına bakılıyor odada 10 kişi var rahat, 4-5 dr 1-2 hemşire bir de biz. 1-2 dakika sonra, profun yanındaki kadın dr söylenenlere tamam tamam derken birden fenaşlaştı hop, "kaldırın hastayı sedyeden" doğrulup kalktım arkama döndüm ki dr yatırıp tansiyonunu ölçüyorlar. şaskın şaskın odadan çıkarıldık. "bekleyin" dediler, prof geldi. "kalp iyi şimdilik bebek buyumuş, yetmezlik görülmüyor ama amino yaptırın" dedi-tekrar- "harmony yaptırdık" dedim, "aminonun yerini tutmaz. kesin sonuç amino da" dedi. sonra "aslında harmony iyi çıkarsa çok iyi olur" falan diyerek kafamızı karıştırıp 3 hafta sonra tekrar gelmemizi söyleyip bizi dırşarı çıkardı.
tekrar bekleme salonuna döndük. gözlerin hepsi ustumuzde. hamilelerin o kırık çaresiz korkmuş bakışlarıyla karşılaşınca "herkes inşallah sağlıkla bebeklerine kavuşur, çok geçmiş olsun" sözleri dudaklarımdan döküldü. 1-2 kişi amin dedi, kimisi duşunce bulutlarından söylediklerimi duyamadı...
salondan çıkar çıkmaz merdivenlerde ağlamaya başladım. öyle bir elektrik yuklenmişim ki sanki ışıklar çıkacak parmaklarımdan, gerginlikten dizlerim kırılmıyor merdivende. eşim "neden ağlıyorsun bak sağlıklı bebek" dedi. bu mırıltılarından seçtiğim ilk cumle oldu öyle kendime kapanmışım ki.
düşüncelerimi duyduklarımı topladım; evet bebek iyi, kalp sorunu zaten net, kromozom bozuklukları ile bağlantısı olduğu konusunda prof net. 3 hafta sonra yetmezlikle ilgili kontrol yapılacak. dunle bugun arasındaki tek fark bebeğimin bir hafta daha buyumuş sağlıklı olduğunu bir suru laf kalabalığı arasından çıkardım.
3 hafta sonrası için umutla, geri dönüşe geçtik. yolda harmony test sonuçlarını öğrenmek için telefona sarıldım. 27 aralık-8 ocak arası bekliyorduk, bu hafta dna yeterli çıkarsa sonuç gelir diye hesaplıyordum. telefonu sonunda dusurdum. adımı verdim. 1 dk sonra sonucunuz çıktı ama dr bilgi versin dedi bayan. elbette ben "iyimi onu söyleyin" diyorum o ısrarla "dr yorumlasın" diyor. saskınlıkla kapadım. hemen dr aradım. ben size döneyim uygun değilim cumesinin üstüne geçen yaklaşık 45 dk 45 gun gibi geçti. bu arada eve geldim, koltuktamı diken üzerindemiğim belli değil, kalbimin sesini duyuyorum sanki.sonunda telefonu çaldı. doktorum önce sabah ki kontrolü sordu, hızla söyledim durumu, sonra testin sonuçlerının iyi olduğunu bebekte kromozom 21-13-18 bozukluğu olmadığının %99.99 saptandığını söyledi. derin bir ohhhh. kritik sorum derhal "peki amino yaptırmalımıyım" " bence artık gerek yok mutlu hanım" bir sessiz oh daha. teli kapattım. kafamı toplayıp fehmi yazıcıoğluna ulaştım sonuçlar onda da var. o da "t21-18-13 için endişelenmemim artık gerekmediğini", amaaaaa "bazı aminonun saptaya bildiği ama bu testin yakalayamadığı anamoliler için birşey söyleyemeyeceğini ekledi". ben pozitif seyleri öne negatifleri arkaya alıp, sakinleştim. eşimi arayıp söylenenleri anlattım. çok mutlu olmuş hiç belli etmemişti endişesini, çikolata falan dağıtmış, rahatlamış, "hayır yapalım kendi butçemizce" dedi. olur dedim.
çarşambamız böyle kapandı. bugun profla konuştum, sonuçlar değerlendirmesi için o "amino sentezin hala gerekli olduğunu söyleyerek cumamı tekrar grinin tonlarına boyadı...