2017 Ağustos Anneleri Paylaşım Alanı

Bebeğinizin cinsiyeti ne olacak ?

  • ikiz oğullarımız olacak

    OY: 0 0,0%

  • Ankete Katılan
    333
5,5 aylık bir bebekten bahsettiğimizin farkındasın değil mi? Düşük tartılı bebekler “doktor tavsiyesi ile” dördüncü aydan sonra ek gıdaya başlayabilir. Anne sütünün faydasını azaltır elbette ama aynı şey mama için de geçerli.
””””Dördüncü aydan itibaren bebeğinizin enerji gereksinimi artacaktır. Bebeğinize ek kalori sağlayacağından dördüncü ve altıncı aylar arasında katı gıdalara başlamak idealdir. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi kilo kaybı olmadan sağlıklı büyüyen bebekte 6. aya kadar sadece anne sütünün devam ettirilmesi şeklindedir. Bu dönemden sonra da bebeğinize olabildiğince anne sütü vermeye devam etmelisiniz.””””””
İlk kızımı 2 sene verimli şekilde emzirdiğim için ek bir anne sütü eğitimi alma gereği duymuyorum. Bunu da emzirmekte kararlıyım zaten.. herkese de aynısını tavsiye ederim.. ama kimseyi de ek gıdaya 15-20 gün erken başlamayı düşünüyor diye bunaltmak istemem.. zaten buradaki herkes ilk altı ay anne sütü muhabbetini ezbere biliyor. Aynı kişiye aynı mesajın cevabı olarak tekrar tekrar yazmaya gerek var mı? Bu katı ve kati yönlendirmeler yüzünden bebeğini ayağında vs sallayan bir sürü kadının buraya yazmaya çekindiğini biliyor musun? Zira bu ortamda daha önce “neee sallayarak mı uyutuyosunuz??” şeklinde abartılı yorumlar da yapıldı... sallamamak için arabayla gezdirilmesi de bana çok ironik ve komik gelmişti ama “neee arabada uyumaya mı alıştırıcan?” yazmadım çıkıp da.. ne lüzum var, nasıl isterse uyutsun diye düşündüm.. çocuğu dövdük yazmamış neticede, rakı da içirmemiş; olayı dramatikleştirmeye gerek yok dedim.. herşey bir tarafa biz de yaptık ilkinde.. şimdi kalkıp da “cık cık” desem büyük ikiyüzlülük.. bu arada dördüncü ay bitince eğitim vericem diyenler vardı, o konuda fikrimi beyan ettim diye haddini aşanlar? e hani uyku eğitimi?? “İnsanlara vicdansız demişiz muamelesi yapılmıştı, 40 dakika ağlayınca dayanamayıp almışsın kucağa ama” desem bak bu güzel laf sokmak olur işte.. değdi mi tartışmaya peki? Değmedi.. boşuna tadımız kaçtı...
bu arada ben o mesajda da kimseye öyle ilmek ilmek laf falan sokmaya çalışmadım. Tekrar tekrar okudum, hele ki senin alınabileceğin hiçbir şey yok. Gerçekten doğrudan sorunun sahibine yönelik her kelimesi.. şu şafak vakti mevzusuna gelince, arkadaşına sorabilirsin bana kırılmış mı gücenmiş mi, arka planda ne konuşmuşuz kendisiyle? Herşey bir yana senin üslubunu herkes çok takdir eder biliyosun, haliyle benim sana alttan alttan birşey yazmaya çalışmam, öyle ilmek ilmek uğraşmam falan gerekmez; çirkinleşmeyeceğini bildiğim için etiketler yazarım zaten aynen dün yaptığım gibi. Bütünüyle yanlış anlamışsın yani :))) ayrıca “antibiyotik vermeyin, verdirmeyin” yazan da oldu benim “çocuk mosmor oldu tıkandı, doktora gittik, antibiyotik verdi bla bla” diye yazdığım mesajın tam da üstüne. Ben o tarz bir üslüpla “mama verme, verdirme, elma yedir” de demedim üstelik.. kendi fikrim olduğunu beyan edip sonuna da sen yine de içgüdülerini dinle yazdım.. baya masum kalıyor mukayese edince yani.. keşke o zaman da kimsenin vebalini almayayım diye yorum yazsaydın. “Zatürre olması mı yoksa ilaç kullanması mı daha zararlı” tartışmasının üzerine.. zira doktoru verdiği halde antibiyotik kullanmamış olanlar da olabilir bu durumda mesajlardan etkilenip.. kısacası buradaki her kelimemizin bir yerlerdeki bebeklerin hayatını etkilediğini düşünüyorsak hemen hemen her yazımda “doktorumuz şöyle dedi”, “bence böyle” gibi ifadeler kullandığım için vicdanen çok rahatım.. çoğumuz da en ucuzu bir asgari maaş eden akıllı telefonlarımızla giriyoruz buraya.. herkes iyi doktora götüremiyor demagojisini de hayatta kabul etmem yani.. kritik kararlarda buradaki herkes mecbur kalırsa birkaç defa en iyi doktora bile götürebilecek maddi imkana sahip.. birbirimizle tecrübelerimizi paylaşmak için buradayız, kimsenin üstüne daha fazla mesuliyet bindirilemez.. illa da bindirilmesi gerekiyorsa onu da “ateşi kırk olana kadar ilaç vermeyin, antibiyotik vermeyin, ağlarsa ağlasın illa da uyku eğitimi” diye her konuda keskin yorumlar yapanlar düşünsün..
 

Görmezden geliyoruum geliyoruum. Arkamdan konuştuğunuz çirkin dedikodularınızı yutuyorum, Herkes kalbinin ekmeğini yer Allah'a havale edeyim diyorum, milletin gazlanıp gazlanıp anneme babama varana kadar dil uzatmalarına sakin kalmaya çalışıyorum, yüzüme gülüp arkamdan konuşanları bildiğim halde umursamıyorum ama lütfen çocuğuma uzanmasın dilleriniz. Sevmeyin, görmeyin, onaylamayın. Alttan alttan laf da dokundurun hadi tamam. Ama bir karar vermişim uyku eğitimi veriyorum. Bunu başka mecralarda danışmışım, bir annenin gözyaşlarından eğlence malzemesi yapmaya hiç birinizin hakkı yok.

Herkes kendini biliyor değil mi?
Mantıklı konuşmayacağım. Sizi sizin dilinizden konuşan biri paklar ancak.

Antibiyotik vermem demedim. Bronşit viraldir dedim. Çocuğumun antibiyotiğe ihtiyacı olursa test yaptırır vermem gerekiyorsa veririm dedim. Bunu gören duyan okuyan herkes de böyle yapsın. Sorsun soruştursun. Gerçekten ihtiyacı varsa kullansın. Arkasındayım içim de çok rahat.

Çocuğum ilk ay çok zor uyuyordu arabada gezdirdim. Arabada uyumaya alışmadı ama Seni ilgilendiren bir durum var mı? Bence yok. Çocuğuma uyku eğitimi veriyorum, ağlarsa da sakinleştirmek için kucağıma alıyorum. Bunun uyku eğitiminde yeri olmadığını mı düşünüyorsun? Yanılıyorsun. Ayrıca bu konu da seni ilgilendirmez. Her hareketimi izlemekten vazgeç. O çok sevdiğin arkadaşlarınla dedikodumu yapmaya devam edeceksen de çocuğumu karıştırma.

Bravo, hepinize bravo.
Ağır sinsi barındırıyor bu grup. Rabbim biliyor onlar kim, hani hakkımı helal etmediklerim.
 
Mesajına ek olarak şunu yazacağım bende doğa ya gaz damlası veriyorum diye kendimi çok kötü hissetmiştim çünki ilk zamanlar aa gaz damlasımı yorumlarıda çok yapıldı gerçi şimdi kimse hatırlamaz ama :) çok zor değil ya insanlara kendini kötü hissettirmek gerekmiyor fikir savunurken kimse kimseden üstün değil..
 
“Antibiyotik vermeyin, verdirmeyin” yazdın. Arkasında dur bence. Ben cevap verince açıklama yaptın. Ayrıca niye üstüne alındın madem? Hareketlerini bizzat izlemem de mümkün değil bu arada, çünkü sosyal medya kullanmıyorum, aklında olsun :)
 
Aminnn
 
ben çok iyi hatırlıyorum ya, herşey mümkün de hafızam kusursuzdur
 
Valla bu tartışmalar insanın şevkini kırıyor buraya bir şey yazacakken on kez düşünüyor oluyorum kendi adıma. Ne gereği var bilimsel makale mi yazıyoruz Allah aşkına herkesin kendi fikri kendi tercihi. Kaldı ki zaman içinde fikirler de değişebilir bunu yapmam dersin yaparsın her bebek farklı şartlar farklı. Kaldı ki diğer anne grupları içinde en bilinçli grup da 2017 Ağustos anneleri grubu. Herkes elinden geldiğince anne sütü diye diretiyor aylarca meme reddi olup da sağım yapan anneler var burda.. Hepimizin kültür seviyesi, yetiştirilme tarzı, inancı farklı olabilir söylenen söz art niyet taşımadığı sürece paylaşılmasında da sıkıntı yok. Of ne bileyim bu forumu çok uzun süredir takip ediyorum bu kadar canım sıkılmamısti..
 
Tek derdim küçücük bebekler için farkındalık yaratmaktı.
Bunu görmemek için kör olmak lazım. Sürekli bana dokunduruyorsun bunu anlamıyor muyum sence? Ne yazmışım madem dön de oku. 'Gerçekten ihtiyacı varsa neden vermeyeyim vicdansız mıyım ben' dedim. Test yaptırır ihtiyacı varsa veririm dedim. Ve arkasındayım. Sosyal medya derken Facebook'tan bahsediyorsun sanırım. Evet orda bir gruba yazdım. Ve kimin yetiştirdiğini de gayet iyi biliyorum. Sadece anlam veremiyorum. Sırf birinin fikirlerinden hoşlanmıyorsunuz diye bu kadar kötüleşebilir olmanıza, bir bebeğin ağlamasından eğlence malzemesi çıkarmış olmanıza anlam veremiyorum. Fikirlerimi sevme, üslubumdan da hoşlanma. Konuşma, aylardır konuşmuyoruz. Yokmuşum gibi davran neden yapamıyorsun? Neden her fırsatta laf sokuyorsun ki? Sen 35 yaşında, baya baya eğitimli bir insansın. Bunun hakkını verip biraz olgun olmayı dener misin? Bir de aranızda bbg evi gibi söylemler çıkarmışsınız. Çocuk gibi. Yakışıyor mu hiç?
 
Kızlar ben buraya çok sonradan dahil oldum ama çok sevdim herkesi. kullandığım tek sosyal medya burası. Hatta tek sosyal aktivitem herkes kendi fikirleriyle birbirine yardım etmeye çalışıyor bence. Kırmayalım birbirimizi . Belki yıllar sonra bebeklerimiz aynı okullarda üniversitelerde okuyacak:) *1 saat dışarı gidecektim o bile iptal oldu nasıl evci bir ruhum varsa
 
Güzel anneler sakin olun herkesin fikirleri doğruları var paylaşırsınız okuyan kişilerde sizlerden fikir edinir uygular ya da okur geçer ilginç gelmişse araştırır doğru mu yanlış mi sonuçta hiç birimiz bu alanda dört dörtlük bilgiye sahip değiliz doktorlar bile fikir ayriligina düşüyor grupta herkes aynı şeyi zaten düşünse renklilik olmaz
 
Hala arkasında duramıyosun :) madem o kadar aradın bir önceki mesajına bak. Tekrar yazıyorum “vermeyin, verdirmeyin” dedin. Adım gibi hatırlıyorum. Sen de şu laf soktuğumu iddia ettiğin yazıları bir hatırlatır mısın? Beraber bakalım nerede o laflar?
 
Niye iptal ettin? Bakar kocan ya merak etme :))
 
Günah alıyorsun şu anda kimse bir bebeğin ağlamasından eğlence çıkarıcak kadar vijdansız değil burada hepimiz anneyiz bence sana olan biteni yetiştiren arkadaşlarınla tekrar görüş istersen.
 
Sanırım ne dediğimi kavrayamıyorsun. Senin için vakit öldüreceğimi, kızımdan çalıp sana vereceğimi mi düşünüyorsun? Bir çok cümleme cevap bile verememiş biri için? Allah'a havale ediyorum ':)'
 
Şunu izleyin neşemiz yerine gelsin
Niye iptal ettin? Bakar kocan ya merak etme :))

Ya bakacaktı her şeyi ayarlamıştık çok heyecanlıydık eşim biraz korkuyordu Hatta ama yine yırttı giyindim hazırlandım normalde aradığımda 3 dkda kapıda olan taksi gelmedi. direk minibüs yok gideceğim yere her zaman aradığımız taksi vardı defalarca aradım başka taksileri aradım açan olmadı vardır bir hayır dedim artık gitmedim zaten saati de geçti başka bir gün birlikte gitmeye karar verdik biz de böyleyiz malesef eşim çok sabırlı bir insan değil sabrını zorlamadan ilgilenmesini istiyorum kendisi de üzülüyor hep çok ağlamasına tahammülüm niye yok diye ama elinden geleni yapıyor. Tabi anne gibi olmasını bekleyemeyiz erkeklerin. :)
 
Ben de onu diyorum zaten, "doktor tavsiyesiyle" Doktorun senin bebeğinin gelişimi için uygun görmüş başlatmış ama sindirim sisteminin hazır olmadığını düşündüğü bir bebek için başlatmazdı.

Araştırmadan fikir sahibi olduğunu düşündüğüm bir konu uyku eğitimi çünkü çocuğunuzu asla kucağınıza almayın demiyor, çok gerekli görülürse tabi ki kucağa alınıyor çocuk. Sana link vereyim ki bilgi sahibi ol boşa laf sokmuş olma. İlgili bölüm de burada "Eğer sürekli artan bir rahatsızlık farkederseniz ve kucağınıza almanın kesinlikle şart olduğunu düşünüyorsanız öyle yapın" Ayrıca dışarıdan bilgi kaynağın olduğuna göre ekstrem bir durum olduğunu da okumuşsundur. He takıldığın dördüncü ayın bitimiyse kimse atak zamanı uyku eğitimini önermiyor. Neden arkadaşımı ben savunuyorum çünkü onu etiketleme nezaketini göstermemişsin kendisi görünce yazar belki ben yazana kadar yazmıştır bile hatta, benzer metotlarla eğitim veriyoruz benzer sorunları yaşıyoruz ve doğru yaptığını düşündüğüm şeyi savunurum.

Antibiyotik meselesinde neden tepki vermedim diye sormuşsun, çünkü yanlış bir şey söylemedi. Viral bir hastalığa belki dönüşür diye antibiyotik vermek doğru değil dedi. Antibiyotik zararlı bir şey ve etkisi yıllarca sürüyor küçücük çocuğa hastalığı viral bir hastalıkken vermek sağlıklı değil demekte yanlış ne var anlamıyorum, o zaman da anlamamıştım. Daha sonra ben de antibiyotik vermek zorunda kaldım çünkü çocuğumun hastalığı antibiyotikle geçebilecek bir hastalıktı, eminim Muti de Allah korusun böyle bir hastalığa İpek yakalanmış olsa kullanırdı. Kadın pozitif bilimlere inanıyor, savundukları da hep o bağlamdaydı tıp bilimi bir hastalığın çözümüne antibiyotik dediyse ve alternatif bir çözümü yoksa sadist değil ki çocuğuna yok sana antibiyotik desin dönsün uyusun.
Ateş konusunda da pozitif bilim diyor ki ateş faydalıdır semptomları değil hastalığı tedavi edin, bu da yanlış değil. Ama biz toplum olarak ateşten korkuyoruz ve ben de korkuyorum 38.5 üzerine çıkarsa doktoruma danışıp düşürme yoluna giderim ama Mutella'nın söylediği yanlış değil yine, birçok yayın ateşi düşürmenin vücudun hastalıkla mücadelesinde hastanın değil hastalığın hayrına oldugunu söylüyor.

Şafak vakti meselesinde arkadaşım alınmamış olabilir, alındıysa alındım dememiş olabilir orası beni ilgilendirmez. Ben yapılanın yanlış olduğunu ve sinsilik sezdiğimi o zaman da söyledim bugün de söylüyorum. Bana göre durumda mağdur olan kişi ses çıkarsa da sussa da umursamasa da içinde bulunduğum ortamda yapılan bu rahatsız edici tavıra sessiz kalmam mümkün değildi inşallah hiçbir zaman o durumda susmam gerekmez. O gün bir ayrımı çok net gördüm ve ona göre tavır almaya karar verdim. Bu saatten sonra gerekirse SapkaliA olayın muhataplarıyla can ciğer kuzu sarması olsun benim düşüncem değişmez, neden vaktiyle böyle dedim de karşıma insanları aldım demem. Doğru olduğuna inandığım şeyi yaptım, o yüzden içim rahat.
 
Rabbim şifa versin mucizene aminn
 
Kızlar sizi sürekli dini şeylere boğmak istemem ama paylaşmadan edemicem..

Enes bin Malik hazretleri bildiriyor: Biz bir gün dini bir konuda tartışırken, Resulullah efendimiz yanımıza geldi. Bize öyle öfkelenmişti ki, hiç böylesini görmemiştik. Buyurdu ki:
(Bırakın tartışmayı! Sizden öncekiler sırf bunun yüzünden helak oldu. Tartışmanın faydası yoktur, tartışma zararlıdır. Mümin münakaşa etmez. Münakaşa edene şefaat etmem.) [Taberani]

Haklı olduğu halde tartışmayı terk etmek, haksız olduğu halde, tartışmayı terk etmekten daha zordur. Bu bakımdan haklı olduğu halde münakaşayı terk etmek daha çok sevaptır.

Dostlar arasındaki kin ateşini körükleyen münakaşadır. Münakaşa, karşıdaki insanı cahil yerine koymak, sen bilmezsin, ben bilirim demektir. Cahillikle suçlanan herkes az veya çok kızar. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlânın en çok buğzettiği kul, tartışmada ileri gidendir)buyurulmaktadır. Münakaşa, dostların azalmasına, hasımların çoğalmasına sebep olur. Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki:
(Bin kişinin dostluğuna, bir kişinin düşmanlığını satın alma!)

Münakaşa, kendisinin akıl, fazilet ve ilimde üstünlüğünü ispata çalışmaktır. Bu ise karşıdakini cehalet ve ahmaklıkla itham etmektir. Bu da düpedüz düşmanlıktır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Münakaşa etmeyen, kimseyi incitmeyen kimse Cennete girer.) [Tirmizi]

(Konuşurken itiraz etmeyene veya haklı olduğu halde, münakaşayı terk edene, Cennette bir köşk verilir.)
[Taberani]

(Haklı da olsa, münakaşayı terk etmeyen, hakiki imana kavuşamaz.)
[İbni Ebiddünya]

(Mücadelede ısrar edeni Allahü teâlâ sevmez.) [Buhari]

(Fitnesinden emin olunmayan mücadeleyi terk ediniz.)
[Taberani]

*tabi burdaki mesele haksızlık karşısında susmak da değil anlamışsınızdır. Zaten oradaki kasıt Hakk’a karşı yapılan haksızlık. Yoksa kendi aramızda girdiğimiz bu küçük ve anlamsız şeyler değil.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…