İnsan kendi başına yapabilecekken yapmak istiyor, yardım istemeye de eriniyor bazen, ben de biraz o kafadayım aslında. Madem kendim yapabiliyorum, neden yardım isteyeyim diye düşünüyorum çoğu zaman. Ama şu var ki, insan kendi sabır sınırını hiç fark etmeden kolayca aşabiliyor. Sonra ne oluyor, farkında olmadan kendisini yıpratıyor.
Yıpranmış insan da ister istemez çevresini yıpratıyor. O yıpranmış insan anneyse, haliyle çocuk da payını alıyor. (El kadar bebeğine bağıran, küçük çocuğunu sırf çocukluk yaptı diye tartaklayan anneler vs. Her yerde karşımıza çıkıyor) O yüzden bırakalım dağınık kalsın. Herkesin ilişki dinamikleri farklıdır elbette ama özel davet beklemeden veya evin hanımından icazet almadan misafirliğe gelen insanlar da özel bir muamele beklemesin bir zahmet. Ben beklemem şahsen, hele doğuma sünnete vb gidiyorsam hazırlık beklemediğim gibi kendim götürürüm. Yani, keşke daha modern bir toplumda yaşasak da, biz spadan, masajdan(spa olmaz da hamile masajı diyelim

) gelip kendimize bir drink alırken, kocamız kendi insiyatifiyle çağırdığı misafirler için hazırlık yapıyor olsa ama maalesef hayaller Paris, gerçekler burası. Değil masajdan, yorgun argın işten bile gelse kadından bekleniyor maalesef çoğu şey. Biz bile kendimizden bekliyoruz. Ama hamileden, lohusadan da beklemesin kimse bir şey. Çünkü nasıl hastalıklara karşı bağışıklığımız düşükse, psikolojik yıpranmaya karşı bağışıklığımız da çok düşük şu süreçte, lohusalıkta daha da düşecek. (Ama tabii o evi temizleyecek başka kimse yoksa, o evin temizlenmesi gerektiği gerçeği değişmiyor. Yine o iş bize kalıyorsa, madem onu yaptım bir de üç günlük yemek yapayım diyoruz, sonra elim değmişken şunu da yapiim, aa onu yapmışken bunu da yapiim…aa deliririz ayol)

Puset minderinden kasıt ne tam anlamadım ama o anakucağı tabir edilen, oto koltuğu da olan, bebek arabasına da takılan şeyin yeni doğan döneminde (belli bir kiloya gelene kadar yani) kullanılan bir bel desteği vardı. (Benimki joie gemm idi, onun vardı en azından, içinden çıkmıştı, doktor da kullanmayı önermişti.) bir de daha ileri yaşlarda, bebek arabasının kendi kumaşı sürekli çıkarılıp yıkanmaya müsait değilse kullanılan ince minderler vardı. Ama onların konuyla ilgisi yok galiba, benim bahsettiklerim incecikti çünkü.