9 yıllık ilişkinin ardından düğüne 2 ay kala terk edilmek....


maşallah sabrınıza ve tevekkülünüze.....
aslında başımıza gelen her olaya bir imtihan gözüyle bakınca acımızı daha sakin ama bir o kadar da derin yaşıyoruz.sütelik güçleniyoruz. ben bunu geç farkettim malesef. daha önce deseler inanmazdım bu kadar sabırlı olabileceğime. ama işte Allah her sıkıntıya bi sabır veriyor.önemli olan pes etmeden isyan etmeden o durumu muhafaza edebilmek.

sizin için çok çok sevindim,inşallah hayatınız hep böyle mutlu ve huzurlu devam eder.bebeğinizi hayırlısıyla kucağınıza alırsınız
inşallah Rabbim bize de unutmak ve devam etmek gücünü verir....çok teşekkür ederim güzel ve samimi dileklerinize....
 

ilk zamanlarda insana çok zor gelsede zaman herşeyin ilacıdır canım.
kimse beni anlamıyor gibi hissedersin. sanki sırf sana bu acı denk gelmiş zannedersin ama değil.
Allah seni bu üzüntüne karşılık mükafatlandırır. bu acıyı sana yaşatanada gereken cezayı verecektir zaten
 

evet ilk günler sanıyordum ki tek benim başıma geldi en acı ayrılık benimki....hayat durdu zaman durdu herşey durdu sanki. hatta algılayamadım bile olayları.
hastalık ilacı iyi aramak ve düzenli kullanmakla geçer. buda onun gibi. ilacı tevekkül ve zamana bırakmak.
ben onu cezalandırmasını da istemiyorum. garip ama istemiyorum. çünkü bunca zaman şu son yaşanan olaya kadar sevgisinde saygısında en ufak bir eksik bir hata görmedim. evet yakışmadı ayrılığımızın şekli ama olsun,canı sağolsun...çünkü ben kötü bi adamı sevmedim. kendimi avutmak, konduramamak değil bu, ben hissediyorum hatta eminim,o da bu sonu istemezdi...ama oldu yaşandı işte....bazen ağız dil bağlanır nasıl oldu bilemezsiniz ya işte öyle oldu... hayırlısı olsun....
 
Son düzenleme:

canım benden sana tavsiye güzel anıları düşünürsen hiç bir zaman unutamazsın. kötü anları düşün ki kendini daha toparlarsın
 
canım benden sana tavsiye güzel anıları düşünürsen hiç bir zaman unutamazsın. kötü anları düşün ki kendini daha toparlarsın

aslında hiç düşünmemek istiyorum. iyi düşününce üzülüyorum özlüyorum, kötü düşününce kinlenmek istemiyorum...(
iyi ya da kötü,keşke silinse herşey, hiçbir şey hatırlamasam......
şu meşhur eternal sunshine of the spotless mind (sil baştan ) filmindeki gibi bi merkez olsa, gitsek ve istemediğimiz anıları sildirsek. ama hayat o kadar kolay değil değil mi....
 
savaşmamız gereken anılar ya da onun hayali değil, savaşmamız gereken kendi içimizdeki hırs, ego.. bana bunu yapamaz, ben bunu hak etmedim'leri çıkarıp atmak lazım .. tebessümle geçmişe emanet etmek lazım anılarımızı.. içimizi kirden pastan arındırmak lazım.. öfke bir kordur, avcumuzda tuttuğumuz. önce kendi ellerimiz yanar.. o yüzden kötü anıları anıp anıp nefret etmek bize zarar verir bizi yıkar... elifzeynep, bu kadın daha hazırlanamadı yaaa bekliyorum sap gibi
 

burcu inan çok alemsin... tam okudum okudum sonuna bi baktım gülümsedim :))

evet zaten o ego en beteri. onu yenemezsek sadece sevdiğimizle olan ilişkimizde değil en basit iş arkadaşımızla ya da saçlarının rengi sana gitmemiş diyen biri ile bile tartışabiliyoruz.
inşallah kötü tüm duygulardan arınabiliriz....
 

psikolojik destek almakta seni rahatlatacaktır
 

hepimiz kendimizden sorumluyuz.. bu aşkı biz tek başımıza yaşamadık.. onlar da kim bilir ne savaşlar verdi kendi içlerinde.. demek yenildiler bazı şeylere.. direnemediler.. olabilir.. olamaz mı ? bu onların sorunu, sorumluluğu.. bizi bağlamaz.. bizi bağlayan kendi iç dünyanız, vicdanımız.. böyle olunca durum ayrılık sonrası hayata uyum daha kolay oluyor..
 
Bir süre sessiz kalmak özletir..Birşeylere içi dolmuş,onda öfke oluşturmuş,bunun hıncını da seni üzerek çıkarıyor.Çok mu sorunluydu hayatın?Bunu artık kaldıramayacağını düşünmüş olabilr.Gerçekten seviyorsa temelli vazgeçemez,bir bunalım yaşar.Gerçekten sevmemişse sonuç hüsran olabilir,gerçekten sevmeyene herşey batabilir,sende sorun olmasa bile...
Sessiz kalırsan bir süre ;biraz zaman geçince özleyecektir..Ardına düşme şimdilik.Kötü sözler de söyleme.Sen de şok olmuş gibi durgun davran''Kafanı bir süre dinle,sonra düşün''de..Ben de kafamı dinleyeyim,düşüneyim;öfkeyle hareket etmeyelim,gerçekten olmayacağını düşünüyorsan ,ozaman kabulüm''de.
Gerisini biraz zaman geçince düşünürsün..
Boşanmaktan iyidir bu arada..Sessiz kal..Hala aynı düşünüyorsa bir engele takılmış düşmüş demektir...Yanında olana bakmak lazım..Ama kendimiz de doğru davranmayı şiar edinerek..
Bu kiısmetinden çıkacaksa doğru olan kişiyle karşılaşırsın inş(ben de inş)...Eğer sen onu gereğinden fazla yormamışsan ,o kendi kendine yorulacak şeyler bulmuşsa 9 yılı heba eden biri geride kalmayı hakeder..vazgeçilmeyi hakeder..
İnşallah onu çok sevmiyorsundur...Duygular hakim olduğunda mantığı öne sürmek lazım...Biz de destek oluyoruz sana,duygularını uyarıyoruz:)Tekrar ediyorum boşanmaktan iyidir.Sonrasında evlilik daha kolay olur..
 
Son düzenleme:
ahh ahh filozof etti beni bu ayrılık hehehehehe şair neyim mi olsam acep ? hazır atama da olmuyo bu sene =)))
 

çok haklısın yazdıklarında. bende öyle düşünüyordum ama o bir süre geçti sanırım...çünkü olayın üstünden sonra baya geçti ve hiç görüşmedik. herşey gönderildi artık.

mutlaka yorulmuştur, o konuda haksızlık edemem. benden ayrılmasına da kızamam çünkü sevgi bitebilir. bunun için kızılır mı küsülür mü? ama ben hep diyorum bu bitiş şekli hiç hoş olmadı. o son görüşmeyi yapamadık, bi hellaleşemedik. onca yıla yakışan, onca emeğe yakışan ve bu sevgiye yakışan şekilde bitmedi.artık bunu da şuna bağlıyorum, eğer görüşseydik dayanamazdık barışır evlenirdik. ama bu soru işaretleriyle yapılan evlilikte artık ne saygı ne sevgi kalırdı. yine kaderimiz olan ayrılığı yaşardık ve bu defa daha beter şekilde.

bunca zaman hiç bir hatasını görmedim. hem sevgi hem saygı anlamdında. ama işte dediğim gibi oldu, nasıl oldu bunu bile anlamadım.

ben onu özgür bıraktım,çünkü seviyorum. sevgi her şeye rağmen gidebilmektir,onun iyiliğini isteyebilmektir. o da bunu yapabilmişti bana ilişkimizde. ben de ona bunu yapmak zorundayım bu ayrılıkta,bunu borçluyum. daha güzel bitseydi ne güzel olurdu ama olmadı...kısmet....

çok teşekkür ederim hem güzel dileklerin için hem de kafa yorup bana böyle güzel tespitlerde bulunduğun için....
 
Elifzeynep ne kadar sıcakkanlı yaklaşıyorsun olaylara.Seni tebrik ederim.
Aynısı benim başıma gelmiş olsa söverdim hatta beddua bile ederdim.
Ki ben bunları okuyunca hiçbişey yaşamamışım ki diyorum kendime..
Bu nasıl bir bakış açısıdır.Özgür bırakmak, mutlu olmasını istemek vs.
Gerçekten takdir edilecek bir insansın! Bence çok sevmişsin ve sevgine yakışanı yapıyorsun.
Sana imrendim yemin ederim.Çünkü ben bu kadar hoşgörülü olamazdım, mutlu olmasını özgür kalmasını isteyemezdim ve isteyemedim de zaten hiçbir zaman.
Allah seni gerçekten sınıyor.. İnşallah çok ama çok mutlu olursun hakediyorsun çünkü canım..
 

siz böyle diyince utandım ben cidden.ne güzel sözler bunlar....acaba öyle miyim, inşallah öyleyimdir....

annem arkadaşlarımda diyor ne kadar metanetlisin diye. ne yapsam ki böyle olmayıp? ben aileme bile anlatmadım aramızda geçen konuşmaları, kinlensinler istemedim. çünkü onlar aile ve onlar için en iyisi benim. ama öyle değil işte. onu dinlesek belki ona haklısın diyeceğiz. herkesin bir nedeni var attığı her adımda. ama önemli olan o ilahi neden...eminim herşey daha güzel olacak,hem onun için hem benim için.

her sevgi layığıyla uğurlanmalı ve anılmalı,değil mi? giden sevgiliye mutluluk dilemek hem çok zor hem de en güzeli,en yakışanı....

burada ne kadar güzel dilekler duyuyorum ve inanın çok mutlu oluyorum,çok teşekkür ederim, Allah hepimize herşeyin en hayırlısını nasip etsin.....
 
[h=3]Terk edilen kadınlar ve geriye kalanlar...[/h]
Öncelikle şunu belirteyim, blogu biraz zamansız açmışım sanırım.
İşte bunun olmasını istemediğim için açmıyordum bunca zaman...
Açtığım zaman boşlamak istemiyordum, her gün yazıp güncellemek istiyordum.
Ama yine olmadı...
Neyse Allah'tan çok izleyicim yok henüz ve beni bekleyenlerim yok haliyle :)
03.11.2010 tarihinde yazdığım bir yazı vardı kadın-erkek ilişkileri üzerine...
Kadınların terk edildikten sonra "Bana bunu nasıl yapar?" sorusu üzerine yazılmış bir şeyler...
Baştan söyleyeyim, bu yazım feministleri biraz kızdırabilir
İşte buyrun o yazı;

***


"Her şeyimi verdim ben ona, nasıl terk eder beni??"
Vermeseydin o zaman arkadaş! Biraz verseydin, biraz kendine saklasaydın böyle ah edip vah edeceksen, şimdi neyin pişmanlığı? Sen her şeyini verdin diye adam senin kölen mi olacaktı? Bir de tasma tak bari, çok uzağa gidemesin. Nasıl terk eder? İşte böyle eder! Darmadağın eder, duman eder, yıkar geçer seni, canını alır gider, nefesini keser gider, ciğerini söker gider. Ama gider! Gideni tutamazsın. O gidecekse, kafasında planlarını kurduysa hatta hayatını kurduysa kafasında; "Dur" deme, gider. Seni öldürür gider ama, gider.
Arkasından pişman olacaksan hiç yapma, hiç fedakarlık etme. Ama yapıyorsan fedakarlığını, sus, edebinle otur. Unutma sen ne yaptıysan öyle olması gerektiği için yapmadın, senin kişiliğin böyle olduğu için yaptın. Sen başka türlü yapamayacağın için öyle yaptın. Sen bir ayağın içeride bir ayağın dışarıda yapamayacağın için yaptın, eşikte durmak sana uymayacağı için yaptın. O yüzden şimdi sus, içine sindir. Çok içine dert olduysa bir daha ki sefere yapmazsın olur biter. Ama bu ilişkinde ne fedakarlık yaptıysan, uğruna neleri feda ettiysen şimdi pişman olma. İnan komik duruma düşersin.

 
"Benden sonra mutlu olmasın inşallah!"
Vay bee, ne sevgiymiş! Ne aşkmış! Yani o kadar seviyorsun ki, o kadar sevmişsin ki yalnızca seninleyken mutlu olsun istiyorsun. Yani aslında o mutlu olsun istemiyorsun, sadece "seninle mutlu" olsun istiyorsun. Onu tek bir bireymiş gibi görmek yerine, onu yürekten sevip gerçekten mutluluğunu istemek yerine şimdi seni bıraktı gitti diye arkasından ah ediyorsun. Bravo, ne gönülden sevmişsin, ne içten istemişsin onun mutluluğunu... Sen zaten onu gerçekten sevmiş olsaydın, şimdi beddualar yerine her gece ona dua ederdin, her gece mutluluğunu isterdin. Onu başka kollarda görsen bile "Allah karşısına iyi insanlar çıkarsın, Allah ona hakkında hayırlısını versin" derdin. Asıl sevgi bunu gerektirir. Şimdi intizar ediyorsan sen onu sevmemişsin, sen sadece kendini sevmişsin, kendi bencilliğini sevmişsin, kendi mutluluğunu sevmişsin. Şimdi elinden o mutluluk alındı diye mızmızlık ediyorsun ama boşa... Kabul et, o sensiz de mutlu olacak! Sen istediğin kadar beddua et, son söz senin değil onu yaratan, onun kaderini çizenin olacak. Buna sen değil Allah karar verecek.


"Benden sonra kimseyi beni sevdiği gibi sevemez, kimse ben gibi olamaz!"
Pardon? Sevemez derken? Öyle bir sever ki... Öyle bir değer verir, öyle bir gözünün içine bakar ki gittiği kadının, şaşar kalırsın, öyle bakarsın arkasından. Kimse sen gibi olamaz, doğru. O adam da senden ve sen gibilerden sıkıldığı için gitmiştir belki ne dersin? Tabii ki sen gibi olmayan birini bulacak. Yine senin gibi olan birini bulacaksa seni neden bıraksın bu adam?
Ya da şöyle sorayım bundan sonra kimseyi beni sevdiği gibi sevemez derken, sen inanıyor musun bu söylediklerine? Sevemeyecek olsa neden gitsin, seni o kadar çok seviyorduysa neden gitti bu adam hiç düşünmedin mi? O yüzden şimdi hiiiç öyle beylik laflar etme, kendini kandırma! Bal gibi de sever, hem de sen sevdiğinden kat be kat sever, seninle eğlendiğinden bin kat daha çok eğlenir onunla, sen aklına bile gelmezsin gece kafasını yastığa koyduğunda... O yüzden yol yakınken gel vazgeç, gel hazmet. İyi dileklerini esirgeme.
 

Ne desem bilemedim.. Ama inanki öylesin..
İnsanlar meleklerden de üstün olabiliyormuş.. Sen de öylesin bence..
 
"Bir gün dönecek, köpek gibi gelecek kapıma, eşek gibi pişman olacak! Ama yook iş işten geçti!"

Hadi canım?! Vahiy mi geldi? Gece kulağına mı fısıldadılar? Ak sakallı dede mi girdi rüyana? Ya dönmezse? Bunu da düşündün mü... Nasıl yakışır sana o renk eğer dönmezse... Bak cancağızım, bak güzeller güzelim; bunu sen bilemezsin, kader bilir, zaman gösterir.
Ayrıca bu ne özgüven, bu nasıl bir ego be? Nasıl bu kadar emin oldun döneceğine, tebrik ederim, sendeki bu güven Angelina Jolie'de yoktur yeminle! Ama hoop, heey, kendine gel, dünyaya dön, bırak hayal dünyasında yaşamayı... Bırak kendini böyle alıştırmayı, umut güzel şeydir ama hayal mahveder insanı, yıkıverir dünyasını tepesine insanın. Sen şimdi bırak onu bunu düşünmeyi, döner mi dönmez mi diye coşup kaptırmayı... Dönerse o zaman düşünürsün neyi yapacağını. Ha pardon iş işten geçmişti değil mi? Öyle diyordun. E iş işten geçti madem ne bu beyhude çaba, ne bu tırmalama, ne bu hırs? İş işten geçti diyen kadın bir kere adını geçirir mi acaba kalbinden ve beyninden. Madem iş işten geçti neyin hesabı, neyin çakallığı. Yorma kendini boşuna yavrucuğum, parçalama, yazık olan sana olur.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…