- 25 Aralık 2020
- 6.252
- 22.597
- 298
- 41
tatlım seninkiler alemmiş ama yahuBelki bunlar ufak gibi görünebilir ama gerek evliliklerimde gerek ilişkilerimde benim pek görmediğim özelliklere sahipti. Benimkiler tipik Türk erkeği, dağınık. Çorabını oturduğu koltuğa atanlardan. Ama diğer taraftan bu gurbetçi sevgilim çok düzenli ve disiplinliydi. Çin’den getirdiği eşyaları koyduğu deposunu gördüm. İğneden ipleğe binlerce ürün var ama çok nizami bir şekilde yerleştirmiş. Ütüsüz kıyafet giymez. Hep temiz kokar. Bunların parayla pulla alakası yok. Almanya’da büyüdüğü için o disiplinle yetişmiş.
Ben Avusturya'da yaşıyorum ve bundan 2 ay önce tesettürlü olduğum için başvurduğum bi işe alınmadım. Burada çok rastlanıyor maalesef böyle bir şeye.Modern derken neyi kastettiniz anlayamadim ama kendimden ornek vermem gerekirse soyle anlatayim
Tesetturluyum, dinimi yasamakta cekinmedim , veya dile getirmekden cekinmedim.
Belcikada yasiyorum, buranin 2 dilinide biliyorum egitimliyim herkesin girip calisamadigi yerlerde calistim , araba kullanıyorum evimde var kurallara uyan biriyim.
Asla ve asla irkclik veya farkli bakislara maruz kalmadim.
Deniz kenarina giderkende tesetturlu elbisemle gittigimde hic dislanmadim ama kendi ulkemde Turkiyede yeri geldi yobaz oldum yeri geldi cahil oldum yeri geldi orumcek kafa oldum.
Onlara benzemeden yasayarak gayette saygi goruyorum ama Turkiyede neye benzemem kime uymam gerek bilmiyorum, cok uzulerek soyluyorum ben kendimi Turkiyede daha yabanci daha dislanmis hissediyorum.
Migrenimsi ama bir değil iki değil hepsi böyle. Çünkü anaları “Aslan oğlum, kaplan oğlum” diye yetiştiriyorlar. Senin ne güzel kardeşin gocunmamış ev işi yapmaktan. Bak ilk eşim 3 kardeşlerdi. 2 erkek, en küçükleri kız. Ben evlerine gittiğimde benden çok hizmet beklemezlerdi. Görümcem yapardı. Evin erkekleri otururdu. Hani var mı acaba diyorum benim etrafımda. Annem ablamın eşiyle övünüyor. Ablamın eşi gemilerde çalıştığı için alışkınmış, ev işlerine yardım ediyormuş. Çoğu zaman yemek yapıyormuş. Ama o da 20 senedir Amerika’da yalnız yaşıyor. Küçük eniştem de elini hiç bir şeye sürmez. Ama onun maddi durumu iyi. Yatılı kadın çalıştırıyorlar. Öyle jest yapıyor işte.tatlım seninkiler alemmiş ama yahu
benim sevgilim güneydoğulu ve biliyorsun biz kültürel anlamda sorun yaşarız diye ben evliliğe hiç bir zaman atlamadım, uzağım bu fikre
ama
evi düzgün tutmayacak, düzenli olmayacak. temiz tertipli, kişisel hijyeni vs olmayacak. ehh ama yani.
bir kere temizlik düzen insanın kendisine olan saygısıdır. 2. olarak da bekar adam arkasını toplayan yok 16 senedir gurbette, e benim de aynı şekilde arkamı toplayan yok ben de senelerdir tek yaşıyorum...ve kimse kusura kalmasın da kimsenin de arkasını toplayamam yani. bunu da tabii ki biliyor.
erkek kardeşim de tiril tirildir mesela, anamın evinde ben koltuk kanepe örtüsü daha hayatımda yıkamadım. o yıkar. mutfakta tabağı çanağı elden geçirir çizilmiş bardak, makineye koyarken kenarı kırılmış tabak varsa onları atar havlusunu günlük değiştirir. nevresimlerini haftalık değiştirir. filan. annem titizdir. bu da anasının oğlu, titiz tertipli. ilkokulda ders çalıştığı masayı önce güzelce siler öyle çalışmaya başlardıbiz kalabalık aileyiz kendi odamız, kendinize ait çalışma masamız filan yoktu. olamazdı imkan yoktu. o da kendi alanını yaratmak için öyle bir yol bulmuştu.
para pul meselesi değil de almanya meselesi de değil bu, bu "arkamı toplayan olur nasılsa" şımarıklığı
ya anası toplamıştır
ya da evlenince karısı toplayacaktır
kadınların işi ne'dir çünkü. erkekler nasılsa kraldır.
bekar evini de gerekirse b.k götürsün nasılsa erkekte temizlik titizlik aranmıyo, şımarıklığıdır. kadın yapsın işi ne bencilliğidir.
bendeki model mesela disiplinli olduğundan değil merhametli olduğundan yapıyor.
valla benim arkadaş çevremde erkekten fazla bir iş yapan kadın yok evlerde. ha zaten fazla eşyası olan , fazla bi ev işi yapan ev ortamı kimsede yok. minimumda yaşıyor hemen herkes. işi de ortak yapıyorlar.Migrenimsi ama bir değil iki değil hepsi böyle. Çünkü anaları “Aslan oğlum, kaplan oğlum” diye yetiştiriyorlar. Senin ne güzel kardeşin gocunmamış ev işi yapmaktan. Bak ilk eşim 3 kardeşlerdi. 2 erkek, en küçükleri kız. Ben evlerine gittiğimde benden çok hizmet beklemezlerdi. Görümcem yapardı. Evin erkekleri otururdu. Hani var mı acaba diyorum benim etrafımda. Annem ablamın eşiyle övünüyor. Ablamın eşi gemilerde çalıştığı için alışkınmış, ev işlerine yardım ediyormuş. Çoğu zaman yemek yapıyormuş. Ama o da 20 senedir Amerika’da yalnız yaşıyor. Küçük eniştem de elini hiç bir şeye sürmez. Ama onun maddi durumu iyi. Yatılı kadın çalıştırıyorlar. Öyle jest yapıyor işte.
Bunlarda bir sıkıntı yok. Olması gereken, ya da asgari bir düzen tutturmak için yapılması gereken budur. Adliyeye yolunuz düştü mü mesela, düşerse orda ne olur, burda ne olur. Alkollü araç kullanıp bir hayatı yok edebilirsiniz burda mesela, yatmazsınız bile içeride. Ya da arkadanızdaki güce göre kanunların farklı farklı uygulandığı insanlardan olabilirsiniz. O yüzden düzen iyidir. Göçmen olmak zordur, ama vatanında göçmen olmak daha zordur. İnsanların bu kadar kaçarcasına gitmek istemesine ne yol açıyor diye düşünürsek ordaki şartlardan şikayet etmez, ya da bunları şikayet sebebi saymaz bile.Simdi yukarida hep avrupa icin turkiyeye bakarak hep olumlu yazdim ama bunun uzerine aci gercekleride yazmak istedim.
Sizin bu lafiniz hosuma gitti oyuzden alintiladim :)
Mesela burada oyle her istedigini her an alamazsiniz, kredi karti olayi cok farkli. 1 tane kredi kartim var 750 euro limiti, alisveris yaptigimda 1 ay icinde odemem gerek (mesela 200 euro harcadiysam tak 200 vermem gerek) aksi takdirde %13 faiz giriyor. (kredi karti almakda cok kolay bise degil.) Veya oyle lc waikikiden watsonsdan gratisden alip alip karta taksite boleyim falan yok. Oyuzden insanlar cebinde para oldugu kadar alisveris yapar burada.
Mobilya aldiginizda 12 taksit faizsiz. Araba krediyle aldiniz diyelim faiz %4 civari. Plaka actirmasi arabayi trafige cikarma parasi sigortasi vergisi bunlari gozden cikarin.
Ev almaya girmek istemem ama ucundan deginim. Devlete evin degerinin %12,5 tapu parasi + kredi kaydi parasi veriyosunuz (kisaca cope giden para) ev alimi asagi yukari 4 -6 ay suruyor Krediniz 30 yillik oluyor kira oder gibi oduyosunuz.
Kira tutmak icin evin geliri yasayacak kisi sayisi hersey degerlendiriliyo.
Hastaneler oyle tiklim tiklim dolu degildir acile giderseniz min 4 saat beklersiniz oyle kafam agridi gebemiyim bi test yapim grip oldum serum vurdurayim diye acile gittiginizde almiyacaklar cunku bunlar acil vaka degil. Esim elini kesti dikis atilacak 4 saat surdu. Bugun ambulansla annemi kaldirdik 3 saat surdu.
Aklima gelenler bunlar simdilik
Ha kirmizi isikta gectin eve tak cezasi gelir, cocugunu koltuksuz oturtursan polis amcalar sana 350 euro oturtur :)
6 km hiz cezasina 125 euro odersiniz
Yani sistem okadar cezaya isliyoki ya seve seve yada ... kurallara uymayi ogreniyosunuz.
Amaan bikereden bise olmaz diyince goruyosunuz oyle olmadigini
Ben sizin dil öğrenmek hakkındaki görüşünüze katılmıyorum.45 yaşında A1 Yunanca sertifikası aldım ve sınıf ikincisi oldum.47 yaşında İspanyolca A1 sertifikası aldım bu kez sınıf birincisi oldum.Tam A2 İspanyolcaya başlayacaktım, korona başladı.Konu sahibi daha Çok genç.Bir şeyi gerçekten isterseniz ama gerçekten dünya bile çekilir size yol verir.Sizin ab vatandaşlığınız mi var nasıl gitmeyi düşünüyorsunuz Hollanda'ya Almanya'ya? Çünkü öyle ben gideyim gerekirse markette çalışırım diye bir şey yok, kendi mesleginizde uygun maaşta iş bulursanız gidebilirsiniz sadece. Bir kaç farklı fırsat da gelecek ama temeli kendi mesleğinizde iş bulmanız yani nitelikli iş gücü sağlamanız.
A1 dediğimiz şey üç beş kendini tanıtmak, gerçekten hiçbir işe yaramaz. Ayrica gidilecek ülkenin dili yerine İngilizce öğrenmeyi ben mantıklı bulmuyorum. 30 yaştan sonra önce İngilizce sonra almanca demek yıllar demek. Mantıklı bulmadım.
Belki oralarda oluyodurBen Avusturya'da yaşıyorum ve bundan 2 ay önce tesettürlü olduğum için başvurduğum bi işe alınmadım. Burada çok rastlanıyor maalesef böyle bir şeye.
Sizin yazdığınız şeyle benim yazdığım şeyin hiçbir alakası yok. Ben İngilizce yerine gidilecek ülkenin dilini öğrenmenin daha mantıklı olduğunu yazmışım, siz bambaşka bir şey.Ben sizin dil öğrenmek hakkındaki görüşünüze katılmıyorum.45 yaşında A1 Yunanca sertifikası aldım ve sınıf ikincisi oldum.47 yaşında İspanyolca A1 sertifikası aldım bu kez sınıf birincisi oldum.Tam A2 İspanyolcaya başlayacaktım, korona başladı.Konu sahibi daha Çok genç.Bir şeyi gerçekten isterseniz ama gerçekten dünya bile çekilir size yol verir.
Ben sıkınti diye sikayetci degilim zaten alisilmis bi sistem var onlara uydunmu rahatsin. Ama biz turk milleti olarak genelde kurallari sevmeyiz ben cok duydum gordum avrupaya gelipde surekli sikayetci olan damat veya gelin, yok abi burasi cok sıkıci surekli tependeler kafanin uzerinde ceza yazmaya hazir bekliyolar hep kural hep kural diye serzeniste bulunup biturlu ayak uyduramayan.Bunlarda bir sıkıntı yok. Olması gereken, ya da asgari bir düzen tutturmak için yapılması gereken budur. Adliyeye yolunuz düştü mü mesela, düşerse orda ne olur, burda ne olur. Alkollü araç kullanıp bir hayatı yok edebilirsiniz burda mesela, yatmazsınız bile içeride. Ya da arkadanızdaki güce göre kanunların farklı farklı uygulandığı insanlardan olabilirsiniz. O yüzden düzen iyidir. Göçmen olmak zordur, ama vatanında göçmen olmak daha zordur. İnsanların bu kadar kaçarcasına gitmek istemesine ne yol açıyor diye düşünürsek ordaki şartlardan şikayet etmez, ya da bunları şikayet sebebi saymaz bile.
Benim de kardeşim Almanyada. Kredi meselesine şöyle bir yorum getiriyor mesela. Abla kredi kartına hiç ihtiyaç duymadım. Alım gücü var. İstese şu an araba da alabilir, evi bilemem. Ama burda insanlar maaşlarıyla kiraların karşılayamıyor şu anda. Aile evlerine dönen beyaz yakalı az değil. Çekirdek aileler bile aile evlerine dönmeye başladı. Araba ev hayal, o bahsettiğiniz krediler verilmiyor zaten. Daha çok yazılır aslında. Kök sorun hukuki güvence. Hukuki güvence olan yere yatırım yapılır, turist gelir, üretim artar, yaşam hakkı ve mal güvence altındadır çünkü .
Biz "benim yolum karakola hiç düşmüyor yaa" gevşekliğiyle rahat oldukça, başkasının hakkına saygı göstermedikçe boğazımızdaki ekmek, çocuklarımızın geleceği böyle kayıp gider işte.
Siz 30 yaştan sonra yıllar demek diye yazmanız sonrasi örnek verdim.Bu ne kadar istediğinizde alakalı bir şey .İngilizceleri zaten A2 imiş ,düzeltme yapmış sonradan.Eger oyleyse ,A2 İngilizce alt yapısı diğer dilleri öğrenmeye zemindir.Bence yıllar almaz.Fikrinize saygı duyuyorum lakin size katılmıyorum.Kursta oturup 1.olmak la demek istediğim şey, 45_47 yaşlarda bile bu gerçekleşiyorsa üstelik Yunanca dili ,30 yaşında A2 İngilizce üzerine, farklı bir dil rahatlıkla öğrenilir gündelik hayata geçirilebilir.Sonucta ,doktor ,mühendis, mimar tarzı teknik İngilizce gerektirecek işler yapmayacaklar.Sizin yazdığınız şeyle benim yazdığım şeyin hiçbir alakası yok. Ben İngilizce yerine gidilecek ülkenin dilini öğrenmenin daha mantıklı olduğunu yazmışım, siz bambaşka bir şey.
4 dil bilen birisi olarak a1 dilin ne seviyede olduğunu gayet iyi biliyorum, insanın bütün hayatını geçireceği dil seviyesine gelmek öyle kursta oturup 1.olmakla olmuyor maalesef.
Bu konuda yurtdışına çıkıp 30 yaşından sonra o ülkenin dilini öğrenen biri olarak yeterince gerçekçi bir yorum yaptığımı düşünüyorum. Bunu yaşamayan biri için farklı göründüğünü de biliyorum ama kendi tecrübem çok daha gerçekçi. Türkçede gün içinde ne konuşuyorsaniz gelip aynısını burada da konuşmanız gerekiyor. Anadili gibi İngilizcesi vardır her sıkışınca İngilizce konuşur anlarım ama o da yokmuş. Ne yapacak bütün gün Türklerle mi takılacak? Ömrünün sonuna kadar dil gerektirmeyen geçici işlerde mi çalışacak? Çocuğu Anadili gibi konuşurken kendisi sadece derdini mi anlatacak? Dünyası küçülüyor insanın, eli kolu bağlanıyor, yılların entelektüel birikimi, bilgisi kültürü anlatamadiktan sonra sıfır oluyor. Bunu gerçekten yaşamayan birisine anlatmam da ikna etmem de zor biliyorum ama öyle oturup hobi olarak dil öğrenmekle bütün hayatını geçireceğin seviyede öğrenmek arasında yıllar var. Önce İngilizce sonra ülkenin dili ölme eşşeğim ölme, gerçekçi değil. Zaten en iyi ihtimalle 8 5 çalışacak, çocuk var ev isi var bir yandan dil öğren.. Evet yapılır ama bu yolla değil İngilizcesi a2 olan biri için o dil yok hesabındadir, tutup önce onu öğrenmek saçma olur. Nereye gidecekse oturacak o ülkenin dilini öğrenecek, olması gereken bu. İlk yorumda da bunu yazdım zaten.Siz 30 yaştan sonra yıllar demek diye yazmanız sonrasi örnek verdim.Bu ne kadar istediğinizde alakalı bir şey .İngilizceleri zaten A2 imiş ,düzeltme yapmış sonradan.Eger oyleyse ,A2 İngilizce alt yapısı diğer dilleri öğrenmeye zemindir.Bence yıllar almaz.Fikrinize saygı duyuyorum lakin size katılmıyorum.Kursta oturup 1.olmak la demek istediğim şey, 45_47 yaşlarda bile bu gerçekleşiyorsa üstelik Yunanca dili ,30 yaşında A2 İngilizce üzerine, farklı bir dil rahatlıkla öğrenilir gündelik hayata geçirilebilir.Sonucta ,doktor ,mühendis, mimar tarzı teknik İngilizce gerektirecek işler yapmayacaklar.
Yurt dışı tecrübelerinize son derece saygı duyuyorum.evet haklısınız.Benim çocuğum İtalya da Sıfır italyanca B1 İngilizce ile 6 ay okudu ve calisti gectigimiz kış.Hic kimseyi de tanımıyordu dil konusunda zorlanmadigini söyledi(italyanlar ingilizce konusuyormus).Konu sahibinin gidecegi ülkelerin durumunu bilemiyorum tabii.Konu sahibinin avantajı tanıdıklarının olması,Şu an A2 İngilizceyi yükseltme çabası ve Almanca öğrenme girişimi var.Dediginiz gibi dil gerektirmeyen işlerde çalışırlarsa ki eşi insaatta bile çalışırım demiş, hep Türklerle takilirlarsa olabilirligi yüksek bana göre.Sözgelimi burdan tek kelime Almanca bilmeden oraya evlenenler var çok sayıda.Cevre meselesi ve çalıştığı işin koşulları, kendi istek dereceleri bunu belirleyecektir.Bu konuda yurtdışına çıkıp 30 yaşından sonra o ülkenin dilini öğrenen biri olarak yeterince gerçekçi bir yorum yaptığımı düşünüyorum. Bunu yaşamayan biri için farklı göründüğünü de biliyorum ama kendi tecrübem çok daha gerçekçi. Türkçede gün içinde ne konuşuyorsaniz gelip aynısını burada da konuşmanız gerekiyor. Anadili gibi İngilizcesi vardır her sıkışınca İngilizce konuşur anlarım ama o da yokmuş. Ne yapacak bütün gün Türklerle mi takılacak? Ömrünün sonuna kadar dil gerektirmeyen geçici işlerde mi çalışacak? Çocuğu Anadili gibi konuşurken kendisi sadece derdini mi anlatacak? Dünyası küçülüyor insanın, eli kolu bağlanıyor, yılların entelektüel birikimi, bilgisi kültürü anlatamadiktan sonra sıfır oluyor. Bunu gerçekten yaşamayan birisine anlatmam da ikna etmem de zor biliyorum ama öyle oturup hobi olarak dil öğrenmekle bütün hayatını geçireceğin seviyede öğrenmek arasında yıllar var. Önce İngilizce sonra ülkenin dili ölme eşşeğim ölme, gerçekçi değil. Zaten en iyi ihtimalle 8 5 çalışacak, çocuk var ev isi var bir yandan dil öğren.. Evet yapılır ama bu yolla değil İngilizcesi a2 olan biri için o dil yok hesabındadir, tutup önce onu öğrenmek saçma olur. Nereye gidecekse oturacak o ülkenin dilini öğrenecek, olması gereken bu. İlk yorumda da bunu yazdım zaten.
Eşin ne iş yapıyor Almanya’da Yadee? Erkekler daha zor adapte oluyor yeni düzene. Büyük konuşmayayım ama bende çocuklarım yanımda olsun en uçra kösede bile yaşarım. Ama gerek eğitim, gerek sağlık en iyi nerede hizmet alabileceksek orayı tercih ederim.Almanya da doğdum büyüdüm, gelin geldim Türkiye ye ,10 yil sonra döndüm almanya ya çocuklar büyüdükçe geri dönme isteği artı. İmkanınız varsa cocuk için Yurtdışı daha mantıklı.. iyiyiki döndüm diyorum şahsen
Eşin ne iş yapıyor Almanya’da Yadee? Erkekler daha zor adapte oluyor yeni düzene. Büyük konuşmayayım ama bende çocuklarım yanımda olsun en uçra kösede bile yaşarım. Ama gerek eğitim, gerek sağlık en iyi nerede hizmet alabileceksek orayı tercih ederim.
Valla ne diyeyim her geçen gün bu tarz başlıklar daha çok açılır oldu. Gerçekten üzücü. Memurken istifa edip markette çalışmak hastabakicilik yapmak bu yaştan sonra yeni dil herşeye sıfırdan başlamak.. Ben de yurtdisindayim ve çok zor bunu söylemek istiyorum.
Ben herkese söylüyorum Türkiye'de güzel yada ortalama bir kazancın varsa o düzeni bozmaya değmez. Benim burda karşılaştığım çok olumsuzluk da oldu. Sağlık sisteminin yavasligi, bürokrasi illallah ettirdi. Yalnızlık da cabası. Aitsizlik hissi zor.
Neyse benimki biraz olumsuz bir mesaj oldu. İçimi dökesim varmış. inşallah şartlar sizin için çok güzel olur.
Ben de devlette muhendistim. Iş bulmadan gitmeyin bence. Evlilik yoluyla falan. Mutlaka iş bulun öyle gidin. Ne mühendisisiniz? Hangi ülkeye gidiceksiniz bunlar da önemli tabiBen mühendisim dili halledince iş bulmak kolay gibi duruyor tr de devletteyim mantıklı olur mu sizce
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?