- 10 Şubat 2017
- 1.393
- 1.161
- 53
- 39
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Egitimde bence calismayan gitmeli ve gencler gelmeli.60 yasini gecmis hala calisiyor.calisiyor dedigime bakmayin.calismiyor.ya birak bari genc idealist insanlar gelsin.okulda degil git evinde ic cayini kahveni diyesim geliyor.ama susuyorum.cunku konussam saygisiz ben olacagim haksiz ben olacagim.ki komisip oldugum da coktur.Aynen dediklerinize tamamen katılıyorum.
Ben yurt dışında yaşayanlardan sadece biraz dürüstlük bekliyorum.Çünkü orada euro kazanıp burada tl harcamak müthiş tabi ki.Çünkü paran şu an 7 kat değerli.Tabi ki sana bu durum iyidir.Ama böyle siz şanslısınız demiyorlar mı gelde çıldırma.
Dürüst olsunlar başka bir şey beklemiyorum.
Yoksa onların şartları da iyi olsun.
Şu an öğretmenlerden örnek verdim ama bu çoğu bölümde böyle.
Piyasadaki iş miktarı ile iş arayan sayısı arasında ciddi dengesizlik var.O yüzden emeğin ücreti şu an çok ucuzlamış durumda.
Zaten genç işsizlik yüzde 24.
O taksici adam gibi olan o kadar çok var ki.
Bir de bu duruma ileride zorunlu göç aldığımız insanların çocukları da eklenecek.Onlarda ileride iş isteyecek.
Zaten kendi gencimiz iş bulamıyor.Bir de başka milletlerden bir sürü işsiz genç olacak.
Bir an önce bu eğitim sorununu çözmeleri lazım.
Yoksa bu sorun katlanarak daha da büyüyecek.
Nasıl emekli olsun o yaşlarda üniversiteye giden evladı varsa emekli maaşı yetmez zaten emekli ikramiyesiyle evde aliniyor vallahi gec im zor markete girmeye korkuyorumEgitimde bence calismayan gitmeli ve gencler gelmeli.60 yasini gecmis hala calisiyor.calisiyor dedigime bakmayin.calismiyor.ya birak bari genc idealist insanlar gelsin.okulda degil git evinde ic cayini kahveni diyesim geliyor.ama susuyorum.cunku konussam saygisiz ben olacagim haksiz ben olacagim.ki komisip oldugum da coktur.
Egitimde bence calismayan gitmeli ve gencler gelmeli.60 yasini gecmis hala calisiyor.calisiyor dedigime bakmayin.calismiyor.ya birak bari genc idealist insanlar gelsin.okulda degil git evinde ic cayini kahveni diyesim geliyor.ama susuyorum.cunku konussam saygisiz ben olacagim haksiz ben olacagim.ki komisip oldugum da coktur.
Antidepresan olsa yine iyi burda su satar gibi uyuşturucu satıyorlar antidepresan ne ki masum kalır diğerinin yanındaBen sadece tatilden tatile Türkiyedeyim tabi, ama bizim kötü insanımız olduğu gibi iyi insanımız var. Mesela çocuklara çok cana yakın davranırlar mesela. Bizim insanımız la çok güzel sohbetler de edilir. Ama diğer tarafta tabi ki insanlarda hayat sıkıntısı mevcut. Mesela bir taksici ile sohbet ederken şunu söyledi: "ikinci çocuğu aslında çok istiyoruz da, ama maddi imkanlarımız yetmez" dedi. Cok Üzüldüm. Bir taraftan maddi sıkıntılar, diger taraftan stresli hayat şartları insanları acayip bunaltıyor. Trafik bile Türkiyede ayrı bir olay (tamam kimse kurallara uymayarak onu kendileri de yapıyor). En çok üzüldüğüm nokta çocuklar ve gençler oldu. Bazi yerlerde bir cok öğrenci anti depresan aldığını duydum (ne kadar doğru bilmiyorum) . Küçük yaştan irtibaren yarış atı gibi sınavdan sınava koşturuyor sistem çocukları. İçindeki ışık sönmesin de ne yapsın. Yani bilmiyorum zor. Aslinda bir cok sistem değişikliği gerekli bu konuda, ama bunu yapacak birileri lazım yani.
Son cümleniz harikulade aynen ben de öyle olsa ne güzel yaşardık diyorum kimse kimsenin yüzüne bakmıyor artık bu tlflardan yolda bile tanıdık birini görsem selam vericem yüzü tlfda beni nereden görsünSorunun büyük bir ayağının sosyal medya olduğunu düşünüyorum. İnsanlar göstermek için yaşıyorlar aslında hiç sahip olmadıkları bir hayatı. Bu sözde çok mutlu, varlıklı insanları gören diğer insanlar daima hiç ulaşamayacakları bir hayatın eksikliğini hissederek mutsuz oluyorlar. Diğer taraftan sosyal medyada dolaşan espriler okuldan kaytarma, tembellikten haz alma, birilerine laf sokma, birilerinin eksiğiyle dalga geçme etrafında dolanıyor. İnsanlarla dalga geçmeyi misyon edinmiş hesapların binlerce takipçisi var örneğin. Bu insanlar gerçek hayatta sen, ben, o. Konuda sınır tanımaksızın bu kadar rahat sözde espri yapan hatta espri yapmayı amaç haline getiren insanların gerçek hayatta birilerini ciddiye almasını ya da saygı göstermesini beklememek gerek.
Partizanlar ya da din, milliyet gibi farklı alanlarda zıt görüşteki insanlar sosyal medya aracılığıyla birbiriyle çok sık karşı karşıya gelip klavye başı cesaretiyle insanlıktan çok kolay çıkabiliyorlar. Doğal olarak birbirine kin kusma da normal bir davranış olarak algılanıyor artık. İnsanların gününün çok ciddi bir kısmının sosyal medyada geçtiğini düşününce bu saldırgan tavırların gerçek hayata yansımış olması sürpriz değil.
Yanlış örnekler toplumuzda her zaman vardı. Sosyal medya bu örnekleri eleştirirken bile dilden düşürmeyerek pekiştirdi. Hava alanında terbiyesizlik yapan şu kadın kadar şahsiyetsiz olup pisliğini içine gömenler emin olun bu kadının düştüğü durumdan ibret almadılar. Aksine konuyu normalleştirdiler ve karşılaşacakları dişlerine uygun ilk insan üzerine kusacaklar pisliklerini. Tıpkı pedofil yaratıklar gibi.
Konu çok uzun ve dallı budaklı. Yorumlarda okuduğum ve hak verdiğim pek çok tespit var. Bana göre yüzde doksanı sosyal medyanın yaygın kullanımıyla açıklanabilecek sorunlar. Bazen düşünüyorum, keşke insanların zarar görmeyeceği bir felaket dünyayı vursa ve modern hayat yok olsa. Hepimiz toprakla ve hayvanla uğraşan, tek derdi kendine yetecek kadar üretmek olan basit ama mutlu insanlara dönüşsek.
Sorunun büyük bir ayağının sosyal medya olduğunu düşünüyorum. İnsanlar göstermek için yaşıyorlar aslında hiç sahip olmadıkları bir hayatı. Bu sözde çok mutlu, varlıklı insanları gören diğer insanlar daima hiç ulaşamayacakları bir hayatın eksikliğini hissederek mutsuz oluyorlar. Diğer taraftan sosyal medyada dolaşan espriler okuldan kaytarma, tembellikten haz alma, birilerine laf sokma, birilerinin eksiğiyle dalga geçme etrafında dolanıyor. İnsanlarla dalga geçmeyi misyon edinmiş hesapların binlerce takipçisi var örneğin. Bu insanlar gerçek hayatta sen, ben, o. Konuda sınır tanımaksızın bu kadar rahat sözde espri yapan hatta espri yapmayı amaç haline getiren insanların gerçek hayatta birilerini ciddiye almasını ya da saygı göstermesini beklememek gerek.
Partizanlar ya da din, milliyet gibi farklı alanlarda zıt görüşteki insanlar sosyal medya aracılığıyla birbiriyle çok sık karşı karşıya gelip klavye başı cesaretiyle insanlıktan çok kolay çıkabiliyorlar. Doğal olarak birbirine kin kusma da normal bir davranış olarak algılanıyor artık. İnsanların gününün çok ciddi bir kısmının sosyal medyada geçtiğini düşününce bu saldırgan tavırların gerçek hayata yansımış olması sürpriz değil.
Yanlış örnekler toplumuzda her zaman vardı. Sosyal medya bu örnekleri eleştirirken bile dilden düşürmeyerek pekiştirdi. Hava alanında terbiyesizlik yapan şu kadın kadar şahsiyetsiz olup pisliğini içine gömenler emin olun bu kadının düştüğü durumdan ibret almadılar. Aksine konuyu normalleştirdiler ve karşılaşacakları dişlerine uygun ilk insan üzerine kusacaklar pisliklerini. Tıpkı pedofil yaratıklar gibi.
Konu çok uzun ve dallı budaklı. Yorumlarda okuduğum ve hak verdiğim pek çok tespit var. Bana göre yüzde doksanı sosyal medyanın yaygın kullanımıyla açıklanabilecek sorunlar. Bazen düşünüyorum, keşke insanların zarar görmeyeceği bir felaket dünyayı vursa ve modern hayat yok olsa. Hepimiz toprakla ve hayvanla uğraşan, tek derdi kendine yetecek kadar üretmek olan basit ama mutlu insanlara dönüşsek.
Sosyal medya provokatörleri konusunda tamamen katılıyorum size. Peki olur da bir gün ekonomi düzelirse sokakta çok kibar insanlarla karşılaşmayı umuyor musunuz? Ben ummuyorum. Hoş sosyal medyanın hayatımızdan çıktığını hayal ettiğimde de ummuyorum ben :) Birbirinden bağımsız olarak ele alınamayacak, iç içe geçmiş durumda ve karmaşık bir sistemle hayatımızı yönlendiren faktörler konuda anılan her problem.kısmi katılıyorum, katılmadığım noktaları yazayım :)
sosyal medya etkisinin çok olduğunu kabul ediyorum, ama en büyük etken asla değil.
çoğu arkadaşın yazdığı gibi en büyük etken ekonomi.
siz sosyal medyada ulaşılmaz hayatlara sahip olamama mutsuzluğu diye değerlendirdiniz ama bu kısım bence yüzde 10 luk bir kesim.
geri kalan basit ve insani şeyler istiyor...
mezun olan öğrenci, iş, evlenecek olan en azından evlilik ypluna girebilecek az da olsa bir birikim vs..
hani öyle kahvaltıda avokado ezmeli kanepeler hayal etmiyor kimse. normal standart bir evin mutfak masrafını kaldıramıyor.
meyve, salata lüks. et lüks.
ulaşılmaz hayatlara gelene kadar, insanlar geçinemiyor.
bir diğer nokta, havaalanındaki olay örneği.
bu konu bence sosyal medyanın güzel yönü.
sebebini söyleyeyim, eğer o video sosyal medyada paylaşılıp, bir toplum vicdanı oluşturulmasaydı, o kadına yaptırım olmazdı.
çalışan kadının gerek fiziksel görüntüsü ile dalga geçmesi, gerek hakaret etmesi yanına kar kalırdı
daha acısı ne biliyor musunuz? o kadın o genç kadını işten bile attırıldık. bana saldıracaktı zor tuttular diye.
ama olmadı.
video yayıldı, genç kadına sahip çıkıldı.
o kadının ne kadar pespaye olduğu ifşa edildi.
hayat boyu uçuş yasağına varana kadar bir yaptırım uygulandı.
şimdi biri bir havaalanı çalışanını stres topu olarak kullanacak olduğunda iki kere düşünür.
din/mezhep/ırk/siyasi görüş/ve hatta futbol gibi toplumun kolayca ayrışmaya müsait oldugu meselelerde ise sosyal medya kabus gerçekten.
ben bunun profesyonel olarak, bilerek yapıldığını düşünüyorum.
toplumun karakterini değiştiriyorlar bu şekilde.
troll hesaplar, ortalığı karıştıranlar, fenomenler..
bir kısmı toplumun ayrışmasına bir kısmı ahlakın yozlaşmasına çalışıyor.
itibar suikastine varana kadar iğrençleşiyorlar.
elimde telefon x partinin karşıt görüşler hakkında yaptığı yakıştırmaları 1 saat okusam, hangi taraftan olursam olayım toplum için tehlikeli birine dönüşüyorum.
ben sosyal medya kullanımı, güvenli internet, internet sosyolojisi, gizli kimlik psikolojisi gibi alanlarda çalışılıp, zorunlu eğitimler olması gerektiğini düşünüyorum.
dünya hızla değişti ve bu değişimi çok çabuk içselleştirdik. bazı şeyleri kaçırıyor ve önlemlerimizi alamıyoruz. her şeyin suyunu çıkarıyoruz.
son kısma katılamayacak kadar modern hayat zehirlenmesi yaşıyorum :)
haklı ve kaliteli bir istek, ama kendim için isteyeceğimi düşünemedim :)
fasfood ürünleri inanılmaz tüketmekten.. ben böyle düşünüyorum.. sağlıksız hayvanların etlerini aşırı tüketiyoruz.. o hayvanları ödleri koparılmadan canlı canlı makinalara atılarak kesimleri yapılıyor.. ve tüketim o kadar fazla ki insanlar da öd die bir şey kalmamış.. saldıran saldırana.. hep bu yüzden inanın bu yüzden.. hayvan besmele ile kesilmeli ödü önce bir alınmalı başını okşaya okşaya dua ile kesimi yapılmalı.. nerdeee.. at makinaya hoppp die.. biçilsin makinanın içinde canlı canlı.. sonra pişir en bilinmedik soslarla ve insanlar gelip yesinler..Geçengün bir konu hakkında birinin yardımını istedim atölyeye cikayim eleman bana bilgi versin dedim
Eleman istemez dedi
Tamam ok dedim iş için konuşurken konu konuyu açtı yardım istediğim konuda eleman bana yardım etmeye Adam da bağırmaya başladı
Bu ne saygısızlık ben sana yardım edemez dedim işini hallet çık diye bağırmaya başladı
Bana sen elemanı oyuna getirdin
Diyor
Inanın hiç niyetim bu değildi
Adamın gözlerinden alev çıkıyor
Hiç bir şey demeyip
Özür dileyip çıktım
Elamana mal etmesin diye telkinde bulundum
Dışarda herkes sinirli öfkeli
Trafikte kavga manavda kasapta okulda
Delirmiş mi bu millet nedir dertleri anlamıyorum
Ben mi abartıyorum acaba?