- 1 Temmuz 2012
- 3.172
- 338
- 148
- Konu Sahibi elifzeynep2012
-
- #2.021
Kıyamamm .
Süpersin ya sildiğine çok iyi etmişsin üzme kendini sakın
Bakınca nolucak sanki ? boşver.
inanmiyorum yaa su yazdiklarinaaltina imzami atarim vallahi kendi iliskime ne kadar da benziyor. ailesiyle arasi hep kotuydu ve huzuru aski ben de bulmustu guya..
sonra mutsuz olucaz,anlasamiycaz, diyerekten terkedildim.onun sayesinde ne kadar sefkatli, merhametli oldugumu da anladim, sag olsun valla
sonra napti? ipini salmisim gibi, facebooktan eklenenler silindi, yeni insanlar eklendi, fotolar begenildi, ortamin dibine vuruldu..
sevgi acligi cekti doyurdum, simdi ellere yar olsun beni istemesin. vay bee
En büyük tesellimiz de bu değil mi...Şu an birlikte olduğu kıza da bana yaptıklarını yapıyor tahminimce. Yani yavaş yavaş ilgisizleşme ve uzaklaşma modu. Gerçi benim öngörülerim hep tersi çıkıyorAyrılma beklerken evlilik haberi alma gibi. Neyse zaten dönmesi bekletim yok. Yeni hayatımda kişiler var hangisine yöneleceğimi bilmiyorum derdim büyük yani
Yıl 1993.Ortaokul 1. sınıfa gidiyordum.Oldum olası kalem merakım vardır,bu kalem olayı oldum olası hastalık.Haftalığımın tamamıyla rodring marka muhteşem bir kalem aldım ve kalemliğime yerleştirdim.O zamanlar yeni çıkıyor ve bir haftalık değerinde düşünün.Neyse kardeşim almasın diye eve girince o kalemliği bir güzel saklıyorum çocuk kafası işte.Bir gün okula gittim,hiç unutmuyorum ilk 2 dersimiz beden eğitimiydi.3. derse girdik kalemliğim yok.Bütün okulun altını üstüne getirdim.Bulamadım.Evden getirmedim mi acaba dedim,evin de altını üstüne getirdim.10 yıl sonra o evden taşındık,yaşım 22 olmuştu ve hala ev taşınırken bir yerlerden çıkar mı diye bakınıp durdumbirazcık bakardım. bir daha nasılsa mesaj göremicem. ne koşulda yazılırsa yazılsın ondan bana gelmiş bir mesajdı. neden sildim allahım
ne acı ki hepimizin yaşadıkları birbirine benziyor ve arayışları bile aynı, facebook! yanlış insanı mı sevdim, yoksa sevme şeklim mi yanlıştı inan bilemiyorum. herkes değer gördüğünde karşısındakini mi değersizleştirir, kendini bile sevemeyen adamları biz sevdiğimizde acaba içlerinde tuhaf bir öfke duyup ben bile beni sevemezken o neden seviyor diye daha mı zalim oluyorlar, sevebilme kabiliyetimiz mi acaba o duygusuz insanları rahatsız ediyor, sevgi mi ağır geliyor bilemiyorum... şefkatli ve merhametli olmayı artık enayilik gibi görmeye başlar oldum, bu insan beni bu hale getirmemeli, bizi insan yapan temel değerlerimizden bile soğutmaya yetmemeli. bakıyorum da çevremdeki ilişkilere, bir kısmı kariyerin, gücün ya da fiziksel güzelliğin ekseninde ilişkiler yaşama merakında, hayatımdaki insanı kimse istemezdi, onların değer yargılarına ya da eş adayında aradıkları niteliklere uymuyor diye ben ise ne yaşamış olursa olsun, öfkesine, kimi zaman aczine, ne yapacağını bilemez hallerine rağmen bu ilişkinin tüm ağırlığını üstlendim. sandım ki onu sevdikçe o da güçlenir, belki de kimsenin birbirine dokunamadığı bir derinlikten birbirimize dokunup sevgiyi de iliklerimize dek hissederiz. zor olan kıymetlidir dedim, yüküm belki ağır ama insan olmanın ağırlığındandır bu da benim imtihanımdır, onun yanında olmalıyım diye kendimi teskin ettim. onu iyileştirmeye çalışırken benim ruh sağlığım bozuldu, ki terapiste bile gittik beraber onun için... ama herşeye rağmen yanında kaldım. ve ne yazık ki sanki hiçbiri onunla yaşanmamış gibi, ağlayan şükreden o değilmiş gibi bambaşka biri vardı karşımda ayrıldıktan sonra... sadece onu sevdiğim için bana öfke bile duyduğunu hissettim kimi zaman. gerçekten bu insanlardaki bu değişimi izah edebilmekte çok zorlanıyorum.
İşte 1 dk önce gelen sms.-Seni gerçekten çok seviyorum,ama en çok da beni sevmeni seviyorum...-İşte olayın özeti,bu adamlar kendilerinden başka kimseyi sevemezler.Gariptir ama bu cümle çok canımı yaktı.Keşke ben de Onun beni sevmesini sevecek kadar sevilseydim...
Böyle sevilseydik,böyle yüreklerce yürek dolusu sevilseydik;biz kıymetini bilir miydik acaba Onlar gibi mi olurduk,insanı kendinden mi sıyırıyor böyle sevilmek acaba...
ne acı ki hepimizin yaşadıkları birbirine benziyor ve arayışları bile aynı, facebook! yanlış insanı mı sevdim, yoksa sevme şeklim mi yanlıştı inan bilemiyorum. herkes değer gördüğünde karşısındakini mi değersizleştirir, kendini bile sevemeyen adamları biz sevdiğimizde acaba içlerinde tuhaf bir öfke duyup ben bile beni sevemezken o neden seviyor diye daha mı zalim oluyorlar, sevebilme kabiliyetimiz mi acaba o duygusuz insanları rahatsız ediyor, sevgi mi ağır geliyor bilemiyorum... şefkatli ve merhametli olmayı artık enayilik gibi görmeye başlar oldum, bu insan beni bu hale getirmemeli, bizi insan yapan temel değerlerimizden bile soğutmaya yetmemeli. bakıyorum da çevremdeki ilişkilere, bir kısmı kariyerin, gücün ya da fiziksel güzelliğin ekseninde ilişkiler yaşama merakında, hayatımdaki insanı kimse istemezdi, onların değer yargılarına ya da eş adayında aradıkları niteliklere uymuyor diye ben ise ne yaşamış olursa olsun, öfkesine, kimi zaman aczine, ne yapacağını bilemez hallerine rağmen bu ilişkinin tüm ağırlığını üstlendim. sandım ki onu sevdikçe o da güçlenir, belki de kimsenin birbirine dokunamadığı bir derinlikten birbirimize dokunup sevgiyi de iliklerimize dek hissederiz. zor olan kıymetlidir dedim, yüküm belki ağır ama insan olmanın ağırlığındandır bu da benim imtihanımdır, onun yanında olmalıyım diye kendimi teskin ettim. onu iyileştirmeye çalışırken benim ruh sağlığım bozuldu, ki terapiste bile gittik beraber onun için... ama herşeye rağmen yanında kaldım. ve ne yazık ki sanki hiçbiri onunla yaşanmamış gibi, ağlayan şükreden o değilmiş gibi bambaşka biri vardı karşımda ayrıldıktan sonra... sadece onu sevdiğim için bana öfke bile duyduğunu hissettim kimi zaman. gerçekten bu insanlardaki bu değişimi izah edebilmekte çok zorlanıyorum.
Sevenlerin kaderi hep aynı sanırımAcaba bazı noktalarda kader mi devreye giriyor diye düşündüm bu yazıdan sonra ? :26:
Ne kadar bencilce,ne kadar zalimce bir insanı kendisini sevmesinden vazgeçemediği için istemek.Ya O'nun yüreği diyememek;bunlar nasıl insanlar yakendi kendini ne de güzel ele vermiş... sakın nev duygularına teslim olma. beni terk ederken söylediği sözlerden bazıları: "biliyorum bana senden başka kimse katlanmaz" "sen olmazsan ömrüm boyunca yalnız kalacağım, kimse beni bu kadar sevmez, zaten bugüne kadar kimse de sevmedi" vs. farkındaysan onun bana duygularından ziyade bende sömürecek nelerin olduğunun derdinde. adamın tek korkusu başkası sevmez ona katlanmaz da yalnız kalırım...tabi arada beni çok sevdiğini de - ayıp olmasın diye sanırım- sıkıştırıyordu cümlelerinin arasına ama asıl derdi her zaman kendisine bile katlanamazken o, ona katlanan birinin varoluşu idi. onda hep öfke hem de acı uyandıran bu nedenle bağlarını tamamen koparamadığı kısım yani...
Acaba bazı noktalarda kader mi devreye giriyor diye düşündüm bu yazıdan sonra ? :26:
ne acı ki hepimizin yaşadıkları birbirine benziyor ve arayışları bile aynı, facebook! yanlış insanı mı sevdim, yoksa sevme şeklim mi yanlıştı inan bilemiyorum. herkes değer gördüğünde karşısındakini mi değersizleştirir, kendini bile sevemeyen adamları biz sevdiğimizde acaba içlerinde tuhaf bir öfke duyup ben bile beni sevemezken o neden seviyor diye daha mı zalim oluyorlar, sevebilme kabiliyetimiz mi acaba o duygusuz insanları rahatsız ediyor, sevgi mi ağır geliyor bilemiyorum... şefkatli ve merhametli olmayı artık enayilik gibi görmeye başlar oldum, bu insan beni bu hale getirmemeli, bizi insan yapan temel değerlerimizden bile soğutmaya yetmemeli. bakıyorum da çevremdeki ilişkilere, bir kısmı kariyerin, gücün ya da fiziksel güzelliğin ekseninde ilişkiler yaşama merakında, hayatımdaki insanı kimse istemezdi, onların değer yargılarına ya da eş adayında aradıkları niteliklere uymuyor diye ben ise ne yaşamış olursa olsun, öfkesine, kimi zaman aczine, ne yapacağını bilemez hallerine rağmen bu ilişkinin tüm ağırlığını üstlendim. sandım ki onu sevdikçe o da güçlenir, belki de kimsenin birbirine dokunamadığı bir derinlikten birbirimize dokunup sevgiyi de iliklerimize dek hissederiz. zor olan kıymetlidir dedim, yüküm belki ağır ama insan olmanın ağırlığındandır bu da benim imtihanımdır, onun yanında olmalıyım diye kendimi teskin ettim. onu iyileştirmeye çalışırken benim ruh sağlığım bozuldu, ki terapiste bile gittik beraber onun için... ama herşeye rağmen yanında kaldım. ve ne yazık ki sanki hiçbiri onunla yaşanmamış gibi, ağlayan şükreden o değilmiş gibi bambaşka biri vardı karşımda ayrıldıktan sonra... sadece onu sevdiğim için bana öfke bile duyduğunu hissettim kimi zaman. gerçekten bu insanlardaki bu değişimi izah edebilmekte çok zorlanıyorum.
ayrıldığımı söylediğimde herkes bu haberi bayram havasında kutladı, tebrik etmek için bile arayanlar oldu, verilmiş sadakan varmış, Allah kurtardı diye. hatta o adam seni asla bırakmazdı, Allah sana acıdı da o adamı şaşırttı seni terk etti, azat oldun gibi tuhaf yorumlar bile duydum çevremden. o hep kaderimizin ortak olduğuna inandırmıştı beni, sanırım bu nedenle ona da katlanıyordum, sanki onu terk edersem hem zoru görünce kaçmış olacaktım hem de kaderime razı gelmemiş... tabi onun beynimi resmen yıkadığını, benim de ne kadar saf olduğumu yeni yeni kavrıyorum. o sözleri bile sadece beni kandırmak içinmiş. kaderimizi yaşadığımız doğru, kaderin önüne hiçbir şey geçemiyor ama neden böyle bir imtihan verdim onu da bilemiyorum, belki ben de birilerinin gönlünü kırmış ve zamanında sevginin yeterince kıymetini bilmemişimdir kim bilir...
Ben de o tebrikleri çok aldım.-Sadaka ver,çocuk sevindir,lokum dağıt hem de fıstıklı olsun...-daha niceleri...Ama inan o zihniyetlere de kahrettim.Herkes bana -O seni kurtuluşu olarak görüyor,seni av olarak görüyor-dedi.Bir Allah'ın kulu da-seviyor,seviyordu da nasıl seveceğini bilemedi belki-diyemedi.Aslında alttan alta kimse sevilme olasılığını konduramadı.Bizim sevdiğimiz adamların kalitesiz oluşu,sevgimizi de kalitesiz yapmıyordu.İşte bunu kimselere anlatamıyor insan.Kahrettiğim o kadar çok şey var ki,birtek sevdiğim değil...ayrıldığımı söylediğimde herkes bu haberi bayram havasında kutladı, tebrik etmek için bile arayanlar oldu, verilmiş sadakan varmış, Allah kurtardı diye. hatta o adam seni asla bırakmazdı, Allah sana acıdı da o adamı şaşırttı seni terk etti, azat oldun gibi tuhaf yorumlar bile duydum çevremden. o hep kaderimizin ortak olduğuna inandırmıştı beni, sanırım bu nedenle ona da katlanıyordum, sanki onu terk edersem hem zoru görünce kaçmış olacaktım hem de kaderime razı gelmemiş... tabi onun beynimi resmen yıkadığını, benim de ne kadar saf olduğumu yeni yeni kavrıyorum. o sözleri bile sadece beni kandırmak içinmiş. kaderimizi yaşadığımız doğru, kaderin önüne hiçbir şey geçemiyor ama neden böyle bir imtihan verdim onu da bilemiyorum, belki ben de birilerinin gönlünü kırmış ve zamanında sevginin yeterince kıymetini bilmemişimdir kim bilir...
kendi kendini ne de güzel ele vermiş... sakın nev duygularına teslim olma. beni terk ederken söylediği sözlerden bazıları: "biliyorum bana senden başka kimse katlanmaz" "sen olmazsan ömrüm boyunca yalnız kalacağım, kimse beni bu kadar sevmez, zaten bugüne kadar kimse de sevmedi" vs. farkındaysan onun bana duygularından ziyade bende sömürecek nelerin olduğunun derdinde. adamın tek korkusu başkası sevmez ona katlanmaz da yalnız kalırım...tabi arada beni çok sevdiğini de - ayıp olmasın diye sanırım- sıkıştırıyordu cümlelerinin arasına ama asıl derdi her zaman kendisine bile katlanamazken o, ona katlanan birinin varoluşu idi. onda hep öfke hem de acı uyandıran bu nedenle bağlarını tamamen koparamadığı kısım yani...
Ben de o tebrikleri çok aldım.-Sadaka ver,çocuk sevindir,lokum dağıt hem de fıstıklı olsun...-daha niceleri...Ama inan o zihniyetlere de kahrettim.Herkes bana -O seni kurtuluşu olarak görüyor,seni av olarak görüyor-dedi.Bir Allah'ın kulu da-seviyor,seviyordu da nasıl seveceğini bilemedi belki-diyemedi.Aslında alttan alta kimse sevilme olasılığını konduramadı.Bizim sevdiğimiz adamların kalitesiz oluşu,sevgimizi de kalitesiz yapmıyordu.İşte bunu kimselere anlatamıyor insan.Kahrettiğim o kadar çok şey var ki,birtek sevdiğim değil...
Ben de öyle düşünmüştüm,aslında kısmen de öyle oldu final.Kazanana kadar aylarca çırpındı.Kazandı,sevdiğimi anlayınca zulmetmeye başladı.Aylarca sakin sakin anlattım,ağlaya ağlaya anlattım,başını okşaya okşaya,gözlerinden öpe öpe anlattım.Yapma,bu kadar hoyrat olma,dayanma gücümü sınama dedim.Hep söz verdi,ertesi gün aynı oldu.Sonra bir gün benzer bir olay karşısında sabrım taştı ve evde tek başıma ağlama krizi geçirdim.Sabah kalktığımda üst göz kapağım şişmiş ve görmemi bile engelleyecek duruma gelmişti.İşte o an benim için bir kırılma noktası oldu.Şişlikleri farla kapattımi,giyindim çıktım 10 dakika içinde telefon numaramı değiştirdim,faceden engelledim ve kalkıp 10 saat uzaktaki ailemin yanına gittim görev yerimden rapor alıp.Şimdi o günleri düşününce,o acıları bir daha yaşamak olasılığı bile beni itmeye yetiyorBir kere dibe vurduktan sonra,insanın kaybedeceği birşey kalmıyor sanırım...atlantis ayni seyleri mi yasadik yaziyorsun sen hehehe
ne birakir sanirdim ne de birakabilirim zannederdim.
ve cok seviliyorum zannederdim, biterse benim yuzumden biter derdim ya gercekten.
benle ayni seyleri dusunmus hissetmis olaniniz var mi bu noktada?
En doğrusu kimse o olsun canım :))
Güzel gelişmeler yaşıyosun ilgini çeken birileri varsa hayır demeden önce düşünmek lazım
Ben de o tebrikleri çok aldım.-Sadaka ver,çocuk sevindir,lokum dağıt hem de fıstıklı olsun...-daha niceleri...Ama inan o zihniyetlere de kahrettim.Herkes bana -O seni kurtuluşu olarak görüyor,seni av olarak görüyor-dedi.Bir Allah'ın kulu da-seviyor,seviyordu da nasıl seveceğini bilemedi belki-diyemedi.Aslında alttan alta kimse sevilme olasılığını konduramadı.Bizim sevdiğimiz adamların kalitesiz oluşu,sevgimizi de kalitesiz yapmıyordu.İşte bunu kimselere anlatamıyor insan.Kahrettiğim o kadar çok şey var ki,birtek sevdiğim değil...
İşte beni de en öldüren duygu bu,herkesi haklı çıkardıbu yorumlar da bana çok ağır geldi ilk zamanlar ve şaka gibi bana da aynı cümleleri kurdular, aynısı! seni av olarak görüyor sen biraz baskın karakterlisin ya ondan demek ki vazgeçti, arkandan işler çevirir de sen anlarsın diye göze alamadı evlenmeyi, sen onun kurtuluşuydun hatta ve hatta en ağır ve acısı, senden başka kimse ona bakmazdı bir sen baktın o nedenle demek seninleydi! ruhsal sorunları var, kafası karışık demek ki, ne yapacağını bilemedi bile deseler razıydım ya onu bile duyamadım. ve ne acı ki o kadar zaman ilişki içinde de herkes onu tenkit ederken ve ben ona/ bize güvenmeye çalışırken en azından, herkesi de haklı çıkarır gibi oldu...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?