ÇALIŞAN GELİN İSTİYORMUŞ


Yok sohbet etmeye değer olmadığını söylemedim, benim çevremdekiler öyle oldu dedim. En son işi bırakan arkadaşımı anlatayım size. Bir oğlu vardı, kıza hamile kalınca işten ayrıldı yaklaşık 1.5 sene önce. Eskiden birlikte bişeyler yapmaktan keyif aldığım bir kadındı. Eğitim durumlarımız eşit değil mesela ama kafası çalışır, gözü açık duyarlı bir kadındır. Şimdi ben işte olmadığım zamanlar kızı alıp geliyor bazen bana, evlerimiz de yakın. Ve inan bundan başka aktivitesi yok. Koca yaz çocukları alıp dışarı çıkmadı eşi götürmediği sürece. Bebek güneş görmemekten hasta olacak diyordum bazen. Bütün gün evde, çocuklarla. İki çocukla başka bir şeye vakti kalmadığını söylüyor, doğrudur bilemem. Ama bana geldiğinde tek konumuz oğlanın okulu, yaptığı annesine komik gelen bence çok yanlış espriler, kızın emeklemesi, hastalıkları vs. Ben keyif almıyorum bundan açıkçası. Mesafe koydum ama yalnızlığına üzüldüğümden çok da açamıyorum arayı. Evet oturup marksın proleteryası hakkında konuştuğum bir arkadaşım değildi zaten ama az da olsa bişey okurdu, dizi ya da film tavsiyesi isterdi, gündem hakkında konuşurduk falan. Şimdi hiç biri yok, sadece ev ve çocuklar var. Geçen gün büyükşehire kimin aday olmasını ister diye sordum sırf konu açılsın diye, oy vermeyeceğini, adayları tanımadığını söyledi. Birkaç isimden bahsettim, amaaan boşver hepsi aynı deyip konuyu kapattı.

Bu özelliklere sahip çalışan arkadaşlarım da var, o apayrı bir konu.

Bak şimdi aklıma geldi. İşi bırakıp eskisi gibi kalan, aktiviteleri olan, görüşmekten sıkılmadığım bir arkadaşım var o da ingiliz kökenli, çocuksuz, varlıklı bir kadın.
 

Ama ben konu sahibinin kayınvalide adayının niyetinin farklı olduğunu hissettim... Daha yüzyüze gelmeden,iki sohbet etmeden, hal hatır sormadan ne münasebet... Ve de neden bunu oğluna soruyor .? Birlikte kahve içerken, kahve içerken sohbet havasında " çalışıyor musun kızım?" diye sorsa eyvallah... Ama ne mana ise " çalışıyor mu? çalışması şart..!" gibi söyleyince itici oluyor bana göre.. Diyelim ki atanamayan bir öğretmen... Ülke şartlarını biliyorsunuz... Ne diyecek bu kv..? Atanana kadar bekleyin mi? Yani bu iki kişinin kendi arasında konuşarak anlaşması gereken bir durum bana göre...
 
Çalışmayan bir erkekle evlenir misiniz ? Evi geçindirmek erkeğin görevidir diye bir kural olduğunu düşünmüyorum.

2. cümleyi ben de düşünmüyorum, ben onu kast etmedim. Benim kastettiğim evliliğin hayat arkadaşlığından çok iş anlaşmasına kadar düşmesi. Aşk, sevgi, hissiyat benim için çok çok önemli karşımdaki adamın bana aşkla bakmasını isterim, ben de ona sadece aşkla bağlı olmayı isterim. Ben iş anlaşması yapmak istemiyorum, iş anlaşmasını işhayatımda yapıyorum zaten. Dediğim gibi, kendi gelirim iyi olduğu için atıp tutuyor da olabilirim, maddiyata asla bakmayan bir insanım çünkü ihtiycım yok. O yüzden beni dikkate almamakta serbestsiniz
 

Sizin arkadaşınız da epey salmış kendini. . Oy kullanmamak ne demek .? :) Söylediklerinize katılıyorum... Çok da haklısınız .. Anlaştık umuyorum :)
 

Bir kiz annesi sorunca itici olmuyorsa, oglanin annesi soruncada itici olmamali. Calismak önemli cünkü. Benim oglum olsa istemezdim çalismak istemeyen biri ile evlensin. Hayatin baharindasin, gençsin, niye çalismak istemeyip sabahlarin Müge Anli ile geçirmek istersin ki?

Benim kizimin mesela azimli olmasini istiyorum, çalissin, dünyayi gezsin, görsün istiyorum. Mutlu olmasini, oz güvenli olmasini istiyorum. Benim kizim bana gelse 25 yasinda "anne ben ev kadini olmak istiyorum" derse ben iyi bir anne olmadigimi düsünürum, nerede yanlis yaptigimi düsünürüm.

Hele Türkiye sartlarinda bu çok daha önemli. Kadinlarimiz simdi is hayatina atilmaz ise, zaten kadin haklari az olan bir yerde, 20 yil sonra hiç olmaz. Tabiki atanamayan ögretmenleri tenzih ederim fakat bazen "durum belli, niye israr ile halen ögretmen okuluna gidiliyor" diye sormuyorum degil.
 

Soruyu baska uyeye sormussunuz ama ben kendimden ornek vermek istiyorum Dogum yaptim ve dogum oncesi sonrasi izinler vs derken 9 aydir calismiyorum Is arkadaslarimla görüşme sıklığım haliyle azaldi 7 24 evde oldugum icin gunduzleri de gelenim gidenim çoğaldı (Allah eksikliğini gostermesin) Ev hanimi akraba es dostla daha sık gorusur oldum Ama ister istemez sohbet muhabbet bir yerden sonra ayrılıyor
Kadinlar icin calismak tercih meselesi olabilir Bana bu 9 aylik calismama suresinden sonra hayatinin bundan sorasini ev hanimi olarak gecir senin maasin kadarını esinin maasina ekleyelim deseler kabul etmem yine gider calisirim mesela Cunku meslek sahibi olmak sadece para degil sosyal ve manevi doyum da getiriyor Sahsen benim icin boyle Baskasi icin farkli olabilir

Ama onceki sayfalarda da yazdim benim velilerim icinde kizlarinin okuyup meslek sahibi olmasini en cok isteyen bunun icin en cok ugrasanlar ev hanimlaridir Cok ozenilecek bir sey olsa kendi kizlarini neden illa meslek sahibi yapmak istesinler?
 
Oglu sizi tanistirdigina gore oglunu mutlu edebileceginizi dusunmustur kadin. Bunu nasil olcebilir ki baska?

Evet, uslubu hos degil ama absurt bir durum da degil boyle dusunmesi.
benim için en başta büyük bir görgüsüzlük, iş anlaşması sanki. Herkesin yetistirilme tarzı, hayatta önem verdiği şeyler farklı. Her tanistirilan mutlu mu oluyor?? Ben annemi düşünemiyorum abimin bizi yengemle tanıştırırken hoşgeldin çalışıyorsun dimi ,isin garanti mi diye sorduğunu. Once beni tani huyumu suyumu sorguya cekmeden öğren ,adap usul görgü önemli şeyler.
 

Yaşadıkları şartlara bağlı değişebilir işte bu durumlar...Kimisi.çok zor şartlarda yaşıyordur.. Benim kızım benim gibi çekmesin der.. Okumasını ister... Kimisi de iyi şartlarda yaşıyordur ama keşke çalışsaydım şimdiye emekli olmuştum der hayıflanır.. Aynı şeyi kızı yaşamasın iater... Kimisi koca eline bakmasın der.. Kimisi de doktor olsun, avukat olsun beni yaşatsın evlenmesin der... Herkeisn beklentisi farklı...
 

Son kısma cevap veriyorum. Öğretmenler atanamıyor çünkü açıköğretim, fen edebiyat, mühendislik, işletme mezunları öğretmenlik yapabiliyor. Bu da yığılmaya neden oluyor. Sadece öğretmenlik mezunları atansa bu kadar büyük sorun olmayacak.

Ülkede bir çok alan böyle malesef. İşletme mezunları iş bulamıyor çünkü bankalar alt kadrolara gıda teknikeri, elektrik teknikeri gibi yüksekokul mezunlarını alıyor daha az ücretle çalıştırdığı için.

Mühendisler iş bulamıyor çünkü mühendis yerine tekniker çalıştırıyor firmalar.

Kimse kendi mesleğini kendi işini yapamıyor çünkü o işi daha az maaşla yapmaya aday o alanda eğitim almamış insanlar var ve bu işler onlara veriliyor.

Ülkece asıl sorunumuz bu.
 

Bunu Türkiye sartlarinda kim düsünüyor allasen ya. Kiz annesine sevgilisini anlattiginda ilk soru "boyu posu nasil? Nerde çalisiyor? Nereliymis"? olmuyor mu? Eh oglan annesi olunca bu niye farkli oluyor? Annesi orda sana ne sormaliydi? "Oglumu mutlu edecekmisin kizim"?

Yani "calisiyormusun" sorusu nasil bir hakaret oluyor cidden anlamiyorum.
 

benim özetlediğimin açık versiyonu olmuş bu mesaj :)
 
Hoşgeldin çalışıyor musun ?size ne kadar normal geliyorsa bana o kadar anormal geliyor.
 

Verdigin bilgilerin için tessekkür ederim. Atanamayan ögretmen problemin artik her yerde üniversite açildigindan ve herkes memur olmak isteyip, ögretmenlik bölümünü seçtiginden dolayi oldugunu düsünüyordum.

Evet ülkede çok sorun var (bunun hiçbirine girmiyelim, zira hem konu disi olur, hem konu çok uzar, hem ikimizde ban yeriz :) ) Ancak çalisamamak ve çalismak istememek arasinda çok büyük fark var.

Bu devirde, kendinde bahs ettigin sartlarda çalismak seçenek olmamali. Yani skandinav ülkesi degil ki, sosyal haklarin çok oldugu ülke degil ki. Evet sartlar zor, kolay degil, fakat kadinlarimiz simdi bu haklari için savasmas ise, korkarim 20 yil sonraki tablo için.
 
Hoşgeldin çalışıyor musun ?size ne kadar normal geliyorsa bana o kadar anormal geliyor.

Hoşgeldin, çalışıyor musun değil mevzu.

Kadın kendi oğluyla, evladıyla, evlenmeyi düşündüğü kız arkadaşı hakkında konuşuyor. Kızla muhatap olma yok, aile içi bilgi alışverişi var. Evet çalışmak aileler için bir kriter olabilir. Kimse evladı sıkıntı çeksin, muhtaç olsun istemez.

Burada çalışmayıp kayınbabanın kendine aldığı telefona göz diken, onu alacağına bize yardım etseydi diyen gelinler gördü bu gözler.
 
Hoşgeldin çalışıyor musun ?size ne kadar normal geliyorsa bana o kadar anormal geliyor.

Evet çalisiyorum. Ve evet kayinvalidemde ayni soruyu sormustu. Ve hiç bozulmamistim. O kadinda bir anne, oglununda iyi sartlarda yasamasini istiyor. Ve evet bunun yolu iki kisi beraber çalismak, beraber bir hayat kurmak oluyor. Yurtdisinda yasiyorum ve burda bile tek maas ile zor, yani Türkiyede sade asgari maas ile geçinmek daha zor. Evet bazen is yok, olabilir, fakat bile, isteye sadece tek maas ile geçinmek aklim almiyor cidden.
 
Ben kendi yaşadığım durumu anlattım ve bu alıntı yapılıyorsa mevzu budur. Bu gorgusuzlugunde savunulucak yani yok. Ben eşya makine değilim . Ha çok şükür ki o insan ve ailesiyle de evlenmedim zaten. Ek olarak zor sınavları geçerek yönetici konumunda çalışan biriyim 15 yıldır da çalışıyorum.
 

Evet, evlilik bir anlaşma. Resmi nikah da bunu belgeleyen şey.

Sizi tanıştırdığına göre kadıncağız oğlunu mutlu edeceğinizi düşünmüştür. Bunu nasıl test edebilir ki?

Ayrıca, erkek kız tarafıyla tanıştığında kendisine yöneltilen ilk sorulardan biri "Nerede çalışıyorsun?" sorusuyken bunun kadınlara sorulması şaşırtmamalı kimseyi.
 
Yani ben anlatamıyorum herhalde. Ben zaten yıllardır çalışıyorum. Bir insana tanışma cümlesi olarak ilk ettiği laf çalışıyor musunu kendinize layık görüyorsanız bişey demiyorum
 
Valla bence bir seçenek ve eşler buna akıllıca karar vermeli.
Ben eşim en azından 1 sene işten ayrılsın diye gözünün içine bakıyorum.
Ayrılsa da ben de bi ruh sağlığımı toplasam.
Yani bunun kadını erkeği de yok bence.
İşe dönüş ve çalışılmayan süreç maddi/manevi akıllıca planlansa çok güzel bir seçenek çalışmamak.
 
Iyi siz öyle yaparsınız. Israrla anlamak istemiyorsunuz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…