- 11 Aralık 2018
- 42.723
- 265.377
- 598
- Konu Sahibi yasemin010103
-
- #361
Evet haklı olduğunuz noktalar çoğunlukta... Fakat şöyle bir cümleniz var ya ben o cümleye istinaden yazdım aslında... İşi bırakıp ev hanımı olan arkadaşlarım var.. Paslandılar... Artık onlarla sohbet etmekten keyif almıyorum... Neden böyle düşünüyorsunuz ? Tabi ki kısıtlı imkanlarla geçinmeye çalışan çoğu ev hanımı eve katkı sağlamak için elinden geleni yapmalı... Bütün söylediklerinizin arasında tek katılmadığım çalışmayan kadınların oturup sohbet etmeye değer olmadığı noktası.. :) Ben aslında oraya takıldım:)
Benim komigime gidiyor, çalismak bir seçenegin oldugunu düsünmek.
Bir kiz annesi "benim kizim nasil geçinecek" diye düsünebilir de, erkek annesi düsünemez mi? Bir salça olmus 10 lira, et 50-60 lira. Tek maas ile kim, nasil geçinsin?
"Omo irkek ev isi yopmoyor" bahaneside çok tuhaf geliyor. Niye evde kalmanin yerine, dogru düzgün erkek ile evlenilmeyi tercih edilmiyor? Kadin çalismaz ise bile o evin temizlikçisi, kölesi olsun demek degildir. O evdeki yasayan tüm yetiskinler, o evin sorumlulugun almali.
Ama tabi bizim kadinlarimiz bunu istemez. Kendini hediye gibi sunmayi seviyorlar. Kaynanadan bol iç gidiklayici gecelikler ile dolu bohça almayi sever, altin almayi sever. Ideal gelin oynamayi sever. Evliligin ilk baslarinda sürekli yemek, temizlik pesinde. Kaynanaya her hafta git, güler yüz göster, kek kurabiye yap, becerrrreekklli gelin oldugunu göster.
Sonra bir iki yil içinde bide çoçuk oluyor, dogurganligini göster. Ama ne oluyor? Artik ev temizlik, çoçuk olayi zor olmaya basliyor. Tek maas ile para yok bir yere gidilmiyor. Sosyal hayat sifir. Kisisel ihtiyaçlardan sürekli kesiliyor. O irrrkkek gibi irrkeekte evde zerre yardim etmiyor. Ancak yemek, temizlik bekliyor.
Eh adam hakli. Altin vererek, bohça vererek sen "alinmis bir mal" oldun. Degerin o kadar. Hayat hiç beraber paylasilmadi. Ve evliligin basinda kadinda ayni fikirdeydi. Ondan sonra gelsin sorunlar, tartismalar. Bosanmada yok çünkü çoçuk var, çünkü para yok.
Sonra neydi, çalismak bir seçenek olmali...
Çalışmayan bir erkekle evlenir misiniz ? Evi geçindirmek erkeğin görevidir diye bir kural olduğunu düşünmüyorum.
Yok sohbet etmeye değer olmadığını söylemedim, benim çevremdekiler öyle oldu dedim. En son işi bırakan arkadaşımı anlatayım size. Bir oğlu vardı, kıza hamile kalınca işten ayrıldı yaklaşık 1.5 sene önce. Eskiden birlikte bişeyler yapmaktan keyif aldığım bir kadındı. Eğitim durumlarımız eşit değil mesela ama kafası çalışır, gözü açık duyarlı bir kadındır. Şimdi ben işte olmadığım zamanlar kızı alıp geliyor bazen bana, evlerimiz de yakın. Ve inan bundan başka aktivitesi yok. Koca yaz çocukları alıp dışarı çıkmadı eşi götürmediği sürece. Bebek güneş görmemekten hasta olacak diyordum bazen. Bütün gün evde, çocuklarla. İki çocukla başka bir şeye vakti kalmadığını söylüyor, doğrudur bilemem. Ama bana geldiğinde tek konumuz oğlanın okulu, yaptığı annesine komik gelen bence çok yanlış espriler, kızın emeklemesi, hastalıkları vs. Ben keyif almıyorum bundan açıkçası. Mesafe koydum ama yalnızlığına üzüldüğümden çok da açamıyorum arayı. Evet oturup marksın proleteryası hakkında konuştuğum bir arkadaşım değildi zaten ama az da olsa bişey okurdu, dizi ya da film tavsiyesi isterdi, gündem hakkında konuşurduk falan. Şimdi hiç biri yok, sadece ev ve çocuklar var. Geçen gün büyükşehire kimin aday olmasını ister diye sordum sırf konu açılsın diye, oy vermeyeceğini, adayları tanımadığını söyledi. Birkaç isimden bahsettim, amaaan boşver hepsi aynı deyip konuyu kapattı.
Bu özelliklere sahip çalışan arkadaşlarım da var, o apayrı bir konu.
Bak şimdi aklıma geldi. İşi bırakıp eskisi gibi kalan, aktiviteleri olan, görüşmekten sıkılmadığım bir arkadaşım var o da ingiliz kökenli, çocuksuz, varlıklı bir kadın.
Ama ben konu sahibinin kayınvalide adayının niyetinin farklı olduğunu hissettim... Daha yüzyüze gelmeden,iki sohbet etmeden, hal hatır sormadan ne münasebet... Ve de neden bunu oğluna soruyor .? Birlikte kahve içerken, kahve içerken sohbet havasında " çalışıyor musun kızım?" diye sorsa eyvallah... Ama ne mana ise " çalışıyor mu? çalışması şart..!" gibi söyleyince itici oluyor bana göre.. Diyelim ki atanamayan bir öğretmen... Ülke şartlarını biliyorsunuz... Ne diyecek bu kv..? Atanana kadar bekleyin mi? Yani bu iki kişinin kendi arasında konuşarak anlaşması gereken bir durum bana göre...
Evet haklı olduğunuz noktalar çoğunlukta... Fakat şöyle bir cümleniz var ya ben o cümleye istinaden yazdım aslında... İşi bırakıp ev hanımı olan arkadaşlarım var.. Paslandılar... Artık onlarla sohbet etmekten keyif almıyorum... Neden böyle düşünüyorsunuz ? Tabi ki kısıtlı imkanlarla geçinmeye çalışan çoğu ev hanımı eve katkı sağlamak için elinden geleni yapmalı... Bütün söylediklerinizin arasında tek katılmadığım çalışmayan kadınların oturup sohbet etmeye değer olmadığı noktası.. :) Ben aslında oraya takıldım:)
benim için en başta büyük bir görgüsüzlük, iş anlaşması sanki. Herkesin yetistirilme tarzı, hayatta önem verdiği şeyler farklı. Her tanistirilan mutlu mu oluyor?? Ben annemi düşünemiyorum abimin bizi yengemle tanıştırırken hoşgeldin çalışıyorsun dimi ,isin garanti mi diye sorduğunu. Once beni tani huyumu suyumu sorguya cekmeden öğren ,adap usul görgü önemli şeyler.Oglu sizi tanistirdigina gore oglunu mutlu edebileceginizi dusunmustur kadin. Bunu nasil olcebilir ki baska?
Evet, uslubu hos degil ama absurt bir durum da degil boyle dusunmesi.
Soruyu baska uyeye sormussunuz ama ben kendimden ornek vermek istiyorum Dogum yaptim ve dogum oncesi sonrasi izinler vs derken 9 aydir calismiyorum Is arkadaslarimla görüşme sıklığım haliyle azaldi 7 24 evde oldugum icin gunduzleri de gelenim gidenim çoğaldı (Allah eksikliğini gostermesin) Ev hanimi akraba es dostla daha sık gorusur oldum Ama ister istemez sohbet muhabbet bir yerden sonra ayrılıyor
Kadinlar icin calismak tercih meselesi olabilir Bana bu 9 aylik calismama suresinden sonra hayatinin bundan sorasini ev hanimi olarak gecir senin maasin kadarını esinin maasina ekleyelim deseler kabul etmem yine gider calisirim mesela Cunku meslek sahibi olmak sadece para degil sosyal ve manevi doyum da getiriyor Sahsen benim icin boyle Baskasi icin farkli olabilir
Ama onceki sayfalarda da yazdim benim velilerim icinde kizlarinin okuyup meslek sahibi olmasini en cok isteyen bunun icin en cok ugrasanlar ev hanimlaridir Cok ozenilecek bir sey olsa kendi kizlarini neden illa meslek sahibi yapmak istesinler?
Bir kiz annesi sorunca itici olmuyorsa, oglanin annesi soruncada itici olmamali. Calismak önemli cünkü. Benim oglum olsa istemezdim çalismak istemeyen biri ile evlensin. Hayatin baharindasin, gençsin, niye çalismak istemeyip sabahlarin Müge Anli ile geçirmek istersin ki?
Benim kizimin mesela azimli olmasini istiyorum, çalissin, dünyayi gezsin, görsün istiyorum. Mutlu olmasini, oz güvenli olmasini istiyorum. Benim kizim bana gelse 25 yasinda "anne ben ev kadini olmak istiyorum" derse ben iyi bir anne olmadigimi düsünürum, nerede yanlis yaptigimi düsünürüm.
Hele Türkiye sartlarinda bu çok daha önemli. Kadinlarimiz simdi is hayatina atilmaz ise, zaten kadin haklari az olan bir yerde, 20 yil sonra hiç olmaz. Tabiki atanamayan ögretmenleri tenzih ederim fakat bazen "durum belli, niye israr ile halen ögretmen okuluna gidiliyor" diye sormuyorum degil.
benim için en başta büyük bir görgüsüzlük, iş anlaşması sanki. Herkesin yetistirilme tarzı, hayatta önem verdiği şeyler farklı. Her tanistirilan mutlu mu oluyor?? Ben annemi düşünemiyorum abimin bizi yengemle tanıştırırken hoşgeldin çalışıyorsun dimi ,isin garanti mi diye sorduğunu. Once beni tani huyumu suyumu sorguya cekmeden öğren ,adap usul görgü önemli şeyler.
Benim komigime gidiyor, çalismak bir seçenegin oldugunu düsünmek.
Bir kiz annesi "benim kizim nasil geçinecek" diye düsünebilir de, erkek annesi düsünemez mi? Bir salça olmus 10 lira, et 50-60 lira. Tek maas ile kim, nasil geçinsin?
"Omo irkek ev isi yopmoyor" bahaneside çok tuhaf geliyor. Niye evde kalmanin yerine, dogru düzgün erkek ile evlenilmeyi tercih edilmiyor? Kadin çalismaz ise bile o evin temizlikçisi, kölesi olsun demek degildir. O evdeki yasayan tüm yetiskinler, o evin sorumlulugun almali.
Ama tabi bizim kadinlarimiz bunu istemez. Kendini hediye gibi sunmayi seviyorlar. Kaynanadan bol iç gidiklayici gecelikler ile dolu bohça almayi sever, altin almayi sever. Ideal gelin oynamayi sever. Evliligin ilk baslarinda sürekli yemek, temizlik pesinde. Kaynanaya her hafta git, güler yüz göster, kek kurabiye yap, becerrrreekklli gelin oldugunu göster.
Sonra bir iki yil içinde bide çoçuk oluyor, dogurganligini göster. Ama ne oluyor? Artik ev temizlik, çoçuk olayi zor olmaya basliyor. Tek maas ile para yok bir yere gidilmiyor. Sosyal hayat sifir. Kisisel ihtiyaçlardan sürekli kesiliyor. O irrrkkek gibi irrkeekte evde zerre yardim etmiyor. Ancak yemek, temizlik bekliyor.
Eh adam hakli. Altin vererek, bohça vererek sen "alinmis bir mal" oldun. Degerin o kadar. Hayat hiç beraber paylasilmadi. Ve evliligin basinda kadinda ayni fikirdeydi. Ondan sonra gelsin sorunlar, tartismalar. Bosanmada yok çünkü çoçuk var, çünkü para yok.
Sonra neydi, çalismak bir seçenek olmali...
Hoşgeldin çalışıyor musun ?size ne kadar normal geliyorsa bana o kadar anormal geliyor.Bunu Türkiye sartlarinda kim düsünüyor allasen ya. Kiz annesine sevgilisini anlattiginda ilk soru "boyu posu nasil? Nerde çalisiyor? Nereliymis"? olmuyor mu? Eh oglan annesi olunca bu niye farkli oluyor? Annesi orda sana ne sormaliydi? "Oglumu mutlu edecekmisin kizim"?
Yani "calisiyormusun" sorusu nasil bir hakaret oluyor cidden anlamiyorum.
Son kısma cevap veriyorum. Öğretmenler atanamıyor çünkü açıköğretim, fen edebiyat, mühendislik, işletme mezunları öğretmenlik yapabiliyor. Bu da yığılmaya neden oluyor. Sadece öğretmenlik mezunları atansa bu kadar büyük sorun olmayacak.
Ülkede bir çok alan böyle malesef. İşletme mezunları iş bulamıyor çünkü bankalar alt kadrolara gıda teknikeri, elektrik teknikeri gibi yüksekokul mezunlarını alıyor daha az ücretle çalıştırdığı için.
Mühendisler iş bulamıyor çünkü mühendis yerine tekniker çalıştırıyor firmalar.
Kimse kendi mesleğini kendi işini yapamıyor çünkü o işi daha az maaşla yapmaya aday o alanda eğitim almamış insanlar var ve bu işler onlara veriliyor.
Ülkece asıl sorunumuz bu.
Hoşgeldin çalışıyor musun ?size ne kadar normal geliyorsa bana o kadar anormal geliyor.
Hoşgeldin çalışıyor musun ?size ne kadar normal geliyorsa bana o kadar anormal geliyor.
Ben kendi yaşadığım durumu anlattım ve bu alıntı yapılıyorsa mevzu budur. Bu gorgusuzlugunde savunulucak yani yok. Ben eşya makine değilim . Ha çok şükür ki o insan ve ailesiyle de evlenmedim zaten. Ek olarak zor sınavları geçerek yönetici konumunda çalışan biriyim 15 yıldır da çalışıyorum.Hoşgeldin, çalışıyor musun değil mevzu.
Kadın kendi oğluyla, evladıyla evlenmeyi düşündüğü kız arkadaşı hakkında konuşuyor. Kızla muhatap olma yok, aile içi bilgi alışverişi var. Evet çalışmak aileler için bir kriter olabilir. Kimse evladı sıkıntı çeksin, muhtaç olsun istemez.
Burada çalışmayıp kayınbabanın kendine aldığı telefona göz diken, onu alacağına bize yardım etseydi diyen gelinler gördü bu gözler.
benim için en başta büyük bir görgüsüzlük, iş anlaşması sanki. Herkesin yetistirilme tarzı, hayatta önem verdiği şeyler farklı. Her tanistirilan mutlu mu oluyor?? Ben annemi düşünemiyorum abimin bizi yengemle tanıştırırken hoşgeldin çalışıyorsun dimi ,isin garanti mi diye sorduğunu. Once beni tani huyumu suyumu sorguya cekmeden öğren ,adap usul görgü önemli şeyler.
Yani ben anlatamıyorum herhalde. Ben zaten yıllardır çalışıyorum. Bir insana tanışma cümlesi olarak ilk ettiği laf çalışıyor musunu kendinize layık görüyorsanız bişey demiyorumEvet çalisiyorum. Ve evet kayinvalidemde ayni soruyu sormustu. Ve hiç bozulmamistim. O kadinda bir anne, oglununda iyi sartlarda yasamasini istiyor. Ve evet bunun yolu iki kisi beraber çalismak, beraber bir hayat kurmak oluyor. Yurtdisinda yasiyorum ve burda bile tek maas ile zor, yani Türkiyede sade asgari maas ile geçinmek daha zor. Evet bazen is yok, olabilir, fakat bile, isteye sadece tek maas ile geçinmek aklim almiyor cidden.
Valla bence bir seçenek ve eşler buna akıllıca karar vermeli.Benim komigime gidiyor, çalismak bir seçenegin oldugunu düsünmek.
Bir kiz annesi "benim kizim nasil geçinecek" diye düsünebilir de, erkek annesi düsünemez mi? Bir salça olmus 10 lira, et 50-60 lira. Tek maas ile kim, nasil geçinsin?
"Omo irkek ev isi yopmoyor" bahaneside çok tuhaf geliyor. Niye evde kalmanin yerine, dogru düzgün erkek ile evlenilmeyi tercih edilmiyor? Kadin çalismaz ise bile o evin temizlikçisi, kölesi olsun demek degildir. O evdeki yasayan tüm yetiskinler, o evin sorumlulugun almali.
Ama tabi bizim kadinlarimiz bunu istemez. Kendini hediye gibi sunmayi seviyorlar. Kaynanadan bol iç gidiklayici gecelikler ile dolu bohça almayi sever, altin almayi sever. Ideal gelin oynamayi sever. Evliligin ilk baslarinda sürekli yemek, temizlik pesinde. Kaynanaya her hafta git, güler yüz göster, kek kurabiye yap, becerrrreekklli gelin oldugunu göster.
Sonra bir iki yil içinde bide çoçuk oluyor, dogurganligini göster. Ama ne oluyor? Artik ev temizlik, çoçuk olayi zor olmaya basliyor. Tek maas ile para yok bir yere gidilmiyor. Sosyal hayat sifir. Kisisel ihtiyaçlardan sürekli kesiliyor. O irrrkkek gibi irrkeekte evde zerre yardim etmiyor. Ancak yemek, temizlik bekliyor.
Eh adam hakli. Altin vererek, bohça vererek sen "alinmis bir mal" oldun. Degerin o kadar. Hayat hiç beraber paylasilmadi. Ve evliligin basinda kadinda ayni fikirdeydi. Ondan sonra gelsin sorunlar, tartismalar. Bosanmada yok çünkü çoçuk var, çünkü para yok.
Sonra neydi, çalismak bir seçenek olmali...
Iyi siz öyle yaparsınız. Israrla anlamak istemiyorsunuzEvet, evlilik bir anlaşma. Resmi nikah da bunu belgeleyen şey.
Sizi tanıştırdığına göre kadıncağız oğlunu mutlu edeceğinizi düşünmüştür. Bunu nasıl test edebilir ki?
Ayrıca, erkek kız tarafıyla tanıştığında kendisine yöneltilen ilk sorulardan biri "Nerede çalışıyorsun?" sorusuyken bunun kadınlara sorulması şaşırtmamalı kimseyi.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?