- 8 Mart 2011
- 10.737
- 18.139
- 298
Niyetim kesinlikle incitmek değil ancak, "çalışmak her kadının hakkıdır" diye başlayan bir anlatım kanımca bir hikayeden pek de fazlası değildir. Çalışmak her kadının zorunluluğu mudur? Ya da çalışmak hak olarak tanımlanabilir mi? Benim gibi mandıra filozofu yaradılışlılar için çalışmamak bir haktır. Kaldı ki işin içine ev, çocuk vs girince, "kaliteli vakit" kavramı kadar " çalışmak haktır" söylemi de bir masaldır. Hepimizin yarım gün işi olsa ne güzel olurdu, o zaman ben de çalışmaya bir hak olarak bakardım. Çocugun yemeğini ütüsünü evin temizliğini, vs fiziksel ihtiyaçları geçtim, bunlar için verirsiniz ayda bin lira hallettirirsiniz bir şekilde. O zaman da çalıştığınıza değecek bir para kalmayabilir elinizde, orası da ayrı bir tartışmanın konusu.
Tam zamanlı çalışma hayatlarımızın o kadar ortasına oturuyor ki, çocuklarımıza, eşimize ve kendimize manevi olarak ayıracak vakit, hobilere gezmeye, çocugunu birebir kendin ve kendine benzer şekilde yetiştirmeye imkan yok. Ömürler tüketiliyor, ne için? Bitmeyen ihtiyaçlar için değil, bitmeyen arzular için. Yoksa ihtiyaçlar biter, ama insanın arzusu bitmez.
Bu kadının çalışmasının modernlik zannedilmesi durumu da geçiyor yavaş yavaş, bakın blogcu anne, bakın slingomom, eğitimli, kültürlü, maddi gücü yerinde, ve çalışmıyor. Bu örnekleri ülkemizde çoğaltmak mümkün değil biliyorum, çünkü bizi yetiştiren anneler kendi parasını kazanamadığı için kocası tarafından hor görülen, ezilen anadolu kadınları. Biz de onların 80 nesli çocuklarıyız. Çalışmak bu durumda olanlarımız için zorunluluk. Ama zorunluluk olmayan bazılarımız için kendini modern hissetme yanılsamasından başka birşey değil diye düşünüyorum. Ben bu masanın çalışan tarafında oldum, çalışmayan tarafında da oldum, şu an yine çalışan tarafındayım, her an yeniden çalışmayan tarafına geçebilirim. Çünkü bana göre iyi bir maaşa rağmen, çalışma denen şey bir hak değil, bir zorunluluktur. Çalışmak çok süper birşey olsaydı üstüne para vermezlerdi değil mi? This is all story
Çocuğum yok yeni evliyim 3 buçuğa kadar çalışıyorum. Ama işlerimi yetiştiremiyorum yemek yapsa ev işi kalıyor ev işi yapsam yemek kalıyor. Çocuk olsa ne yaparım bilemiyorum. Eşim iyidir yardım eder. Çok zormuş evlilik.
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
Ben hep şeyi merak etmişimdir. Acaba erkekler de yakındı mı yüzyıllardır. Çocuğumun hiç bir anına tanıklık edemiyorum. Eşimle yeterince vakit geçiremiyorum. İkisinin de yüzünü akşamdan akşama görüyorum. Birlikte bir günde en fazla bir iki saat vakit geçiriyoruz diye. En ideali annenin de babanın da çocuklarıyla istedikleri kadar vakit geçirebilecekleri bir dünya olurdu belki ama ideal dünyada değiliz ve o evin bir geçimi var malesef. Çalışmak bir hak mıdır değil midir bilemicem. Bunu belki de çalışma özgürlüğü olmayan kadınlara da sormak lazım birazcık.
Bir de çalışmayıp "stay home mom" olmayı seçmiş insanların içinden kaç tanesi çocuğunun eğitimi için gerçekten bu uğurda kitaplar yazılacak kadar çabalıyor. Bizim ülkemizdeki çalışmayan anne profilinin yüzde kaçını bu kadınlar oluşturuyor?
Ben hep şeyi merak etmişimdir. Acaba erkekler de yakındı mı yüzyıllardır. Çocuğumun hiç bir anına tanıklık edemiyorum. Eşimle yeterince vakit geçiremiyorum. İkisinin de yüzünü akşamdan akşama görüyorum. Birlikte bir günde en fazla bir iki saat vakit geçiriyoruz diye. En ideali annenin de babanın da çocuklarıyla istedikleri kadar vakit geçirebilecekleri bir dünya olurdu belki ama ideal dünyada değiliz ve o evin bir geçimi var malesef. Çalışmak bir hak mıdır değil midir bilemicem. Bunu belki de çalışma özgürlüğü olmayan kadınlara da sormak lazım birazcık.
Bir de çalışmayıp "stay home mom" olmayı seçmiş insanların içinden kaç tanesi çocuğunun eğitimi için gerçekten bu uğurda kitaplar yazılacak kadar çabalıyor. Bizim ülkemizdeki çalışmayan anne profilinin yüzde kaçını bu kadınlar oluşturuyor?
Niyetim kesinlikle incitmek değil ancak, "çalışmak her kadının hakkıdır" diye başlayan bir anlatım kanımca bir hikayeden pek de fazlası değildir. Çalışmak her kadının zorunluluğu mudur? Ya da çalışmak hak olarak tanımlanabilir mi? Benim gibi mandıra filozofu yaradılışlılar için çalışmamak bir haktır. Kaldı ki işin içine ev, çocuk vs girince, "kaliteli vakit" kavramı kadar " çalışmak haktır" söylemi de bir masaldır. Hepimizin yarım gün işi olsa ne güzel olurdu, o zaman ben de çalışmaya bir hak olarak bakardım. Çocugun yemeğini ütüsünü evin temizliğini, vs fiziksel ihtiyaçları geçtim, bunlar için verirsiniz ayda bin lira hallettirirsiniz bir şekilde. O zaman da çalıştığınıza değecek bir para kalmayabilir elinizde, orası da ayrı bir tartışmanın konusu.
Tam zamanlı çalışma hayatlarımızın o kadar ortasına oturuyor ki, çocuklarımıza, eşimize ve kendimize manevi olarak ayıracak vakit, hobilere gezmeye, çocugunu birebir kendin ve kendine benzer şekilde yetiştirmeye imkan yok. Ömürler tüketiliyor, ne için? Bitmeyen ihtiyaçlar için değil, bitmeyen arzular için. Yoksa ihtiyaçlar biter, ama insanın arzusu bitmez.
Bu kadının çalışmasının modernlik zannedilmesi durumu da geçiyor yavaş yavaş, bakın blogcu anne, bakın slingomom, eğitimli, kültürlü, maddi gücü yerinde, ve çalışmıyor. Bu örnekleri ülkemizde çoğaltmak mümkün değil biliyorum, çünkü bizi yetiştiren anneler kendi parasını kazanamadığı için kocası tarafından hor görülen, ezilen anadolu kadınları. Biz de onların 80 nesli çocuklarıyız. Çalışmak bu durumda olanlarımız için zorunluluk. Ama zorunluluk olmayan bazılarımız için kendini modern hissetme yanılsamasından başka birşey değil diye düşünüyorum. Ben bu masanın çalışan tarafında oldum, çalışmayan tarafında da oldum, şu an yine çalışan tarafındayım, her an yeniden çalışmayan tarafına geçebilirim. Çünkü bana göre iyi bir maaşa rağmen, çalışma denen şey bir hak değil, bir zorunluluktur. Çalışmak çok süper birşey olsaydı üstüne para vermezlerdi değil mi? This is all story
Çalışıp çalışmamak bir kadının kendi bileceği iştir,her koşulda saygı duyarım da.
....................................................................bilmiyorum bitmek bilmeyen arzudan kastettiğin nedir tam olarak?
Niyetim kesinlikle incitmek değil ancak, "çalışmak her kadının hakkıdır" diye başlayan bir anlatım kanımca bir hikayeden pek de fazlası değildir. Çalışmak her kadının zorunluluğu mudur? Ya da çalışmak hak olarak tanımlanabilir mi? Benim gibi mandıra filozofu yaradılışlılar için çalışmamak bir haktır. Kaldı ki işin içine ev, çocuk vs girince, "kaliteli vakit" kavramı kadar " çalışmak haktır" söylemi de bir masaldır. Hepimizin yarım gün işi olsa ne güzel olurdu, o zaman ben de çalışmaya bir hak olarak bakardım. Çocugun yemeğini ütüsünü evin temizliğini, vs fiziksel ihtiyaçları geçtim, bunlar için verirsiniz ayda bin lira hallettirirsiniz bir şekilde. O zaman da çalıştığınıza değecek bir para kalmayabilir elinizde, orası da ayrı bir tartışmanın konusu.
Tam zamanlı çalışma hayatlarımızın o kadar ortasına oturuyor ki, çocuklarımıza, eşimize ve kendimize manevi olarak ayıracak vakit, hobilere gezmeye, çocugunu birebir kendin ve kendine benzer şekilde yetiştirmeye imkan yok. Ömürler tüketiliyor, ne için? Bitmeyen ihtiyaçlar için değil, bitmeyen arzular için. Yoksa ihtiyaçlar biter, ama insanın arzusu bitmez.
Bu kadının çalışmasının modernlik zannedilmesi durumu da geçiyor yavaş yavaş, bakın blogcu anne, bakın slingomom, eğitimli, kültürlü, maddi gücü yerinde, ve çalışmıyor. Bu örnekleri ülkemizde çoğaltmak mümkün değil biliyorum, çünkü bizi yetiştiren anneler kendi parasını kazanamadığı için kocası tarafından hor görülen, ezilen anadolu kadınları. Biz de onların 80 nesli çocuklarıyız. Çalışmak bu durumda olanlarımız için zorunluluk. Ama zorunluluk olmayan bazılarımız için kendini modern hissetme yanılsamasından başka birşey değil diye düşünüyorum. Ben bu masanın çalışan tarafında oldum, çalışmayan tarafında da oldum, şu an yine çalışan tarafındayım, her an yeniden çalışmayan tarafına geçebilirim. Çünkü bana göre iyi bir maaşa rağmen, çalışma denen şey bir hak değil, bir zorunluluktur. Çalışmak çok süper birşey olsaydı üstüne para vermezlerdi değil mi? This is all story
Ben hep şeyi merak etmişimdir. Acaba erkekler de yakındı mı yüzyıllardır. Çocuğumun hiç bir anına tanıklık edemiyorum. Eşimle yeterince vakit geçiremiyorum. İkisinin de yüzünü akşamdan akşama görüyorum. Birlikte bir günde en fazla bir iki saat vakit geçiriyoruz diye. En ideali annenin de babanın da çocuklarıyla istedikleri kadar vakit geçirebilecekleri bir dünya olurdu belki ama ideal dünyada değiliz ve o evin bir geçimi var malesef. Çalışmak bir hak mıdır değil midir bilemicem. Bunu belki de çalışma özgürlüğü olmayan kadınlara da sormak lazım birazcık.
Bir de çalışmayıp "stay home mom" olmayı seçmiş insanların içinden kaç tanesi çocuğunun eğitimi için gerçekten bu uğurda kitaplar yazılacak kadar çabalıyor. Bizim ülkemizdeki çalışmayan anne profilinin yüzde kaçını bu kadınlar oluşturuyor?
Ewe gitmek istiyorummmmmmmmmmmm :84:
Genelleme yapmıyorum, yanlış anlaşılmak istemem. Sadece gözlemimi paylaşmak isterim. Çevremdeki çalışan anneler bir çeşit eksiklik duygusu ile daha çok okuyor, araştırıyor...
bendeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee
bugun pikinilerim geldi kargodan ayyyyyyy bayıldımmm renklerine mikemmel
çalışmak bir zorunluluk bu bir gerçek fakat şu da varki sizin yetindiklerinizle yetinmiş olsak bile yine çalışmak bir zorunluluk oluyor ,yani en azından çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için buna mecburuz...Herkesin bitmek bilmeyen arzusu farklıdır. Ben kendi adıma sayabilirim yalnızca,
benim için 1 adet baharlık kaban, 1 adet kışlık kaban, 3 pantolon, 5 kazaktan fazlası bitmek bilmeyen arzudur.
Eğer telefonum bozulmadan aldıysam "Sent from my iphone" bitmek bilmeyen arzudur.
Evde 2 şişe parfüm, fritöz, 2 televizyon, 5 takım değişikli kullanılan biblo, yemek takımı varken bir de "misafir yemek takımı" bitmek bilmeyen arzudur.
Daha kredisi biter bitmez hemen yenisine göz dikilip yeni kredisi çekilen araba bitmek bilmeyen arzudur.
Haftada en az 2 akşam dışarıda yemek yemek bitmek bilmeyen arzudur...
Tüketim toplumunun, ihtiyaç olmadığı halde tükettirdikleridir yani.
Nerden aldın pekiiii hangi renkkkk :99::99::99::99::99:
kırmızı gibiydi netten aldım ama nar çiçeği geldi :)))
çiçekli bişey :))) çok ucuz takım 15,80 tl geldi
Hangi site o, şortlu bikinide war mı :99::99::99::99:[/Q ozelden yazıcam sana lili ben çıktım optum
Herkesin bitmek bilmeyen arzusu farklıdır. Ben kendi adıma sayabilirim yalnızca,
benim için 1 adet baharlık kaban, 1 adet kışlık kaban, 3 pantolon, 5 kazaktan fazlası bitmek bilmeyen arzudur.
Eğer telefonum bozulmadan aldıysam "Sent from my iphone" bitmek bilmeyen arzudur.
Evde 2 şişe parfüm, fritöz, 2 televizyon, 5 takım değişikli kullanılan biblo, yemek takımı varken bir de "misafir yemek takımı" bitmek bilmeyen arzudur.
Daha kredisi biter bitmez hemen yenisine göz dikilip yeni kredisi çekilen araba bitmek bilmeyen arzudur.
Haftada en az 2 akşam dışarıda yemek yemek bitmek bilmeyen arzudur...
Tüketim toplumunun, ihtiyaç olmadığı halde tükettirdikleridir yani.
çalışmak bir zorunluluk bu bir gerçek fakat şu da varki sizin yetindiklerinizle yetinmiş olsak bile yine çalışmak bir zorunluluk oluyor ,yani en azından çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için buna mecburuz...
hepimizin kocası zengin olsaydı eminim ki çalışanların yüzden 90 ı evde oturmayı tercih ederdi ,hiç kimse çocuğunu bırakıp da çalışmaya gelmeye meraklı değil .
Yalnız şu da var ki hiçbir ev hanımı da öyle oturup da sürekli çocuklarıyla ilgilenen ,hobiye bilmemneye vakit ayıran kadınlar değiller ..Çoğu tv başında gününü geçirip çocuğunu sokağa salıyor.
Dolayısıyla bu işin çalışmak ya da çalışmamakla da alakası yok aslında ,iş tamamen karakterde bitiyor.
Bir kadın aklı başında ,istediği şeyi bilen bir kadınsa çalışırken de herşeyi yapabilir ,evdeyken de .
Kafası basmıyor ,tembel yapılı ve kendini geliştirememişse de isterse evde otursun bir işe yaramaz ,sadece evde oturuyorum çocuğuma vakit ayırıyorum diye kendini kandırır hepsi bu ..
Ya da evde olup o gün senin bugün benim gezer ,çocuğuna da peşine sürükler ,egosunu da çalışıp da çocuğumdan ayrı kalacak gaddar bir anne değilim diye etrafa sallama yaparak tatmin eder..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?