- 24 Ağustos 2015
- 3.303
- 3.919
- 333
- Konu Sahibi Cileklivanilinn
-
- #81
Son zamanlarda ekonomik sıkışıklık ve birikim üzerine düşünüyorum. Uzun süredir iş kurmayı düşünüyordum ve nihayet bu yönde adımlar attım. Bir ortağım var masrafları beraber karşılayacağız. Bir yandan gelir gider hesaplıyorum bir yandan da kara kara düşünüyorum.
Çevremdeki insanlar genelde ekonominin çok kötü olduğundan, hayatın pahalı olduğundan şikayet eder. Geçen gün yeni evlenen erkek bir arkadaşımı ziyarete gittik. Eşi çalışmıyor kendisi de özel sektör çalışanı ve lise mezunu. Evlerindeki mobilyalar inanılmaz pahalı. Diğer arkadaşım da çok şaşırdı. Bildiğimiz kadarıyla aileden destek almıyorlar zaten zengin aile çocukları da değiller. Arkadaşımın eşinin çantası vakkodan aşağı değil.
Bir başka arkadaşımız 6 aydır çalışmıyor fakat her hafta tatilde. Bu kısımlar bizi ilgilendirmez fakat örnek olsun diye söylüyorum ve acaba birikim işini mi beceremiyorum diye sorguluyorum. Yapı olarak borç seven biri değilim. Kredi çekmek borcu borçla kapatmak vs kafam bu tip şeylere pek çalışmaz. Acaba bu işin sırrı bu mu diye merak ediyorum. Biliyorsunuz pandemi dönemi pek çok insan fırsattan istifade edip kredi çekti. Maddi konuşarla ilgili püf noktaları bilmek istiyorum ama dediğim gibi yüklü borca girmek de biraz rahatsız edici hissettiriyor. Siz bu işleri nasıl yapıyorsunuz? Birikim yapmak ya da parayı yönetmek için taktikleriniz var mı? Bir yerden tutsam bir yer eksik kalıyor sanki. Uzun süredir çalışıyorum ve 2 senedir tatile çıkmadım bile.(bu dert mi diye düşünebilirsiniz belki ama ihtiyaç oluyor)
Öyle olsa yine mantıklı diyeceğim ama yok ya bizim çevremiz dışında çok da takipçileri yok ve dışarıya kapalı hesapları. Ev araba ihtiyaç neyse de çok abartılı harcamaları var şaşırıyorum
yok kişileri yakınen tanıyorum aileleri zengin değil sponsorluk da almıyorlar. çenemi yoran bir durum yok örnek olsun diye yazdım.Zenginin malı züğürt‘ün çenesini çalar denir ama aslında fakirin parası orta hallinin çenesini daha çok yoruyor ne yazık ki . Ya da fakir sanılanın diyeyim .
Belki her ikisi de aileden zengin . Belki miras kaldı . Belki evlilik öncesi çok birikim yaptılar. Bazı yöreler geleneklerine çok bağlı oluyor evlilik işlerinde . Nişan bohçasında en az 10-15 takım kıyafet ona uygun ayakkabısı paltosu çantasını alıyorlar , belki de bu bahsettiğiniz kişiye o şekilde bir alışveriş yapıldı . Belki sosyal medyayı aktif kullanıyorlar ve belki oralardan sponsorlar hediye gönderiyor . Belki arkadaşları hediye aldı .
Belki iş harici ek iş yapıyor . Belki borsa ya da kripto oynuyor .
Kadın belki evden çalışıyor . Network işinde belki .
Bazı insanlar dışarıda görünene para harcar . Ne yediği evin içinde görünmüyor diye en ucuz şekilde karnını doyurur
Sizin için de başkaları muhtemelen şöyle diyordur birikim işini yapamadığını söylüyor ama bak iş kuruyor işi bedava mı kuruyor hem borcu da sevmediğini söylüyor borç da almamış demek ki , bu işi neyle nasıl kuruyor
İlber ORTAYLI hocamız okusa bunu , eminim seni alkışlardı .ailemde var degil ailem ortalama bir turk ailesinden daha zengin degil. mahallemdeki herkes gibiyiz yani ne eksik ne fazla.
neden zengin oldugum sanilmis şaşırdım, oysa hep yazardim orta - alt sosyoekonomik gruba dahil oldugumu.
benim tatil anlayisim bu aslinda:)
bunun parayla hic alakasi yok, beni mutlu eden şey bu. gittigim ulkede turist gibi en guzel yerlere gitmeyi sevmem, oradaki normal halk nerede takilirsa orali gibi takilirim, hatta uygulamadan oralı insanlar bulurum vs.
nisanlimin refah durumu (en azindan buraya goc edene kadar) oldukca iyiydi, hayatinda issiz kaldigi bir sene bile yok, 16 yasindan beri is hayatinda. o da parasi tum dunyada degerli olmasina ragmen bu sekilde gezerdi. dag bayir tirmanmak, bir gunde 30000 adim atmak, gittigi ulkede rastgele sehirlerarasi otobuse binip alakasiz bir sehrine gitmek, guzel manzadali bir yere örtü serip şarap üzüm piknik yapmak bize otel tatilinden daha iyi geliyor. Ki hatta otel tatili bize tatil gibi gelmiyor.
en büyük hayalimiz çoluğa cocuga karistiktan sonra kendimize guvenilir ve duz bir ulke secip bisikletle bir ucundan bir ucuna gitmek.
15 yildir bu sitedeyim. 15 sene sonra avrupaya tasinip eurolar kazanıp g.tümü toplasam da beni yine coluk cocukla benzer tatiller anlatırken gorebilirsiniz
bence bunun bos vakitle, parayla vs hicbir ilgisi yok.
bunu seven sever, sevmeyen sevmez.
Misal benim kuzenim icin tatil araştırarak notlar alarak , oncesinden kitaplar okuyarak baslar. tur degil rehber secer, sevdigi bilgili rehberlere katilir, ses kayitlari alir ve donunce onlari deftere doker.
mesela onun tatil anlayisi da bana göre eziyet, ben besinci dakikadan sonra sıkılırım bilgiden.
herkesin tarzi farklidir
yok kişileri yakınen tanıyorum aileleri zengin değil sponsorluk da almıyorlar. çenemi yoran bir durum yok örnek olsun diye yazdım.
insanız hepimiz ister istemez gözlem yapıyoruz. evlerine gittiğim için gördüm. diğer arkadaşlar da şaşırdılar zaten. ciddi manada pahalıydı ev döşemeleri. bu bir örnek. ana konu farklı
teşekkür ederim.
aslında onları örnek olsun diye yazmıştım. acaba para yönetimini mi iyi yapıyorlar, borç/kredi işlerinin tricklerini mi biliyorlar gibi.
Aynen bilinemez kılık kıyafetle vs.Yüklü giyim çeki verilen kurumlar var mesela. Ya da yurtdışında yakını olanlar var , uyguna temin ediyorlar. İkinci el alanlar var markaları vs. Sokakta görseniz acıyacağınız kılıkta bir komşusu vardı annemin. Tek seferde aynı apartmandan 10 daire almıştıBen de diyorum ki bilemezsiniz . İmanla paranın kimde olduğunu .
İşte zaten direkt görünen kısma göre şaşırmanız şaşırtıcı diyorum .
1 kere olsun kaliteli olsun sonra kırığıyla çıkığıyla süngerinin yamulması kumaşının eskimesiyle uğraşmayalım demişlerdir .
Bu arada son pragrafım merak edilesi , çevrenizdeki bir çok kişi bunu merak ediyordur , cidden borç sevmeden birikim de yapamıyorken nasıl bir işe atılabiliyorsunuz .
yüksek lisans bile yapmadan klinik açan arkadaşlarım parayı kırdılar maalesef. sosyal medya reklamları, videolar çok göz boyuyor.
her cebinde parası olan kafasında beyin taşısaydı keşke.
yl yaptığım okul güzel ordan kotarırım belki:d bakalım artık duruma göre
evet yeni sayılır, mayista ilk imzami attim. aslinda kredi cekmedim, cok aklimda da olmayan bir sekilde bir firsat cikti.
kentsel dönüşüm hikayesi... odemelerim zaten %40 pesin - kalani 10 ay tl taksitle olacak sekildeydi. ben imza atmak uzereyken devlet destegi geldi ödediğim rakam azaldi. sonra hic haberim yoktu kira yardimi hakki varmis ona dahilmisim aylik oradan bir para geldi falan şükür odemem kolaylasti.
isim rast gitti yani.
zaten param cok bereketlidir, ask, arkadaslik vs bu konularda da cok sansliyimdir. hayatimda dikis tutturamadigim tek konu kariyer.
ama ben iki haftada bir cumartesi calistigim işimde de cok ve ucuza gezerdim, 3 sene calistim.
ilk isimde de haftada 6 gun çalışırdım ve izin gunum belli degildi bazen pazartesi bazen sali degisiyordu, 2 sene calismistim. onda da cok ve ucuza gezerdim.
sizin isiniz ne bilmiyorum ama eminim o iste de calissam sirketteki herkesten daha cok ve ucuza gezerdim:)
kendime bu konuda cok guveniyorum
aynen bu da ayrı bir olay
aile evinde yaşamış şimdiye kadar (bi taşrada üni okuma hariç) eve para ödemiyor, evde hiç bir şey yapmıyor
-kendi diyor benim arkadaşlarım da ben de evde elimizi bişeye süren kişiler, değiliz tembel yetiştirildik vs. diye-
ehliyet bile almadan sırt çantasıyla, kampla, sandviç yiyerek vs. gezmiş. tamam 25 yaşına kadar bu tatil sayılabilir (aslında tatil değil bu gezmek sadece) neyse ama 30+ yaşta da tatil bu değil yani...
bu şekilde tatil yapılıyorsa benim her günüm tatil o zamanmuğlada yaşıyorum -hasta değilsem- kahvemi sandviçimi alıp denize gidiyorum ha ben otostopla car sharingle değil aracımla gidiyorum, neyse. hep tatildeyim ben o zaman...
eli de boş, çünkü çalışmıyor. uygun şeyleri araştırıyor mesela, vakti bol.
tamam elbette ki araştırması uygun kovalaması, ailemde imkan var diye tüketim manyağı olmaması, kıyafete filan saçmaması vs. bunlar çok güzel, asla buna lafım yok.
ama mesaisi çok yoğun olan ya da hayatta başka yükleri çok olan insanlara sürekli herkesin hep eli boşmuş ya da tek gailesi sırt çantasıyla gezmekmiş gibi düşünmesi de bana ilginç geliyor. (ha ama evet, son yıllarda da böyle bir trend var geziyor musun, tamamsın, adeta nirvanadasın)
hemde gezmek uğruna.
Pasif gelirleri vardır, doğru yatırımlar yapıyorlardır. İnsanlar görünen dışındaki gelirlerinin raporunu vermek zorunda değiller ki.Bu aralar ben de tam olarak böyle şeyler düşünüyorum ve açıkçası çok kötü hissediyorum. Benim eşimin küçük bi işletmesi var. Piyasada nakit dönmüyor. Borcumuz olmamasına rağmen korkuyoruz ya nakit akışı hep böyle yavaş olursa diye. Çok yakın bi arkadaşım ve eşi özel sektörde çalışıyorlar. Nerdeyse son model lüks sayılabilecek bi araç aldılar. Üzerine ev aldılar. Borç içindeyiz diyorlar ama bu sene kaç kere tatil yaptılar Instagram bilir. Başka bi arkadaşımın eşi memur, kendisi ev hanımı. Altlarında yüksek modelli lüks bir araç var. Tek çalışan ve 2 çocuklu bir memur nasıl lüks araca binebiliyor cidden şaşırıyorum, aynı zamanda bu ailenin 50 bin tl aylık kredi ödemeleri var. Yine asgari ücretle karı-koca çalışan bi arkadaş araba alacak ve 1 milyonluk araçlara burun kıvırıyorlar. Geçen gün eşimle oturup düşündük biz nerde hata yapıyoruz diye. Ben şu an çalışmıyorum ama işe girsem özel sektörde öğretmen olabilirim. Yani bulunduğum şehirde alabileceğim maaş başlangıç için 30-35 bin bandında. Kira ödemiyoruz, iyi kötü bir arabamız var ama öyle son model değil, zırt pırt tatil yapamıyoruz. Hatta bu sene 2. Sene olacak tatil yapmadığımız. Arkadaşlar bizden gizli bi formül bulundu da haberimiz mi yok yaa. Allah çalışan herkese versin tamam da tek başına çalışan memura nasıl yüksek modelli lüks araç veriyor benim aklım bunu almıyor. Adamın aldığı maaş 2 çocuk, ev vs derken o arabanın servis masraflarını çıkaramaz. Bu değirmenin suyu nerden diye sorasım geliyor cidden.
Emekli maaşı sabit bir şey değil ki. 70 bin emekli maaşı alan tanıdığım var. Bir de bir önceki mesajda yazdığım gibi pasif gelirlerini bilemezsiniz. Genç yaşta, akarken pasif gelir oluşturmak bu yüzden önemli.Çevremde gördüğüm kadarıyla ekonomi çok iyi. Yani sadece emekli maaşı alan 2 insan, daha dün külçe altın aldık acaba iyi bir yatırım mı diye sordu bana. Emekli maaşıyla zor geçinir dersin ama külçe altın almışlar. Demek altın o kadar yüksek fiyatlı değilmiş. Bazılarımıza göre fiyatlar yüksek demek ki. Ben anlamadım bu işten bir şey.
Bu aralar ben de tam olarak böyle şeyler düşünüyorum ve açıkçası çok kötü hissediyorum. Benim eşimin küçük bi işletmesi var. Piyasada nakit dönmüyor. Borcumuz olmamasına rağmen korkuyoruz ya nakit akışı hep böyle yavaş olursa diye. Çok yakın bi arkadaşım ve eşi özel sektörde çalışıyorlar. Nerdeyse son model lüks sayılabilecek bi araç aldılar. Üzerine ev aldılar. Borç içindeyiz diyorlar ama bu sene kaç kere tatil yaptılar Instagram bilir. Başka bi arkadaşımın eşi memur, kendisi ev hanımı. Altlarında yüksek modelli lüks bir araç var. Tek çalışan ve 2 çocuklu bir memur nasıl lüks araca binebiliyor cidden şaşırıyorum, aynı zamanda bu ailenin 50 bin tl aylık kredi ödemeleri var. Yine asgari ücretle karı-koca çalışan bi arkadaş araba alacak ve 1 milyonluk araçlara burun kıvırıyorlar. Geçen gün eşimle oturup düşündük biz nerde hata yapıyoruz diye. Ben şu an çalışmıyorum ama işe girsem özel sektörde öğretmen olabilirim. Yani bulunduğum şehirde alabileceğim maaş başlangıç için 30-35 bin bandında. Kira ödemiyoruz, iyi kötü bir arabamız var ama öyle son model değil, zırt pırt tatil yapamıyoruz. Hatta bu sene 2. Sene olacak tatil yapmadığımız. Arkadaşlar bizden gizli bi formül bulundu da haberimiz mi yok yaa. Allah çalışan herkese versin tamam da tek başına çalışan memura nasıl yüksek modelli lüks araç veriyor benim aklım bunu almıyor. Adamın aldığı maaş 2 çocuk, ev vs derken o arabanın servis masraflarını çıkaramaz. Bu değirmenin suyu nerden diye sorasım geliyor cidden.
Valla keşke öyle olsa, çok kazansalar ama öyle değil. Biri eyt emeklisi, asgari ücreti bile almıyor, diğeri bağ kur emeklisi. Maaşları çok düşük. Ev kredileri var, bunun haricinde 1 tane evleri var ama çok kötü bir semtte, vasat altı bir yer, ordan gelenle ev kredilerinin bir kısmını ödüyorlar. Ailelerinin durumu da gerçekten kötü, oturdukları semt olsun (gecekondu mahallesi) ve kira , sadece babalarının emekli maaşı ile geçiniyor olsun. Annelerinin emeklisi yok, aileleri temelden maddi durumu kötü olarak gelmiş. Hani desen ki, aileden miras kaldı, babalar zaten yıllar önce ölmüş, kalan para da yok, annelerine yardım ediyor kardeşler toplanıp.Emekli maaşı sabit bir şey değil ki. 70 bin emekli maaşı alan tanıdığım var. Bir de bir önceki mesajda yazdığım gibi pasif gelirlerini bilemezsiniz. Genç yaşta, akarken pasif gelir oluşturmak bu yüzden önemli.
Yazılanları şaşkınlıkla okudum bazılarını borçtan çok korkan eşim var 15. Sene ev alabildik krediye asla bulaşmam dedi ama ev araba için bence borçlanmak mantıklı ama ev eşyasıdır lüks tatildir hele servet dökülen çanta vs bana absürt geliyor işimiz ticaretle alakalı bende hep altın alarak kartı dolduruyorum üç taksit ödemeli ancak o zaman birikiyor yoksa o kartı absürt şeylerle kesin doldururm birikim için geri dönüşü olanlarla borçlanılır bence şimdi arabayı yükseltmek istiyorum eşim yine devrede birkaç sene daha kullan kredi çekme diye ben daha gözü karayım sanırım ama oda hiç borçlanmadan geç oldu ama herşeyi yapıyor mantıklı davranan hangimiz bilemedimama tatil makul seviyede ihtiyaç tekrar geriye dönemiyoruz iki senedir yurt içi yurt dışı gidiyoruz keşke daha genç iken çocuklar olmadan yapsaydık biriktireceğiz diye en güzel yaşları da boş geçmeseydik diyor insan geriye bakınca ev eşyasındansa gidip ülke görmek daha mantıklı bizim toplum da eşyaya fazla anlam da yükleniyor
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?