- 29 Mayıs 2021
- 15.248
- 99.680
- 548
- 37
- Konu Sahibi serotininevi
-
- #81
Yok kadınız duygusal bakıyoruz boşanmak hiç kolay değil ben yaşadımBoşanma sonrası olacak her şey beni çok korkutuyor. Acaba düzelir miydik, ben de yanlışlar yapıyorum diyip kendimi suçlar mıyım diye korkuyorum. Çünkü çabuk parlayan biriyim. Acaba pişman olur muyum diyorum. Sonrasında boşanma psikolojisi, özlem, bununla baş etmeye çalışmak o kadar zor geliyor ki. Yeniden sevmek, belki başka sorunlar yaşamak. Hepsi o kadar kafamda ağır ki. Biliyorum linç edileceğim ama bunlar da beni zorlayan şeyler.
Yorumunuz o kadar iyi geldi ki. Evet hemen başlamak daha iyi gelecek biliyorum. Ama sanki bu evlilikte kalınca gururumdan gidiyor ve diyorum ki boşanmalıyım durduğum kabahat. Bunları nasıl kabul ediyorsun diyorum kendime. O yüzden boşanma fikri aklımdan çıkmıyor. Ama dediğiniz gibi belki düzelir bu kısmı düşününce de fevri miyim diyorum. Gerekten gurursuz onursuz hissetmek beni o kadar yıpratıyor ki.Terapi almayı niye boşanma sonrasına bırakmaya çalışıyorsunuz? Başlayın, kendinize iyi, evlilğinize bir zaman verin, eşinizde aynı şekilde yapsın. Belki zaten süreç sizi yine boşanmaya götürecek ya da düzelecek bazı şeyler. Gurursuz mu olurum, onursuz mu olurum, şuan takılacağınız şeyler bunlar değil.
Boşanma sonrası olacak her şey beni çok korkutuyor. Acaba düzelir miydik, ben de yanlışlar yapıyorum diyip kendimi suçlar mıyım diye korkuyorum. Çünkü çabuk parlayan biriyim. Acaba pişman olur muyum diyorum. Sonrasında boşanma psikolojisi, özlem, bununla baş etmeye çalışmak o kadar zor geliyor ki. Yeniden sevmek, belki başka sorunlar yaşamak. Hepsi o kadar kafamda ağır ki. Biliyorum linç edileceğim ama bunlar da beni zorlayan şeyler.
Şuna aşırı katılıyorum. Arkadaşım da eşiyle "öfke sorunu" adı altında fiziksel kısmı olmadan benzer şeyleri yaşadı. Onun eşi sandalye, masa, TV falan kırıyordu daha ziyade, "öfkeden" gözü dönünce. Ama bu adam okulunda hem öğrenciler hem de diğer öğretmenler tarafından aşırı sevilen bir öğretmen, apartmanda ne kadar yaşlı varsa alışverişini yapar, bankaya götürür getirir, sokakta hayvanlara mama dağıtır falan öyle biri. Terapiye de gittiler, hem tek hem çift. 2-3 ay düzeldi sonra gene aynı oldu. Sorsanız arkadaşıma aşık, çok sever, ölür biter, yemek yapar, temizlik yapar. Ama hele bir tetiklensin kavga sırasında...eşinizin öfke sorunu yok. eşinizin öfke sorunu olduğunu söylemeniz bile bunu bir rahatsızlığa yorarak yumuşatmanıza sebep oluyor.
"öfke sorunu" dediğiniz şey, halk tarafından g.tten uydurulmuş bir teşhistir ve bunun psikiyatride bir adı vardır. bu sorunu yaşayan bireylerin birincil sorunu öfkeli olmaları değildir; başka psikiyatrik sorunlarından kaynaklanan yan bir bozukluk olarak öfke hissederler ve birey ya da durum farketmeksizin öfkelerini yöneltirler.
öte yandan ben sanmıyorum ki eşiniz gidip patronunun ya da babasının boğazına yapışsın. bunu size yapıyor çünkü size değer vermiyor ve sizi baskılamak için şiddetini size doğrultmaktan çekinmiyor. onun gözünde zayıf olan siz olduğunuz için şiddetinin odağında siz varsınız.
yani sözün özü, eşinizde "öfke sorunu" yok.
ay evet. 3-5 aylık ilişkide bile her gün kavga eden insanlar var:d nedir yani bu kadar problem olan asla anlayamıyorum. işsizlik gibi geliyor biraz.Dört yıllık evlilikte neyin kavgasını veriyorsunuz?
Yani sürekli kavga edilecek konular neler? Ben cidden anlamıyorum bu kadar nasıl kavga ediyorsunuz?
Evlilikte bu kadar bağrış çağrış da olmaz şiddeti geçtim zaten de bu kadar kavga etmeniz dahi normal değil
Normal değil. Böyle evlilik de olmaz. Geçinemiyorsunuz demek ki
bahsettiğim arkadaşım da böyleydi valla. hem dayak yiyordu hem konuşmaya tartışmaya devam ediyordu. sürekli tartışırlardı. ben tam tersiyim. gözlemlerim insanları. hangi konuda değişirler hangi konuda değişmezler ölçüp biçerim. eşinizi tanıyorsunuzdur artık. kalıplaşmış huyları neler biliyor olmanız lazım. bunlar tartışmayla değişmez.Evet kök ailemde hep mücadele ederek haklarıma sahip oldum. Galiba bu durum beni böyle mücadele ederek anlatmalıyım noktasına getirdi. Farklı bir fikir sunduğunda konu benim için önemli ise tahammülüm kalmıyor. İyilikle bişi anlatamıyorum galiba ben. Anlatmaya başlayınca itiraz geldiğinde başlıyorum gerilmeye. Genel olarak etrafımda zor ve gergin olarak biliniyorum. Aslında çok fedakar, çok vericiyim ama tahammülüm de çok az. Her şeye çok takılıyorum.
Bir de yaşadığım her konuda gurursuzsun onursuzsun diye kendini yiyip bitiriyorum. Mesela bu konu örnek. Yemeden içmeden kesildim. Kendimi o kadar dövüyorum ki mecazi olarak. “Sende gurur yok, olsa giderdin, hala bişileri düzeltmeye çalışıyorsun, onursuzsun işte “ diye diye kendime yükleniyorum. Ama yapı olarak ben yıkıcı değil yapıcıyım. Yani bişiler düzelirse elimden geleni yapma eğilimim var hep. Evlilik kolay değil belki düzeltiriz vazgeçmek en kolayı diyorum her konuda. Ama kendimi de bunu dediğim için çok gurursuz hissediyorum. Bilmiyorum doğru mu düşünüyorum.
Her kavgayı anlaşma ile noktalamak mümkün olmuyor. Bu kadar çoksa ve sonu yoksa ayrılmak gerekiyor.Bu kadar kavga edilmesi de sorun. Biz ilk seneden bugüne 10-20 kavga ancak etmişizdir. Fikir ayrılıkları olabilir elbette ama nasıl sürekli kavga edecek konu bulabilirsin ki?
Noktalama işareti mi kullanmam gerekiyordu? "Seviyor olabilir" dediniz. Ben de bu şekilde söyleyerek normalleştirmemeliyiz dedim. Dilimizde bu cümle olmamalı. Hepimiz mantık öncelikli konuşmalıyız ki herkesin normali bu olmalı. Kötülüğe karşı seviyor ama napalım savunması yapmak yerine böyle biri hayatında olmamalı demeliyiz.Ben normalleştirelim mı demişim mantıklı düşünemiyor olabilir demeye çalışmıştım kırıp dökmek yerine yumuşak bir dil ile yönlendirelim demek istedim
Sevmemeli ama katledilen kadınları çok sevdikleri adamlar öldürmedi mi
Konu sahibine bak farkında değilsin ama bunun arkası gelir seviyor olabilirsin ama lütfen kendi yolunu çizmeye çalış destek al diyorum ben
Kocandir döverde sever de demiyorum
Çok iyi bir konumda bile olan kadınlar boşanma konusu hemen icraata geçiremiyor çünkü kolay bir karar değil
Ülkemizde dünyada çok cok nadirdir hemen ilk tartışmada vs de gidip bosanabilen
Bunu demek istedim herkes bizim gibi düşünemez bizim şartlarımıza cesaretimize bizim hayat standardımiza denk olmayabilir
2 sorum var.Kocaman kocaman kadına şiddet nedir ya
Okuduğunuzu anlamadığınızı bilseydim sormazdım tamamKonu sahibi kadın ya
Yani nasıl anlatayım bilmiyorum ki. Aslında küçük küçük başlayan sonu büyük cümlelere giden tartışmalar. Örnek; olur olmadık şeylerde sen doğrularını dayatıyorsun diyor ve geriliyoruz. Basit bir örnek. Ya da şaka adı altında benim sinir olacağım şeyler söylüyor şaka diyor. Ona göre şaka bana göre değil. Şaka kaldıramıyorsun hemen geriliyorsun diyor. Ya da bir şeye itiraz edince ben geriliyorum " niye bağırarak anlatıyorsun normal anlatmayı bilmiyor musun" diyor gibi başlıyoruz geriliyoruz.Bacım neyden kavga ediyorsunuz yazsan kaç kere sorduk ama gecistiriyorsun. Niye yalancı diyo adam sana?serotininevi
Bunun dışında elle tutulur bir sorun var diyemem. En büyük sorunumuz bu. Buradan çıkıyor diğer sorunlar. Ben sakince bir şey anlatamıyorum o da zaten maalesef böyle davranıyor ve ben aşırı kırılıyorum. Kırgınlığımı çok derin yaşıyorum. Toparlanır mı bilmiyorum ama sanki toparlasak bile ben hep kendimi gurursuz hissedeceğim.Yaptıkları, hakaretleri zaten savunulacak gibi değil, o ayrı. Ama zaten bu şekilde öfke sorunu olan birine siz de hemen o an ateşe benzinle giderek yaklaşırsanız sonu maalesef böyle yangın olur. Siz ben kendimi tutamıyorum diyorsunuz ama işte o da o an tutamıyor. Yani demek ki öfke sorunu sizde de var ve beraber bu sorunu çözmeye yönelik terapi alsanız. Öfkeyle ilgili psikoloji kitapları okusanız. Çeşitli teknikler var. Yani siz zor da olsa biraz daha sakinleşebilirseniz o da toparlanır gibi geldi bana. Tabii başka dinamikler varsa ilişkide bilmiyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?