- 30 Nisan 2016
- 929
- 1.734
-
- Konu Sahibi kardelenlerinsesi01
- #221
Yani kimse ananı döv sokağa at demiyor ki gerçekte olması gereken anne çocuk ilişkisi nasıl olması gerekiyorsa o seviyede kalsin annen diye şeyine kadar ilgi duysun diye bişey yok yani kendilerini bu şekilde kandırmışlar çevremizi de kandiririz diye düşünmüşler heraldeÇevresi biliyor. Benden önce de biliyorlarmış.
Kayınvalidemin kızkardeşleri defalarca uyarmış. Eşimin teyzeleri, benim yanında ablalarının tutumumun sapkınlık derecesinde olduğunu, asla yuva kuramayacağını, hayatını ziyan ettiğini eşime söylediler.
Eski eşim de dedi ki " Ne yapayım anamı döveyim mi ? Sokağa mı atayım ? "
Kayınpederim yabancı uyruklu kadınlarla yaşamış yurtdışında 27 yıl !
Kayınvalidemin boşanmasına bile müsade edilmemiş. Kayınvalidem büyük zorluklarla büyütmüş çocuklarını ancak görümcelerimin suratına bakmaz. Görümcelerim de bunu itiraf ediyor zaten.
Ben burada ayrı bir konu açtım. Bana çok kötü şeyler yazdı erkek anneleri hakaret ettiler. Benimle dalga geçti sitenin koğuş ağası gibi davranan erkek anneleri. Konuyu kapatmasını rica ettim site yöneticisinden.
Tekrar buraya yazdım çünkü konu sahibine belki inanmazsınız abartıyor dememeniz için .
Bir de konu sahibi yalnız değil benim iş hayatımda da çalışma arkadaşlarımın arasında oğullarına saplantılı düşkün kadınlar var.
Eski eşim ve tüm sülalesi telefonumda engelli. Ancak eski eşim farklı telefon numaralarından pişmanlık dolu mesajlar atıyor. Hattımı değiştireceğim.
Baba-kız arasında böyle bir bağımlılık yok. Ana-oğul arasında var ve bu bizim coğrafyamıza özgü.
Rus, Alman, isveçli, Bulgar annelerle konuştum. Hepsi bu durumu mide bulandırıcı ensestlik olarak adlandırdı. Zaten Türk erkekleri ciddi anlamda sıkıntılı diyorlar.
Türk kayınvalidesi yüzünden boşanan Litvanyalı ve İsviçreli iki kadın tanıyorum. Çalıştığım firma dolayısıyla. İkisi de benimkine benzer şeyler yaşamışlar.
Türk kadınlarının kocaları kendileri ile ilgilenmediği için oğullarını kocalarının yerine koyuyorlar.
İngiltere'de eğitim görmüş psikiyatrist doktorum da aynı şeyi söyledi. Türk kadını oğluyla evli ve eğitim, sosyal statü, çevre bunu asla değiştirmiyor.
Bana inanmayan kişilere dava dilekçelerimi v.s ekran görüntüsü gönderebilirim ama buradan herkese açık şekilde değil.
Tabiki ederim. Yeterki mutlu olsunlar. Birbirlerini üzmesinler. Benim tek isteğim onların mutlu olması olur. Ama kızımın mesela çok uzağa gitmesini istemem. Çünkü kendimde evlenip gurbete gittim ve ne kadar zorluk çektim. O yüzden evlenip uzak bi yere gitmesini istemem. Kızımı üzerler incitirler diye korkarım.Oğlunuzun farklı bir mahallede / şehirde / ülkede sizden ayrılıp eşiyle hayat kurmasına müsade eder miydiniz ?
Yani kimse ananı döv sokağa at demiyor ki gerçekte olması gereken anne çocuk ilişkisi nasıl olması gerekiyorsa o seviyede kalsin annen diye şeyine kadar ilgi duysun diye bişey yok yani kendilerini bu şekilde kandırmışlar çevremizi de kandiririz diye düşünmüşler heralde
Kendisi de kocasından anne düşkünlüğü yüzünden boşanmış biri nasıl böyle düşünebilir o zaman oğlunu evlendirmesin kendisi oluncede yalnız kalsın oglusu başka bir evladın başını yakmasinlar yazık o çocuğa yetişkin olana kadar neler yaşayacak kim bilir sonrada anam anam garip anam diye gezecek demek ki olaylar hep böyle başlıyor çocukluktan itibaren işliyorlar senelerce benimde oğlum var haliyle her çocuk gibi annesine düşkün bir cocuk bir keresinde ben senden ayrılmak istemiyorum anne üniversiteye yakında gitmek istiyorum evlenince senle yaşamak istiyorum dedi anlattım yetişkin olunca neler olacagini okul için gerekirse başka şehirde okuması gerektiğini evlenince kendi ailesi olacağını ayrı bir evleri olması gerektiğini tabi ki uzun uzadıya anlatmadım ama isteğine bu şekilde cevap verdim ozaman arkadaşınıza göre ben evladımı çok sevmiyorum emek falanda harcamamis oluyorumÇok iyi bilinen bir kolejde Fen bilgisi öğretmenliği yapan çocukluk arkadaşım var. Uzun süre önce boşandı. 9-10 yaşlarında bir oğlu var.
Eski eşi kök ailesine özellikle de annesine düşkün olduğu için boşanmıştı ve maddi manevi sömürülüyordu.
Yaklaşık bir ay kadar önce sohbetimiz esnasında bana şöyle dedi " oğlum ile sıfırdan taze bir hayat kurduk. Aramıza kimse giremez. Hayatımın merkezinde oğlum var. Oğlum ileride evlenecek olursa aynı evde oturacağız. Aksi takdirde benim emeklerim ne olacak ? Bak senin çocuğun yok erkek evladın ne kadar değerli olduğunu algılayamıyorsun. Bunu kabul etmeyecek kız da gelmesin bana. "
Kuşaklar değişse de zihniyet değişmiyor.
Kayınvalidesini eleşiren ve boşanan arkadaşım aynı tutumları oğluna uyguluyor uygulayacak da.
Yani bu coğrafyanın erkek anneleri bizim kültürel kodlarımız dnamız da bir sıkıntı var.
Boşanan, eşi vefat etmiş, kocası yurtdışına gitmiş kadınlar hayatlarına başka bir erkek alamıyor. Toplum müsade etmiyor. Böylelikle kendi evlatlarıyla iğrenç yakınlaşmalar oluyor.
Sizde peygamber sabrı varmış ben olsam cinnet geçirirdim.Benim eski eşim annesi ile aynı koltukta sarılıp uyuyakalıyorlardı.
Kayınvalidem bana sürekli " sen yokken ben vardım bunu kafandan çıkarma. Ana bir eş çok " diyordu.
Evlerimiz aynı mahallede karşılıklı caddede olduğu halde eşimin iç çamaşırlarını vermedi. Bize gelip kirli kutusunu karıştırdı ve eşimin kirli boxerlarını koklayarak iniltili sesler çıkardı ağladı ve hepsini aldı gitti.
Oğlumu elimden alamayacaksın diye bağırdı tüm apartmana rezil olduk.
Eski eşimle tango yapardı. Eski eşimle annesi yolda el ele parmaklarını geçirerek yürürlerdi.
Ben arkalarından giderdim.
Bana salona ayrı yatak yapardı kayınvalidem
" Bir akşam oğlumu bırak da rahat rahat uyusun " diyerek eşimi bekarlıktan kalma odasına yatırırdı
Yaşadiklarini haketmis arkadaşinizÇok iyi bilinen bir kolejde Fen bilgisi öğretmenliği yapan çocukluk arkadaşım var. Uzun süre önce boşandı. 9-10 yaşlarında bir oğlu var.
Eski eşi kök ailesine özellikle de annesine düşkün olduğu için boşanmıştı ve maddi manevi sömürülüyordu.
Yaklaşık bir ay kadar önce sohbetimiz esnasında bana şöyle dedi " oğlum ile sıfırdan taze bir hayat kurduk. Aramıza kimse giremez. Hayatımın merkezinde oğlum var. Oğlum ileride evlenecek olursa aynı evde oturacağız. Aksi takdirde benim emeklerim ne olacak ? Bak senin çocuğun yok erkek evladın ne kadar değerli olduğunu algılayamıyorsun. Bunu kabul etmeyecek kız da gelmesin bana. "
Kuşaklar değişse de zihniyet değişmiyor.
Kayınvalidesini eleşiren ve boşanan arkadaşım aynı tutumları oğluna uyguluyor uygulayacak da.
Yani bu coğrafyanın erkek anneleri bizim kültürel kodlarımız dnamız da bir sıkıntı var.
Boşanan, eşi vefat etmiş, kocası yurtdışına gitmiş kadınlar hayatlarına başka bir erkek alamıyor. Toplum müsade etmiyor. Böylelikle kendi evlatlarıyla iğrenç yakınlaşmalar oluyor.
Ben de iki erkek çocuk annesiyim ve boşanmış biriyim çocuklarım şu an lise ve Ortaokulda olmalarına rağmen kendim bu bağlantının zararlarını çok gördüğüm için hep derim gelinlerim benim prenseslerim olacak küçük prensesin büyük prensesim diyeceğim onlara Ahtım var çok çektim çünkü ve bu yaşta oğlum en iyi üniversitede oku en iyi şehirlerde oku Hatta Mümkün olursa üniversiteye yurt dışında oku derim hep benim Hayatımı mahvettiler Ben boşandım diye Çocuklarımın da yuvasını düzenini huzurunu bozmak gibi bir niyetim asla ama asla olmadıOğlunuzun farklı bir mahallede / şehirde / ülkede sizden ayrılıp eşiyle hayat kurmasına müsade eder miydiniz ?
Ben çevremde hiç böyle anne oğul ilişkisi görmedim. Gerçekten çok hastalıklı tiplere denk gelmişsiniz. Yorumlar bana abartılı geldi hatta. Yok artık dedim.Ben dayanamadım boşandım. Annem bana yalvardı boşanmazsan mezarıma gelme dedi.
Bak kızım sen kayınvalidenin kumasısın gel dön bize dedi. Bitirdim.
Erkek annelerinde genel olarak bi tuhaflık var. Çevremde de görüyorum. Anlam veremiyorum
Oğlum 6,5 yaşında. Abim senelerdir tek başına başka ülkede yaşıyor. Oğluma da diyorum dayının şartlarını görüyorsun. Sen de böyle başka ülkede yaşamaya bak diyoruz. Hayalimiz bu. Ben yaşlanınca ne torum bakarım ne oğlumla yaşarım. Her gün sesini duymaya ararım mutlaka özlerim. Ama kendi hayatımı yaşamak istiyorum. Her oğlan çocuğunu ve annesini sapkın diye damgalamak adil değilOğlunuzun farklı bir mahallede / şehirde / ülkede sizden ayrılıp eşiyle hayat kurmasına müsade eder miydiniz ?
Kötü şeyler yaşamanız bir çocuk cinsiyetine nefret saçmanızı haklı göstermez.Ben burada ayrı bir konu açtım. Bana çok kötü şeyler yazdı erkek anneleri hakaret ettiler. Benimle dalga geçti sitenin koğuş ağası gibi davranan erkek anneleri. Konuyu kapatmasını rica ettim site yöneticisinden.
Tekrar buraya yazdım çünkü konu sahibine belki inanmazsınız abartıyor dememeniz için .
Bir de konu sahibi yalnız değil benim iş hayatımda da çalışma arkadaşlarımın arasında oğullarına saplantılı düşkün kadınlar var.
Eski eşim ve tüm sülalesi telefonumda engelli. Ancak eski eşim farklı telefon numaralarından pişmanlık dolu mesajlar atıyor. Hattımı değiştireceğim.
Baba-kız arasında böyle bir bağımlılık yok. Ana-oğul arasında var ve bu bizim coğrafyamıza özgü.
Rus, Alman, isveçli, Bulgar annelerle konuştum. Hepsi bu durumu mide bulandırıcı ensestlik olarak adlandırdı. Zaten Türk erkekleri ciddi anlamda sıkıntılı diyorlar.
Türk kayınvalidesi yüzünden boşanan Litvanyalı ve İsviçreli iki kadın tanıyorum. Çalıştığım firma dolayısıyla. İkisi de benimkine benzer şeyler yaşamışlar.
Türk kadınlarının kocaları kendileri ile ilgilenmediği için oğullarını kocalarının yerine koyuyorlar.
İngiltere'de eğitim görmüş psikiyatrist doktorum da aynı şeyi söyledi. Türk kadını oğluyla evli ve eğitim, sosyal statü, çevre bunu asla değiştirmiyor.
Bana inanmayan kişilere dava dilekçelerimi v.s ekran görüntüsü gönderebilirim ama buradan herkese açık şekilde değil.
Bazılarının oğlu evlenince bu kadar delirip kudurmasının bir sebebi varmış, meğer kocaları elden gidiyormuş ama bunlar normal kadından farklı olarak bunu kimseye anlatamıyormuş yani.Bir tanıdığın oğluna aşık olan kayınvalidesi demiş ki; düşünüyorum da oğlum doğarken cinsel organlarımız birbirine değmiş. Ve bunu mutlulukla ve gülümseyerek söylüyor.
Kadına baksanız hani olur ya, anne gibi anne dersiniz. Masum görünüşlü ne sapıklarla yaşıyoruz.
Siz yaptığınız şeyi gayet iyi bilecek kadar akıllı bir kadınsınız, koğuş ağası erkek anaları diye kendi içinizde düşmanlaştırmış olabilirsiniz, ama hiçbiri sizin ruh hastası cinsi sapık eski kaynanalarınızla bir tutulmayı hak edecek bir şey yapmadıkları için haklı olarak o kadar tepki gördünüz. Bakın ortalama bir Türk kaynanası evet oğluşunu bırakamaz, iktidar kavgasına girer gelinle, ama sizin anlattığınız hiçbir şeyi ne burda okumuş ne de birinden duymuş değiliz. Onlar düz kaynana, sizinki sapık. Anlıyor musunuz?Ben burada ayrı bir konu açtım. Bana çok kötü şeyler yazdı erkek anneleri hakaret ettiler. Benimle dalga geçti sitenin koğuş ağası gibi davranan erkek anneleri. Konuyu kapatmasını rica ettim site yöneticisinden.
Tekrar buraya yazdım çünkü konu sahibine belki inanmazsınız abartıyor dememeniz için .
Bir de konu sahibi yalnız değil benim iş hayatımda da çalışma arkadaşlarımın arasında oğullarına saplantılı düşkün kadınlar var.
Eski eşim ve tüm sülalesi telefonumda engelli. Ancak eski eşim farklı telefon numaralarından pişmanlık dolu mesajlar atıyor. Hattımı değiştireceğim.
Baba-kız arasında böyle bir bağımlılık yok. Ana-oğul arasında var ve bu bizim coğrafyamıza özgü.
Rus, Alman, isveçli, Bulgar annelerle konuştum. Hepsi bu durumu mide bulandırıcı ensestlik olarak adlandırdı. Zaten Türk erkekleri ciddi anlamda sıkıntılı diyorlar.
Türk kayınvalidesi yüzünden boşanan Litvanyalı ve İsviçreli iki kadın tanıyorum. Çalıştığım firma dolayısıyla. İkisi de benimkine benzer şeyler yaşamışlar.
Türk kadınlarının kocaları kendileri ile ilgilenmediği için oğullarını kocalarının yerine koyuyorlar.
İngiltere'de eğitim görmüş psikiyatrist doktorum da aynı şeyi söyledi. Türk kadını oğluyla evli ve eğitim, sosyal statü, çevre bunu asla değiştirmiyor.
Bana inanmayan kişilere dava dilekçelerimi v.s ekran görüntüsü gönderebilirim ama buradan herkese açık şekilde değil.
Her gun aranmaz evli adamOğlum 6,5 yaşında. Abim senelerdir tek başına başka ülkede yaşıyor. Oğluma da diyorum dayının şartlarını görüyorsun. Sen de böyle başka ülkede yaşamaya bak diyoruz. Hayalimiz bu. Ben yaşlanınca ne torum bakarım ne oğlumla yaşarım. Her gün sesini duymaya ararım mutlaka özlerim. Ama kendi hayatımı yaşamak istiyorum. Her oğlan çocuğunu ve annesini sapkın diye damgalamak adil değil
Evli adam dediğiniz benim oğlum oluyor. Her gün beş dakika sesini duymam kimseyi alakadar etmiyor. Kızım da olsa her gün arardım. Evlat bu evlat. Kimseden izin alacak değilim bunun için.Her gun aranmaz evli adam
Siz yaptığınız şeyi gayet iyi bilecek kadar akıllı bir kadınsınız, koğuş ağası erkek anaları diye kendi içinizde düşmanlaştırmış olabilirsiniz, ama hiçbiri sizin
ruh hastası cinsi sapık eski kaynanalarınızla bir tutulmayı hak edecek bir şey yapmadıkları için haklı olarak o kadar tepki gördünüz. Bakın ortalama bir Türk kaynanası evet oğluşunu bırakamaz, iktidar kavgasına girer gelinle, ama sizin anlattığınız hiçbir şeyi ne burda okumuş ne de birinden duymuş değiliz. Onlar düz kaynana, sizinki sapık. Anlıyor musunuz?