- 22 Mart 2019
- 3.166
- 2.952
- 133
Eşim dün akşam çocuklarla spora giderken yanıma gelip benim de gelip gelmeyeceğimi sordu. Gitmek istemediğimi söyledim ısrar etti. Yorgundum ve çıkmak istemedim. Eşimin geri adım atma şekli böyle maalesef. Şu an özür aşamasına gelmedi ama hala yüzüne bakmıyorum. Dönünce de kahve yapıp yapamayacağımı sordu. 5-6 gündür birlikte kahve çay içmiyoruz ki rutinimizdir. Yorgun’um yapamam deyip yattım. Düzgün bir özür dileyene kadar konuşmayı düşünmüyorum. Ben de merak ediyorum ne zaman dileyeceğini. Ve hala neden iletişim kurmayı reddediyorsun diye sordu konuşmanın bir yerlerinde. Kırgınım ama bunu anlamıyor maalesef.durumunuz da bi degisiklik var mi konu sahibi? esiniz ozur dilemek icin adim atti mi?
insallah sizin istediginiz gibi guzelce halledilir her sey. kendinizi yalniz hissetmeyin burda biz variz. esiniz adim atmadan kesinlikle adim atmayin. herkes dagittigini toplarsa kaos yok olur. bozarken cesur olup is özure gelince pasif kalinmasini hic anlamiyorum ben.Eşim dün akşam çocuklarla spora giderken yanıma gelip benim de gelip gelmeyeceğimi sordu. Gitmek istemediğimi söyledim ısrar etti. Yorgundum ve çıkmak istemedim. Eşimin geri adım atma şekli böyle maalesef. Şu an özür aşamasına gelmedi ama hala yüzüne bakmıyorum. Dönünce de kahve yapıp yapamayacağımı sordu. 5-6 gündür birlikte kahve çay içmiyoruz ki rutinimizdir. Yorgun’um yapamam deyip yattım. Düzgün bir özür dileyene kadar konuşmayı düşünmüyorum. Ben de merak ediyorum ne zaman dileyeceğini. Ve hala neden iletişim kurmayı reddediyorsun diye sordu konuşmanın bir yerlerinde. Kırgınım ama bunu anlamıyor maalesef.
Arkadaşlar yorumlarınız için hepinize teşekkür ederim. Bazı yorumları sert bulsam bile objektif olduklarını düşünerek kendimi sorguladım. Evet haklısınız. Dün oturup kızımla konuştum.
Biraz konuşalım mı diye sorduğum da bile gözleri doldu. Onu çok sevdiğimi ama temastan hoşlanmadığını düşünerek fazlaca öpüp koklamadığımı ama şu an bunun onun için yeterli olmadığını anladığımı söyledim.
Ben hatamı kabul edip kendimi değiştirmeye çalışacağım ama sen de artık hislerini bana anlatmaktan çekinmemelisin dedim. Kabul etti. Sarıldık koklaştık hatta sonra kardeşi de üzerimize atladı.
Dünden beri ara ara ‘hanimiş eline sağlık öpücüğü, hanimiş kitap güzeldi öpücüğü’ diye tiye alıyorum onu. Hoşuna gidiyor, kıkır kokır gülüp sarılıyor bana. Yani temastan rahatsız görünmüyor.
Eşimin tespiti yerinde zaten hep yerinde eleştiri yapar ama maalesef zaman ve mekan yanlıştı. Kırıldığımı bu zaten. Hala eşimle oturup konuşmadım. Özür dilemeden konuşmayı düşünmüyorum.
Burada tavsiye edilen bir kaç kitabı sipariş ettim. Eminim okuduktan sonra daha doğru bir yaklaşım gösterebileceğim.
Hepimize desteğiniz için teşekkürler.
Astoria çok haklısın. Şöyle bir çocukluğumu düşündüğümde aşırı sert bir baba ve pasif bir anneyle büyümenin etkilerini üzerimde görebiliyorum.E tabi ki değildir. Bu sizin bir ebeveyn olarak çocuklarınıza karşı olan sorumluluğunuz, görevinizdir. Sırf karnını doyurup, altını temizlemek değildir ebeveynlik görevleri. Büyüdükleri zaman da farklı ebeveynlik görevlerine sahip olacaksınız. Çocuk doğuruyor, anne/baba oluyorsanız o çocuğun her şeyiyle ilgilenmek zorundasınız.
Bununla beraber tüm insanlarda, yaşı ne olursa olsun ister 5 ister 75, evrensel olan birtakım duygusal ihtiyaçlarımız vardır. Güvenlik, kabul edilme, duygularını ifade etme, sıcaklık gibi. Bu ihtiyaçların şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterir ve eğer çocuğunuzu duygusal ihtiyaçları bakımından yetersiz bırakırsanız, bu ihtiyaçlarını karşılayabilme konusunda yardım etmezseniz bu yetişkinlikte kendini çok acı bir biçimde gösterir. Örnek veriyorum, duygusal yoksunluk sahibi (sevgi, şefkat, sıcaklık, anlayış, rehberlik gibi durumların yokluğu) bir çocuk ileride ailesiyle fazla vakit geçirmek istemeyebilir, birlikte olmaktan keyif almayabilir, hatta tamamen bağlarını koparabilir. Duygusal ilişkilerinde anaç kişiler arayabilir ancak ciddi ilişkiler sürdürmekte, evlenmekte, çocuk sahibi olmakta zorlanabilir. Sizin de böyle düşünmenizde ve davranmanızda birtakım ailesel etkilerin olabileceğini düşünüyorum. Bağlanma kuramını biraz okumanızı tavsiye ederim. Hatta "Hayatı Yeniden Keşfedin" adlı kitabı okumanızı özellikle tavsiye ederim, bu ihtiyaçlar konusunda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız o zaman.
Arkadaşlar yorumlarınız için hepinize teşekkür ederim. Bazı yorumları sert bulsam bile objektif olduklarını düşünerek kendimi sorguladım. Evet haklısınız. Dün oturup kızımla konuştum.
Biraz konuşalım mı diye sorduğum da bile gözleri doldu. Onu çok sevdiğimi ama temastan hoşlanmadığını düşünerek fazlaca öpüp koklamadığımı ama şu an bunun onun için yeterli olmadığını anladığımı söyledim.
Ben hatamı kabul edip kendimi değiştirmeye çalışacağım ama sen de artık hislerini bana anlatmaktan çekinmemelisin dedim. Kabul etti. Sarıldık koklaştık hatta sonra kardeşi de üzerimize atladı.
Dünden beri ara ara ‘hanimiş eline sağlık öpücüğü, hanimiş kitap güzeldi öpücüğü’ diye tiye alıyorum onu. Hoşuna gidiyor, kıkır kokır gülüp sarılıyor bana. Yani temastan rahatsız görünmüyor.
Eşimin tespiti yerinde zaten hep yerinde eleştiri yapar ama maalesef zaman ve mekan yanlıştı. Kırıldığımı bu zaten. Hala eşimle oturup konuşmadım. Özür dilemeden konuşmayı düşünmüyorum.
Burada tavsiye edilen bir kaç kitabı sipariş ettim. Eminim okuduktan sonra daha doğru bir yaklaşım gösterebileceğim.
Hepimize desteğiniz için teşekkürler.
Kurabiye, kek yapıp karşılıyorum diyorsunuz, bu çok hoş bir şey ama o yaşta çocuk bunu sevgi ifadesi olarak değerlendirmeyebilir.
Özellikle de çok küçük yaşlarından itibaren hep böyle yaptıysanız bunu hayatınızın normal akışı olarak görüyordur. Yani onun için akşamları kurabiyeyle karşılanmak çok normal, zaten hep yaptığınız şey olmuş olabilir; akşam yemeği hazırlamanız gibi.
İleride eminim sevgiyle hatırlayacaktır çocukluğunda bu şekilde karşılamanızı ama şu an, şu anki bilinciyle bu onun için rutin olmuş olabilir. Siz ne için yaptığınızı biliyorsunuz ama bir çocuk bu tip dolaylı yolları değerlendiremiyor olabilir.
Astoria çok haklısın. Şöyle bir çocukluğumu düşündüğümde aşırı sert bir baba ve pasif bir anneyle büyümenin etkilerini üzerimde görebiliyorum.
Bir işi azıcık geç ya da beklenenden kötü yaptığımda bile azarlanma korkusu yaşardım. Evet ailem okumamı destekledi ama kalan diğer hususlarda destek göremedim. Dil ve müzik konusundaki yeteceğim ortadayken ailem beni destekleyecek herhangi bir tutum sergilemedi.
Çocukken diğer çocuklarla sokakta oynamak istemez hep evde olurdum. Kardeşim onlarla birlikte oynadığı halde. Kıyafet desen bayramdan bayrama, yırtık ayakkabılarla gezdiğimi bilirim. Ve şu an görüyorum ki bunları alacak beni eğitim konusunda destekleyecek maddi güçleri vardı ama tercih etmediler.
Şu an geldiğimiz noktada çocukların eğitimine ve maddi ihtiyaçlarına bu kadar takılmamın sebebi kendi ihtiyaçlarımın çocukken karşılanmamış olması belki de. Ama elimden geldiği kadar onlara sevgimi de gösterdiğimi dedüşünüyordum ama yeterli gelmediğini şu noktada görebiliyorum.
Artık bu konuda kendimi geliştirmek ve değiştirmek için adım atmayı planlıyorum. Kızlarımı çok seviyorum ve hep derim ‘Atatürk görse gurur duyardı diyebileceğim kız evlatları yetiştireceğim bu vatana’ diye şimdi buna ‘çok sevilen ve sevildiğini bilen kız evlatları’ yetiştirmek hedefi de eklendi. Değerli yorumun için teşekkürler. Kitabı sipariş veriyorum.
Merhabalar. Cuma gününden beri sıkıntıdayım. Hamilelik sıkıntımı daha da arttırdı, öfkeden kuduruyorum da denebilir.
Ben duygularını temasla anlatabilen, kolay sarılan, öpen bir insan değilim. 10 yaşında ve 5 yaşında 2 kızım var.
Büyük kızım da aynen benim gibi. Kolay kolay duygularını açık etmez. Kolay sarılmaz, öpmez. Küçük ise tam tersi. Sürekli yanaşır, gelir yanağıma öpücük kondurur vs.
Eşim birkaç defa büyük kızım da yanınızdayken, ona yeterince temas etmediğimi, yeterince öpmediğimi söyledi. Daha önceleri bu konuda sorun yaşanmazken kızım bir anda bu konuda alıngan davranmaya başladı.
Bu arada tabi ki okula gidip gelirken öperim, birşeye üzülür sevinir öperim ama durduk yere şap şup öpmek aklıma gelmez.
Herneyse cuma günü eşim işten geldi. Bu arad kızların da benim de keyfimiz yerinde. Kızın odasına gidip mavi kaplı bir defter getirdi. ‘Bu bir rapor. 2 haftadır tutuyorum, bana kaç kez dokunmuşsun, kaç kez öpmüşsün, kardeşimi kaç kez öpmüşsün, hepsini yazdım’ dedi.
Bunu sitem ederek söyledi. Birşey söylememe fırsat kalmadan, eşim araya girdi ‘annen seninle çok sorun yaşayacak ilerde kızım, kardeşin ve sana karşı adaletli olmuyor’ dedi.
Ağlayacaktım zor tuttum kendimi. Kızlarımın herşeyiyle, en ufak ayrıntısına kadar ilgilenirim. Küçüklüklerinden beri tüm vaktimi onlara adadım. Hayattaki herşeyi geri plana attım ve karşılığında kötü anne olmakla suçlanıyorum.
Eşimi affedemiyorum ama kızıma da içten içe öfkeliyim. Benim dünyam onların etrafında dönerken, bana yaptıkları haksızlık gibi geliyor. Cuma’dan beri eşimle iletişim kurmuyorum. Lütfen tarafsız gözle yorumlar mısınız?
Ekleme: Kızım tanılı bir üstün zekalı. Yaşından büyük düşünen ve davranan bir çocuk. Bebekken bile temastan rahatsız olurdu. Küçük kızım ise 6 aylıkken kötü bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Bebekliği ve sonrası ablasına göre daha zordu. Onun da kendini güvende hissetme şekli temas etme, sarılma vs oldu. Hayatımız bu seyirde ilerlediği için büyük kızımı da uzaklığı da bu şekilde kabul edip irdelemedim. Büyük kızımın bu şekilde mutlu olduğunu düşündüm ama maalesef yanılmışım.
Esinizin yaklasimi hic hos degil boyle bir durumda sizin yaninizda olup kizinizla ona gore konusmasi gerekirdi esinizde atese odun atmis gibi yaklasmis cocugaMerhabalar. Cuma gününden beri sıkıntıdayım. Hamilelik sıkıntımı daha da arttırdı, öfkeden kuduruyorum da denebilir.
Ben duygularını temasla anlatabilen, kolay sarılan, öpen bir insan değilim. 10 yaşında ve 5 yaşında 2 kızım var.
Büyük kızım da aynen benim gibi. Kolay kolay duygularını açık etmez. Kolay sarılmaz, öpmez. Küçük ise tam tersi. Sürekli yanaşır, gelir yanağıma öpücük kondurur vs.
Eşim birkaç defa büyük kızım da yanınızdayken, ona yeterince temas etmediğimi, yeterince öpmediğimi söyledi. Daha önceleri bu konuda sorun yaşanmazken kızım bir anda bu konuda alıngan davranmaya başladı.
Bu arada tabi ki okula gidip gelirken öperim, birşeye üzülür sevinir öperim ama durduk yere şap şup öpmek aklıma gelmez.
Herneyse cuma günü eşim işten geldi. Bu arad kızların da benim de keyfimiz yerinde. Kızın odasına gidip mavi kaplı bir defter getirdi. ‘Bu bir rapor. 2 haftadır tutuyorum, bana kaç kez dokunmuşsun, kaç kez öpmüşsün, kardeşimi kaç kez öpmüşsün, hepsini yazdım’ dedi.
Bunu sitem ederek söyledi. Birşey söylememe fırsat kalmadan, eşim araya girdi ‘annen seninle çok sorun yaşayacak ilerde kızım, kardeşin ve sana karşı adaletli olmuyor’ dedi.
Ağlayacaktım zor tuttum kendimi. Kızlarımın herşeyiyle, en ufak ayrıntısına kadar ilgilenirim. Küçüklüklerinden beri tüm vaktimi onlara adadım. Hayattaki herşeyi geri plana attım ve karşılığında kötü anne olmakla suçlanıyorum.
Eşimi affedemiyorum ama kızıma da içten içe öfkeliyim. Benim dünyam onların etrafında dönerken, bana yaptıkları haksızlık gibi geliyor. Cuma’dan beri eşimle iletişim kurmuyorum. Lütfen tarafsız gözle yorumlar mısınız?
Ekleme: Kızım tanılı bir üstün zekalı. Yaşından büyük düşünen ve davranan bir çocuk. Bebekken bile temastan rahatsız olurdu. Küçük kızım ise 6 aylıkken kötü bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Bebekliği ve sonrası ablasına göre daha zordu. Onun da kendini güvende hissetme şekli temas etme, sarılma vs oldu. Hayatımız bu seyirde ilerlediği için büyük kızımı da uzaklığı da bu şekilde kabul edip irdelemedim. Büyük kızımın bu şekilde mutlu olduğunu düşündüm ama maalesef yanılmışım.
E peki büyük kızınız durumu anlayacaktır o zaman...durumu aynen bize anlattığınız gibi anlattiniz mi...kardesin yapış yapış öpmeyi dokunmayı seviyor ama sen bebeklikten beri sevmiyorsun senin hoşuna gitmeyen birseyi yapmiyorum ben de ...illa birbirimizi sapsup öpmek zorunda degiliz kızım zaten artık kardesinde de.kısacagim bu durumu ben sizin icin ölürüm kuzularım öpmeyle ölçmeye çalışma bunu diye falan öneri sadece yapmışsınızdır belki.....ama.bu erkekler gerçekten duygusal zekada sıfırlar...kızınızın yaninda ortalığı gaza getirmesi bu cümleyle olmamış...aksine "kızım annen 10evlar dogursa 10unu.da ayni sever kardeşin yapış yapış hatta az öpüşün mikrop kapacaksiniz cok da iyi birsey degil" dese eşiniz kızınınız gözünde olay size tepki olmaz..benim eşim de.dikkat etmez lafina sözüne böyleMerhabalar. Cuma gününden beri sıkıntıdayım. Hamilelik sıkıntımı daha da arttırdı, öfkeden kuduruyorum da denebilir.
Ben duygularını temasla anlatabilen, kolay sarılan, öpen bir insan değilim. 10 yaşında ve 5 yaşında 2 kızım var.
Büyük kızım da aynen benim gibi. Kolay kolay duygularını açık etmez. Kolay sarılmaz, öpmez. Küçük ise tam tersi. Sürekli yanaşır, gelir yanağıma öpücük kondurur vs.
Eşim birkaç defa büyük kızım da yanınızdayken, ona yeterince temas etmediğimi, yeterince öpmediğimi söyledi. Daha önceleri bu konuda sorun yaşanmazken kızım bir anda bu konuda alıngan davranmaya başladı.
Bu arada tabi ki okula gidip gelirken öperim, birşeye üzülür sevinir öperim ama durduk yere şap şup öpmek aklıma gelmez.
Herneyse cuma günü eşim işten geldi. Bu arad kızların da benim de keyfimiz yerinde. Kızın odasına gidip mavi kaplı bir defter getirdi. ‘Bu bir rapor. 2 haftadır tutuyorum, bana kaç kez dokunmuşsun, kaç kez öpmüşsün, kardeşimi kaç kez öpmüşsün, hepsini yazdım’ dedi.
Bunu sitem ederek söyledi. Birşey söylememe fırsat kalmadan, eşim araya girdi ‘annen seninle çok sorun yaşayacak ilerde kızım, kardeşin ve sana karşı adaletli olmuyor’ dedi.
Ağlayacaktım zor tuttum kendimi. Kızlarımın herşeyiyle, en ufak ayrıntısına kadar ilgilenirim. Küçüklüklerinden beri tüm vaktimi onlara adadım. Hayattaki herşeyi geri plana attım ve karşılığında kötü anne olmakla suçlanıyorum.
Eşimi affedemiyorum ama kızıma da içten içe öfkeliyim. Benim dünyam onların etrafında dönerken, bana yaptıkları haksızlık gibi geliyor. Cuma’dan beri eşimle iletişim kurmuyorum. Lütfen tarafsız gözle yorumlar mısınız?
Ekleme: Kızım tanılı bir üstün zekalı. Yaşından büyük düşünen ve davranan bir çocuk. Bebekken bile temastan rahatsız olurdu. Küçük kızım ise 6 aylıkken kötü bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Bebekliği ve sonrası ablasına göre daha zordu. Onun da kendini güvende hissetme şekli temas etme, sarılma vs oldu. Hayatımız bu seyirde ilerlediği için büyük kızımı da uzaklığı da bu şekilde kabul edip irdelemedim. Büyük kızımın bu şekilde mutlu olduğunu düşündüm ama maalesef yanılmışım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?